Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Depresyon

Satan's passenger

New member
Joined
Feb 16, 2025
Messages
16
Herkese yeniden esenlikler. Bu gönderimde herşeyi açıkca ifade edip yardımınızı isteyeceğim. Artık işin içinden çıkamıyorum. İlk olarak depresyon. Bu konu için psikoterapiye yönelmeyi planlıyorum. Antidepresan sürecim zaten baya kısaydı, ama dengesiz ve garipti. Sorunumun depresyon olmadığı kararına vardım. Düşündüm ve hayatımı iyice gözden geçirdim. Henüz fazlasıyla küçükken taciz ve tecavüze mağruz kaldım. Birkaç sene önce başka biri tarafından yine taciz edilmiştim. Ama tüm bağlarımı kestim ve kurtuldum. Küçükken uğradığım bu iğrenç durum her aklıma geldiğinde midem bulanıyor, yaşama hevesim gidiyor ve o kişiden iyice nefret ediyorum. Ve bu kişi de eğer kim olduğu öğrenilirse ortalığın karışacağı ve darmaduman olacağı bir kişi. Ben açıkça söylemek istemiyorum ama zaten anlamışsınızdır. Psikiyatriste bundan bahsedemem, sonuçları çok ağır olur. Kendi kendime de baş edemiyorum. Çok özgüvensiz, asosyal ve kendi halimeyim. Psikolojim de iyice alt üst oldu. Meditasyonlara da başlayamadım. Ay hamgi burçtayken ne zaman başlasam daha iyi olur bilmiyorum. Biri bana yardım etsin ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. İntihar düşüncelerim hâlâ devam ediyor. Bugün akşam işteyken de ağlama krizi tuttu, içime attıklarım mı kendini belli ediyor bilmiyorum.
 
Henüz adanmadıysanız ama aklınızda çok fazla şüphe yoksa adanın.

Ay'ın boşlukta olmadığı herhangi bir zamanı seçin ve meditasyonlara başlayın, burcun etkisi bu durumda çok önemli değildir.

Eğer adandıysanız Koruyucunuza, adanmadıysanız Zeus'a dua ederek içinizi dökün, ne hissettiğinizi anlatın ve bunu ihtiyaç duydukça tekrarlayın.

Daha önce herhangi bir güç ritüeli yaptıysanız, Zeus'un ritüelini yapmaya başlayın. Belli bir süre sonra yapmayı bırakıp, belli aralıklarla tekrar yapmaya devam edin.

Zeus'a dua ederken ve O'nun ritüelini yaparken, GERÇEKTEN saygılı olduğunuzdan emin olun. Özellikle de henüz adanmamış biriyseniz ve durumunuzdan ötürü O'nun yardımına ihtiyaç duyduğunuzu belirtin. Zeus zaten bunu bilir ama vurgulamak istediğim şeyi anladığınızı düşünüyorum.

Size psikolojik olarak destek vermek zor bir durum zira yaşadıklarınız gerçekten ağır, bunları anlayabiliyorum. Eğer düzelmek ve iyileşmek istiyorsanız yukarıda belirttiklerimi DERHAL yapmaya başlayın. Bunu en azından 1-2 ay boyunca sürdürün. Şu anda önemli olan şey kendinizi belli bir düzeye kadar iyi ederek zihinsel stabilite kazanmak ve iyileşme yoluna girmek. Siz gittikçe iyileşirken, ayrıca size bunları yapan kişi veya kişilere hak ettikleri cezayı getirmek için de gereken gücü topluyor olacaksınız. Tanrılar bu gibi durumlarda yardımcı olacaktır.
 
Herkese yeniden esenlikler. Bu gönderimde herşeyi açıkca ifade edip yardımınızı isteyeceğim. Artık işin içinden çıkamıyorum. İlk olarak depresyon. Bu konu için psikoterapiye yönelmeyi planlıyorum. Antidepresan sürecim zaten baya kısaydı, ama dengesiz ve garipti. Sorunumun depresyon olmadığı kararına vardım. Düşündüm ve hayatımı iyice gözden geçirdim. Henüz fazlasıyla küçükken taciz ve tecavüze mağruz kaldım. Birkaç sene önce başka biri tarafından yine taciz edilmiştim. Ama tüm bağlarımı kestim ve kurtuldum. Küçükken uğradığım bu iğrenç durum her aklıma geldiğinde midem bulanıyor, yaşama hevesim gidiyor ve o kişiden iyice nefret ediyorum. Ve bu kişi de eğer kim olduğu öğrenilirse ortalığın karışacağı ve darmaduman olacağı bir kişi. Ben açıkça söylemek istemiyorum ama zaten anlamışsınızdır. Psikiyatriste bundan bahsedemem, sonuçları çok ağır olur. Kendi kendime de baş edemiyorum. Çok özgüvensiz, asosyal ve kendi halimeyim. Psikolojim de iyice alt üst oldu. Meditasyonlara da başlayamadım. Ay hamgi burçtayken ne zaman başlasam daha iyi olur bilmiyorum. Biri bana yardım etsin ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. İntihar düşüncelerim hâlâ devam ediyor. Bugün akşam işteyken de ağlama krizi tuttu, içime attıklarım mı kendini belli ediyor bilmiyorum.
Moral bozukluğu öyle bir hastalık yok, insanin bazen morali bozuk olur, lütfen beyninizi hastayım diye kodlamayın, geçmiş geçmişte kaldı önünüze bakın, psikiyatri korkunç bir sektör, sakın ağına düşme bendede yavşaklar tanı koydu, onlar kimki duygularımıza sınır çiziyorlar, ağlamak gayet insancıl bir durum kimi çok aglar kim az ağlar, hepimiz ağlarız bende ağladım neye ağladım biliyormusun psikiyatristlerin böyle insanları koyun gibi kaldırmasına, haksızlıklara ağladım bu benim duygularım tabi ağlayacam, ilaç içipte neden duygularımı köreltip robot olayım, çok düşündüm ilaç içip içmeme konusunda , izzet güllü diye bir psikolog bu sektör olmuş, psikiyatriye ve ilaçlara lanet okuyor, bu psikiyatristlerin çoğunun yargılanması lazım, insanları bağımlı yapıyorlar siz sakın depresyon isme bak uydurma bir hastalık ismi, türkçesi moralim bozuk dertliyim , sakın hastayım felan deme hastalık nedir kalp olur şeker olur vs vs Esenlikler oyuna gelme ben az kalsın cahillere uyup ilaç kullanacaktim Esenlikler
 
