Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Yemek yemek zorunda olmak :(

CatDoll

Member
Joined
Jan 25, 2025
Messages
145
Selam, umarım iyisinizdir. Beni soracaksanız ben değilim. Çünkü yemek yemek benim işkencem gibi.

Birkaç ay önce incecik bir arkadaşımı görüp kilo almaktan korkup bir şok diyete girdim. Yaklaşık günde 500 kalori alıyordum ama bazı hünler sadece su içip hiçbir şey yemiyordum

Zayıflamak çok hoşuma gidiyor ve diyete devam ediyordum ama annem verdiğim kiloları-ve yemek yemediğimi- fark etti.18 yaşında değilim ve beni yemek yemem için zorluyor(?) Sorun şu ki onu üzmek istemiyorum ama vermem gereken bi beş kilo daha var 40 kilo olursam daha güzel görünürüm (164cm)

Ayrıca yedikten sonra kustuğumu-eğer miktarı kaçırırsam- fark etti ve bazen uyurken ayaklarım resmen kendi kendine mutfağa gidiyor ve sanki beynim devreden çıkmışçasına yiyorum -yediğimi fark edince gidip kusuyorum ama bazen fark edemiyorum çünkü rüyamda da yemek görüyorum- ve bu şey bir döngü oldu 45 kiloda kaldım ve annem tıkınıp kustuğumu öğrendiği için bunun da çok lafı oluyor [(birtakım hakaretler+ sen beni öldürmek mi istiyorsun lafları) çünkü hiçbir şey benim hakkımda olamıyor]


Uzun lafın kısası gece bilinçsiz yememin ve fark edince kusmamın üzerine olan döngüyü nasıl kırabilirim ayrıca annemle aramı ne düzeltir (ruhani veya pratik tavsiye)

Hail Lilith
Hail Astaroth
Hail Bastet💗
Imbolic kutlu olsunn
 
Selam, umarım iyisinizdir. Beni soracaksanız ben değilim. Çünkü yemek yemek benim işkencem gibi.

Birkaç ay önce incecik bir arkadaşımı görüp kilo almaktan korkup bir şok diyete girdim. Yaklaşık günde 500 kalori alıyordum ama bazı hünler sadece su içip hiçbir şey yemiyordum

Zayıflamak çok hoşuma gidiyor ve diyete devam ediyordum ama annem verdiğim kiloları-ve yemek yemediğimi- fark etti.18 yaşında değilim ve beni yemek yemem için zorluyor(?) Sorun şu ki onu üzmek istemiyorum ama vermem gereken bi beş kilo daha var 40 kilo olursam daha güzel görünürüm (164cm)

Ayrıca yedikten sonra kustuğumu-eğer miktarı kaçırırsam- fark etti ve bazen uyurken ayaklarım resmen kendi kendine mutfağa gidiyor ve sanki beynim devreden çıkmışçasına yiyorum -yediğimi fark edince gidip kusuyorum ama bazen fark edemiyorum çünkü rüyamda da yemek görüyorum- ve bu şey bir döngü oldu 45 kiloda kaldım ve annem tıkınıp kustuğumu öğrendiği için bunun da çok lafı oluyor [(birtakım hakaretler+ sen beni öldürmek mi istiyorsun lafları) çünkü hiçbir şey benim hakkımda olamıyor]


Uzun lafın kısası gece bilinçsiz yememin ve fark edince kusmamın üzerine olan döngüyü nasıl kırabilirim ayrıca annemle aramı ne düzeltir (ruhani veya pratik tavsiye)

Hail Lilith
Hail Astaroth
Hail Bastet💗
Imbolic kutlu olsunn
Yemek yiyorsun, niye kusuyorsun yemek yemezsen açlıktan tahtalı köye gidersin,niye rejim yapıyorsun 40 kilo nedir senin şu an 80 kilo olman lazım, boğazına ye boş ver ne rejimi, hepiniz cilizsiniz üflesem yuvarlanirsin, zayıf insan güzel olmaz, zayıflayım derken ölürsün dikkat et, açtıktan ölürsün tartılma kaç kiloyum diye merak erme,
 
Anoreksiya. Doktora gidip ergenvari triplere girmeyi bırakmanız lazım yoksa işiniz iş değil. Yemek yediğimizde sadece kilo almıyoruz, bir ton vitamin ve gerekli şeyi feda alıyoruz ki siz saçma kuruntular sebebiyle kendinizi bundan mahrum bırakmışsınız. Anoreksiya da düşman tarafından Centil kızlarına yanlış güzellik algısı vermek üzere yaratılmış bir mevzu. Bu sorunun yaş kitlesi ve ailenizle yaşadığınız göz önüne alınınca gelişim çağından çıkmamış olduğunuz anlaşılıyor. Peki gelişim çağında kendinizi bu kadar faydalı bir şeyden mahrum bırakmanın sonucu nedir? Tamamlanmamış gelişim; bir ömür boyu sizi takip edecek ve tüm hayatınız boyunca şu an yaptığınız şey için kendinize küfür edeceksiniz.

Ayrıca bir erkek olarak şunu da ekleyeyim, aşırı zayıflık hiç güzel değil. Yıllar önce lise dönemimde incecik kızları görünce zayıf halka gibi geliyorlardı. Sadece ben değil, çoğu erkek ve kız bile onları zayıf gördü. Evrimsel düşünün, kendini aç bırakan ve zayıflayan bir kadın 'kabilesine' yahut 'ailesine' nasıl baksın? Bakabilecek olsa dahi önyargıların hedefi olacak, bu da kötü bir şey değil. Hayat sandığınız gibi 5 kilo verince toz pembe olmuyor.

Bu kadar sert konuşuyorum çünkü bir dönem ben de aynı şeyi yaptım. 10-15 kilo vermiştim ki bunları gerçekten vermem gerekse de böyle vermemem gerekiyordu.

Tekrardan, cidden zayıf olmak güzel değil. Neden böyle bir algı var ki? Magna Mater heykelciklerinde Leydi Astarte bile aşırı kilolu tasvir edilmiş. Bu sembolik bir durum fakat insanlık tarihi uzunca süre fit yahut az kilolu kadınları 'güzel' görmüş. Nedenini anlamak zor değil; yanakları al al, kendine iyi bakmış ve çevresine sağlık saçan bir kadın mı güzel, yoksa yiyeceksiz kalmaktan zayıflamış 'vitaminsizlikten' beti benzi atmış bir kadın mı?
 
Selam, umarım iyisinizdir. Beni soracaksanız ben değilim. Çünkü yemek yemek benim işkencem gibi.

Birkaç ay önce incecik bir arkadaşımı görüp kilo almaktan korkup bir şok diyete girdim. Yaklaşık günde 500 kalori alıyordum ama bazı hünler sadece su içip hiçbir şey yemiyordum

Zayıflamak çok hoşuma gidiyor ve diyete devam ediyordum ama annem verdiğim kiloları-ve yemek yemediğimi- fark etti.18 yaşında değilim ve beni yemek yemem için zorluyor(?) Sorun şu ki onu üzmek istemiyorum ama vermem gereken bi beş kilo daha var 40 kilo olursam daha güzel görünürüm (164cm)

Ayrıca yedikten sonra kustuğumu-eğer miktarı kaçırırsam- fark etti ve bazen uyurken ayaklarım resmen kendi kendine mutfağa gidiyor ve sanki beynim devreden çıkmışçasına yiyorum -yediğimi fark edince gidip kusuyorum ama bazen fark edemiyorum çünkü rüyamda da yemek görüyorum- ve bu şey bir döngü oldu 45 kiloda kaldım ve annem tıkınıp kustuğumu öğrendiği için bunun da çok lafı oluyor [(birtakım hakaretler+ sen beni öldürmek mi istiyorsun lafları) çünkü hiçbir şey benim hakkımda olamıyor]


Uzun lafın kısası gece bilinçsiz yememin ve fark edince kusmamın üzerine olan döngüyü nasıl kırabilirim ayrıca annemle aramı ne düzeltir (ruhani veya pratik tavsiye)

Hail Lilith
Hail Astaroth
Hail Bastet💗
Imbolic kutlu olsunn
Seni anlayabildiğim için üzgünüm. Çünkü zamanında ailemin sürekli zayıfla demesi üzerine 7 yaşında bile diyetisyene gitmiş ve kilo vermem karşılığında tablet alınacağı vaadiyle zorlanmıştım :) Neyse diyetisyenlere gittim kilo verdim kilo verirken 450 kalori üstüne çıktığımda oturup ağlayan ve yeme atakları geçiren birisi oldum, canım çikolata çekiyordu ve yememem gerekiyordu bu bana cazip geliyordu, 2-3-4 derken daha fazlasını yemeye başladım, hep kısıtlayıcı diyetisyenlerle çalıştım bu da ben de yeme bozukluğu gerçekleştirdi,sürekli kilo alıp vermekten günün sonunda bırakıyordum diyeti. 164 boyunda 45 kilosun burada önemli olan kilon değil istersen 30 kilo ol hepsi yağ da olabilir değil mi? Ya da 164 boyunda 60 kilo gayet fit görünen yağsız vücuda da sahip olabilirsin. Belli ki yaşn küçük 21 yaşına kadar vücudun kendisini geliştirir ve 21 yaşından sonra bu yavaşlar iş düzene biner daha gelişim çağındayken bunu yapman ileriki zamanlarda göz kararmaları,bayılma atakları,titreme krizlerine sebep olur bunları kendim de yaşadım hala daha bayılırım mesela sen sen ol 500 kalori ile beslenme hamburgerini de ye brokolini de ye düzenlemeyi bil, bağırsakların vücuduna az kalori girdiği için yavaş yavaş çalışmayı durduracak ve ilerleyen zamanlarda bu sana zararlı bir şekilde dönecek introlenslar oluşturacak. Yaşadığın kusma ataklarından sana direkt anoreksiya teşhisi konulamaz çünkü anoreksik olacak bir zayıflıkta değilsin sadece takıntılısın ama bu oraya evrilebilir mi evet evrilebilir, anneler genelde böyledir hayatta yapamadıkları şeylerin sorumlusu çocuklardır çünkü zayıf halkasınız, kilo alırsan neden aldın verirsen neden verdin olur kısacası anneni tatmin edemezsin genel anneler vefakar,cefakar tanımlanır ama bencillerdir. Yapacağın şey basit youtube da sayısız spor videoları var Leslie yapabilirsin,growwithjoe ile spor yapabilirsin,chloe önermiyorum ama kısa sürede fit görünebilirsin ama kendisi oldukca kaslara zarar veren bir program izliyor. Sabahları sandviç özellikle fümelerle,labneyle tüketebilirsin, tahıllı ekmekler östrojen hormonuna zarar verir ve ilerleyen süreçlerde kısırlığa yol açar bu yüzden dümdüz ekmek tüketmen önerimdir. Bu kahvaltı seni uzun süre tutar ayrıca günlük protein ve karbonhidrat ihtiyacını en azından sabah için karşılar. Aralarda acıktıkça çikolata,kuruyemiş,protein barlar tüketebilirsin kahveyle bu da seni doyurur başlarda bunlark vücuduna alıştırarak sonrasında kalorilerini yavaş yavaş arttıracaksın zaten, akşam da et,tavuk artık ne buluyorsan tüketerek, gece de meyve ve süt içerek günü kapat bunu en azından bir hafta dene, kusmak isteyebilirsin obsesif düşüncelere sahip olabilirsin bunları yaparken ama kendini tut ve biraz kas, şuan beynin ve vücudun stres durumunda olduğu için kilo veremez ya da alamazsın. Çünkü direnç gösteriyor sana bu durumu düzeltmediğin takdirde vücudun bir sorun var depolardan kullanalım diyerek sana yine kilo aldıracak en azından bu savaşa engel ol. İlerleyen haftalarda ise sabah pizza mı yedin akşam sebze yersin dengelenir olur biter üstüne de spor yapıp kas kazanırsın böylece kilo alsan da versen de fit bir halde olursun
 
İyi akşamlar. Yemekten sonra istifra etmek ve bunu alışkanlık hâline getirmek yemek borunuza ciddi bir zarar verebilir. Zayıf olmak iyi değildir. Boyunuz için kırk beş kilo az olduğu için kilo almanız gerektiği hâlde kilo vermeye çalışmamalısınız. İnternette ideal kilonuzu öğrenmek için sitelerden faydalanabilirsiniz.
 
