Bu yazı, Joy of Satan'daki orijinal sayfasından çevrilmiştir.
Spiritüel Satanizm, LaVeyan Satanizminden farklıdır. Biz Şeytan/Lucifer'ı gerçek bir varlık olarak kabul ediyoruz. Biz ateist değiliz! Büyük farklılıklara rağmen, 1966 yılında Anton Szandor LaVey tarafından kurulan Şeytan Kilisesi, konu dışsal ilahî güçler söz konusu olduğunda ateist bir duruş sergilemekte ve Şeytan'ı yalnızca bir "sembol" olarak görmektedir.
Yüzlerce saatlik yoğun ve derinlemesine araştırmaya dayanan yeni bilgiler ışığında aşağıdakileri keşfettik:
1. Şeytan bizim Gerçek Yaratıcı Tanrımızdır.
Kandırılan kişiler tarafından "Yehova" olarak bilinen "YHVH" sahte bir varlıktır. "YHVH", kamuya açık olan popüler Yahudi maji sistemlerinde dört elementi ve köşeyi temsil eder.
2. "İsa Mesih" karakteri hayal ürünüdür ve Odin gibi bir Tanrının ağaca asılması ve ardından diriltilmesini anlatan 18'den fazla Pagan efsanesinden çalıntıdır ve ruhun simya yoluyla dönüştürülmesinin -ölüm ve ardından diriliş- bir başka alegorisidir.
Nasıralı, [İsa] tüm gerçek ruhani bilgiyi ortadan kaldırmak ve halkı ruhani güçlerinden yoksun bırakmak için kullanılan bir araçtan fazlası değildir ve hiçbir zaman da olmamıştır. İnsanlık bu bilginin ortadan kaldırılmasının bedelini trilyonlarca dolar, hastalık, sefalet ve acı çekerek ödemiştir. Ruhani bilgi, HEPİMİZİ RUHSAL VE MADDİ OLARAK KÖLELEŞTİRMEK için sistematik olarak yok edildi, çarpıtıldı ve yozlaştırıldı. En tepedekiler, halkı Nasıralı'nın gerçek bir kişi olduğuna inandırarak kontrolü ellerinde tutmuş ve sınırsız zenginlik ve güç elde etmişlerdir.
3. Gerçek Satanizm, Hristiyanlıktan binlerce yıl öncesine dayanır ve ruhun tamamen dönüştürülmesine dayanır. Hristiyanlar "İsa Mesih'i kabul etmeleri" ve "kurtulmuş yolunda yaşamaları" konusunda kandırılmışlardır ki bunların hepsi yanlıştır. Hristiyanlıktaki her şey yanlıştır ve biz bunu tüm şüphelerin ötesinde, kanıtlıyoruz. Hristiyan "kurtuluş" sahtekârlığı, kişinin ruhunu Tanrısallığa dönüştürmek için gerçekten ruhani olarak çalışan simyanın çalınmış, ve yozlaştırılmış bilgisine dayanır.
Birçok Geleneksel Satanist, Şeytan'a/Lucifer'a tapar. Kimisi onu bir dost olarak kabul eder ve tapınmaz. Biz bireyselliğe ve kişisel seçimlere saygı duyarız. Satanizm özgür düşünceye ve bireyselliğe değer verdiğinden, kişinin Şeytan/Lucifer ile ilişkisi kişiye bağlıdır.
Şeytan, bilgiyi getirendir. Spiritüel Satanizm'in amacı bu bilgiyi pratik etmek ve ruhlarımızı Yaratıcımız olan Tanrı Şeytan'ın en başta amaçladığı gibi Tanrısallığa ulaştırmaktır.
Çoğu dinin aksine, Spiritüel Satanizm kişiyi her şeyi sorgulamaya teşvik eder. Kişinin, kişisel olarak elinden gelenin en iyisini yapması ve sınırlarını aşması Spiritüel Satanizm'in özüdür ve bu da kişinin beynini tam potansiyelinde kullanmasıyla başlar.
Spiritüel Satanizm hiçbir şekilde bilimle çelişmez. Tüm bilimsel bilgi ve araştırmaları şiddetle teşvik eder ve destekleriz. Hristiyanlığın yüzyıllar süren baskısı nedeniyle insanlığın bilimsel bilgi ve anlayışta tehlikeli bir biçimde geride kaldığının farkındayız. Tüm ruhani ve paranormal fenomenlerin bilimsel olarak rasyonel bir şekilde açıklanabileceğine inanıyoruz; bilimsel bilgi henüz "doğaüstü" olarak adlandırılan şeylerin çoğunu kavrayabilecek ve açıklayabilecek kadar ilerlememiştir.