Moral bozukluğu öyle bir hastalık yok, insanin bazen morali bozuk olur, lütfen beyninizi hastayım diye kodlamayın, geçmiş geçmişte kaldı önünüze bakın, psikiyatri korkunç bir sektör, sakın ağına düşme bendede yavşaklar tanı koydu, onlar kimki duygularımıza sınır çiziyorlar, ağlamak gayet insancıl bir durum kimi çok aglar kim az ağlar, hepimiz ağlarız bende ağladım neye ağladım biliyormusun psikiyatristlerin böyle insanları koyun gibi kaldırmasına, haksızlıklara ağladım bu benim duygularım tabi ağlayacam, ilaç içipte neden duygularımı köreltip robot olayım, çok düşündüm ilaç içip içmeme konusunda , izzet güllü diye bir psikolog bu sektör olmuş, psikiyatriye ve ilaçlara lanet okuyor, bu psikiyatristlerin çoğunun yargılanması lazım, insanları bağımlı yapıyorlar siz sakın depresyon isme bak uydurma bir hastalık ismi, türkçesi moralim bozuk dertliyim , sakın hastayım felan deme hastalık nedir kalp olur şeker olur vs vs Esenlikler oyuna gelme ben az kalsın cahillere uyup ilaç kullanacaktim Esenlikler
Doğru. Duyguların neredeyse hastalık olarak görüldüğü, insanların ilaçlarla robotlaştırılmaya çalışıldığı saçma bir dönem. Duygular insan olmanın parçası ve kötü hissetmek normal. Duygusuz olmak kişiyi gerçekçi yapmıyor, aksine gerçeklikten koparıyor. Duyguların olmaması ise hiçbir şeyi düzeltmez, aksine bu ihtimali kişinin elinden alır. Haksızlıklara ağlamak gerçekten doğal ve insani, siz de hastalıkların tedavisine değil fakat bazı şeylerin hastalık olarak görülmesine karşısınız. Sorgulayanlara 'hasta' diyorlar ve bu konuda size katılıyorum.
 
oyuna gelme ben az kalsın cahillere uyup ilaç kullanacaktim Esenlikler
depresyon isme bak uydurma bir hastalık ismi, türkçesi moralim bozuk dertliyim
Aslında, tam olarak öyle değil. Depresyon dediğimiz "şey", kişinin ruhsuz; enerjisiz, umutsuz hissetiği bir sağlık sorunu. Ancak her kendisini enerjisiz, umutsuz ve üzgün hisseden kişi depresyonda olmuyor. Depresyon ağırdır, kişi kendisini öyle kolay kolay kurtaramaz. Bir psikiyatristin, hatta herhangi bir zihin sağlığı görevlisinin önceliği sizin ilaç kullanmaya başlamanız değil, içsel rahatsızlığınız ile mücadele etmenizdir. İnanmak, başarmanın yarısıdır diye bir laf vardır. Bu herhangi bir zihin rahatsızlığında böyle. Eğer bu rahatsızlıklarla mücadele ederseniz, kendi kendinize sorunun çözüldüğünü fark edeceksiniz. İlaçlar ise türevine göre sizden o ümitsizliği alır yahut hafifletir. Ancak size o ilaçlar veriliyorsa ve doktorun kötü bir niyeti yoksa sağlığınız açısından gerekli oluyor. Elbette size kimse istemediğiniz bir tedaviyi zorlayamaz, ilaçları verirken yan etkilerinden de bahsedeceklerdir ancak "ilaç kullanmayın, robotlaşırsınız." Hayır. İlaç gerekliyse, hastalığınızla kendiniz mücadele edemiyorsanız gereklidir. Aksi hâlde kendinizi daha zorlu süreçlerde bulabilirsiniz. İnternet ortamında "ben acı çekiyorum." diyen birisine kendi bakış açınızdan -iyi niyetli olsanız bile- tedaviyi reddetmesini önermek -Yine not açıyorum, sıkıntısını bile bilmiyorsunuz- kötü bir fikirdir.

