Thersthara said:
Esenlikler,
Goyim, yahudi kölesi padişahlardan ve onların bir o kadar yahudi kölesi yönetimlerinden, yahudi efendilerini memnun etmek için yaptıkları şeylerden veya goyim başarılarından bahsetmiyorum.
Düşman dedikleri insanların çocuklarını kaçırıp, kendi ülkelerinde köleleştirip, onları asker olarak kullanmalarından da bahsetmiyorum.
Osmanlı ve onun yahudi veya yahudi kölesi ( ki aralarında pek bir fark göremiyorum.) hanedanlığını ve pis işlerini teker teker kaynaklar ile anlatacak değilim. Türk ismine leke sürdüler. Bazı konularda yaptıkları başarılar nedeni ile, yahudi efendilerinden bir güzel övgüler aldıkları ve kahramanlaştırıldıkları doğru, ancak bu ne beni, ne de Centil Türk milletini alakadar eden ''başarılar'' değildir.
Osmanoğulları'nın yahudi olup olmadığı gibi açık bir konuyu burada konuşacak değilim, dediğim gibi. Yataklarına, en hokka burunlu yahudiden, en yalancı çingeneye kadar herkes girebiliyordu.
Evet yardımcı oldunuz.
İyi akşamlar.
Esenlikler
Kişisel nefretiniz beni ilgilendirmiyor. Hayallerde kurulanları gerçeklerle çürütmekle mükellefim. Aradan seçebildiğim argümanlarınızla (fazla argüman yok, hate speech gibi olmuş) cevap vermeye çalışacağım.
Gazilik ve Şovalyelik aynı kavramlardır. İlk Osmanlı Padişahları Gazilerdir, yani Avrupa'daki yansımasıyla Şovalyelerdir. Avrupa'daki Şovalyeler gibi kimseyi memnun etme gibi bir dertleri yoktur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk İzmir ve İstanbul'u yeniden fethettiği için kendisine meclis tarafından Gazilik unvanı verilmiştir. Almanya'daki yansıması Şovalye haçı. Gazilik/Şovalyelik ile mücahidlik farklı şeylerdir, Gazilik Türk devletlerine özeldir ve islamdan önceki Alp'liğin yansımasıdır. Türkler islamlaşsa da gelenek bozulmamıştır.
Köle kavramı dönemden döneme değiştiği için ne yorum yapsak anakronik olacaktır. Size tavsiyem Memlükleri araştırmanızdır. Bunların alınmasının, seçilmesinin kriterleri vardı ve sarayda, köydeki ortamlarından daha iyi bakılıyordu. Yani siz saraya bir şekilde girip bir genci kaçırmak isteseniz rahatını bozmak istemeyecektir. Yeniçerilere de köle demek yanlış olur. Ocağa devşirme asker seçilmesinin nedeni de, o dönem Osmanlı'nın elinde Anadolunun yarısı, Suriye, Irak, Mısır yoktu ve insan kaynağına ihtiyaç vardı. Bu arada Lehistan'da Ruslarla savaşırken kaçırdığı ortodoks çocukları katolik şekilde vaftiz edip ordusuna katıyordu. Aynı şeyi Almanlar Türk esirler için yapıyorlardı. O dönemin bir modası demek daha doğru olur. Ayrıca kişi doğduğu toprağa beylerbeyi olarak geri dönebiliyordu ki bu diğer hristiyan Avrupa devletlerinde yoktur.
Aynı şekilde Harem'in de kriterleri, usülleri vardı yani esir kadınlar rastgele yatağa atılmıyorlardı. Muhteşem Yüzyıl'ın ilk bölümlerinin yayınlandığı zamanlar Mustafa konusu yüzünden "Hürrem yahudiymiş" muhabbeti dönüyordu. Hayır, Rozalina yahudi değildir. Bizim insanımız böyle sansasyonel şeyleri sever lakin bunlar çekirdek kola muhabbetleridir, önemsemeyiniz. Osmanlı haremine giren milletler çoğunlukla Sırp ve Bulgarlardı. Anadolu seferlerinden alınan Türkler de vardı. Nadiren Macar da girerdi. Macarlar bile nadiren giriyordu, o kadar sıkı bir sistem. Osmanlı haremine Yahudi veya çingenenin girdiğini hatırlamıyorum, çünkü genellikle savaşılan devletin esirleri Konstantiniyye'ye götürülürdü. Padişahın evlilikleri siyasiydi ama o konu uzun yazmayayım.
Türk ismini nerede lekelediklerini hatırlamıyorum, İtalyanlar Fatih'e Büyük Kartal, Fransızlar Kanuni'ye Magnifique yani Muhteşem unvanını vermişlerdir. Vermeseler ne olur kime rezil olacağız? Esir düşüp Kanuni'den yardım isteyen Fransuva'ya mı?
Bu arada Börklüce Mustafa isyanında Şehzade (2.) Murad sağlam yahudi doğramıştır İzmir Karaburun'da. Nazım Hikmet'in Sıcak şiirinde de bahsedilir. Belki kendisini seversiniz diye dedim. Memnun etmeye çalışıyorlardı ya o yüzden. Belki sizi memnun ederler.
Sizi anlayabiliyorum, dönemle alakalı olarak Osmanlı hayranları ile Osmanlı düşmanları arasındaki çekişmenin ortasında yaşıyoruz. Fakat iki taraf da hatalı, Atatürkçüler Osmanlı'ya nefret kusuyorlar, Osmanlıcılar (o ne demekse) Atatürk'e nefret kusuyorlar. Bu yanlış. İlber Ortaylı'nın dediği gibi Kanuni de bizim Atatürk de. Nasıl ki ateist veya satanist fransız, Fransa krallığını hristiyan olmasına rağmen ölümüne savunuyorsa, ben de Osmanlı'yı, Selçuklu'yu, Göktürkler'i, Timurlular'ı, Akkoyunlular'ı dinine bakılmaksızın ölümüne savunacağım. Ve gurur duyacağım. Kişisel tercihinizdir sevmeyebilirsiniz, şu şu şu yüzden sevmiyorum ilgimi çekmiyor diyebilirsiniz fakat iftira atmak saygısızlık yapmak bilip bilmeden atıp tutmak hakkına sahip değilsiniz. Eleştiri ile nefret kusmak farklı şeylerdir.
Bu arada 1. Murad, Devletşah hatun ile evlenerek Germiyanoğullarını çeyiz yoluyla alır hatırlarsınız. Bu evlilik Roma sacramentumundaki Dotis Dictio'nun devamıdır.
Ben yine haddimi bileyim, sözü işi bilenlere bırakayım.
Umarım sizi memnun edebilmişimdir.
İyi akşamlar.
Yazmaya devam edin, tarih anlatmaktan zevk alırım. Ciddiyim.