Spiritüel Satanizm'de arabuluculuk yoktur. Topluluğumuzu Şeytan ile bire bir etkileşime girmeleri için şiddetle teşvik ediyoruz. Yönetim, yalnızca rehberlik ve destek için buradadır. Kişinin Şeytan ile olan ilişkisi o kişi ile Şeytan arasındadır. "Sorumluluğa Sorumluluk" duruşunu benimsiyoruz. Bilgiye veya kişisel güce hiçbir sınırlama getirmiyoruz ve tüm bilgiyi HERKESİN kullanımına sunmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz - diğer dinlerde olduğu gibi başına buyruk davranan "seçkin" bir azınlığa değil. Şeytan kendi kendine çalışmayı, öğrenmeyi ve doğrudan deneyim kazanmayı teşvik eder.
Çoğu Spiritüel Satanist, adanırken Şeytan'ın adına bir sorumluluk alır. Bu bağlılık çok önemlidir çünkü biz güçlerimizi geliştirmek için çalışırken Şeytan bizi korur. Tek başına ya da herhangi bir ruhani koruma olmadan bu işe girişenler genellikle felaketle karşılaşırlar. Bir kez bağlılık gösterildiğinde, Demonlar genellikle bize rehberlik eder ve ilerlememize yardımcı olmak için bizimle birlikte çalışır. "Doğru yol" dinlerinin aksine, Spiritüel Satanizm eyleme geçmeyi teşvik eder. Şeytan, insanların hayatı dolu dolu yaşamalarını ve evrimleşmelerini ister.
Şeytan her zaman yanımızdadır, ancak biz ilerledikçe, kendi güçlerimizi kullanarak işleri kendi başımıza halletmemizi ister. Hristiyanlık ve yandaşları kasıtlı olarak insanları geriletmektedir. Hristiyanlar her zaman Nasıralı'nın insanları nasıl iyileştirdiği konusunda böbürlenirler. Bu kişiler köle olarak kalırlar çünkü onlara ne nasıl iyileştirecekleri öğretilir ne de kendilerini ya da başkalarını iyileştirmeleri beklenir. Nasıralı arketipi köleliği, kulluğu ve insanlığı yeni bir dünya düzeninde mükemmel köleler olacak şekilde programlamak için sonsuza kadar istismara katlanmayı temsil eder. Nasıralı, şu anda yaşadığımız hayatın önemli olmadığı zihniyetini yaratmak için "öbür dünyaya" büyük önem verir. Bu zihin yapısı, bazı kişilerin çıkarları adına her türlü istismara katlanmayı gerektirir.
“Bu İsa efsanesi bize iyi hizmet etti.”
-Papa X. Leo [1475-1521]
Hristiyanlıkla bağlantılı sözde "mucizelere" gelirsek, herhangi bir iyileşme çok az ve çok seyrek olmuştur. Bunlar da kişinin ruhunu dönüştürmesiyle ilgili alegorilere dayanmaktadır. Ruhani bilgi ve güce sahip herhangi bir insan İncil'de Nasıralı'ya atfedilen tüm başarıları ve daha fazlasını gerçekleştirebilir. Hristiyanların çoğu, yalana gerçekçilik kazandırmak adına arada bir gösteri yapan alçak uzaylılarla uğraştıklarının farkında değildir. Yeni Çağ gurularının çoğu meleklerden yardım istemekte ve hiçbir şey öğrenememektedirler. Benzeri bir insanî cehalet ve güçsüzlüğü hüküm sürmektedir. Şeytan/Lucifer insanlığın Gerçek Yaratıcı Tanrısı ve büyük kurtarıcısıdır. İnsanların ruhani güce ve bilgiye sahip olmasından korkmaz, çünkü gerçektir ve saklayacak hiçbir şeyi yoktur.
Şeytan, bize bağımsız ve özgür olabilmemiz için gereken bilgiyi verir. Bizi kendi yaşamlarımızın ve kaderlerimizin efendisi olmaya yönlendirir. Henüz üstesinden gelemeyeceğimiz şeyler olduğunda Şeytan ve Demonları bize yardım etmek için her daim oradadır.