Şahsi önerim öncelikli olarak kendisini onarmaya çalışması olur. Zor bir durum, ancak yapabiliyorsa -YAPAMIYORSA BİLE- düzeltmeye inat etmesi olur. Eğer hiçbir şey olmuyorsa, bir psikiyatristten randevu alabilir. İnsanlar zorlu süreçlerden geçerler. Elbette kimse kimsenin derdini kendisininkiyle kıyaslayamaz ancak ben de bu süreçlerden geçtim. İnançsız iken bile intihar aklımın ucundan geçmezdi, çünkü hayatın kıymetini bilirdim. Beni bu duruma sokanlardan nefret ettim, nefret ettikçe hayata tutunmaya başladım. İntihar konusunda, başka bir başlıktan, ancak benzer bir konuya "İntihar hakkında" yapılmış bir yanıtı bırakacağım:

Ne diye intiharı düşünürsünüz? bunu geçmişte intiharı düşünmüş birisi olarak söylüyorum, hem çaresizlik hem de 'yanlış çevre' yüzünden bana musallat olan bir düşünce silsilesiydi. Joy of Satanas sayesinde bu 'çaresizlik' durumunu tersine çevirmeyi başardım, evet zaman zaman tekrar nüksediyor ama defalarca yaptığım için tekrar tersine döneceğini biliyorum; geriye kalan tek şey de 'yanlış çevreyi' kendimden dışlamak oldu, o düşüncelerin hepsi tek tek gitti.

İntihar etmeyi kolay mı zannediyorsunuz? gelin size kendimden bir şey anlatayım; bir süre önce yakınım intihar etti ve arkasında dul bir eş ve bir çocuk bıraktı. Bundan böyle ağabey figürü olarak o çocuğa bakma zorunluluğum var. Yakınımın intihar etmesinden çok kısa süre önce kendimden bile çok sevdiğim bir insanın bana zarar verdiğini fark ettim ve korkunç derecede zor da olsa onu kendi ellerimle hayatımdan çıkardım; belki de bu dünyadaki sevdiğim tek insanı bile isteye kaybettim. Bundan öncesinde de çok uzun süreler çalıştığım bir işte başarısız oldum, benim için korkunç bir yıkımdı. Genç yaşta sayılırım, fakat ailede kalp hastalığı ve kanser geçmişi olduğu için fazla uzun yaşamayacağımı biliyorum.

Bu kadar şey üst üste geldiği için, bana karşı empati yaparsanız intihar etmekle 5-10 yıl daha yaşayıp kalpten gitmek arasında bir fark olmadığını düşünebilirsiniz. Geçmişte ben de böyle düşünüyordum; fakat bu çok saçma.

Sanatana Dharma tekrar tüm saflığıyla dünyada kendisine yer bulurken ve on yılda binlerce yıllık Tevrat lanetlerini tersine çevirmeyi başarmışken neden intihar edeyim? Çok kısa süre içinde hayatımdaki her şey tersine dönmüş olsa da intihar edip bu olayların mucizevi şekilde tekrar yoluna girmesi ihtimalini kaçırmak çok mu mantıklı? elbette değil. Dışarıda binlerce Andrapod sürüsü hakları olmamasına rağmen hayatın tadını çıkarırken kendini Satanist olarak diye tanımlayan bizlerin 'intihar' diye bir şeyi düşünmesi bile saçmalık. Size güzel haber, hayattaki güzel şeyler bizim hakkımız ve onları alırsak kimsenin bize bir şeye demeye hakkı yok. Ortada dolgun, parlak meyveleri olan bir ağaç var ve siz o ağacın meyvelerini toplamaktan korkup kendinizi o ağacın dalına mı asacaksınız? iki türlü de o ağaca tırmanmanız gerekiyor, meyveyi almak çok daha kolay ve her anlamda faydalıyken ne diye kendinizi asmaya zahmet edesiniz?

Evrende sonsuz potansiyel var, Tanrılar teknolojik olarak en üstün seviyeye gelmiş varlıklar fakat bu seviye bile sonsuzun yanında 0'dan daha küçük. Onlar bile sürekli gelişiyor, sürekli yenilikler keşfedip bu sonsuz derya denizin tadını çıkarıyor. Cennet bu değildir de nedir? ben şimdi intihar edersem kendi ruhuma oldukça büyük bir zarar vermiş olacağım; fakat 5-10 yıl sonra yapacağım işleri yapıp kalpten gidersem ruhuma hiç bir şey olmayacak. Üstelik bu 5-10 yıllık süreçte gerekli tedavileri alıp doğru majikal çalışmalar ile tamamen iyileşme ihtimalim de var. Bu müthiş bir şey değil mi? evrendeki sonsuz potansiyeli keşfetmek için yanıp tutuşacağınız yere saçma sapan kusurlu sistemlere kafayı takıp kendinizi yakarak mangal olmayı düşünmüş olmanız bile büyük hata.

