Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Aileden soğumak hakkında

rehector

New member
Joined
Feb 28, 2024
Messages
62
Merhaba dostlar. Aile evinde okuyorum ve evde bana ait özel hiçbir şey yok. Odam yok salonda yatıyorum ve bilgisayar bile babamla ortak kullanıyoruz (en az benim kadar kullanıyor) bu gibi durumlar ve bana çok karışıyor olmaları mesela hiç şu mesleği yap diye beni zorlamamış olmalarına rağmen bir meslekle ilgili fikir beyan ettiğimde aşırı bir tepkiyle karşılaşmam vb. beni onlardan soğutuyor olmalı. Artık annem eskisi gibi güzel gelmiyor, babam eskisi gibi bilge gelmiyor. Kardeşimden istediğim saygıyı alamıyorum. Bunu belli etmiyorum üzmek istemiyorum ama çok sıkıldım, yaptığım işle ilgili başka bir şehre gitme fikrini sunduğumda bile büyük bir javga çıktı. Bu gibi tepkiler beni nornalde yapmayacak olsam bile onlardan uzaklaşmak için çabalamaya itiyor. Bu gibi düşünceler normal mi ve sizce ne yapmalıyım ?
 
Açıkçası yazsam mı yazmasam mı bilemedim çünkü burada şüphesiz benden bilgili insanlar var. Ancak kendi yaşadığım deneyimleri aktarabilirim sanıyorum. Yaşın hakkında bilgim yok ancak aile evinde kalıyorsan pek de fazla değildir diye tahmin ediyorum. İnsan yaşı büyüdüğü vakit ailesi ile kalmak ona stres kaynağı olabilir. Özellikle erkek isen ve ekonomik özgürlüğünü kazandığın halde aile çatısı altında 'isen bu erkeklere daha fazla yük oluyor. Kişisel alan dediğimiz şeye her insanın ihtiyacı vardır, bu sadece tuvalette iken olduğu zaman ironik şekilde benim daha çok sinirimi bozuyordu. Şimdi anladığım kadarı ile eviniz o kadar da büyük değil, sana kişisel bir alan tahsis edilmemiş. Şimdi ailenin seni sevdiğini varsayıyorum kezâ başka bir yere gitmene kızacak iseler "başımızdan gitsin" düşüncesi takınırlardı, "başucumda kalsın" değil. Bunu düzgün bir biçimde ailene anlatmayı dene. Yaşının belli bir noktaya geldiğini ve daha fazla kişisel alan istediğini. "Başka bir şehir" fikri onlara korkutucu geliyor olabilir, aynı şehirde başka bir 1+1 ev tutmayı önerebilirsin. Şahsen benim için aile önemli bir konumda değil, zevizm bu duruma ne der bilmiyorum ancak zannımca birilerini "ailen" diye değil, "kim" olduğuna göre sevmelisin. Benim de bir kardeşim var, yaşının ufaklığına rağmen sürekli didişirim. Ona yanlış bir şey yaptığımda yahut özgürlüğüne karıştığımda genelde bana çığrınır, sonra anneme söyler. Bu benim şahsen istediğim bir şeydi ve benim için sorun teşgil eden bir şey olmadı. Düşüncelerin normal. (Ki yine zannımca insanın kendisine yapılan yanlıştan nefret duyması anormal karşılanmamalı. Hem psikolojik açıdan, hem zevizm açısından: Bkz. Kıskançlık, Açgözlülük, Nefret, Öfke, Şehvet, Oburluk Hakkında) ekonomik özgürlüğünü kazanmadıysan kazan. (Bu ailene bakın ben ayağımın üzerinde durabiliyorum demenin de bir yoludur.)
Yine de başlangıçta dediğim gibi bunlar benim yaşadığım deneyimler ve verdiğin bilgilere göre kendi rasyonelitemde fikirler. Çoğu kişinin ailesi ehven-i şerdir ancak şüphesiz seni sevdikleri için böyleler.

Aynı zamanda zevist olmasam bile Hoodedcobra'nın şu yazısından çok etkilenmiştim. Okumanı tavsiye ederim:
 
Açıkçası yazsam mı yazmasam mı bilemedim çünkü burada şüphesiz benden bilgili insanlar var. Ancak kendi yaşadığım deneyimleri aktarabilirim sanıyorum. Yaşın hakkında bilgim yok ancak aile evinde kalıyorsan pek de fazla değildir diye tahmin ediyorum. İnsan yaşı büyüdüğü vakit ailesi ile kalmak ona stres kaynağı olabilir. Özellikle erkek isen ve ekonomik özgürlüğünü kazandığın halde aile çatısı altında 'isen bu erkeklere daha fazla yük oluyor. Kişisel alan dediğimiz şeye her insanın ihtiyacı vardır, bu sadece tuvalette iken olduğu zaman ironik şekilde benim daha çok sinirimi bozuyordu. Şimdi anladığım kadarı ile eviniz o kadar da büyük değil, sana kişisel bir alan tahsis edilmemiş. Şimdi ailenin seni sevdiğini varsayıyorum kezâ başka bir yere gitmene kızacak iseler "başımızdan gitsin" düşüncesi takınırlardı, "başucumda kalsın" değil. Bunu düzgün bir biçimde ailene anlatmayı dene. Yaşının belli bir noktaya geldiğini ve daha fazla kişisel alan istediğini. "Başka bir şehir" fikri onlara korkutucu geliyor olabilir, aynı şehirde başka bir 1+1 ev tutmayı önerebilirsin. Şahsen benim için aile önemli bir konumda değil, zevizm bu duruma ne der bilmiyorum ancak zannımca birilerini "ailen" diye değil, "kim" olduğuna göre sevmelisin. Benim de bir kardeşim var, yaşının ufaklığına rağmen sürekli didişirim. Ona yanlış bir şey yaptığımda yahut özgürlüğüne karıştığımda genelde bana çığrınır, sonra anneme söyler. Bu benim şahsen istediğim bir şeydi ve benim için sorun teşgil eden bir şey olmadı. Düşüncelerin normal. (Ki yine zannımca insanın kendisine yapılan yanlıştan nefret duyması anormal karşılanmamalı. Hem psikolojik açıdan, hem zevizm açısından: Bkz. Kıskançlık, Açgözlülük, Nefret, Öfke, Şehvet, Oburluk Hakkında) ekonomik özgürlüğünü kazanmadıysan kazan. (Bu ailene bakın ben ayağımın üzerinde durabiliyorum demenin de bir yoludur.)
Yine de başlangıçta dediğim gibi bunlar benim yaşadığım deneyimler ve verdiğin bilgilere göre kendi rasyonelitemde fikirler. Çoğu kişinin ailesi ehven-i şerdir ancak şüphesiz seni sevdikleri için böyleler.

Aynı zamanda zevist olmasam bile Hoodedcobra'nın şu yazısından çok etkilenmiştim. Okumanı tavsiye ederim:
Çok teşekkür ederim elinize sağlık
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top