Şeytan verdiği sözleri tutar; kendine karşı tutarlı ve sevgi doludur. Şeytan özgürlük, güç, kudret ve adaleti temsil eder. Şeytan bize kötü muamele görmemizin iyi OLMADIĞINI gösterir. Bize zevki, mutluluğu ve daha iyi bir yaşamı hak ettiğimizi gösterir. Bizi genetik mühendisliği ile yarattı, tıpkı bilim adamlarının şu anda klonlar yaratması ve genetikle çalışması gibi, fakat çok daha ileri bir düzeyde.
Pek çok insan sözde "okült" gücü göz ardı etmekte, ciddiye almamakta veya bu konuda tamamen cahil kalmaktadır. Gerçek şu ki, okült güç yüzyıllardır birkaç kişinin elindeydi. Hristiyanlık, onların bu bilgileri halktan uzaklaştırmak için kullandıkları bir araç olmuştur.
Bilginin ortadan kaldırılmasının ardından, insanların gerçeği bilmesini engellemek için sahte bir tarih yazılmıştır. Bu gücü anlamayan ya da bilmeyen insanlar, bu güçlere sahip olan ve bunları kullanmakta usta olan kişilerin merhametine kalmıştır. Binlerce yıl önce Antik Mısır'da bu güç iyi biliniyordu ve halkın çoğu onu nasıl kullanacağını biliyordu. Yahudi/Hristiyanlık ve İslam'ın gelişiyle birlikte bilgi, bulunduğu her yerde sistematik olarak yok edildi.
Şehirler, kütüphaneler ve diğer tüm bilgi kaynakları, Orijinal Tanrılar [dünya dışı varlıklar olan] ve insan ruhunun güçleri hakkındaki tüm bilgileri unutturmak amacıyla yok edildi. İnsanlıkla etkileşime giren, evlenen ya da dostluk kuran Tanrılar lanetlendi ve sürgün edildi.
İnsanlık, Gerçek Yaratıcı Tanrımız Şeytan'dan koparıldı ve o zamandan beri sapma gösterdi. Çocukların, hayvanların istismarı, çevrenin, dünyanın ve diğer canlıların umursamazca tahrip edilmesi ve hiçe sayılması ruhani yozlaşmanın etkilerinden bazılarıdır. Binlerce yıl önce, Yahudi/Hristiyanlığın ortaya çıkışından çok önce, insanlar "Altın Çağ" olarak bilinen dönemde Tanrılarla birlikte yaşıyorlardı.
Şeytan, "EA" ya da "ENKI" olarak bilinen Sümer Tanrısıdır. O bir TANRIDIR, melek değil! Şeytan, yüzyıllar boyunca yalan ve yanlışlarla karalanmış ve iftiraya uğramıştır. Çoğu insan Şeytan'ı tanımaz. Onun hakkında söylenen her şeye sorgulamadan inanırlar. Korku, insanlığı Şeytan'dan uzak tutmak için yüzyıllardır kullanılan güçlü bir araçtır.
Şeytan, Tanrıların en zekisi ve en güçlüsüdür. Zodyak'ın 11.burcu olan Kova burcunun Su Taşıyıcısı tarafından sembolize edilir. Kova insanlığın, teknolojinin ve dehanın burcudur. Şeytan'ın sayılarından biri 11'dir.
Şeytan/Enki, "Yılan Kardeşliği" olarak da bilinen Antik Mısır Yılan Tarikatı'nın kurucusudur. Binlerce yıl boyunca öğretiler yozlaştırıldı ve artık orijinal doktrinlere benzemiyor. Bu Tarikat, insanlığa Tanrısal bilgi ve gücü getirecek ve ruhlarımızı dönüştürmeye yönelik Büyük Çalışmayı tamamlayacaktı. Bu bilgi yalnızca birkaç kişinin elinde tutuldu ve düşmanın yönlendirmesi altında hepimizin zararına olacak şekilde kötüye kullanıldı. İnsanlara, eğer kendilerine bu güç verilirse bunu kötüye kullanacakları söylenmektedir. Bu, "Yehova" kılığına bürünmüş düşman uzaylıların ve şirketlerinin yönlendirmesi altında bu güçleri kasıtlı olarak haince amaçlar için kullananlar tarafından uydurulan ve yayılan başka bir yalandır. Bu saklanmış sırların ortalama bir insana ifşa edilmesi, kontrolü elinde tutanların artık güçlerini ellerinde tutamayacaklarını garanti edecektir.