Ne aile, ne bir başkası, ne o, ne bu. Kimse, KİMSE sizden önemli değil. Sizden önemli "şu" var diyorsa da yalan söylüyor. Güçlü ol ve kendine biraz zaman ver. Çok misyoner bir öneri de olabilir ancak ben Zevist olduğumdan beridir hayatım düzene girdi. Yalnızlıktan şikayet eden ben, yalnız olmadığımı bildim. Başımı kaldırıp, dua ettiğimde orada birilerinin olduğunu ve beni duyduklarını; beni sevdiklerini bilmek ne kadar mukaddes bir duygu size anlatamam.
 
Herkese yeniden esenlikler. Bu gönderimde herşeyi açıkca ifade edip yardımınızı isteyeceğim. Artık işin içinden çıkamıyorum. İlk olarak depresyon. Bu konu için psikoterapiye yönelmeyi planlıyorum. Antidepresan sürecim zaten baya kısaydı, ama dengesiz ve garipti. Sorunumun depresyon olmadığı kararına vardım. Düşündüm ve hayatımı iyice gözden geçirdim. Henüz fazlasıyla küçükken taciz ve tecavüze mağruz kaldım. Birkaç sene önce başka biri tarafından yine taciz edilmiştim. Ama tüm bağlarımı kestim ve kurtuldum. Küçükken uğradığım bu iğrenç durum her aklıma geldiğinde midem bulanıyor, yaşama hevesim gidiyor ve o kişiden iyice nefret ediyorum. Ve bu kişi de eğer kim olduğu öğrenilirse ortalığın karışacağı ve darmaduman olacağı bir kişi. Ben açıkça söylemek istemiyorum ama zaten anlamışsınızdır. Psikiyatriste bundan bahsedemem, sonuçları çok ağır olur. Kendi kendime de baş edemiyorum. Çok özgüvensiz, asosyal ve kendi halimeyim. Psikolojim de iyice alt üst oldu. Meditasyonlara da başlayamadım. Ay hamgi burçtayken ne zaman başlasam daha iyi olur bilmiyorum. Biri bana yardım etsin ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. İntihar düşüncelerim hâlâ devam ediyor. Bugün akşam işteyken de ağlama krizi tuttu, içime attıklarım mı kendini belli ediyor bilmiyorum.
Meditasyonları, gücünüzü arttırıp günün birinde nefret ettiğiniz o kişiye kara büyü yapacağınızı sağlayacaklarını düşünerek yapın. Ölümden daha kötü bir hayatta, acı içinde kıvranarak, ölmek isteyip ölemeyerek yaşayacak. Boyundan aşağısı tutmayarak ve bir köşede çürüyerek. Büyü bunu yapabilir.
 
Aslında, tam olarak öyle değil. Depresyon dediğimiz "şey", kişinin ruhsuz; enerjisiz, umutsuz hissetiği bir sağlık sorunu. Ancak her kendisini enerjisiz, umutsuz ve üzgün hisseden kişi depresyonda olmuyor. Depresyon ağırdır, kişi kendisini öyle kolay kolay kurtaramaz. Bir psikiyatristin, hatta herhangi bir zihin sağlığı görevlisinin önceliği sizin ilaç kullanmaya başlamanız değil, içsel rahatsızlığınız ile mücadele etmenizdir. İnanmak, başarmanın yarısıdır diye bir laf vardır. Bu herhangi bir zihin rahatsızlığında böyle. Eğer bu rahatsızlıklarla mücadele ederseniz, kendi kendinize sorunun çözüldüğünü fark edeceksiniz. İlaçlar ise türevine göre sizden o ümitsizliği alır yahut hafifletir. Ancak size o ilaçlar veriliyorsa ve doktorun kötü bir niyeti yoksa sağlığınız açısından gerekli oluyor. Elbette size kimse istemediğiniz bir tedaviyi zorlayamaz, ilaçları verirken yan etkilerinden de bahsedeceklerdir ancak "ilaç kullanmayın, robotlaşırsınız." Hayır. İlaç gerekliyse, hastalığınızla kendiniz mücadele edemiyorsanız gereklidir. Aksi hâlde kendinizi daha zorlu süreçlerde bulabilirsiniz. İnternet ortamında "ben acı çekiyorum." diyen birisine kendi bakış açınızdan -iyi niyetli olsanız bile- tedaviyi reddetmesini önermek -Yine not açıyorum, sıkıntısını bile bilmiyorsunuz- kötü bir fikirdir.

Şahsi önerim öncelikli olarak kendisini onarmaya çalışması olur. Zor bir durum, ancak yapabiliyorsa -YAPAMIYORSA BİLE- düzeltmeye inat etmesi olur. Eğer hiçbir şey olmuyorsa, bir psikiyatristten randevu alabilir. İnsanlar zorlu süreçlerden geçerler. Elbette kimse kimsenin derdini kendisininkiyle kıyaslayamaz ancak ben de bu süreçlerden geçtim. İnançsız iken bile intihar aklımın ucundan geçmezdi, çünkü hayatın kıymetini bilirdim. Beni bu duruma sokanlardan nefret ettim, nefret ettikçe hayata tutunmaya başladım. İntihar konusunda, başka bir başlıktan, ancak benzer bir konuya "İntihar hakkında" yapılmış bir yanıtı bırakacağım:



Ne aile, ne bir başkası, ne o, ne bu. Kimse, KİMSE sizden önemli değil. Sizden önemli "şu" var diyorsa da yalan söylüyor. Güçlü ol ve kendine biraz zaman ver. Çok misyoner bir öneri de olabilir ancak ben Zevist olduğumdan beridir hayatım düzene girdi. Yalnızlıktan şikayet eden ben, yalnız olmadığımı bildim. Başımı kaldırıp, dua ettiğimde orada birilerinin olduğunu ve beni duyduklarını; beni sevdiklerini bilmek ne kadar mukaddes bir duygu size anlatamam.
Buna niye isim takıyorsunuz, sektör olmuş acı çekmeyen insan yaşamayı bilmez, psikiyatriste bende gittim yeşil reçeteli ilaç yazdı bağımlılık yapıyormuş beni bağımlımı yapacaklar ? sen ZEUS Babaya Tanrı/çalara güvenmiyormusun, ortada hastalık yokki bak ben sana kendimi anlatayım ben bazı olumsuzluklar yaşadım korku üzüntü vs bunlar duygu insan bu acılarla yüzleşmezse uyuşursa, ilaç zaten insanı sersemletiyor bir yarım tablet içtim pişman oldum 0.25 mg içtim bağımlı olacağım diye çok tırstım tırsmanın adı ne zamandan beri hastalık oldu ben çok tırstım, ömür boyu ilaç kullanan insanlar tanıyorum ben, zaten ben bu piskolicik şeyleri okuyaraktan bende korktum endişelendim, piskiyatrist son çaremi? yav hastalık icat ettiniz 1000 çeşit hastalık bibolari manik bilmem neleri kim bunların kararını veriyor, sen Zevistsin öylemi piskiyatrist ilaçlar son çaremi? nerde hastalık korkutma aman ilaç yoksa dışarı çıkamazsın diye diye iyi sömürdünüz 10 dk 5000 binlira para zehir zıkkım olsun, böylemi tedavi ediyorsunuz insanları moralimi bozma git başımdan
 
sinirlenmeyelim ağlamayalım, 15 günden fazla üzülmeyelim korkmayalım, ne yapacaz ya ilaç için oda yeşil reçeteli ilaç bağımlı olalım, gittiğim piskiyatristte aynı dertten muzdaripmiş, sizden göre göre bizdemi piskilojik hasta olalım bu ne yav
 
Aslında, tam olarak öyle değil. Depresyon dediğimiz "şey", kişinin ruhsuz; enerjisiz, umutsuz hissetiği bir sağlık sorunu. Ancak her kendisini enerjisiz, umutsuz ve üzgün hisseden kişi depresyonda olmuyor. Depresyon ağırdır, kişi kendisini öyle kolay kolay kurtaramaz. Bir psikiyatristin, hatta herhangi bir zihin sağlığı görevlisinin önceliği sizin ilaç kullanmaya başlamanız değil, içsel rahatsızlığınız ile mücadele etmenizdir. İnanmak, başarmanın yarısıdır diye bir laf vardır. Bu herhangi bir zihin rahatsızlığında böyle. Eğer bu rahatsızlıklarla mücadele ederseniz, kendi kendinize sorunun çözüldüğünü fark edeceksiniz. İlaçlar ise türevine göre sizden o ümitsizliği alır yahut hafifletir. Ancak size o ilaçlar veriliyorsa ve doktorun kötü bir niyeti yoksa sağlığınız açısından gerekli oluyor. Elbette size kimse istemediğiniz bir tedaviyi zorlayamaz, ilaçları verirken yan etkilerinden de bahsedeceklerdir ancak "ilaç kullanmayın, robotlaşırsınız." Hayır. İlaç gerekliyse, hastalığınızla kendiniz mücadele edemiyorsanız gereklidir. Aksi hâlde kendinizi daha zorlu süreçlerde bulabilirsiniz. İnternet ortamında "ben acı çekiyorum." diyen birisine kendi bakış açınızdan -iyi niyetli olsanız bile- tedaviyi reddetmesini önermek -Yine not açıyorum, sıkıntısını bile bilmiyorsunuz- kötü bir fikirdir.

Şahsi önerim öncelikli olarak kendisini onarmaya çalışması olur. Zor bir durum, ancak yapabiliyorsa -YAPAMIYORSA BİLE- düzeltmeye inat etmesi olur. Eğer hiçbir şey olmuyorsa, bir psikiyatristten randevu alabilir. İnsanlar zorlu süreçlerden geçerler. Elbette kimse kimsenin derdini kendisininkiyle kıyaslayamaz ancak ben de bu süreçlerden geçtim. İnançsız iken bile intihar aklımın ucundan geçmezdi, çünkü hayatın kıymetini bilirdim. Beni bu duruma sokanlardan nefret ettim, nefret ettikçe hayata tutunmaya başladım. İntihar konusunda, başka bir başlıktan, ancak benzer bir konuya "İntihar hakkında" yapılmış bir yanıtı bırakacağım:



Ne aile, ne bir başkası, ne o, ne bu. Kimse, KİMSE sizden önemli değil. Sizden önemli "şu" var diyorsa da yalan söylüyor. Güçlü ol ve kendine biraz zaman ver. Çok misyoner bir öneri de olabilir ancak ben Zevist olduğumdan beridir hayatım düzene girdi. Yalnızlıktan şikayet eden ben, yalnız olmadığımı bildim. Başımı kaldırıp, dua ettiğimde orada birilerinin olduğunu ve beni duyduklarını; beni sevdiklerini bilmek ne kadar mukaddes bir duygu size anlatamam.
Ben burda moralimi düzeltmeye çalışıyorum, sen ağır bilmem ne hastalığı öyle bir hastalıkmı var
? kanser mi ne olmuş adama senaryo yazmayın, kötülüğe hizmet etmeyin 10 dk dinliyor tanıyı koyuyor bre vicdansız 5000 tl buna isyan ettiysem hastamıyım ben şimdi, sizi sayıylamı yolluyorlar insanları korkutun diye, ağır bir hasta buraya yazı yazabilirmi ? bre ahmak
 
Buna niye isim takıyorsunuz, sektör olmuş acı çekmeyen insan yaşamayı bilmez, psikiyatriste bende gittim yeşil reçeteli ilaç yazdı bağımlılık yapıyormuş beni bağımlımı yapacaklar ? sen ZEUS Babaya Tanrı/çalara güvenmiyormusun, ortada hastalık yokki bak ben sana kendimi anlatayım ben bazı olumsuzluklar yaşadım korku üzüntü vs bunlar duygu insan bu acılarla yüzleşmezse uyuşursa, ilaç zaten insanı sersemletiyor bir yarım tablet içtim pişman oldum 0.25 mg içtim bağımlı olacağım diye çok tırstım tırsmanın adı ne zamandan beri hastalık oldu ben çok tırstım, ömür boyu ilaç kullanan insanlar tanıyorum ben, zaten ben bu piskolicik şeyleri okuyaraktan bende korktum endişelendim, piskiyatrist son çaremi? yav hastalık icat ettiniz 1000 çeşit hastalık bibolari manik bilmem neleri kim bunların kararını veriyor, sen Zevistsin öylemi piskiyatrist ilaçlar son çaremi? nerde hastalık korkutma aman ilaç yoksa dışarı çıkamazsın diye diye iyi sömürdünüz 10 dk 5000 binlira para zehir zıkkım olsun, böylemi tedavi ediyorsunuz insanları moralimi bozma git başımdan

Öncelikle ne yaşadın, neler yaşıyorsun tam olarak anlayamam ancak internette sorununu bilmediğin kişiye tedaviyi reddet demek iyi niyet olsa bile kötü sonuçlar doğurabilir, bundan bahsediyorum. Evet, 1000 çeşit hastalık var. Bazen tanımlanamayan hastalıklar da oluyor, tedavi için tanımlamaya çalışıyoruz. Hiçbir psikolog yahut psikiyatrist "ağlamayın, düzelin. Höst." yapmaz. Ki piskologluk dediğimiz şey kişinin tek başına konuşup, yüzleşemediği şeyleri karşısındakine anlatırken kendi içinde çözümlemesidir. Piskologlar kişiyi doğru soruları bulması için yönlendirir. Ömür boyu ilaç kullanmak ise apayrı bir durum, hastalık; hastalıktır. Tedavi edilmesi gerekir, eğer tedavisini beğenmiyorsan alternatifleri önerilir. Hiçbirini beğenmiyorsun ve istemiyorsan da kimse sana zorla bunu iç-bunu içme diyemez. Şuurun yerinde ise, akıl-ı selim kararlar verebiliyorsan senin iznin olmadan da psikiyatrik hastaneye yatıramazlar. Tam olarak cümlelerden bir şey anlamadım, ama çıkardığım şey "Tanrılar bana yardım eder." Evet, yaparlar. Çok şanslıyız ki varlar ancak bu senin hiçbir şey yapmayacağın anlamına gelmez ki? Hoodedcobra'nın en az üç tane koruma aurasını elli kere de yapsan, 5 tane seni koruyan demon da olsa yüksek hızla gitmekten ölebilirsin dediği vaazını okudum ben. Hiçbir psikolog yahut psikiyatrist acı kötüdür de demez. Acı doğru kullanıldığında iyileşmeyi hızlandırır, hatta bazen tekrar o acıyı çekmeni de engeller. Geri kalan "Sen tanrılara güvenmiyor musun?", "Sen zevistsin öyle mi?", "Bre ahmak" gibi ifadeleri de görmezden geliyorum. Anlık söylenmiştir diye.

Temel olarak önerim evet, acı kötüdür ancak acı çekmeyin değil. Toparlanabileceğinizi hissedene kadar acı çekin, sonra daha güçlü ayağa kalkın. Daha dik durun. Kendi başına ayağa kalkamıyor musun? Evet, ilaçlar yaşadığının şiddetini azaltması adına bir seçenek olabilir. Duygusal bedeni iyileştirmeye çalışma ritüelinde bile yaptığın ritüel senin canın acımasına sebebiyet veriyor. Bu kimsenin "bu kötüdür" dediği bir şey değil. İlacın mantığı ağrı kesici gibi görev görmesidir.