Seni anlayabildiğim için üzgünüm. Çünkü zamanında ailemin sürekli zayıfla demesi üzerine 7 yaşında bile diyetisyene gitmiş ve kilo vermem karşılığında tablet alınacağı vaadiyle zorlanmıştım :) Neyse diyetisyenlere gittim kilo verdim kilo verirken 450 kalori üstüne çıktığımda oturup ağlayan ve yeme atakları geçiren birisi oldum, canım çikolata çekiyordu ve yememem gerekiyordu bu bana cazip geliyordu, 2-3-4 derken daha fazlasını yemeye başladım, hep kısıtlayıcı diyetisyenlerle çalıştım bu da ben de yeme bozukluğu gerçekleştirdi,sürekli kilo alıp vermekten günün sonunda bırakıyordum diyeti. 164 boyunda 45 kilosun burada önemli olan kilon değil istersen 30 kilo ol hepsi yağ da olabilir değil mi? Ya da 164 boyunda 60 kilo gayet fit görünen yağsız vücuda da sahip olabilirsin. Belli ki yaşn küçük 21 yaşına kadar vücudun kendisini geliştirir ve 21 yaşından sonra bu yavaşlar iş düzene biner daha gelişim çağındayken bunu yapman ileriki zamanlarda göz kararmaları,bayılma atakları,titreme krizlerine sebep olur bunları kendim de yaşadım hala daha bayılırım mesela sen sen ol 500 kalori ile beslenme hamburgerini de ye brokolini de ye düzenlemeyi bil, bağırsakların vücuduna az kalori girdiği için yavaş yavaş çalışmayı durduracak ve ilerleyen zamanlarda bu sana zararlı bir şekilde dönecek introlenslar oluşturacak. Yaşadığın kusma ataklarından sana direkt anoreksiya teşhisi konulamaz çünkü anoreksik olacak bir zayıflıkta değilsin sadece takıntılısın ama bu oraya evrilebilir mi evet evrilebilir, anneler genelde böyledir hayatta yapamadıkları şeylerin sorumlusu çocuklardır çünkü zayıf halkasınız, kilo alırsan neden aldın verirsen neden verdin olur kısacası anneni tatmin edemezsin genel anneler vefakar,cefakar tanımlanır ama bencillerdir. Yapacağın şey basit youtube da sayısız spor videoları var Leslie yapabilirsin,growwithjoe ile spor yapabilirsin,chloe önermiyorum ama kısa sürede fit görünebilirsin ama kendisi oldukca kaslara zarar veren bir program izliyor. Sabahları sandviç özellikle fümelerle,labneyle tüketebilirsin, tahıllı ekmekler östrojen hormonuna zarar verir ve ilerleyen süreçlerde kısırlığa yol açar bu yüzden dümdüz ekmek tüketmen önerimdir. Bu kahvaltı seni uzun süre tutar ayrıca günlük protein ve karbonhidrat ihtiyacını en azından sabah için karşılar. Aralarda acıktıkça çikolata,kuruyemiş,protein barlar tüketebilirsin kahveyle bu da seni doyurur başlarda bunlark vücuduna alıştırarak sonrasında kalorilerini yavaş yavaş arttıracaksın zaten, akşam da et,tavuk artık ne buluyorsan tüketerek, gece de meyve ve süt içerek günü kapat bunu en azından bir hafta dene, kusmak isteyebilirsin obsesif düşüncelere sahip olabilirsin bunları yaparken ama kendini tut ve biraz kas, şuan beynin ve vücudun stres durumunda olduğu için kilo veremez ya da alamazsın. Çünkü direnç gösteriyor sana bu durumu düzeltmediğin takdirde vücudun bir sorun var depolardan kullanalım diyerek sana yine kilo aldıracak en azından bu savaşa engel ol. İlerleyen haftalarda ise sabah pizza mı yedin akşam sebze yersin dengelenir olur biter üstüne de spor yapıp kas kazanırsın böylece kilo alsan da versen de fit bir halde olursun
Açıkçası zaten adetim kesildi ve her aya kalktığımda gözüm kararıyor. Daha önce bayıldım da (dans ediyordum ve vücut dayanmadı glb) ve açıkçası şu an hala veriyorum ama "bilinçsiz yeme" dediğim durum işi yavaşlatıyor- kusarak kalorilerin tamamını veremem zaten çünkü karbonhidratların sindirimi ağızda başlıyor ve genelde "bilinçsiz yerken"(bunun adı var mı yoksa ben bu salak şeyi yaşayan tek insan mıyım?) Genelde hep karbonhidrat olan besinler yiyorum- ama yine de veriyorum (sadece istediğim hızda vermiyorum) mesela bunu yazdığım gece uyur-uyanık modda yemek yiyip kusmadım bu gün ise sadece kahve içtim. Hiç annemin kilomdan şikayet ettiğini hatırlamıyorum (diyetime başlamadan önce 54.8 kiloydum ve kalorinin ne olduğunu bile bilmiyordum) ama onu memnun etmek çok zor (bu olay da tuz biber oldu) Annemi memnun etmek için canımı verebilseydim verirdim gerçekten ama o ölüm şeklimi beğenmezdi herhalde(kfjskssjhdksdk)
 
Seni anlayabildiğim için üzgünüm. Çünkü zamanında ailemin sürekli zayıfla demesi üzerine 7 yaşında bile diyetisyene gitmiş ve kilo vermem karşılığında tablet alınacağı vaadiyle zorlanmıştım :) Neyse diyetisyenlere gittim kilo verdim kilo verirken 450 kalori üstüne çıktığımda oturup ağlayan ve yeme atakları geçiren birisi oldum, canım çikolata çekiyordu ve yememem gerekiyordu bu bana cazip geliyordu, 2-3-4 derken daha fazlasını yemeye başladım, hep kısıtlayıcı diyetisyenlerle çalıştım bu da ben de yeme bozukluğu gerçekleştirdi,sürekli kilo alıp vermekten günün sonunda bırakıyordum diyeti. 164 boyunda 45 kilosun burada önemli olan kilon değil istersen 30 kilo ol hepsi yağ da olabilir değil mi? Ya da 164 boyunda 60 kilo gayet fit görünen yağsız vücuda da sahip olabilirsin. Belli ki yaşn küçük 21 yaşına kadar vücudun kendisini geliştirir ve 21 yaşından sonra bu yavaşlar iş düzene biner daha gelişim çağındayken bunu yapman ileriki zamanlarda göz kararmaları,bayılma atakları,titreme krizlerine sebep olur bunları kendim de yaşadım hala daha bayılırım mesela sen sen ol 500 kalori ile beslenme hamburgerini de ye brokolini de ye düzenlemeyi bil, bağırsakların vücuduna az kalori girdiği için yavaş yavaş çalışmayı durduracak ve ilerleyen zamanlarda bu sana zararlı bir şekilde dönecek introlenslar oluşturacak. Yaşadığın kusma ataklarından sana direkt anoreksiya teşhisi konulamaz çünkü anoreksik olacak bir zayıflıkta değilsin sadece takıntılısın ama bu oraya evrilebilir mi evet evrilebilir, anneler genelde böyledir hayatta yapamadıkları şeylerin sorumlusu çocuklardır çünkü zayıf halkasınız, kilo alırsan neden aldın verirsen neden verdin olur kısacası anneni tatmin edemezsin genel anneler vefakar,cefakar tanımlanır ama bencillerdir. Yapacağın şey basit youtube da sayısız spor videoları var Leslie yapabilirsin,growwithjoe ile spor yapabilirsin,chloe önermiyorum ama kısa sürede fit görünebilirsin ama kendisi oldukca kaslara zarar veren bir program izliyor. Sabahları sandviç özellikle fümelerle,labneyle tüketebilirsin, tahıllı ekmekler östrojen hormonuna zarar verir ve ilerleyen süreçlerde kısırlığa yol açar bu yüzden dümdüz ekmek tüketmen önerimdir. Bu kahvaltı seni uzun süre tutar ayrıca günlük protein ve karbonhidrat ihtiyacını en azından sabah için karşılar. Aralarda acıktıkça çikolata,kuruyemiş,protein barlar tüketebilirsin kahveyle bu da seni doyurur başlarda bunlark vücuduna alıştırarak sonrasında kalorilerini yavaş yavaş arttıracaksın zaten, akşam da et,tavuk artık ne buluyorsan tüketerek, gece de meyve ve süt içerek günü kapat bunu en azından bir hafta dene, kusmak isteyebilirsin obsesif düşüncelere sahip olabilirsin bunları yaparken ama kendini tut ve biraz kas, şuan beynin ve vücudun stres durumunda olduğu için kilo veremez ya da alamazsın. Çünkü direnç gösteriyor sana bu durumu düzeltmediğin takdirde vücudun bir sorun var depolardan kullanalım diyerek sana yine kilo aldıracak en azından bu savaşa engel ol. İlerleyen haftalarda ise sabah pizza mı yedin akşam sebze yersin dengelenir olur biter üstüne de spor yapıp kas kazanırsın böylece kilo alsan da versen de fit bir halde olursun
Biz ne kalori bilirdik ne protein bilirdik, ne hamburger bilirdik, gerçekten bunları hesaplayan insanlar var, doğal beslenin hamburger nedir, lahmacun yiyin, pizza nedir pide yiyin, kurufasulye bulgur pilavı yiyin, lahana, kuymak yiyin, bal tereyağ yiyin taş fırın ekmeği yiyin,çiğ köfte yiyin şalgam suyu adana kebap urfa kebap yiyin, hamburger nedir pizza nedir, uzak durun zararlı yapıldığı yerlerde pislik için de üretiyorlar, göz boyamak için kartona felan koyuyorlar, bunlar sağlığa zararlı, ben sizin için söylüyorum, bizim ülkemizin çok güzel yemekleri kebapları varken, esnaf lokantaları varken yahudilere para kazandirmayin Esenlikler
 
Biz ne kalori bilirdik ne protein bilirdik, ne hamburger bilirdik, gerçekten bunları hesaplayan insanlar var, doğal beslenin hamburger nedir, lahmacun yiyin, pizza nedir pide yiyin, kurufasulye bulgur pilavı yiyin, lahana, kuymak yiyin, bal tereyağ yiyin taş fırın ekmeği yiyin,çiğ köfte yiyin şalgam suyu adana kebap urfa kebap yiyin, hamburger nedir pizza nedir, uzak durun zararlı yapıldığı yerlerde pislik için de üretiyorlar, göz boyamak için kartona felan koyuyorlar, bunlar sağlığa zararlı, ben sizin için söylüyorum, bizim ülkemizin çok güzel yemekleri kebapları varken, esnaf lokantaları varken yahudilere para kazandirmayin Esenlikler
Neden bu kadar benmerkezcisiniz anlamıyorum, siz yemeyin tercih meselesi evde de yapılabiliyor. Kuru fasülye pilavdan da nefret ederim siz bol bol yiyin afiyetler.
 
Esenlikler, gelişim çağında olduğunuz için yemeniz lazım ki sağlıklı bir şekilde büyüme çağını tamamlayın. Estetik gözükmek konusundaki endişelerinizi anlıyorum ama sadece 5 kilo vermek için kendinize böyle eziyetler çektirmenize gerek yok bence. Tabii ki gece gündüz yiyin demiyorum ama sağlıksız şeylerden uzak durmanız, geceleri uyumadan önceki birkaç saat içinde bir şey yememeniz ve su ihtiyacınızı karşılamanız fazlasıyla yeterli olacaktır. Unutmayın ki zayıf olan değil sağlıklı olan güzel/yakışıklı gözükür. Annenizin de bu konuda çok lafı oluyorsa bu sizi önemsediğindendir.
 
Açıkçası zaten adetim kesildi ve her aya kalktığımda gözüm kararıyor. Daha önce bayıldım da (dans ediyordum ve vücut dayanmadı glb) ve açıkçası şu an hala veriyorum ama "bilinçsiz yeme" dediğim durum işi yavaşlatıyor- kusarak kalorilerin tamamını veremem zaten çünkü karbonhidratların sindirimi ağızda başlıyor ve genelde "bilinçsiz yerken"(bunun adı var mı yoksa ben bu salak şeyi yaşayan tek insan mıyım?) Genelde hep karbonhidrat olan besinler yiyorum- ama yine de veriyorum (sadece istediğim hızda vermiyorum) mesela bunu yazdığım gece uyur-uyanık modda yemek yiyip kusmadım bu gün ise sadece kahve içtim. Hiç annemin kilomdan şikayet ettiğini hatırlamıyorum (diyetime başlamadan önce 54.8 kiloydum ve kalorinin ne olduğunu bile bilmiyordum) ama onu memnun etmek çok zor (bu olay da tuz biber oldu) Annemi memnun etmek için canımı verebilseydim verirdim gerçekten ama o ölüm şeklimi beğenmezdi herhalde(kfjskssjhdksdk)
Regliniz için bir doktor olarak bitkisel öneri yapabilirim, biberiye,kekik suyla beraber kaynatıp içine bal koyarak için ertesi güne söktürmüş olursunuz. Bu olmazsa bir kadın doğuma gidin pcos da olmuş olabilir genelde yeme düzeniyle regliniz çok da uyumlu ilerlemez aksine diyet halindeyken vücudunuz daha düzenlidir. Bilinçsiz yeme derken kastınız nedir çünkü sizin durumunuzla uyuşmuyor tokken mi yemek yiyorsunuz, bir şey izlerken mi yiyorsunuz? Kendinize bu tarz tanılar koyup anksiyetenizi ve vücudunuzu bozmayın. Karbonhidrat ile besleniyorsanız şuan zaten vücudunuzda yağ fazladır :) bol bol devam edin diyeyim daha ne diyeyim bilinçsiz şekilde yaptığınız her şey ileride size geri dönecektir hem de misliyle. Birilerini memnun etmek sizin işiniz değil bence kendi sağlığınıza odaklanın
 
Yemek yemenin zamanımı olur, acıkırsın yersin, karnın doyar yatar uyursun, yok kilo aldım yok kili verdim, yok tansiyonun yükseldi, kalori yaktım insanın işi gücü olmaz bunlarla uğraşır, sabahtan akşama kadar bilgisayar başında tabi damarların yağ bağlar, kalp krizi geçirirsin, o hamburger hep kimyasal gerçek ekmek değil, pizzada gerçek ekmek değil kimyasal, genlerinizi bile bozar ben sizin iyiliğiniz için diyorum
 
Şimdi burada üzüldüğüm noktalardan biri, sorunun "nasıl aşırı az yeme takıntımı çözerim" gibi bir şey değil de "nasıl vücudumun korkunç derece açlık çekmesi sonucu beni mutfağa götürmesini engellerim" olması. Vücut, zihindeki aktif iradenin tersini yapıyorsa (ki bu durumdaki aktif irade, tüm besin mekanizmalarına karşı gelmek) veya gerçek ile rüya arasındaki fark ayırt edilemiyorsa, o hâlde burada çok ciddi bir sıkıntı var demektir. Durumunuzun normal olmadığını kabul edip, çözmeye başlamanız gerekiyor.

Peki durumunuz neden normal değil? Sayılarla konuşmak gerekirse, günde en fazla 500 kalori alıyorsunuz, muhtemelen çoğu gün onu bile almıyorsunuz. Boy-kilo ve hareket düzeyiniz için minimum kalori hesaplaması yaparsak, en ekstrem yağ yakımı için bile almanız gereken kalori miktarı 1100 civarlarında çıkar. Günde ortalama 200 kalori aldığınızı düşünürsek, siz haftayı kapattığınızda vücudunuza 6300 kalori eksik sokmuş oluyorsunuz. Vücudun işlemesi için gereken 6300 kaloriden bahsediyoruz, ki belirttiğim gibi bu EKSTREM yağ yakımı için.