Tanrılar, dünya dışı insansı bir ırktır. Hristiyan İncili'nde onlardan "Nefilim" olarak bahsedilir. Bu varlıklar çok evrimleşmiş, son derece gelişmiş ve son derece bilgili ve güçlüdür. DNA'larını genetik olarak değiştirmişlerdir, böylece asla yaşlanmazlar.
Nekronomikon'un Simon versiyonunda [bu kitap kurgusal bir eser olarak bilinse de Mezopotamya/Sümer mitolojisinde dayanmaktadır], "Büyük Ayı, gökyüzünde alçakta asılı kaldığında" ifadesi Büyük Ayı'nın bir parçası olan Ursa Major takımyıldızına atıfta bulunmaktadır. Gezegenler belirli bir şekilde hizalandığında, uzayda yolculuk yapanlar için bir seyahat hattı açılır. İnsanlar her zaman Tanrıların ne zaman döneceklerini gökyüzüne bakarak beklerler.
Şeytan inanılmaz derece güçlü, zeki ve kuvvetliydi. Yenilgiyi kabullenmeyi reddetti. O yalnızca bir muharebeyi kaybetti, savaşı değil. ŞEYTAN/LUCIFER ZORBALIĞA KARŞI ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNUR!
ŞEYTAN GERÇEKTEN VAR MI?
Evet. Müritleri ve takipçileriyle iletişim hâlindedir. Birçoğumuz onu gördük, sözde doğaüstü olaylara tanıklık ettik ve bize ortalama bir insanın çok ötesinde yetenekler bahşedildi. Sorularımıza cevap alabiliyoruz. Takipçilerinin Tanrılarını aramak zorunda olduğu diğer dinlerin aksine, Şeytan/Lucifer bize gelir. Varlığından haberdar olmamızı sağlar.
Demonlar, tüm Hristiyan yalanlarının aksine, insanlığın dostlarıdır. Orijinal Tanrılar olan Demonlar, güçlü ve güvenilir bir ilişki kurulduktan sonra bizlere çok fazla bireysel ilgi ve koruma sağlarlar. Şeytan'a yakın olduğumuzda ve Şeytan'ın koruması altında olduğumuzda, o da bize birlikte çalışabileceğimiz Demonlar verir. Mühürleri ruhun açılmasıyla ilgili çok önemli simya sembolleri içerir.
Şeytan "kötü" olmadığı gibi, insanlığı etkileyen çok sayıda hastalık, felaket ya da diğer şeylerden de sorumlu değildir. Bu sıkıntılar, Hristiyanlık ile değiştirilen kadim bilginin ortadan kaldırılması ve yok edilmesinden kaynaklanmaktadır.
Satanizm, ruhaniyet ve teknoloji arasındaki dengeyi temsil eder. Bu denge olmadan medeniyetler eninde sonunda çöker.
"Hell" yanan bir ateş gölü değildir. Bazı ahmak Hristiyanların insanları korkutmak için iddia ettikleri gibi, cehennem Dünya'nın içinde değildir. Hristiyanların cehennem kavramı çok gülünçtür. Şeytan'a yakın olan bazılarımız Hell'i gördük, bu noktada hepimiz benzer deneyimleri yaşamış gibiyiz. Hell'de bazı yerler karanlıktır ve mavi bir ışıkla aydınlatılır, diğer yerlerde ise gün ışığı vardır. Lucifer'ın renklerinden biri mavidir ve Demonlar genellikle mavi bir ışıkla görünürler. Mavi oldukça ruhani bir renktir. Hell'de bir barda bir masanın etrafında oturup kağıt oynayan insanları gördüm. Oda dumanla doluydu, bu insanlar zaten ölü oldukları için istedikleri kadar sigara içebiliyorlardı. Bu insanlar ruh formundaydı. Bazıları Sol El Yolu'nda olan insanlara yardım etmek adına dünyayı ziyaret eder. Burası Şeytan'ın kendi takipçilerini reenkarne olup Tanrısallığa evrimleşene kadar tuttuğu yerdir.