Sağlık sektörünün fiyatı, özellikle ülkemizdeki fiyatının uçukluğu konusunda aynı fikirdeyim. Ancak şu ifade:
5000 tl buna isyan ettiysem hastamıyım ben şimdi
Ad hominemdir. Tekrar ve son kez söyleyeceğim üzere, kimse sana tedaviyi zorlayamaz. Kimse sana 5000tl ver diyemez. Sadece büyü ve Tanrılarla çalışıp düzelmek istiyorsan öyle yap, ama internetteki birisine bunu önermek kötüdür. Hoodedcobra gelip yazsa, aynısını savunacağım. Kişinin adanıp, adanmadığı bile belli değil. Yapmayın, etmeyin.
 
Buna niye isim takıyorsunuz, sektör olmuş acı çekmeyen insan yaşamayı bilmez, psikiyatriste bende gittim yeşil reçeteli ilaç yazdı bağımlılık yapıyormuş beni bağımlımı yapacaklar ? sen ZEUS Babaya Tanrı/çalara güvenmiyormusun, ortada hastalık yokki bak ben sana kendimi anlatayım ben bazı olumsuzluklar yaşadım korku üzüntü vs bunlar duygu insan bu acılarla yüzleşmezse uyuşursa, ilaç zaten insanı sersemletiyor bir yarım tablet içtim pişman oldum 0.25 mg içtim bağımlı olacağım diye çok tırstım tırsmanın adı ne zamandan beri hastalık oldu ben çok tırstım, ömür boyu ilaç kullanan insanlar tanıyorum ben, zaten ben bu piskolicik şeyleri okuyaraktan bende korktum endişelendim, piskiyatrist son çaremi? yav hastalık icat ettiniz 1000 çeşit hastalık bibolari manik bilmem neleri kim bunların kararını veriyor, sen Zevistsin öylemi piskiyatrist ilaçlar son çaremi? nerde hastalık korkutma aman ilaç yoksa dışarı çıkamazsın diye diye iyi sömürdünüz 10 dk 5000 binlira para zehir zıkkım olsun, böylemi tedavi ediyorsunuz insanları moralimi bozma git başımdan
1000049954.jpg

Arama motoruna "depression brain" yazınca bunun gibi onlarca görsel ve araştırma çıkıyor. Psikolojik hastalıklar gerçektir ve ilaçla veya meditasyonla bir şekilde tedavi edilmesi gerekir. ToZ hiçbir zaman bunu inkar etmedi, aksine herhangi bir hastalıkta doktora gidilmesinde hiçbir sorun olmadığı birçok kez söylendi.

Her insanın durumu aynı olmuyor, bazı insanlar bu dönemi kolaylıkla atlatabilirlerken diğerleri ilaç kullanmadan bu dönemi atlatamayabiliyor. Bu dediğim ilaçlarda "yeşil reçete" gibi düşük doz değil, sarı reçete ve üstü. İlaçlara "bağımlı" olunduğunu ilk defa sizden duyuyorum çünkü ben dahil birçok hasta bu ilaçlardan kurtulmak için can atıyordu. Düzenli ilaç kullanımını bıraktıktan sonra birkaç gün sarsabiliyor sizi fakat sonrasında ismini bile duymak istemiyorsunuz.

Bazı hastalıkların yahudiler tarafından "varmış gibi" gösterildiği doğru ama bu tüm hastalıkların onlar tarafından oluşturulduğu anlamına gelmiyor. Bahsettiğiniz bipolar bozuklukta oldukça gerçektir ve bu forumda bu bozukluğa sahip bir üyemiz var.

Psikiyatri servisleri size direkt ilacı basmaz. İlaç olmadan tedavi olmanız için çalışırlar. Bu durum anlattıklarınıza göre değişebilir tabii ki ama sizin bu ilaçlara bağımlı olmanızı istemezler.

Babamız, çocuklarının hem fiziksel hem de mental sağlıkları açısından iyi durumda olmalarını ister. Duygusal bedenimiz "yaralanabilir" ama onu iyileştirmenin gücü bizim elimizde. İlaç kullanalım ya da kullanmayalım, kendimizi iyileştirebilmek için ekstra çaba göstermeliyiz.
 
Depresyon dediğimiz "şey", kişinin ruhsuz; enerjisiz, umutsuz hissetiği bir sağlık sorunu.
Bu çoğu zaman biyoelektrik eksikliğinden kaynaklanır ve en iyi çözümü meditasyondur.
 
Ben burda moralimi düzeltmeye çalışıyorum, sen ağır bilmem ne hastalığı öyle bir hastalıkmı var
? kanser mi ne olmuş adama senaryo yazmayın, kötülüğe hizmet etmeyin 10 dk dinliyor tanıyı koyuyor bre vicdansız 5000 tl buna isyan ettiysem hastamıyım ben şimdi, sizi sayıylamı yolluyorlar insanları korkutun diye, ağır bir hasta buraya yazı yazabilirmi ? bre ahmak


Umarım "ahmak" kelimesini Fırtına Bey'e söylememişsinizdir, çünkü burada insanlar iyiliğiniz için önerilerde bulunuyor. Kimse size “hastasınız” demiyor, ancak mesajlarınızda sürekli tıbbı ve bilimi reddediyorsunuz. Diş sorununuz olduğunda dişçi yerine bakkal amcayı tercih ediyorsunuz, COVID-19 salgınına "yalan" diyorsunuz ve depresyon gibi bir hastalığın varlığını reddediyorsunuz.
"Sağlık" kelimesi sadece fiziksel anlam taşımaz; biyolojik ve psikolojik anlamları da içerir. Sağlık konusunda hangi alanlarda çalıştınız ya da ne tür tecrübeleriniz var?
Buradaki herkes "ruhaniyet" diyip duruyor. Bunun Hristiyanlıktan farkı nedir? Yoksa ben mi Zevist olmayı yanlış anladım? Eskiden insanlar "bunlar şeytan araçları" diyerek tıbbı ve bilimi yasaklarlardı.