Siz, vücudunuza temel fonksiyonları yürütmesi için gereken minimum kaynakları bile vermediğinizde ne olacağını bekliyordunuz veya burada söylenene kadar, böyle bir şeyin farkında mıydınız? Kendinizi mahrum tuttuğunuz kalori miktarı, vücudun yağa çevirip depolayacağı fazla enerji değil, sadece "var olmak" için kullanması gereken enerji. O yüzden bir şeyler yediğinizde bunlar yağa dönüşüp, size kilo aldırmaz. Burada size "aptal" dememiz gerekiyor ama bu, kendinizi aç bıraktığınız için değil. Vücudun kilo alma-verme sisteminin nasıl işlediğini bilmediğiniz için. Eğer bu işleyişi bilmenize rağmen kendinizi böyle açlığa sürüyorsanız, o zaman sözlükteki sıfatlardan kendinize istediklerinizi beğenebilirsiniz.

Peki tamam, biz bunu nasıl çözeceğiz? "Çözüm" aşamasına geçmeden önce, sizin kendi durumunuzun farkına varmanız gerekiyor. Belirttiğim gibi sizin sorunuz bu problemi çözmekle ilgili değil, vücudun yakarışlarını nasıl sustururumla alakalı. Rüyada mı gerçekte mi yemek yediğinizi ayırt edememek, ayağa kalkınca başınızın dönmesi ya da dans ederken bayılmanız gibi durumlar normal değil. Bakın, bunlar sağlıklı bir insanda yaşanacak durumlar değil. Bunun farkına varmanız, daha da önemlisi, kabullenmeniz lazım.

Biliyorum, kilo vermek güzel bir şey. Bu konuda sizi anlıyorum. 3.5 yıldır vücut geliştirme yapıyorum. Buna kilolu olduğum için başlamıştım. Ben de kilo problemleriyle uğraşıyorum ve bunun ne kadar problemli bir şey olduğunun farkındayım lâkin gidilecek yol, bu değil. Bu yoldan giderseniz bir yere varamazsınız, sadece tabutunuzu taşıyanlar hafifsiniz diye mutlu olur. Ki bunun da çok uzak bir gelecekte olduğunu sanmayın, şu an hayattasınız zira vücudun gençliğini yakarak ilerliyorsunuz. Daha ileri bir yaşta olsaydınız şu an burada olmayacaktınız.

Çözüm aşamasına geçecek olursak, burada ilk yapacağınız şey doğum haritanızı detaylıca incelemek olmalı. Öncelikle JoS'taki açıklamalara bakın. Ardından diğer astroloji sitelerindeki açıklamaları okuyun ve gerekirse astroloji kitaplarını kullanın. Venüs, Neptün, Ay ve Satürn yerleşimlerinizi inceleyin. Bu gezegenlerin birbirlerine olan açılarına bakın. Yemekle ilgili durumlar bazen haritalarda görmesi zor şeyler olabiliyor ama sizin durumunuz ekstrem olduğu için çok zorlanmadan göreceğinizi düşünüyorum.

Meditasyon yapmıyorsanız düzenli meditasyon yapmalısınız. Çakralarınız üzerinde çalışın, özellikle Güneş çakranızın iyi durumda olduğundan emin olun. Büyü veya kare deneyiminiz varsa, bu durumu iyileştirmek için büyü yapabilirsiniz. Problemde Venüs veya Ay'ın etkisi varsa, onların karelerini bu amaçla yapabilirsiniz. Durum sizi zihinsel olarak çok sert bir şekilde vurduğu için bu konuda ruhani desteğe ihtiyacınız var. Leydi Astarte (Astaroth ismini kullanmayın!) veya Leydi Bastet'e seslenebilir, ritüellerini bu amaçla yapabilir ve onlardan yardım isteyebilirsiniz.

Annenizle ilgili meselelere gelince, problemleri anlamak için çok az bilgimiz var ama kendinizle olan aranızı düzeltmek, muhtemelen annenizle olan aranızı da düzeltir. Haritalardaki bazı yerleşimler aile ve özellikle anne figürü üzerine olan etkileriyle bilinir, haritanızı inceleyerek durum hakkında bilgi toplamaya çalışabilirsiniz. Genel olarak olgunlaşarak, annenizi daha iyi anlamaya çalışabilirsiniz. Bazı aile bireylerini anlamak için biraz büyümek gerekebilir. Evet, dünyada çok kötü anne babalar var ama gerçekten bazen onları anlayamıyoruz, bunları da değerlendirmemiz gerekiyor. Annenizle olan ilişkiniz ya da aranızın neden "kötü" olduğuna dair daha fazla bilgi verirseniz daha fazla yardım sunabiliriz ama şu anlık bu kadarını söyleyebiliyorum.
 
Yukarıda söylenenlere ek olarak, lütfen kahve içmeyin. Sizin durumunuzda çarpıntı yapma olasılığı yüksek.

Bu bilinçsizce yeme durumunun yanında, âdetinizin kesilmesi de çok güçlü bir uyarı aslında. Kadınlar bittabi doğayla ve onun döngüleriyle uyum içindedirler; Ayʼın döngülerine göre âdet görürler ve âdet kanı yaşam gücü barındırır. Yalnızca bu uyumun yokluğu depresyon, sinir krizleri ve daha pek çok sorunu beraberinde getirebilir; ruh ve beden bir bütündür. Durumun vahametini idrak edebiliyorsunuz değil mi?
Tanrılarla konuşmak, onlardan yardım istemek umuyorum tercihiniz olur.

Bu yazıyı lütfen okuyun:
 
Şimdi burada üzüldüğüm noktalardan biri, sorunun "nasıl aşırı az yeme takıntımı çözerim" gibi bir şey değil de "nasıl vücudumun korkunç derece açlık çekmesi sonucu beni mutfağa götürmesini engellerim" olması. Vücut, zihindeki aktif iradenin tersini yapıyorsa (ki bu durumdaki aktif irade, tüm besin mekanizmalarına karşı gelmek) veya gerçek ile rüya arasındaki fark ayırt edilemiyorsa, o hâlde burada çok ciddi bir sıkıntı var demektir. Durumunuzun normal olmadığını kabul edip, çözmeye başlamanız gerekiyor.

Peki durumunuz neden normal değil? Sayılarla konuşmak gerekirse, günde en fazla 500 kalori alıyorsunuz, muhtemelen çoğu gün onu bile almıyorsunuz. Boy-kilo ve hareket düzeyiniz için minimum kalori hesaplaması yaparsak, en ekstrem yağ yakımı için bile almanız gereken kalori miktarı 1100 civarlarında çıkar. Günde ortalama 200 kalori aldığınızı düşünürsek, siz haftayı kapattığınızda vücudunuza 6300 kalori eksik sokmuş oluyorsunuz. Vücudun işlemesi için gereken 6300 kaloriden bahsediyoruz, ki belirttiğim gibi bu EKSTREM yağ yakımı için.

Siz, vücudunuza temel fonksiyonları yürütmesi için gereken minimum kaynakları bile vermediğinizde ne olacağını bekliyordunuz veya burada söylenene kadar, böyle bir şeyin farkında mıydınız? Kendinizi mahrum tuttuğunuz kalori miktarı, vücudun yağa çevirip depolayacağı fazla enerji değil, sadece "var olmak" için kullanması gereken enerji. O yüzden bir şeyler yediğinizde bunlar yağa dönüşüp, size kilo aldırmaz. Burada size "aptal" dememiz gerekiyor ama bu, kendinizi aç bıraktığınız için değil. Vücudun kilo alma-verme sisteminin nasıl işlediğini bilmediğiniz için. Eğer bu işleyişi bilmenize rağmen kendinizi böyle açlığa sürüyorsanız, o zaman sözlükteki sıfatlardan kendinize istediklerinizi beğenebilirsiniz.

Peki tamam, biz bunu nasıl çözeceğiz? "Çözüm" aşamasına geçmeden önce, sizin kendi durumunuzun farkına varmanız gerekiyor. Belirttiğim gibi sizin sorunuz bu problemi çözmekle ilgili değil, vücudun yakarışlarını nasıl sustururumla alakalı. Rüyada mı gerçekte mi yemek yediğinizi ayırt edememek, ayağa kalkınca başınızın dönmesi ya da dans ederken bayılmanız gibi durumlar normal değil. Bakın, bunlar sağlıklı bir insanda yaşanacak durumlar değil. Bunun farkına varmanız, daha da önemlisi, kabullenmeniz lazım.

Biliyorum, kilo vermek güzel bir şey. Bu konuda sizi anlıyorum. 3.5 yıldır vücut geliştirme yapıyorum. Buna kilolu olduğum için başlamıştım. Ben de kilo problemleriyle uğraşıyorum ve bunun ne kadar problemli bir şey olduğunun farkındayım lâkin gidilecek yol, bu değil. Bu yoldan giderseniz bir yere varamazsınız, sadece tabutunuzu taşıyanlar hafifsiniz diye mutlu olur. Ki bunun da çok uzak bir gelecekte olduğunu sanmayın, şu an hayattasınız zira vücudun gençliğini yakarak ilerliyorsunuz. Daha ileri bir yaşta olsaydınız şu an burada olmayacaktınız.

Çözüm aşamasına geçecek olursak, burada ilk yapacağınız şey doğum haritanızı detaylıca incelemek olmalı. Öncelikle JoS'taki açıklamalara bakın. Ardından diğer astroloji sitelerindeki açıklamaları okuyun ve gerekirse astroloji kitaplarını kullanın. Venüs, Neptün, Ay ve Satürn yerleşimlerinizi inceleyin. Bu gezegenlerin birbirlerine olan açılarına bakın. Yemekle ilgili durumlar bazen haritalarda görmesi zor şeyler olabiliyor ama sizin durumunuz ekstrem olduğu için çok zorlanmadan göreceğinizi düşünüyorum.

Meditasyon yapmıyorsanız düzenli meditasyon yapmalısınız. Çakralarınız üzerinde çalışın, özellikle Güneş çakranızın iyi durumda olduğundan emin olun. Büyü veya kare deneyiminiz varsa, bu durumu iyileştirmek için büyü yapabilirsiniz. Problemde Venüs veya Ay'ın etkisi varsa, onların karelerini bu amaçla yapabilirsiniz. Durum sizi zihinsel olarak çok sert bir şekilde vurduğu için bu konuda ruhani desteğe ihtiyacınız var. Leydi Astarte (Astaroth ismini kullanmayın!) veya Leydi Bastet'e seslenebilir, ritüellerini bu amaçla yapabilir ve onlardan yardım isteyebilirsiniz.

Annenizle ilgili meselelere gelince, problemleri anlamak için çok az bilgimiz var ama kendinizle olan aranızı düzeltmek, muhtemelen annenizle olan aranızı da düzeltir. Haritalardaki bazı yerleşimler aile ve özellikle anne figürü üzerine olan etkileriyle bilinir, haritanızı inceleyerek durum hakkında bilgi toplamaya çalışabilirsiniz. Genel olarak olgunlaşarak, annenizi daha iyi anlamaya çalışabilirsiniz. Bazı aile bireylerini anlamak için biraz büyümek gerekebilir. Evet, dünyada çok kötü anne babalar var ama gerçekten bazen onları anlayamıyoruz, bunları da değerlendirmemiz gerekiyor. Annenizle olan ilişkiniz ya da aranızın neden "kötü" olduğuna dair daha fazla bilgi verirseniz daha fazla yardım sunabiliriz ama şu anlık bu kadarını söyleyebiliyorum.
Açıkçası nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum yaklaşık 23.30 civarında bir "atak" daha geçirdim ve tartıldığımda 50.1 kg çıktım?? Ve kusmaya giderken annem eve geldi(duvarlar kağıt gibi kusarsam duyar) gecenin bu saati dışarı çıkıp evin altındaki boş dükkana kussam en kötü gelirken duyar. Şu an hayat bitmiş gibi ama herkes aynı duruyor. Meditasyonlarımı bile yapamıyorum kaloriler dönüyo aklımda ve şu an uyuyamıyorum bile. Aklımı dağıtmak için planladığım yazıyı yazdım buraya ama şu an hayat bitmiş gibi. Ne yapsam bağırsaklarım emmeden bunları atar, yarın okuldan eve koşsam ve ip atlasam yakar mıyım. Beynim başka bir şey düşünmüyor şu an tek isteğim bir yerden müshil falan bulabilmek. Şu an ağlayarak yazıyorum bu yazıyı ve midem dolu olduğu için kendimi hasta hissediyorum, doymak bilmeyen şişko ve çirkin bir domuz gibi...yarından itibaren sadece kahve ve çay içicem ve derim kemiklerime yapışmadan durmak yok

Annem ve haritama gelirsek annemi çok seviyorum(canımı bile verebilirim) ama yaptığım hiçbir şeyden memnun olmaz benim o biraz daha ayakları yere basan, geleneksel bir kadın ve çok zor şeyler yaşadı çocukken anneme çok üzülürdüm
İşte haritam:

[Moderatör Notu: Güvenliğiniz için haritanızı paylaşmayın.]
 
Last edited by a moderator:
Regliniz için bir doktor olarak bitkisel öneri yapabilirim, biberiye,kekik suyla beraber kaynatıp içine bal koyarak için ertesi güne söktürmüş olursunuz. Bu olmazsa bir kadın doğuma gidin pcos da olmuş olabilir genelde yeme düzeniyle regliniz çok da uyumlu ilerlemez aksine diyet halindeyken vücudunuz daha düzenlidir. Bilinçsiz yeme derken kastınız nedir çünkü sizin durumunuzla uyuşmuyor tokken mi yemek yiyorsunuz, bir şey izlerken mi yiyorsunuz? Kendinize bu tarz tanılar koyup anksiyetenizi ve vücudunuzu bozmayın. Karbonhidrat ile besleniyorsanız şuan zaten vücudunuzda yağ fazladır :) bol bol devam edin diyeyim daha ne diyeyim bilinçsiz şekilde yaptığınız her şey ileride size geri dönecektir hem de misliyle. Birilerini memnun etmek sizin işiniz değil bence kendi sağlığınıza odaklanın
Müshil tarifi biliyor musun?
 