"Cehennem" ve "Aşağı dünya" aynı zamanda üç alt çakra için bir alegoridir; "Cehennem" Kök çakrasını temsil eder. Bunun nedeni, yanan Kundalini Yılanı'nın Kök çakrasının altında kıvrılmış bir şekilde yatması, ve uyandırıldığında kavurucu bir sıcaklığa sahip olabilmesidir.
Histerik Hristiyan iddialarının aksine, Satanizm hiçbir şekilde kan kurbanı vermekle ilgili değildir. Yahudi/Hristiyan İncili'nde her türlü cinayet ve canlı kan kurbanları görülebilir. Şeytan'ı sembolize eden yılan, omurganın tabanındaki Kundalini'yi, aynı zamanda DNA'yı temsil eder. Yılan, yaşamı temsil eder. Bu güç aktive edildiğinde şifa bulur ve aydınlanırız.
Hristiyanlıkla sorunları olan ya da Hristiyanlığın kontrolü altında olanlara, bu web sayfalarında yer alan her şeyi okumalarını öneririm:
Hristiyanlığın İfşası
Ek olarak konuyla ilgili vaazlar:
Spiritüel Satanizm: "Kötü" Olandan Uzak
Spiritüel Satanizm: Tanım
Spiritüel Satanizm, LaVeyan Satanizminden farklıdır. Biz Şeytan/Lucifer'ı gerçek bir varlık olarak kabul ediyoruz. Biz ateist değiliz! Büyük farklılıklara rağmen, 1966 yılında Anton Szandor LaVey tarafından kurulan Şeytan Kilisesi, konu dışsal ilahî güçler söz konusu olduğunda ateist bir duruş sergilemekte ve Şeytan'ı yalnızca bir "sembol" olarak görmektedir.
Yüzlerce saatlik yoğun ve derinlemesine araştırmaya dayanan yeni bilgiler ışığında aşağıdakileri keşfettik:
1. Şeytan bizim Gerçek Yaratıcı Tanrımızdır.
Kandırılan kişiler tarafından "Yehova" olarak bilinen "YHVH" sahte bir varlıktır. "YHVH", kamuya açık olan popüler Yahudi maji sistemlerinde dört elementi ve köşeyi temsil eder.
2. "İsa Mesih" karakteri hayal ürünüdür ve Odin gibi bir Tanrının ağaca asılması ve ardından diriltilmesini anlatan 18'den fazla Pagan efsanesinden çalıntıdır ve ruhun simya yoluyla dönüştürülmesinin -ölüm ve ardından diriliş- bir başka alegorisidir.
Nasıralı, [İsa] tüm gerçek ruhani bilgiyi ortadan kaldırmak ve halkı ruhani güçlerinden yoksun bırakmak için kullanılan bir araçtan fazlası değildir ve hiçbir zaman da olmamıştır. İnsanlık bu bilginin ortadan kaldırılmasının bedelini trilyonlarca dolar, hastalık, sefalet ve acı çekerek ödemiştir. Ruhani bilgi, HEPİMİZİ RUHSAL VE MADDİ OLARAK KÖLELEŞTİRMEK için sistematik olarak yok edildi, çarpıtıldı ve yozlaştırıldı. En tepedekiler, halkı Nasıralı'nın gerçek bir kişi olduğuna inandırarak kontrolü ellerinde tutmuş ve sınırsız zenginlik ve güç elde etmişlerdir.
3. Gerçek Satanizm, Hristiyanlıktan binlerce yıl öncesine dayanır ve ruhun tamamen dönüştürülmesine dayanır. Hristiyanlar "İsa Mesih'i kabul etmeleri" ve "kurtulmuş yolunda yaşamaları" konusunda kandırılmışlardır ki bunların hepsi yanlıştır. Hristiyanlıktaki her şey yanlıştır ve biz bunu tüm şüphelerin ötesinde, kanıtlıyoruz. Hristiyan "kurtuluş" sahtekârlığı, kişinin ruhunu Tanrısallığa dönüştürmek için gerçekten ruhani olarak çalışan simyanın çalınmış, ve yozlaştırılmış bilgisine dayanır.
Birçok Geleneksel Satanist, Şeytan'a/Lucifer'a tapar. Kimisi onu bir dost olarak kabul eder ve tapınmaz. Biz bireyselliğe ve kişisel seçimlere saygı duyarız. Satanizm özgür düşünceye ve bireyselliğe değer verdiğinden, kişinin Şeytan/Lucifer ile ilişkisi kişiye bağlıdır.