Bir para büyüsü yaptığımızda bankamıza otomatik olarak para gelmiyor. Ne kadar çalışıp çabalarsak, o kadar para girer cebimize. Büyü sadece bize bir destek, ek bir güç verir.
Bir büyüğümüz olarak insanlara "ahmak" demeniz hiç hoş değil.
Buradaki bütün büyüklerimiz gibi, size de saygı duyuyoruz.
Moral bozukluğu ya da stres için doğrudan ilaç kullanılmaz; ancak sırf tedavi görmediği ya da psikolojik destek almadığı için kaç insan intihar etti...
Lütfen birbirimize karşı saygılı olalım.
 
Yahudiler, DEHB gibi sahte hastalıkları öne sürerek insanlığı zihinsel açıdan yozlaştırmaya çalışsa da, psikolojik hastalıkların varlığı son derece gerçektir ve uygun tedavi gerektirir. Ancak ilaçlar, beraberlerinde getirdikleri yan etkiler ve yapay doğaları nedeniyle, mutlak bir gereklilik olmadıkça kullanılmamalıdır. Bu tür sorunların esas çözümü meditasyon yoluyla mümkündür; kişi düzenli meditasyon yaparak ve kendi üzerinde kararlılıkla çalışarak, bu problemleri kökten çözecek bir dönüşüm sürecine girmelidir.

Bu süreçte destekleyici yöntemler olarak terapi alınabilir, bir günlük tutulabilir ve günlük rutin zaman zaman küçük değişimlerle tazelenebilir. Eğer kişi, mevcut durumda kendisini yeterince kontrol edemiyor ve süreci tek başına sürdüremiyorsa, alanında yetkin bir psikiyatrist tarafından verilen düşük dozajlı ilaçları, yalnızca iyileşme sürecinde geçici bir destek olarak kullanabilir.

İnsanların durumları birbirine benzerlik gösterebileceği kadar, önemli farklılıklar da barındırabilir. Bu sebeple, kimsenin durumu hakkında peşin hükümle ya da varsayımla yaklaşımda bulunulmamalıdır. Maelstorm Bey’in başlangıçta paylaştığı mesaj ise, konuya ilişkin başlığı oluşturan üye için en ideal başlangıç yol haritası niteliği taşımaktadır.

Duygusal Bedenin İyileştirilmesi

Hoodedcobra gelip yazsa, aynısını savunacağım.
Bir süredir sizi dikkatle gözlemliyorum ve her mesajınızda Yüksek Rahip Hooded Cobra'nın unvanını özellikle belirtmediğinizi fark ettim. Buradaki niyetinizin ne olduğunu kestirmek zor; ancak söz konusu kişinin rastgele bir şahsiyet olmadığını unutmamalısınız. Bu tür unvanlar süs ya da gösteriş amacıyla verilmiş değildir.

Yüksek Rahip Hooded Cobra, insanlığın gerçek dini olan Zevizm’in lideri konumunda bulunmakta ve Zeus'un iradesini yeryüzünde tezahür ettiren büyük bir şahsiyettir. Yaklaşık iki asırdır bizlere rehberlik ederek, insanlığın özgürleşme mücadelesinde hayati bir rol üstlenmiştir. Bu nedenle, Zevizm bünyesinde bizlere yol gösteren Ruhban sınıfına titizlikle saygı gösterilmelidir.
 
Bir süredir sizi dikkatle gözlemliyorum ve her mesajınızda Yüksek Rahip Hooded Cobra'nın unvanını özellikle belirtmediğinizi fark ettim. Buradaki niyetinizin ne olduğunu kestirmek zor; ancak söz konusu kişinin rastgele bir şahsiyet olmadığını unutmamalısınız. Bu tür unvanlar süs ya da gösteriş amacıyla verilmiş değildir.

Yüksek Rahip Hooded Cobra, insanlığın gerçek dini olan Zevizm’in lideri konumunda bulunmakta ve Zeus'un iradesini yeryüzünde tezahür ettiren büyük bir şahsiyettir. Yaklaşık iki asırdır bizlere rehberlik ederek, insanlığın özgürleşme mücadelesinde hayati bir rol üstlenmiştir. Bu nedenle, Zevizm bünyesinde bizlere yol gösteren Ruhban sınıfına titizlikle saygı gösterilmelidir.

Hakaret edildiği için hızlı yazarken ünvanı eklemeyi unuttum. İnanmadığım dönem açtığım iki başlığın dışında bilerek "Yüksek Rahip/Rahibe" demediğim olmadı. Tersine çoğu yazısını kendi notlarımda tutuyorum. Ne yalan söyleyeyim ünvanlar konusunda çok dikkatli davranmıyorum(dum.) Bir dahakine dikkatli olurum, ancak iradem ile ünvan söylememezlik yapmadım.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top