Yukarıda söylenenlere ek olarak, lütfen kahve içmeyin. Sizin durumunuzda çarpıntı yapma olasılığı yüksek.

Bu bilinçsizce yeme durumunun yanında, âdetinizin kesilmesi de çok güçlü bir uyarı aslında. Kadınlar bittabi doğayla ve onun döngüleriyle uyum içindedirler; Ayʼın döngülerine göre âdet görürler ve âdet kanı yaşam gücü barındırır. Yalnızca bu uyumun yokluğu depresyon, sinir krizleri ve daha pek çok sorunu beraberinde getirebilir; ruh ve beden bir bütündür. Durumun vahametini idrak edebiliyorsunuz değil mi?
Tanrılarla konuşmak, onlardan yardım istemek umuyorum tercihiniz olur.

Bu yazıyı lütfen okuyun:
Bana gönderdiğin yazıyı okuyabilecek cesarette değilim:(
 
Yukarıda söylenenlere ek olarak, lütfen kahve içmeyin. Sizin durumunuzda çarpıntı yapma olasılığı yüksek.

Bu bilinçsizce yeme durumunun yanında, âdetinizin kesilmesi de çok güçlü bir uyarı aslında. Kadınlar bittabi doğayla ve onun döngüleriyle uyum içindedirler; Ayʼın döngülerine göre âdet görürler ve âdet kanı yaşam gücü barındırır. Yalnızca bu uyumun yokluğu depresyon, sinir krizleri ve daha pek çok sorunu beraberinde getirebilir; ruh ve beden bir bütündür. Durumun vahametini idrak edebiliyorsunuz değil mi?
Tanrılarla konuşmak, onlardan yardım istemek umuyorum tercihiniz olur.

Bu yazıyı lütfen okuyun:
Kahve içince acıkmıyorum ama...
 
Açıkçası nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum yaklaşık 23.30 civarında bir "atak" daha geçirdim ve tartıldığımda 50.1 kg çıktım?? Ve kusmaya giderken annem eve geldi(duvarlar kağıt gibi kusarsam duyar) gecenin bu saati dışarı çıkıp evin altındaki boş dükkana kussam en kötü gelirken duyar. Şu an hayat bitmiş gibi ama herkes aynı duruyor. Meditasyonlarımı bile yapamıyorum kaloriler dönüyo aklımda ve şu an uyuyamıyorum bile. Aklımı dağıtmak için planladığım yazıyı yazdım buraya ama şu an hayat bitmiş gibi. Ne yapsam bağırsaklarım emmeden bunları atar, yarın okuldan eve koşsam ve ip atlasam yakar mıyım. Beynim başka bir şey düşünmüyor şu an tek isteğim bir yerden müshil falan bulabilmek. Şu an ağlayarak yazıyorum bu yazıyı ve midem dolu olduğu için kendimi hasta hissediyorum, doymak bilmeyen şişko ve çirkin bir domuz gibi...yarından itibaren sadece kahve ve çay içicem ve derim kemiklerime yapışmadan durmak yok

Annem ve haritama gelirsek annemi çok seviyorum(canımı bile verebilirim) ama yaptığım hiçbir şeyden memnun olmaz benim o biraz daha ayakları yere basan, geleneksel bir kadın ve çok zor şeyler yaşadı çocukken anneme çok üzülürdüm
İşte haritam:

[Moderatör Notu: Güvenliğiniz için haritanızı paylaşmayın.]
Haritamı paylaşmamda ne sotun olabilir?
Neyse harita yöneticim venüsle kavuşumda diyelim


Yani venüsyenim
 
Açıkçası nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum yaklaşık 23.30 civarında bir "atak" daha geçirdim ve tartıldığımda 50.1 kg çıktım?? Ve kusmaya giderken annem eve geldi(duvarlar kağıt gibi kusarsam duyar) gecenin bu saati dışarı çıkıp evin altındaki boş dükkana kussam en kötü gelirken duyar. Şu an hayat bitmiş gibi ama herkes aynı duruyor. Meditasyonlarımı bile yapamıyorum kaloriler dönüyo aklımda ve şu an uyuyamıyorum bile. Aklımı dağıtmak için planladığım yazıyı yazdım buraya ama şu an hayat bitmiş gibi. Ne yapsam bağırsaklarım emmeden bunları atar, yarın okuldan eve koşsam ve ip atlasam yakar mıyım. Beynim başka bir şey düşünmüyor şu an tek isteğim bir yerden müshil falan bulabilmek. Şu an ağlayarak yazıyorum bu yazıyı ve midem dolu olduğu için kendimi hasta hissediyorum, doymak bilmeyen şişko ve çirkin bir domuz gibi...yarından itibaren sadece kahve ve çay içicem ve derim kemiklerime yapışmadan durmak yok

Annem ve haritama gelirsek annemi çok seviyorum(canımı bile verebilirim) ama yaptığım hiçbir şeyden memnun olmaz benim o biraz daha ayakları yere basan, geleneksel bir kadın ve çok zor şeyler yaşadı çocukken anneme çok üzülürdüm
İşte haritam:

[Moderatör Notu: Güvenliğiniz için haritanızı paylaşmayın.]

Esenlikler,

Kafanın içinde sürekli dönen sayılar var ve üstelik kendine yakışmayacak kırıcı sözler söylüyorsun.
Sen bir sayıdan ibaret değilsin, kaloriler senin değerini belirlemiyor.

Bedenin senin düşmanın değil, hayatta kalmanı sağlayan en büyük dostun. Açlık hissettiğinde, bu onun sana yaşamak istediğini söyleme şekli. Ve sen yaşamalısın (sayılarla değil) mutlulukla, anılarla ve güzelliklerle.

Kendine bu kadar sert davranma.
 
Burada ekstrem bir durum olduğu için öncelikle en kısa zamanda koruyucunuza seslenmenizi, bu konuda yardım ve rehberlik istemenizi tavsiye ederim. Adanan herkesin bir koruyucusu olur, eğer adandıysanız, böyle bir duruma gelmek için uzun süre koruyucunuzun size gönderdiği işaret ve uyarıları görmezden geldiğinizi düşünüyorum. Tanrılar böyle durumlarda eylemsiz kalmaz. Kendinizi düzeltmek için yolu yürümeniz ve Tanrılara yakınlaşmanız lazım, siz çabalarsanız onlar da size yardımcı olacaktır.

Buradaki en büyük problemlerden biri, sorunun zihinsel olarak karar mekanizmalarınızı etkiliyor olması. Buna "sağduyu" da diyoruz. Yani dibe batıyorsunuz ama dibe battığınızın tam olarak farkına varamıyorsunuz. Problem içinizde derinleştikçe, o problemi algılama becerileriniz de zayıflaştığı için daha da savunmasız kalıyorsunuz. Atak yaşamanıza veya kafayı yiyormuş gibi hissetmenize sebep olan şeylerden biri bu. O yüzden defaatle belirtiyorum ki bir an önce meditasyonlarınızı yapmaya başlayın.

Şişko ve çirkin bir domuz değilsiniz, ve bunu siz de biliyorsunuz. Derinizin kemiklerinize yapıştığı bir görünüm de asla güzel olmayacaktır, hatta şişko olmanızdan çok daha çirkin duracaktır. Ne için kilo vermeye çalıştığınızı anlamanız gerekiyor. Bunca işkenceyi ne için çekiyorsunuz, tartıda daha düşük bir sayı görmek için mi yoksa daha güzel gözükmek için mi? Bu durumu başlatan bir tetikleyici olmalı, bunlar üzerine düşünmeniz, bu kilo takıntısının sebeplerini ortaya çıkarabilir. Kendinizi anlayarak problemi de anlarsınız.

Anneniz genel olarak iyi birine benziyor, size dair yüksek beklentileri olabilir ama sizin de kendinize dair bir özgüven geliştirmeniz gerekiyor. Ayrıca belirttiğiniz gibi zor bir çocukluk geçirmişse, o hâlde muhtemelen o da iyileştiremediği yaralara sahiptir. Ebeveynlerimiz bizden yaşça büyük olabilir ama onca yıl bu problemlerle geçmişse, o zaman onlar da bizden pek farklı olmasa gerek. Ayrıca bu kilo verme takıntısının, "çok zor" ve "neredeyse imkansız" bir şeyi başararak annenizi memnun etme çabası olup olmadığını da düşünebilirsiniz.

O sizden asla böyle bir şey beklemez ve eminim ki kızının böyle şeyler yaşaması onu hiçbir şekilde mutlu etmeyecektir.

Haritaların paylaşılmasına izin vermiyoruz zira bu haritalar, bilmeyen gözler için basit bir çark veya birkaç saçma hayvan ismiyken; gerçekten bilen gözler için, sizin hayatınıza dair her şeyi temsil eder. Yani birinin doğum haritasını kullanarak onun çoğu problemini görebiliriz, hayatta nerelerden yara alacağını görebiliriz veya en büyük zaaflarını keşfedebiliriz. Bu birine zarar vermeyi ya da kara büyü/lanet atarken nereye hedef almamız gerektiğini inanılmaz derecede kolaylaştırır. Bu sadece bizden olmayanlara değil, düşmana da yarar. Size saldırabilirler.

JoS Astro üzerinden doğum haritanızın açıklamalarını okuyun, ardından Astro Seek üzerinden okuyun. Ardından yerleşimlerinizi tek tek aratarak daha detaylı kaynaklara ulaşabilirsiniz. Bu kademeli bir süreç, yani baktıkça daha fazlasını keşfedeceksiniz. Ben kendi haritama belli periyotlarla tekrar dönüyorum ve daha önce fark etmediğim şeyler keşfediyorum.

Hepsi sürecin bir parçası ve hiçbirimiz buna istisna değiliz.

Şeytan Baba yardımcınız olsun.
 
Az yemenin zayıflıkla eşitlik olmadığını anlayın. Zayıflığı güzellik olarak görmekten vazgeçmiyorsanız da bunu anlamanız gerek. Doktor Hanım yukarıda bahsetmiş eğer vücudunuza “yiyecek yok” mesajı vermeye devam ederseniz daha çok depo yapmak için bir yol bulacak yine de yapacak. Organların işleyişinden kısacak, beynin aktivitelerinden kısacak, doğurganlıktan kısacak ve bir şekilde depo yapmaya çalışacak çünkü siz insanların yemek bulunamadığında hayatta kalmasını sağlayan mekanizmaları etkinleştirmiş olacaksınız. Ya da sizinki gibi uyurgezer olmanın uyur-yer versiyonu gibi bir şey yapacak.

Eskiden yeme bozukluğu olan bir kadın takip ediyorum ve bunu tedavi eden merkezlerde insanların günde inanılmaz düşük kalori alımıyla bile kilo aldığını söylüyor çünkü vücutları harcamaktansa tutmayı seçiyor. Gördüğüm kadarıyla hala zayıflığa takıntılı ama şu an metabolizmasını hızlandırarak elde etmeye çalışıyor. Doğurganlığını geri kazanmaya çalışıyor. Bal, dondurma, süt, kırmızı et ve et suyu tarifleri gibi şeyler paylaşıyor. Belki öyle bir şey ilginizi çeker kim olduğunu da paylaşayım:


Bazı paylaşımlarına hak veriyorum bazılarına vermiyorum ama eğer sizin işinize yarayacaksa, onun yaptığı gibi bir yol izlemek yani güzel/zayıf olmak için metabolizmayı hızlandırmaya odaklanmak, kendini aç bırakmaktan ve depo yapmayı teşvik etmekten daha mantıklı değil mi?

Annenizi memnun edemezsiniz o sizden memnun olmayı veya olmamayı seçebilir. Aranızdaki sevgiyi ve muhabbeti arttırmak için Wunjo rünü kullanabilirsiniz.

Yemek yemek bana da zor geliyor üstelik kilo vermek gibi bir amacım yok. Kısa süre öncesine kadar stresli dönemlerde yemek yemeyi bırakıp 40'ın altına inerdim. Şimdi daha iyi.
 
Az yemenin zayıflıkla eşitlik olmadığını anlayın. Zayıflığı güzellik olarak görmekten vazgeçmiyorsanız da bunu anlamanız gerek. Doktor Hanım yukarıda bahsetmiş eğer vücudunuza “yiyecek yok” mesajı vermeye devam ederseniz daha çok depo yapmak için bir yol bulacak yine de yapacak. Organların işleyişinden kısacak, beynin aktivitelerinden kısacak, doğurganlıktan kısacak ve bir şekilde depo yapmaya çalışacak çünkü siz insanların yemek bulunamadığında hayatta kalmasını sağlayan mekanizmaları etkinleştirmiş olacaksınız. Ya da sizinki gibi uyurgezer olmanın uyur-yer versiyonu gibi bir şey yapacak.

Eskiden yeme bozukluğu olan bir kadın takip ediyorum ve bunu tedavi eden merkezlerde insanların günde inanılmaz düşük kalori alımıyla bile kilo aldığını söylüyor çünkü vücutları harcamaktansa tutmayı seçiyor. Gördüğüm kadarıyla hala zayıflığa takıntılı ama şu an metabolizmasını hızlandırarak elde etmeye çalışıyor. Doğurganlığını geri kazanmaya çalışıyor. Bal, dondurma, süt, kırmızı et ve et suyu tarifleri gibi şeyler paylaşıyor. Belki öyle bir şey ilginizi çeker kim olduğunu da paylaşayım:


Bazı paylaşımlarına hak veriyorum bazılarına vermiyorum ama eğer sizin işinize yarayacaksa, onun yaptığı gibi bir yol izlemek yani güzel/zayıf olmak için metabolizmayı hızlandırmaya odaklanmak, kendini aç bırakmaktan ve depo yapmayı teşvik etmekten daha mantıklı değil mi?