Şeytan, bilgiyi getirendir. Spiritüel Satanizm'in amacı bu bilgiyi pratik etmek ve ruhlarımızı Yaratıcımız olan Tanrı Şeytan'ın en başta amaçladığı gibi Tanrısallığa ulaştırmaktır.
Çoğu dinin aksine, Spiritüel Satanizm kişiyi her şeyi sorgulamaya teşvik eder. Kişinin, kişisel olarak elinden gelenin en iyisini yapması ve sınırlarını aşması Spiritüel Satanizm'in özüdür ve bu da kişinin beynini tam potansiyelinde kullanmasıyla başlar.
Spiritüel Satanizm hiçbir şekilde bilimle çelişmez. Tüm bilimsel bilgi ve araştırmaları şiddetle teşvik eder ve destekleriz. Hristiyanlığın yüzyıllar süren baskısı nedeniyle insanlığın bilimsel bilgi ve anlayışta tehlikeli bir biçimde geride kaldığının farkındayız. Tüm ruhani ve paranormal fenomenlerin bilimsel olarak rasyonel bir şekilde açıklanabileceğine inanıyoruz; bilimsel bilgi henüz "doğaüstü" olarak adlandırılan şeylerin çoğunu kavrayabilecek ve açıklayabilecek kadar ilerlememiştir.
Spiritüel Satanizm'de arabuluculuk yoktur. Topluluğumuzu Şeytan ile bire bir etkileşime girmeleri için şiddetle teşvik ediyoruz. Yönetim, yalnızca rehberlik ve destek için buradadır. Kişinin Şeytan ile olan ilişkisi o kişi ile Şeytan arasındadır. "Sorumluluğa Sorumluluk" duruşunu benimsiyoruz. Bilgiye veya kişisel güce hiçbir sınırlama getirmiyoruz ve tüm bilgiyi HERKESİN kullanımına sunmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz - diğer dinlerde olduğu gibi başına buyruk davranan "seçkin" bir azınlığa değil. Şeytan kendi kendine çalışmayı, öğrenmeyi ve doğrudan deneyim kazanmayı teşvik eder.
Çoğu Spiritüel Satanist, adanırken Şeytan'ın adına bir sorumluluk alır. Bu bağlılık çok önemlidir çünkü biz güçlerimizi geliştirmek için çalışırken Şeytan bizi korur. Tek başına ya da herhangi bir ruhani koruma olmadan bu işe girişenler genellikle felaketle karşılaşırlar. Bir kez bağlılık gösterildiğinde, Demonlar genellikle bize rehberlik eder ve ilerlememize yardımcı olmak için bizimle birlikte çalışır. "Doğru yol" dinlerinin aksine, Spiritüel Satanizm eyleme geçmeyi teşvik eder. Şeytan, insanların hayatı dolu dolu yaşamalarını ve evrimleşmelerini ister.
Şeytan her zaman yanımızdadır, ancak biz ilerledikçe, kendi güçlerimizi kullanarak işleri kendi başımıza halletmemizi ister. Hristiyanlık ve yandaşları kasıtlı olarak insanları geriletmektedir. Hristiyanlar her zaman Nasıralı'nın insanları nasıl iyileştirdiği konusunda böbürlenirler. Bu kişiler köle olarak kalırlar çünkü onlara ne nasıl iyileştirecekleri öğretilir ne de kendilerini ya da başkalarını iyileştirmeleri beklenir. Nasıralı arketipi köleliği, kulluğu ve insanlığı yeni bir dünya düzeninde mükemmel köleler olacak şekilde programlamak için sonsuza kadar istismara katlanmayı temsil eder. Nasıralı, şu anda yaşadığımız hayatın önemli olmadığı zihniyetini yaratmak için "öbür dünyaya" büyük önem verir. Bu zihin yapısı, bazı kişilerin çıkarları adına her türlü istismara katlanmayı gerektirir.
“Bu İsa efsanesi bize iyi hizmet etti.”