Annenizi memnun edemezsiniz o sizden memnun olmayı veya olmamayı seçebilir. Aranızdaki sevgiyi ve muhabbeti arttırmak için Wunjo rünü kullanabilirsiniz.

Yemek yemek bana da zor geliyor üstelik kilo vermek gibi bir amacım yok. Kısa süre öncesine kadar stresli dönemlerde yemek yemeyi bırakıp 40'ın altına inerdim. Şimdi daha iyi.
Yazdığınız şeyler cidden çok güzel Pammy Hanım sizin durumunuz için kısaca öneri vermem gerekirse, stres anında vücudumuz fight or flight yani savaş ya da kaç tepkisi verir bize, bu beynimizde hipofiz,hipotalamus ve HPA'nın bozulmasından dolayı fazla kortizol ve adrenalim sağlar ya çok yersiniz ya hiç yemezsiniz.Burada stres anını nasıl yönettiğinize de bağlı olarak böbrek üstü bezlerinize baktırmanızı öneririm çünkü vücudumuz stres anında kortizol salgılar bu da zarar verir belli bir süre sonra evet stres iştah ve kilo kaybı yapar ancak 40 kilo gerçekten düşük bir kilodur. Doktora gideceğiniz zaman bu durumunuzdan bahsederseniz CBC,TSH,T3 ve B12 değerlerinize bakmasını isteyin bunlar normal geliyorsa eğer,RF bakmasını da isteyin, çünkü bu durumunuz sadece stres kaynaklı olmayabilir.Aileniz de şeker hastalığı geçmişi varsa bu stres kaynaklı zayıflamanızın sebebi olabilir. Sağlığınıza dikkat edin, zayıflık güzel mi değil mi tartışılayadursun ileri ki zamanlarda stres kaynaklı kilo vermeniz kötü şeyler çıkarabilir.Hormon bozuklukları,sindirim problemleri hatta ve hatta anksiyete ya da depresyona sebep verebilir.
 
Yazdığınız şeyler cidden çok güzel Pammy Hanım sizin durumunuz için kısaca öneri vermem gerekirse, stres anında vücudumuz fight or flight yani savaş ya da kaç tepkisi verir bize, bu beynimizde hipofiz,hipotalamus ve HPA'nın bozulmasından dolayı fazla kortizol ve adrenalim sağlar ya çok yersiniz ya hiç yemezsiniz.Burada stres anını nasıl yönettiğinize de bağlı olarak böbrek üstü bezlerinize baktırmanızı öneririm çünkü vücudumuz stres anında kortizol salgılar bu da zarar verir belli bir süre sonra evet stres iştah ve kilo kaybı yapar ancak 40 kilo gerçekten düşük bir kilodur. Doktora gideceğiniz zaman bu durumunuzdan bahsederseniz CBC,TSH,T3 ve B12 değerlerinize bakmasını isteyin bunlar normal geliyorsa eğer,RF bakmasını da isteyin, çünkü bu durumunuz sadece stres kaynaklı olmayabilir.Aileniz de şeker hastalığı geçmişi varsa bu stres kaynaklı zayıflamanızın sebebi olabilir. Sağlığınıza dikkat edin, zayıflık güzel mi değil mi tartışılayadursun ileri ki zamanlarda stres kaynaklı kilo vermeniz kötü şeyler çıkarabilir.Hormon bozuklukları,sindirim problemleri hatta ve hatta anksiyete ya da depresyona sebep verebilir.
Nazik sözleriniz için teşekkür ederim. Evet, kronik stres ve anksiyete semptomları gösteriyorum/geçmişte gösteriyordum. Hiperventilasyon atakları, uykudan kalp çarpıntısıyla uyanma (kardiyolog ciddi bir şey olmadığını söyledi), yemeyi bırakma ve genel olarak sürekli stres ve anksiyete hali ek olarak da hafif agarofobi ve diğer yersiz endişeler. Şeker hastalığı geçmişi var mı sorayım. Son yaptırdığım tahlile baktığımda ''Serbest T3, Glukoz, Vitamin B12, TSH'' değerleri normal aralıkta görünüyor. CBC nedir baktım ve tam kan sayımıymış, o da sınırda olan bir iki şey dışında normal. RF bakılmamış sanırım.

Benim sorunlarımdan biri de ''yardım isteyememek, güvenmemek, her şeyi kontrol etmek zorunda hissetmek'' olduğu için doktora yakın zamanda tekrar gideceğimi sanmıyorum. Psikolojiye bilim olarak inansam bile gitsem bir psikoloğun bana yardım edebileceğine inanmıyorum gibi? Böyle mi anlatılır?

İlginiz için yine de teşekkürler. Artık o kadar zayıf değilim, merak etmeyin.
 
Doğru yazım agorafobi*, ancak açıklamasının tam uymadığını söylemeliyim
 
Nazik sözleriniz için teşekkür ederim. Evet, kronik stres ve anksiyete semptomları gösteriyorum/geçmişte gösteriyordum. Hiperventilasyon atakları, uykudan kalp çarpıntısıyla uyanma (kardiyolog ciddi bir şey olmadığını söyledi), yemeyi bırakma ve genel olarak sürekli stres ve anksiyete hali ek olarak da hafif agarofobi ve diğer yersiz endişeler. Şeker hastalığı geçmişi var mı sorayım. Son yaptırdığım tahlile baktığımda ''Serbest T3, Glukoz, Vitamin B12, TSH'' değerleri normal aralıkta görünüyor. CBC nedir baktım ve tam kan sayımıymış, o da sınırda olan bir iki şey dışında normal. RF bakılmamış sanırım.

Benim sorunlarımdan biri de ''yardım isteyememek, güvenmemek, her şeyi kontrol etmek zorunda hissetmek'' olduğu için doktora yakın zamanda tekrar gideceğimi sanmıyorum. Psikolojiye bilim olarak inansam bile gitsem bir psikoloğun bana yardım edebileceğine inanmıyorum gibi? Böyle mi anlatılır?

İlginiz için yine de teşekkürler. Artık o kadar zayıf değilim, merak etmeyin.
Merhaba, ben teşekkür ederim sizin için psikiyatrist bir arkadaşımla görüştüm,alanım bu olmadığı için. Bu yazdığınız şikayetlerden dolayı tabii ki yüzyüze görüşmek iyi olabilir ancak buradan da biraz yol gösterebilirim sanırım size. Hipervantilasyon ataklarınız ne sıklıkla oluyor? Baş dönmeniz bayılma ile mi sonuçlanıyor yoksa sadece gözleriniz kararıp titriyor musunuz? Kardiyoloji de bir sonuç çıkmaması güzel ama bu alan için dahiliye daha iyi olabilir nacizane önerim oraya da gitmeniz. Yardım almaya çekindiğiniz için ve içinizdeki bu güvensizlik hissiniz için sizi buna iten şeyler nedir? Bana bunları özelden de yazabilirsiniz. Bir doktor size zarar mı verdi yoksa çocukluktan gelen bir içgüdü mü bu önce bunu anlamak lazım, evet haklısınız günümüzde birçok psikolog güvensizdir tıpkı arkadaşlarınızın size yapacağı yanlış gibi psikologlarda sizin özel hayatınızı sosyal medyada konuşabilir etik değildir ancak olabilir. Ama hepsi böyle olacak diye bir kural elbette yok, şuanlık evinizde yapabileceğiniz basit nefes egzersizleri önerdi arkadaşım bunlar sizi o an en azından rahatlatabilir. 4 saniye nefes alıp 10 saniye tutup 5 saniyede geri verebilirsiniz bu güç meditasyonlarında yaptığımız yogaya benziyor kısaca meditasyon yapın. Ancak her şeyi kontrol altında tutamazsınız burada işin içine mükemeliyetçilik girebilir bu da sizi zorlaştırabilir. Şeker geçmişinizin varsa bu önemli bir etken ama her şeyden önce psikolojik sağlığınız daha değerli
Agorafobiye gelirsek, genelde sizi korkularınıza maruz bırakırız ve bu korkular size acı verse bile ortaya çıktığında iyileşmenize sebep olur bunu tek başınıza yapamayabilirsiniz kötü sonuçlar verebilir ama en azından bunları yazabilirsiniz. Agorafobik düşünceleriniz ne eğilimde mesela " doktora gidersem o bana fayda sağlayamaz yolda düşersem beni kimse kurtaramaz" gibi mi? Sizinle özelden konuşmak isterim :) yardıma her zaman açığım.
 
meditasyon yapın. Ancak her şeyi kontrol altında tutamazsınız burada işin içine mükemeliyetçilik girebilir bu da sizi zorlaştırabilir.
Meditasyon yardımcı oluyor. Mükemmeliyetçilikten muzdaribim. Bir mesaj göndermeyi denedim ama hata verdi, daha sonra tekrar denerim. Teklifiniz için teşekkürler.
 
Selam, umarım iyisinizdir. Beni soracaksanız ben değilim. Çünkü yemek yemek benim işkencem gibi.

Birkaç ay önce incecik bir arkadaşımı görüp kilo almaktan korkup bir şok diyete girdim. Yaklaşık günde 500 kalori alıyordum ama bazı hünler sadece su içip hiçbir şey yemiyordum

Zayıflamak çok hoşuma gidiyor ve diyete devam ediyordum ama annem verdiğim kiloları-ve yemek yemediğimi- fark etti.18 yaşında değilim ve beni yemek yemem için zorluyor(?) Sorun şu ki onu üzmek istemiyorum ama vermem gereken bi beş kilo daha var 40 kilo olursam daha güzel görünürüm (164cm)

Ayrıca yedikten sonra kustuğumu-eğer miktarı kaçırırsam- fark etti ve bazen uyurken ayaklarım resmen kendi kendine mutfağa gidiyor ve sanki beynim devreden çıkmışçasına yiyorum -yediğimi fark edince gidip kusuyorum ama bazen fark edemiyorum çünkü rüyamda da yemek görüyorum- ve bu şey bir döngü oldu 45 kiloda kaldım ve annem tıkınıp kustuğumu öğrendiği için bunun da çok lafı oluyor [(birtakım hakaretler+ sen beni öldürmek mi istiyorsun lafları) çünkü hiçbir şey benim hakkımda olamıyor]


Uzun lafın kısası gece bilinçsiz yememin ve fark edince kusmamın üzerine olan döngüyü nasıl kırabilirim ayrıca annemle aramı ne düzeltir (ruhani veya pratik tavsiye)

Hail Lilith
Hail Astaroth
Hail Bastet💗
Imbolic kutlu olsunn
LIFE (FUCK)UPDATE

Size "atak" geçirdikten sonraki gün aldıklarımı koşarak,soğukta durarak -bulunduğum şehirde kar yağıyordu ve ben en ince göğsü açık bluzumu giymiştim insanlar bana baktılar, kendimi ucube gibi hissettim- ve tutkum olan dans etmekle yaktım (onlar mı beni yaktı ben mi onları yaktım bilmiyorum)

Her şeyi yaktığım günün gecesi gururla yatağıma gittim. Her şey normaldi o gün garantilemek için hiçbir şey yememiş sadece enerji içeceği içmiştim (100 kalori)

Sabah uyandığımda aynanın karşısına geçtim ağzım,yastığım ve odamın halısı her yerde kurabiye kırıntıları vardı. Potansiyel erkek arkadaşımın (benimle ilgilendiğini söyledi düşünmem gerek dedim) getirdiği kurabiyeleri (yemek yapmakla ilgileniyor?) yemişim ve farkında bile değildim ama midemin hala dolu olduğunu hissediyordum,tuvalete gidip kustum. Şükür ki hepsini yakın zamanda yemişim.

Saat 09.30(?) Gibi potansiyel erkek arkadaşım kapımda belirdi. Bu sefer de elinde hamurişi olan başka bir tabak vardı ve kurabiyeleri beğendin mi gibi bir muhabbet yaptı. O an suratına bi tane çakasım geldi (kurabiyeleri onun getirdiğini bilmiyordum kardeşim almış ve mal gibi benim odama koymuş, yemeğin yeri orası mı?!) elindeki tabağı da verdi sonra "içeri gelsene" dedim. Yok işim var falan dedi gitti. Tabakla beraber kardeşimin odasına gittim, ister misin dedim ve aralarından beğendiklerini aldı. Sonra tabağı mutfak tezgahına koydum uzun süre kokladım (yiyemediğim şeyleri kokluyorum) sonra ya yersem diye korkup kuşlar yesin diye balkona koydum (neyse ki kısa sürede yediler)


Kusmaktan,egzersizden ve diğer her şeyden dolayı başım ağrıyor ve dönüyor. Bu olay böyle gitmez dedim ve kendime makarna yaptım ve makarnayla sadece bakıştık ve onu yemedim. Annem gelince yesin diye mutfakta bıraktım
Ve yeme korkumu çözmem gerektiğini düşünüyorum ama üstesinden gelemem bu şey bana yapıştı cildim ve saçlarım güzel olsun diye bundan önce de yediklerime dikkat ederdim, hep dikkat ettim ama yemeklerimi kısıtladığım zaman bana hiçbir şeyin veremeyeceği mutluluğu ve hazzı verdiğini gördüm. Mesela bu gün hiçbir şey yemedim ve kendimle gurur duyuyorum. Küçükken çok zayıftmışım. diyete başlamadan önce 164cm ve 50-55 kg idim. Şu an (dün yaptığım taktiklerle birlikte) 43 kiloya düştüm. (soğukta durmak çok işe yarıyor ama başım ağrıdı) Hiçbir yiyeceğin tatı açlık hissinin verdiği yeterlilikle boy ölçüşemiyor.
 