-Papa X. Leo [1475-1521]
Hristiyanlıkla bağlantılı sözde "mucizelere" gelirsek, herhangi bir iyileşme çok az ve çok seyrek olmuştur. Bunlar da kişinin ruhunu dönüştürmesiyle ilgili alegorilere dayanmaktadır. Ruhani bilgi ve güce sahip herhangi bir insan İncil'de Nasıralı'ya atfedilen tüm başarıları ve daha fazlasını gerçekleştirebilir. Hristiyanların çoğu, yalana gerçekçilik kazandırmak adına arada bir gösteri yapan alçak uzaylılarla uğraştıklarının farkında değildir. Yeni Çağ gurularının çoğu meleklerden yardım istemekte ve hiçbir şey öğrenememektedirler. Benzeri bir insanî cehalet ve güçsüzlüğü hüküm sürmektedir. Şeytan/Lucifer insanlığın Gerçek Yaratıcı Tanrısı ve büyük kurtarıcısıdır. İnsanların ruhani güce ve bilgiye sahip olmasından korkmaz, çünkü gerçektir ve saklayacak hiçbir şeyi yoktur.
Şeytan, bize bağımsız ve özgür olabilmemiz için gereken bilgiyi verir. Bizi kendi yaşamlarımızın ve kaderlerimizin efendisi olmaya yönlendirir. Henüz üstesinden gelemeyeceğimiz şeyler olduğunda Şeytan ve Demonları bize yardım etmek için her daim oradadır.
Şeytan verdiği sözleri tutar; kendine karşı tutarlı ve sevgi doludur. Şeytan özgürlük, güç, kudret ve adaleti temsil eder. Şeytan bize kötü muamele görmemizin iyi OLMADIĞINI gösterir. Bize zevki, mutluluğu ve daha iyi bir yaşamı hak ettiğimizi gösterir. Bizi genetik mühendisliği ile yarattı, tıpkı bilim adamlarının şu anda klonlar yaratması ve genetikle çalışması gibi, fakat çok daha ileri bir düzeyde.
Pek çok insan sözde "okült" gücü göz ardı etmekte, ciddiye almamakta veya bu konuda tamamen cahil kalmaktadır. Gerçek şu ki, okült güç yüzyıllardır birkaç kişinin elindeydi. Hristiyanlık, onların bu bilgileri halktan uzaklaştırmak için kullandıkları bir araç olmuştur.
Bilginin ortadan kaldırılmasının ardından, insanların gerçeği bilmesini engellemek için sahte bir tarih yazılmıştır. Bu gücü anlamayan ya da bilmeyen insanlar, bu güçlere sahip olan ve bunları kullanmakta usta olan kişilerin merhametine kalmıştır. Binlerce yıl önce Antik Mısır'da bu güç iyi biliniyordu ve halkın çoğu onu nasıl kullanacağını biliyordu. Yahudi/Hristiyanlık ve İslam'ın gelişiyle birlikte bilgi, bulunduğu her yerde sistematik olarak yok edildi.
Şehirler, kütüphaneler ve diğer tüm bilgi kaynakları, Orijinal Tanrılar [dünya dışı varlıklar olan] ve insan ruhunun güçleri hakkındaki tüm bilgileri unutturmak amacıyla yok edildi. İnsanlıkla etkileşime giren, evlenen ya da dostluk kuran Tanrılar lanetlendi ve sürgün edildi.
İnsanlık, Gerçek Yaratıcı Tanrımız Şeytan'dan koparıldı ve o zamandan beri sapma gösterdi. Çocukların, hayvanların istismarı, çevrenin, dünyanın ve diğer canlıların umursamazca tahrip edilmesi ve hiçe sayılması ruhani yozlaşmanın etkilerinden bazılarıdır. Binlerce yıl önce, Yahudi/Hristiyanlığın ortaya çıkışından çok önce, insanlar "Altın Çağ" olarak bilinen dönemde Tanrılarla birlikte yaşıyorlardı.
Şeytan, "EA" ya da "ENKI" olarak bilinen Sümer Tanrısıdır. O bir TANRIDIR, melek değil! Şeytan, yüzyıllar boyunca yalan ve yanlışlarla karalanmış ve iftiraya uğramıştır. Çoğu insan Şeytan'ı tanımaz. Onun hakkında söylenen her şeye sorgulamadan inanırlar. Korku, insanlığı Şeytan'dan uzak tutmak için yüzyıllardır kullanılan güçlü bir araçtır.
Şeytan, Tanrıların en zekisi ve en güçlüsüdür. Zodyak'ın 11.burcu olan Kova burcunun Su Taşıyıcısı tarafından sembolize edilir. Kova insanlığın, teknolojinin ve dehanın burcudur. Şeytan'ın sayılarından biri 11'dir.