Yardımı ''hak edecek kadar'' kötü durumda olduğuma inanmıyorum. Yardımı hak etmediğimi düşünüyorum çünkü kendim yapabilirim. Kendim yapamazsam bunun bir zayıflık olduğunu ve zayıf olduğum için yine yardımı hak etmediğimi düşünüyorum.

Topluluğumuzun bir parçası olmayı daha çok istediğim için, daha alıcı olmayı öğrenmeye çalıştığım için buradan yazmaya karar verdim ve gören arkadaşlar isterlerse araya girebilirler.

Güvensizlik hissi doktorlara özel değil. Ruhun dişil tarafı dediğimiz şeyle; uykuya dalmakla, transa girmekle, kendini bırakmakla, alıcı olmakla (beslenme, yardım), aşık olmakla (Leyla Mecnun gibi kendinden geçmeli aşk, hatta ilahi aşk ve kendini Tanrılara bırakmak) ki bunu hem aşk sarhoşu olmak hem de normal sarhoş olmak olarak genişletebilirim (el göz koordinasyonunu kaybetsem bile sarhoşluğun rahatlama hissini -Yunan mitolojisinde Dionysus'un yönettiği şeyleri de diyebilirim- yaşayamıyorum) ve insanlara kendimi açmakla sorun yaşıyorum. Tanrılara da. Onları hissettiğimde bunun böyle olmadığını, olmaması gerektiğini biliyorum. Yine de zor.

Bütün sorularınıza uzun uzun cevap verip sildim. Ben bayılmıyorum, bayılanlar varken benimki söz etmeye değmez diye düşünmekten kendimi vazgeçiremiyorum. Burada başkalarından medet ummaktansa gidip kendim yapmalıyım düşüncesinden kurtulamıyorum. Gerçekten de, siz benim için ne yapabilirsiniz ki? Spiritüel ve maddesel olarak, kendim başarmak zorunda değil miyim? Bunun böyle olmadığını biliyorum, grup ritüellerine katılıyorum, yine de inanmakta ve güvenmekte zorlanıyorum. Arkadaşlarım da onlara daha çok dayanmam için teşvik ediyorlar ama zorlanıyorum.

Yardım istiyorum ama yardım istemeyi bilmiyorum. Yapacağım şey bana söylense bile ben o şeyi bilmiyor muyum sanki? Yardım istersem insanların (sizin hepinizin de) vereceği şeyin nasihat olacağını düşünüyorum, kim gerçekten yükümü alıp yardımcı olacak ki? Kim nefes almama yardım edebilir? Kim üstümdeki ağırlık hissini kaldırabilir? Eğer benim için iyi dilekleriniz ve iyi enerjiniz varsa, göndermenizi rica ediyorum.

Hipervantilasyon ataklarınız ne sıklıkla oluyor? Baş dönmeniz bayılma ile mi sonuçlanıyor yoksa sadece gözleriniz kararıp titriyor musunuz? Kardiyoloji de bir sonuç çıkmaması güzel ama bu alan için dahiliye daha iyi olabilir nacizane önerim oraya da gitmeniz. Yardım almaya çekindiğiniz için ve içinizdeki bu güvensizlik hissiniz için sizi buna iten şeyler nedir? Bana bunları özelden de yazabilirsiniz.

Bir haftada iki kere oldu. Normalde bu kadar sık değil bu hafta zor bir hafta. Bayılmıyorum. Düşünmeyi bırakıyorum ve nefes alamama, çok hızlı nefes alma, göğsün daralması, şiddetli bir şekilde ağlamayı normal bir ağlamaya dönüştürüp bitiriyorum. Dahiliye kardiyoloğa yönlendirmişti. Yardım almakta iyi değilim.
çocukluktan gelen bir içgüdü mü bu önce bunu anlamak lazım... Ancak her şeyi kontrol altında tutamazsınız burada işin içine mükemeliyetçilik girebilir bu da sizi zorlaştırabilir. Agorafobiye gelirsek, genelde sizi korkularınıza maruz bırakırız ve bu korkular size acı verse bile ortaya çıktığında iyileşmenize sebep olur bunu tek başınıza yapamayabilirsiniz kötü sonuçlar verebilir ama en azından bunları yazabilirsiniz. Agorafobik düşünceleriniz ne
Çocukken, belki 5-6 yaşlarında, eğer kendimi tırnaklarımla çizip acımı görünür hale getirirsem insanlara gösterebileceğimi düşündüğümü hatırlıyorum. Kendime zarar vermiyorum, düşünceleri hayata geçirmiyorum.

Agorafobik düşünceleri ikiye ayırabilirim, biri daha çok kontrolcülük ve mükemmeliyetçilik etrafında dönüyor. Evden ayrılırsam bana çok kötü bir şey olacağından ziyade evden ayrılırsam evde çok kötü bir şey olacağından kaynaklı. Evden çıkarken ütüyü yanına alana kadar ütü prizde mi kaldı diye endişelenenler gibi. En basitinden evde değilsem evcil hayvanımın başına bir şey geleceğinden korkuyorum. Kapıyı kapatsam bile açık kaldı kaçacak diye korkuyorum. Yangın çıkacak, balkondan düşecek diye korkuyorum. Evcil hayvan kamerasıyla onu izliyorum. Bebek olsa muhtemelen deliririm. Eve bir şey olacağından korkuyorum. Evde başka biri varsa bile ona da güvenmediğim için yardımcı olmuyor hatta onun hatasından dolayı bir şey olacak diye daha çok korkuyorum. Hem evde bir şey olacağının hem dışarıda bir şey olacağının korkusunun iki ayrı travmaya bağlı sebebi var. Agorafobiye bazen eşlik edebilen utanç hissini de yaşadığım oluyor. Başka bir örnek de mesela evden çıkmak için güvenliğin önünden geçmem gerekiyorsa bu evden ayrılmamı zorlaştırır. Normalde evin güvenliği olmasının güvende hissettirmesi gerekir ama birinin önünden geçmek zorunda olmak beni caydırıyor.

Zorlaştırıyor ama yapacağım şeyleri engellemiyorlar. Yine yapıyorum. Çıkıyorum arkadaşlarımla buluşuyorum, organizyonlara katılıyorum, çalışıyorum, yüksek öğrenime devam ediyorum. Bu şeyleri bu duruma rağmen yapabildiğim için ben de yardıma ihtiyacım yokmuş gibi davranıyorum. Ama keşke biri bana yardım etse. Nasıl edecek ki? Edemez diyip o umudu kısa kesiyorum.
 
Az yemenin zayıflıkla eşitlik olmadığını anlayın. Zayıflığı güzellik olarak görmekten vazgeçmiyorsanız da bunu anlamanız gerek. Doktor Hanım yukarıda bahsetmiş eğer vücudunuza “yiyecek yok” mesajı vermeye devam ederseniz daha çok depo yapmak için bir yol bulacak yine de yapacak. Organların işleyişinden kısacak, beynin aktivitelerinden kısacak, doğurganlıktan kısacak ve bir şekilde depo yapmaya çalışacak çünkü siz insanların yemek bulunamadığında hayatta kalmasını sağlayan mekanizmaları etkinleştirmiş olacaksınız. Ya da sizinki gibi uyurgezer olmanın uyur-yer versiyonu gibi bir şey yapacak.

Eskiden yeme bozukluğu olan bir kadın takip ediyorum ve bunu tedavi eden merkezlerde insanların günde inanılmaz düşük kalori alımıyla bile kilo aldığını söylüyor çünkü vücutları harcamaktansa tutmayı seçiyor. Gördüğüm kadarıyla hala zayıflığa takıntılı ama şu an metabolizmasını hızlandırarak elde etmeye çalışıyor. Doğurganlığını geri kazanmaya çalışıyor. Bal, dondurma, süt, kırmızı et ve et suyu tarifleri gibi şeyler paylaşıyor. Belki öyle bir şey ilginizi çeker kim olduğunu da paylaşayım:


Bazı paylaşımlarına hak veriyorum bazılarına vermiyorum ama eğer sizin işinize yarayacaksa, onun yaptığı gibi bir yol izlemek yani güzel/zayıf olmak için metabolizmayı hızlandırmaya odaklanmak, kendini aç bırakmaktan ve depo yapmayı teşvik etmekten daha mantıklı değil mi?

Annenizi memnun edemezsiniz o sizden memnun olmayı veya olmamayı seçebilir. Aranızdaki sevgiyi ve muhabbeti arttırmak için Wunjo rünü kullanabilirsiniz.

Yemek yemek bana da zor geliyor üstelik kilo vermek gibi bir amacım yok. Kısa süre öncesine kadar stresli dönemlerde yemek yemeyi bırakıp 40'ın altına inerdim. Şimdi daha iyi.

Burada ekstrem bir durum olduğu için öncelikle en kısa zamanda koruyucunuza seslenmenizi, bu konuda yardım ve rehberlik istemenizi tavsiye ederim. Adanan herkesin bir koruyucusu olur, eğer adandıysanız, böyle bir duruma gelmek için uzun süre koruyucunuzun size gönderdiği işaret ve uyarıları görmezden geldiğinizi düşünüyorum. Tanrılar böyle durumlarda eylemsiz kalmaz. Kendinizi düzeltmek için yolu yürümeniz ve Tanrılara yakınlaşmanız lazım, siz çabalarsanız onlar da size yardımcı olacaktır.

Buradaki en büyük problemlerden biri, sorunun zihinsel olarak karar mekanizmalarınızı etkiliyor olması. Buna "sağduyu" da diyoruz. Yani dibe batıyorsunuz ama dibe battığınızın tam olarak farkına varamıyorsunuz. Problem içinizde derinleştikçe, o problemi algılama becerileriniz de zayıflaştığı için daha da savunmasız kalıyorsunuz. Atak yaşamanıza veya kafayı yiyormuş gibi hissetmenize sebep olan şeylerden biri bu. O yüzden defaatle belirtiyorum ki bir an önce meditasyonlarınızı yapmaya başlayın.

Şişko ve çirkin bir domuz değilsiniz, ve bunu siz de biliyorsunuz. Derinizin kemiklerinize yapıştığı bir görünüm de asla güzel olmayacaktır, hatta şişko olmanızdan çok daha çirkin duracaktır. Ne için kilo vermeye çalıştığınızı anlamanız gerekiyor. Bunca işkenceyi ne için çekiyorsunuz, tartıda daha düşük bir sayı görmek için mi yoksa daha güzel gözükmek için mi? Bu durumu başlatan bir tetikleyici olmalı, bunlar üzerine düşünmeniz, bu kilo takıntısının sebeplerini ortaya çıkarabilir. Kendinizi anlayarak problemi de anlarsınız.

Anneniz genel olarak iyi birine benziyor, size dair yüksek beklentileri olabilir ama sizin de kendinize dair bir özgüven geliştirmeniz gerekiyor. Ayrıca belirttiğiniz gibi zor bir çocukluk geçirmişse, o hâlde muhtemelen o da iyileştiremediği yaralara sahiptir. Ebeveynlerimiz bizden yaşça büyük olabilir ama onca yıl bu problemlerle geçmişse, o zaman onlar da bizden pek farklı olmasa gerek. Ayrıca bu kilo verme takıntısının, "çok zor" ve "neredeyse imkansız" bir şeyi başararak annenizi memnun etme çabası olup olmadığını da düşünebilirsiniz.

O sizden asla böyle bir şey beklemez ve eminim ki kızının böyle şeyler yaşaması onu hiçbir şekilde mutlu etmeyecektir.


Haritaların paylaşılmasına izin vermiyoruz zira bu haritalar, bilmeyen gözler için basit bir çark veya birkaç saçma hayvan ismiyken; gerçekten bilen gözler için, sizin hayatınıza dair her şeyi temsil eder. Yani birinin doğum haritasını kullanarak onun çoğu problemini görebiliriz, hayatta nerelerden yara alacağını görebiliriz veya en büyük zaaflarını keşfedebiliriz. Bu birine zarar vermeyi ya da kara büyü/lanet atarken nereye hedef almamız gerektiğini inanılmaz derecede kolaylaştırır. Bu sadece bizden olmayanlara değil, düşmana da yarar. Size saldırabilirler.

JoS Astro üzerinden doğum haritanızın açıklamalarını okuyun, ardından Astro Seek üzerinden okuyun. Ardından yerleşimlerinizi tek tek aratarak daha detaylı kaynaklara ulaşabilirsiniz. Bu kademeli bir süreç, yani baktıkça daha fazlasını keşfedeceksiniz. Ben kendi haritama belli periyotlarla tekrar dönüyorum ve daha önce fark etmediğim şeyler keşfediyorum.

Hepsi sürecin bir parçası ve hiçbirimiz buna istisna değiliz.

Şeytan Baba yardımcınız olsun.
Kilo vermeye eski bale kursundan bir arkadaşımı görüp başlamıştım. İncecikti ve kalorilerini hesaplıyordu. Kaç kilo olduğunu sordum ve 40'a yeni düştüm dedi. Buluştuğumuz gün sadece şekersiz,sütsüz,hiçbir şeysiz kahve içmişti. Kendimi şişko bir domuz gibi hissettim. Bana iltifat etmesine rağmen kendimi kötü hissettim ve bi beş kilo veriyim diye başladığım serüvenimde yaklaşık 13 kiloyu 1-1.5 ayda verdim. Ve yememek bana gururlu hissettiriyor, kendimle gurur duyuyorum
 
Yardımı ''hak edecek kadar'' kötü durumda olduğuma inanmıyorum. Yardımı hak etmediğimi düşünüyorum çünkü kendim yapabilirim. Kendim yapamazsam bunun bir zayıflık olduğunu ve zayıf olduğum için yine yardımı hak etmediğimi düşünüyorum.

Topluluğumuzun bir parçası olmayı daha çok istediğim için, daha alıcı olmayı öğrenmeye çalıştığım için buradan yazmaya karar verdim ve gören arkadaşlar isterlerse araya girebilirler.

Güvensizlik hissi doktorlara özel değil. Ruhun dişil tarafı dediğimiz şeyle; uykuya dalmakla, transa girmekle, kendini bırakmakla, alıcı olmakla (beslenme, yardım), aşık olmakla (Leyla Mecnun gibi kendinden geçmeli aşk, hatta ilahi aşk ve kendini Tanrılara bırakmak) ki bunu hem aşk sarhoşu olmak hem de normal sarhoş olmak olarak genişletebilirim (el göz koordinasyonunu kaybetsem bile sarhoşluğun rahatlama hissini -Yunan mitolojisinde Dionysus'un yönettiği şeyleri de diyebilirim- yaşayamıyorum) ve insanlara kendimi açmakla sorun yaşıyorum. Tanrılara da. Onları hissettiğimde bunun böyle olmadığını, olmaması gerektiğini biliyorum. Yine de zor.

Bütün sorularınıza uzun uzun cevap verip sildim. Ben bayılmıyorum, bayılanlar varken benimki söz etmeye değmez diye düşünmekten kendimi vazgeçiremiyorum. Burada başkalarından medet ummaktansa gidip kendim yapmalıyım düşüncesinden kurtulamıyorum. Gerçekten de, siz benim için ne yapabilirsiniz ki? Spiritüel ve maddesel olarak, kendim başarmak zorunda değil miyim? Bunun böyle olmadığını biliyorum, grup ritüellerine katılıyorum, yine de inanmakta ve güvenmekte zorlanıyorum. Arkadaşlarım da onlara daha çok dayanmam için teşvik ediyorlar ama zorlanıyorum.

Yardım istiyorum ama yardım istemeyi bilmiyorum. Yapacağım şey bana söylense bile ben o şeyi bilmiyor muyum sanki? Yardım istersem insanların (sizin hepinizin de) vereceği şeyin nasihat olacağını düşünüyorum, kim gerçekten yükümü alıp yardımcı olacak ki? Kim nefes almama yardım edebilir? Kim üstümdeki ağırlık hissini kaldırabilir? Eğer benim için iyi dilekleriniz ve iyi enerjiniz varsa, göndermenizi rica ediyorum.



Bir haftada iki kere oldu. Normalde bu kadar sık değil bu hafta zor bir hafta. Bayılmıyorum. Düşünmeyi bırakıyorum ve nefes alamama, çok hızlı nefes alma, göğsün daralması, şiddetli bir şekilde ağlamayı normal bir ağlamaya dönüştürüp bitiriyorum. Dahiliye kardiyoloğa yönlendirmişti. Yardım almakta iyi değilim.

Çocukken, belki 5-6 yaşlarında, eğer kendimi tırnaklarımla çizip acımı görünür hale getirirsem insanlara gösterebileceğimi düşündüğümü hatırlıyorum. Kendime zarar vermiyorum, düşünceleri hayata geçirmiyorum.

Agorafobik düşünceleri ikiye ayırabilirim, biri daha çok kontrolcülük ve mükemmeliyetçilik etrafında dönüyor. Evden ayrılırsam bana çok kötü bir şey olacağından ziyade evden ayrılırsam evde çok kötü bir şey olacağından kaynaklı. Evden çıkarken ütüyü yanına alana kadar ütü prizde mi kaldı diye endişelenenler gibi. En basitinden evde değilsem evcil hayvanımın başına bir şey geleceğinden korkuyorum. Kapıyı kapatsam bile açık kaldı kaçacak diye korkuyorum. Yangın çıkacak, balkondan düşecek diye korkuyorum. Evcil hayvan kamerasıyla onu izliyorum. Bebek olsa muhtemelen deliririm. Eve bir şey olacağından korkuyorum. Evde başka biri varsa bile ona da güvenmediğim için yardımcı olmuyor hatta onun hatasından dolayı bir şey olacak diye daha çok korkuyorum. Hem evde bir şey olacağının hem dışarıda bir şey olacağının korkusunun iki ayrı travmaya bağlı sebebi var. Agorafobiye bazen eşlik edebilen utanç hissini de yaşadığım oluyor. Başka bir örnek de mesela evden çıkmak için güvenliğin önünden geçmem gerekiyorsa bu evden ayrılmamı zorlaştırır. Normalde evin güvenliği olmasının güvende hissettirmesi gerekir ama birinin önünden geçmek zorunda olmak beni caydırıyor.

Zorlaştırıyor ama yapacağım şeyleri engellemiyorlar. Yine yapıyorum. Çıkıyorum arkadaşlarımla buluşuyorum, organizyonlara katılıyorum, çalışıyorum, yüksek öğrenime devam ediyorum. Bu şeyleri bu duruma rağmen yapabildiğim için ben de yardıma ihtiyacım yokmuş gibi davranıyorum. Ama keşke biri bana yardım etse. Nasıl edecek ki? Edemez diyip o umudu kısa kesiyorum.

❤️
 
Önceki mesajlarda belirttiklerimizi tekrar okuyun ve uygulamaya başlayın.

İnsanların size bakıyor olma sebebi ya dekoltenizdir ya da böyle soğuk bir havada kim bu kadar ince giyiniyor diye şaşırmalarındandır. Eğer koşu yapıyorsanız, doğal olarak herkes yürürken koşan biri dikkat çekeceği için bunun için de insanlar bakabilir. Burada dikkatimi çeken şey, insanların size bakmasından rahatsızlık duymuş olmanız. Kilo vererek güzelleşip, insanların size bakmasını istemiyor musunuz? İnsanlar size baktıklarında iğrenç hissedecekseniz, size yöneltilen ilgiden nasıl keyif alacaksınız? Burada tutmayan bir hesap var.

Yine bir başka bilinçsiz yeme krizi. Bu noktada bir doktora gitmenizin iyi olacağını ya da durumu ailenize açmanızın fayda getireceğine inanıyorum. Vücut besin için sürünürken onu bundan zorla alıkoymak ve bedene böyle acımasız davranmak, bence Tanrıların bize verdiği armağanlardan birini çöpe atmak demektir. Bu da saygısızlıktır.

Kilo vermeye eski bale kursundan bir arkadaşımı görüp başlamıştım. İncecikti ve kalorilerini hesaplıyordu. Kaç kilo olduğunu sordum ve 40'a yeni düştüm dedi. Buluştuğumuz gün sadece şekersiz,sütsüz,hiçbir şeysiz kahve içmişti. Kendimi şişko bir domuz gibi hissettim. Bana iltifat etmesine rağmen kendimi kötü hissettim ve bi beş kilo veriyim diye başladığım serüvenimde yaklaşık 13 kiloyu 1-1.5 ayda verdim. Ve yememek bana gururlu hissettiriyor, kendimle gurur duyuyorum
Muhtemelen hayatta aç kalarak ömrünüzü yakmak dışında yapacağınız başka bir şey olmadığı için tek gurur kaynağınız bu.

Belirttiğim gibi durumunuz normal değil ve ekstrem bir davranış olduğu için doğum haritanızda gözükecektir. Tanrılara seslenin, meditasyonlara başlayın ve doğum haritanızı inceleyerek sorunlarınızı görün. Bunlar, bu problemi çözmek istiyorsanız yapacağınız şeyler. Problemi çözmek gibi bir niyetiniz yoksa o zaman burada ne işiniz olduğunu bilmiyorum.
 
Yardım istiyorum ama yardım istemeyi bilmiyorum. Yapacağım şey bana söylense bile ben o şeyi bilmiyor muyum sanki? Yardım istersem insanların (sizin hepinizin de) vereceği şeyin nasihat olacağını düşünüyorum, kim gerçekten yükümü alıp yardımcı olacak ki? Kim nefes almama yardım edebilir? Kim üstümdeki ağırlık hissini kaldırabilir? Eğer benim için iyi dilekleriniz ve iyi enerjiniz varsa, göndermenizi rica ediyorum.


Zorlaştırıyor ama yapacağım şeyleri engellemiyorlar. Yine yapıyorum. Çıkıyorum arkadaşlarımla buluşuyorum, organizyonlara katılıyorum, çalışıyorum, yüksek öğrenime devam ediyorum. Bu şeyleri bu duruma rağmen yapabildiğim için ben de yardıma ihtiyacım yokmuş gibi davranıyorum. Ama keşke biri bana yardım etse. Nasıl edecek ki? Edemez diyip o umudu kısa kesiyorum.

Bu iki konuya bir bakış açısı getirmek istiyorum. Evet, dedikleriniz doğru. Gerçekten bir insan kendisine yardım edemiyorsa, bir başkası da yardım etse sonuç değişmeyecektir; fakat gerçek bir bağ, aslında bana sorarsanız bu tür şeylerle gelişiyor.

Solar-Uranüsyen hat desteklemekle de ilgilidir neticede. Güneş olmasa, tebaası olan diğer gezegenler ayakta kalabilir miydi? Tabii ki hayır. Peki birbirine denk gören Uranüs olmasa ve o ışık sağlanmasa, her şey baştan sona kendi ayakları üzerinde kalmak üzerine olsa, dostluklar ne kadar ayakta kalabilirdi? Bu açıdan bazen Güneş'ten alınan enerji, bir başkasının yönlendirmesiyle de idare edilmeli.

Tekrardan bağlara dönersek; eğer ışık, derin noktalara temas edemezse, bağlar da yüzeysel kalacaktır. Zira nasıl ki Güneş, bizim benliğimizi ışığın şekillenmesiyle belirliyorsa, sürekli yüzeysel kalmış başkalarıyla da bu bireysel ışıkların ilişkisi, günün sonunda yine tekrardan yüzeysel gelişime yol açacaktır.

Kiminle ne seviye bir arkadaşlık ilişkisine sahip olacağınız ise size kalmış bir karardır. Bazı insanlar merhametli ya da yardımsever doğalarından ötürü belirli bir düzey yardım edebilirler fakat asıl ebedi dostluk, bana sorarsanız, dediğim gibi, uzun süreli iç âlemlere dayanan desteklemelerden geçer. Burada kastettiğim sadece zor anlarında birisini tutup kaldırmak değil. Genel olarak her türlü vakit geçirmek, yarar sağlamak ve hoş muhabbetler bile buna dahildir. Fakat sağlamlığı, yapısından ötürü, bence en içsel taraflarımızı açarak kurabiliyoruz. Bunların uyumu ve sürekli olarak her türlü konuda yapılan alışverişler, bireyi bireyle bağlıyor.

Bu vefadan ve yüzeysel herhangi bir şeyden ayrı olarak, sizin gerçek bir bağ kurmanıza da yardımcı olacaktır ve eğer içinizi açmadan da kurabilmişseniz, daha da gelişmesine imkan tanıyacaktır. Dostunun ve arkadaşının hoşnutluğuyla hoşnut olamayan, acısıyla acı çekemeyen bir ilişkiden ne beklenebilir ki? İnsanlık değil, dostluk. Bu bambaşka bir alan. Ve bu alana, duygularla ve yaşamların bir nebze paylaşılmasıyla (duygusal, ruhsal ve her türlü) ulaşılıyor. Yoksa arkadaşlığın basit bir iletişimden farkı ne olacaktı ki?

Ben ya da bir başkası, tabii ki şunu yapın diyemez, fakat çevrenizde böyle dostlarınızın olması (forumlardaki kardeşlerimizi ya da kendimi kastetmiyorum) her zaman sizin rahatlamanıza yol açacaktır.

Kişisel gelişiminizi ilerletmek, sevdiğiniz ya da ilgi duyduğunuz bir insanla bağlarınızı güçlendirmek ve bu ilişkinin ikinize de yardımcı olabilmesi için sosyal tarafın da elinizde bir araç olabileceğini unutmayın.

Bir başkasına göstermediğiniz o ışık, dostluğu özel kılar. Yükünüzün sevdiğinize görünür olması, onu özel kılar.

Sizce Hobbit'teki Bilbo ile Thorin'in kısa süreli macerası mı daha özel oldu, yoksa süresi yıllara uzanan ve içleri dışları bir olan Samwise ile Frodo'nunki mi? Belki Samwise da yüzüğü taşıyamadı, lakin Frodo'yu taşımıştı. Aynı şekilde siz de kendi hayatınızın ana kahramanısınız, fakat birisinin o yolda yardımcı olamayacağını düşünmeyin. O yüzden umutsuz olmayın.
 
Kilo vermeye eski bale kursundan bir arkadaşımı görüp başlamıştım. İncecikti ve kalorilerini hesaplıyordu. Kaç kilo olduğunu sordum ve 40'a yeni düştüm dedi. Buluştuğumuz gün sadece şekersiz,sütsüz,hiçbir şeysiz kahve içmişti. Kendimi şişko bir domuz gibi hissettim. Bana iltifat etmesine rağmen kendimi kötü hissettim ve bi beş kilo veriyim diye başladığım serüvenimde yaklaşık 13 kiloyu 1-1.5 ayda verdim. Ve yememek bana gururlu hissettiriyor, kendimle gurur duyuyorum
GHS3czWWEAASF7p.jpeg

Bu fotoğrafı gördüğümde ve Nilay Tahiroğlu'nun Moskova'da yetişkinler kategorisinin en genç katılımcısı olarak, 110 seçkin dansçı içinde 2. olduğunu öğrendiğimde ona çok saygı duymuştum. Belki saçma gelebilir ama saygımın sebebi memesinin küçük olmamasına rağmen balede başarılı olmuş olması.

Bale gibi zor ve acımasız bir disiplini icra etmişsiniz kısa veya uzun süre, kendinize yakıştırdığınız kötü şeylerden hiçbiri değilsiniz. Şaşırtıcı değil, hangi uzmanlığın ve çevrenin yeme bozukluğuna sebep olabileceğini düşündüm ve insanın bedenininin ağır böyle yargılandığı, daha kötü zayıf olma baskısı olan çok az vardır. Dediğiniz gibi bunun bir sonu yok, yeme bozukluğu olanlar 45 olunca 40 onu başarınca 35, sonra 30... diye gidiyor. Bu kendini yok etmek içilen verilen bir savaş.

Yememek ve kusmak için gösterdiğiniz iradeyi ve öz disiplini, bir Tanrıçanın bedenine sahip olmak için gösterseniz olmaz mı? Belli ki iradeniz yeterince güçlü. Dansla, yogayla, meditasyonla, beslenmeyle, sporla.

Sağlıklı beslenmek konusunda tavsiye verecek en son kişiyimdir, son günleri fight or flight modunda sadece uçuşlarda (pun intended) servis yapıldığında kurabiye yiyip su içerek geçirdim. Sağlıklı beslenmiyorum. Ama deniyorum. Ben bir Tanrıça gibi görünmek istiyorum. Bu çaba da gururlu hissettirmez mi sizi?
 
Çok tatlı bir analoji olmuş. Bir şey eklemem gerekirse, Sam ile Frodo dost iken Frodo ile Aragorn ve grubun diğer üyeleri arasında oluşan yoldaşlık sizler için
(forumlardaki kardeşlerimizi ya da sizi kastediyorum) seçeceğim kelime olurdu. Dostluk ve yoldaşlık, kesişebilen ama her zaman birleşmeyen kümeler.

Uranüs-Güneş bakıç açısı için teşekkür ederim. Ben sadece Balık-Terazi hattında düşünüyordum.
 
Çok tatlı bir analoji olmuş. Bir şey eklemem gerekirse, Sam ile Frodo dost iken Frodo ile Aragorn ve grubun diğer üyeleri arasında oluşan yoldaşlık sizler için
(forumlardaki kardeşlerimizi ya da sizi kastediyorum) seçeceğim kelime olurdu. Dostluk ve yoldaşlık, kesişebilen ama her zaman birleşmeyen kümeler.

Uranüs-Güneş bakıç açısı için teşekkür ederim. Ben sadece Balık-Terazi hattında düşünüyordum.
Terazi değil Başak. Bir şey düşünüp başka bir şey yazmışım 🤦‍♀️Kendini bırakmakla her şeyi düşünmek arasında. Bırakamıyorum. Bu da transa girmekte ve büyüde işimi zorlaştırıyor. Daha çok Su enerjisi yardımcı olabilir.
 
Benzer şeyler yaşayan varsa diye nasıl Su invoke etmenin yardımcı olabileceği düşüncesine ulaştığımı söyleyeyim. Beslenme ve uyku, trans ve rüyalar -> Ay ve Neptün -> Balık ve Yengeç -> su elementi burçları, zaten natalda su enerjisi eksikliği görülebiliyor
 
Selam, umarım iyisinizdir. Beni soracaksanız ben değilim. Çünkü yemek yemek benim işkencem gibi.

Birkaç ay önce incecik bir arkadaşımı görüp kilo almaktan korkup bir şok diyete girdim. Yaklaşık günde 500 kalori alıyordum ama bazı hünler sadece su içip hiçbir şey yemiyordum

Zayıflamak çok hoşuma gidiyor ve diyete devam ediyordum ama annem verdiğim kiloları-ve yemek yemediğimi- fark etti.18 yaşında değilim ve beni yemek yemem için zorluyor(?) Sorun şu ki onu üzmek istemiyorum ama vermem gereken bi beş kilo daha var 40 kilo olursam daha güzel görünürüm (164cm)

Ayrıca yedikten sonra kustuğumu-eğer miktarı kaçırırsam- fark etti ve bazen uyurken ayaklarım resmen kendi kendine mutfağa gidiyor ve sanki beynim devreden çıkmışçasına yiyorum -yediğimi fark edince gidip kusuyorum ama bazen fark edemiyorum çünkü rüyamda da yemek görüyorum- ve bu şey bir döngü oldu 45 kiloda kaldım ve annem tıkınıp kustuğumu öğrendiği için bunun da çok lafı oluyor [(birtakım hakaretler+ sen beni öldürmek mi istiyorsun lafları) çünkü hiçbir şey benim hakkımda olamıyor]


Uzun lafın kısası gece bilinçsiz yememin ve fark edince kusmamın üzerine olan döngüyü nasıl kırabilirim ayrıca annemle aramı ne düzeltir (ruhani veya pratik tavsiye)

Hail Lilith
Hail Astaroth
Hail Bastet💗
Imbolic kutlu olsunn
Esenlikler öncelikle şunu bilmeni istiyorum ki sen çok güzel ve özelsin seni sen yapan kaloriler değildir bir insanı güzel yada çirkin yapan kilosu değildir ve bir insan dış görünüşü kötü olsa da aurası,özgüveni,diksiyonu karşı tarafı etkiler herşey dış görünüş değildir. Seni sen yapan sensin başkasını senin hayatını yaşamıyor senin gibi düşünmüyor yada sen başkaları gibi. Herkesin kendine özgü bir kişiliği var. Bak bende 42 kiloyum ve aksine kilo almaya uğraşıyorum aksine bana da zayıf olduğumu ve böyle olacaklarına kilolu olmayı tercih ettiklerini söylüyorlar. Sen gerçekten kilolu değilsin hatta aksine ideal kilonun altındasın ve zayıfsın; 164 cm boy için ideal kilo 54 kg'dır. Forumlarda ki herkes zaten zayıflığın iyi birşey olmadığını söylemiş, buna zayıf birisi ve yıllar önce doktorumun böyle giderse kemik erimesi başlayacağını söylemiş, birisi olarak fazlasıyla katılıyorum herşeyin dengesi iyidir. Bu konuda daha fazla yazmıycam çünkü zaten çok fazla yazılmış zayıflığın zararlarına kendinde de bakabilirsin ama yinede buna takıntı geliştirmiş birisine bunları söylemek boş geliyor biliyorum. Kilonuz aslında sorun değil sorun özgüveniniz açık giyinince baktıkları için kendinizi kötü hissetmeniz de bu yüzden özgüven için meditasyonlar yapmanızı tavsiye ediyorum. Birde bir insan birisi hakkında yorum yapıyorsa emin ol o konudan o muzdarip olduğu içindir hiç unutmuyorum geçen sene bir arkadaşım dediğim gibi bu kadar zayıf olmaktansa böyle olmak iyidir demişti ve kilolu değildi yağ oranı fazla olduğu için deli gibi diyet spor yapıyordu sizin gibi ama gerçekten fiziği güzel duruyordu o sadece takıntı yapıyordu ve yolda kilolu crop giyen birisini görünce "ayy bu kadar kilolu olup bu giyilir mi" gibisinden yargılamıştı ama aslında bunu yapmasının sebebi kendi kilosu, kendisi kilosunu sevmediği için başka insanlarda ilk dikkat ettiği ve yargıladığı şey kilo bak sadece o değil genel olarak insanlar sevmedikleri özellikle başkalarındaki o özelliğe bakıyorlar ki o da şöyle böyle diye vicdanı rahat etsin ama bazen tam tersi oluyor takıntı oluşuyor sizin de başka insanların kilosuna bakmanız sırf bu yüzden ama emin olun onlarda bu kadar takıntılı şekilde kalori sayıyorsa onlarda da böyle bir sorun söz konusudur. "Biri hiç biri binlercesi" kitabını okumanızı tavsiye ederim ve genel olarak YouTube'da çok fazla var özgüven geliştiren meditasyonlar yapın derim ama rastgele kanallar yerine psikologların içeriklerini bulmaya dikkat edin. Siz gerçekten özelsiniz kendinizin kıymetini bilin lütfen 🫂🌸
 
Esenlikler öncelikle şunu bilmeni istiyorum ki sen çok güzel ve özelsin seni sen yapan kaloriler değildir bir insanı güzel yada çirkin yapan kilosu değildir ve bir insan dış görünüşü kötü olsa da aurası,özgüveni,diksiyonu karşı tarafı etkiler herşey dış görünüş değildir. Seni sen yapan sensin başkasını senin hayatını yaşamıyor senin gibi düşünmüyor yada sen başkaları gibi. Herkesin kendine özgü bir kişiliği var. Bak bende 42 kiloyum ve aksine kilo almaya uğraşıyorum aksine bana da zayıf olduğumu ve böyle olacaklarına kilolu olmayı tercih ettiklerini söylüyorlar. Sen gerçekten kilolu değilsin hatta aksine ideal kilonun altındasın ve zayıfsın; 164 cm boy için ideal kilo 54 kg'dır. Forumlarda ki herkes zaten zayıflığın iyi birşey olmadığını söylemiş, buna zayıf birisi ve yıllar önce doktorumun böyle giderse kemik erimesi başlayacağını söylemiş, birisi olarak fazlasıyla katılıyorum herşeyin dengesi iyidir. Bu konuda daha fazla yazmıycam çünkü zaten çok fazla yazılmış zayıflığın zararlarına kendinde de bakabilirsin ama yinede buna takıntı geliştirmiş birisine bunları söylemek boş geliyor biliyorum. Kilonuz aslında sorun değil sorun özgüveniniz açık giyinince baktıkları için kendinizi kötü hissetmeniz de bu yüzden özgüven için meditasyonlar yapmanızı tavsiye ediyorum. Birde bir insan birisi hakkında yorum yapıyorsa emin ol o konudan o muzdarip olduğu içindir hiç unutmuyorum geçen sene bir arkadaşım dediğim gibi bu kadar zayıf olmaktansa böyle olmak iyidir demişti ve kilolu değildi yağ oranı fazla olduğu için deli gibi diyet spor yapıyordu sizin gibi ama gerçekten fiziği güzel duruyordu o sadece takıntı yapıyordu ve yolda kilolu crop giyen birisini görünce "ayy bu kadar kilolu olup bu giyilir mi" gibisinden yargılamıştı ama aslında bunu yapmasının sebebi kendi kilosu, kendisi kilosunu sevmediği için başka insanlarda ilk dikkat ettiği ve yargıladığı şey kilo bak sadece o değil genel olarak insanlar sevmedikleri özellikle başkalarındaki o özelliğe bakıyorlar ki o da şöyle böyle diye vicdanı rahat etsin ama bazen tam tersi oluyor takıntı oluşuyor sizin de başka insanların kilosuna bakmanız sırf bu yüzden ama emin olun onlarda bu kadar takıntılı şekilde kalori sayıyorsa onlarda da böyle bir sorun söz konusudur. "Biri hiç biri binlercesi" kitabını okumanızı tavsiye ederim ve genel olarak YouTube'da çok fazla var özgüven geliştiren meditasyonlar yapın derim ama rastgele kanallar yerine psikologların içeriklerini bulmaya dikkat edin. Siz gerçekten özelsiniz kendinizin kıymetini bilin lütfen 🫂🌸
42 kilomu rüzgarlı havalarda dışarı çıkmayın sakın, 14 yaşındaki çocuk 73 kilo oluyor , poğaça börek kürt böreği felan ye yumurta ye ekmeği çok ye
 
42 kilomu rüzgarlı havalarda dışarı çıkmayın sakın, 14 yaşındaki çocuk 73 kilo oluyor , poğaça börek kürt böreği felan ye yumurta ye ekmeği çok ye
Bakın lütfen belki niyetiniz kötü değil ama sürekli konuşurken yanlış üslup seçiyorsunuz bu konuda psikolojik olarak kendine sıkıntı yaratmış birisine bunları ye demenin hiçbir faydası olmayacak hatta daha da sinirlendirecek ve daha çok yemek düzeni bozulacak lütfen konuşurken biraz daha karşı tarafın üzülmeyeceği bir iletişim kurmaya çalışın çok rica edicem 🙏🏻
 
Bakın lütfen belki niyetiniz kötü değil ama sürekli konuşurken yanlış üslup seçiyorsunuz bu konuda psikolojik olarak kendine sıkıntı yaratmış birisine bunları ye demenin hiçbir faydası olmayacak hatta daha da sinirlendirecek ve daha çok yemek düzeni bozulacak lütfen konuşurken biraz daha karşı tarafın üzülmeyeceği bir iletişim kurmaya çalışın çok rica edicem 🙏🏻

View attachment 5747
Bu fotoğrafı gördüğümde ve Nilay Tahiroğlu'nun Moskova'da yetişkinler kategorisinin en genç katılımcısı olarak, 110 seçkin dansçı içinde 2. olduğunu öğrendiğimde ona çok saygı duymuştum. Belki saçma gelebilir ama saygımın sebebi memesinin küçük olmamasına rağmen balede başarılı olmuş olması.

Bale gibi zor ve acımasız bir disiplini icra etmişsiniz kısa veya uzun süre, kendinize yakıştırdığınız kötü şeylerden hiçbiri değilsiniz. Şaşırtıcı değil, hangi uzmanlığın ve çevrenin yeme bozukluğuna sebep olabileceğini düşündüm ve insanın bedenininin ağır böyle yargılandığı, daha kötü zayıf olma baskısı olan çok az vardır. Dediğiniz gibi bunun bir sonu yok, yeme bozukluğu olanlar 45 olunca 40 onu başarınca 35, sonra 30... diye gidiyor. Bu kendini yok etmek içilen verilen bir savaş.

Yememek ve kusmak için gösterdiğiniz iradeyi ve öz disiplini, bir Tanrıçanın bedenine sahip olmak için gösterseniz olmaz mı? Belli ki iradeniz yeterince güçlü. Dansla, yogayla, meditasyonla, beslenmeyle, sporla.

Sağlıklı beslenmek konusunda tavsiye verecek en son kişiyimdir, son günleri fight or flight modunda sadece uçuşlarda (pun intended) servis yapıldığında kurabiye yiyip su içerek geçirdim. Sağlıklı beslenmiyorum. Ama deniyorum. Ben bir Tanrıça gibi görünmek istiyorum. Bu çaba da gururlu hissettirmez mi sizi?
Pammy abla sana mesaj atmaya çalıştım ama beceremedim(generic me), sen ne durumdasın peki şu an. Agorafobi(?) Hala seni zorluyor mu? Yemek yiyor musun?
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top