Şeytan/Enki, "Yılan Kardeşliği" olarak da bilinen Antik Mısır Yılan Tarikatı'nın kurucusudur. Binlerce yıl boyunca öğretiler yozlaştırıldı ve artık orijinal doktrinlere benzemiyor. Bu Tarikat, insanlığa Tanrısal bilgi ve gücü getirecek ve ruhlarımızı dönüştürmeye yönelik Büyük Çalışmayı tamamlayacaktı. Bu bilgi yalnızca birkaç kişinin elinde tutuldu ve düşmanın yönlendirmesi altında hepimizin zararına olacak şekilde kötüye kullanıldı. İnsanlara, eğer kendilerine bu güç verilirse bunu kötüye kullanacakları söylenmektedir. Bu, "Yehova" kılığına bürünmüş düşman uzaylıların ve şirketlerinin yönlendirmesi altında bu güçleri kasıtlı olarak haince amaçlar için kullananlar tarafından uydurulan ve yayılan başka bir yalandır. Bu saklanmış sırların ortalama bir insana ifşa edilmesi, kontrolü elinde tutanların artık güçlerini ellerinde tutamayacaklarını garanti edecektir.
Tanrılar, dünya dışı insansı bir ırktır. Hristiyan İncili'nde onlardan "Nefilim" olarak bahsedilir. Bu varlıklar çok evrimleşmiş, son derece gelişmiş ve son derece bilgili ve güçlüdür. DNA'larını genetik olarak değiştirmişlerdir, böylece asla yaşlanmazlar.
Nekronomikon'un Simon versiyonunda [bu kitap kurgusal bir eser olarak bilinse de Mezopotamya/Sümer mitolojisinde dayanmaktadır], "Büyük Ayı, gökyüzünde alçakta asılı kaldığında" ifadesi Büyük Ayı'nın bir parçası olan Ursa Major takımyıldızına atıfta bulunmaktadır. Gezegenler belirli bir şekilde hizalandığında, uzayda yolculuk yapanlar için bir seyahat hattı açılır. İnsanlar her zaman Tanrıların ne zaman döneceklerini gökyüzüne bakarak beklerler.
Şeytan inanılmaz derece güçlü, zeki ve kuvvetliydi. Yenilgiyi kabullenmeyi reddetti. O yalnızca bir muharebeyi kaybetti, savaşı değil. ŞEYTAN/LUCIFER ZORBALIĞA KARŞI ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNUR!
ŞEYTAN GERÇEKTEN VAR MI?
Evet. Müritleri ve takipçileriyle iletişim hâlindedir. Birçoğumuz onu gördük, sözde doğaüstü olaylara tanıklık ettik ve bize ortalama bir insanın çok ötesinde yetenekler bahşedildi. Sorularımıza cevap alabiliyoruz. Takipçilerinin Tanrılarını aramak zorunda olduğu diğer dinlerin aksine, Şeytan/Lucifer bize gelir. Varlığından haberdar olmamızı sağlar.
Demonlar, tüm Hristiyan yalanlarının aksine, insanlığın dostlarıdır. Orijinal Tanrılar olan Demonlar, güçlü ve güvenilir bir ilişki kurulduktan sonra bizlere çok fazla bireysel ilgi ve koruma sağlarlar. Şeytan'a yakın olduğumuzda ve Şeytan'ın koruması altında olduğumuzda, o da bize birlikte çalışabileceğimiz Demonlar verir. Mühürleri ruhun açılmasıyla ilgili çok önemli simya sembolleri içerir.
Şeytan "kötü" olmadığı gibi, insanlığı etkileyen çok sayıda hastalık, felaket ya da diğer şeylerden de sorumlu değildir. Bu sıkıntılar, Hristiyanlık ile değiştirilen kadim bilginin ortadan kaldırılması ve yok edilmesinden kaynaklanmaktadır.
Satanizm, ruhaniyet ve teknoloji arasındaki dengeyi temsil eder. Bu denge olmadan medeniyetler eninde sonunda çöker.
"Hell" yanan bir ateş gölü değildir. Bazı ahmak Hristiyanların insanları korkutmak için iddia ettikleri gibi, cehennem Dünya'nın içinde değildir. Hristiyanların cehennem kavramı çok gülünçtür. Şeytan'a yakın olan bazılarımız Hell'i gördük, bu noktada hepimiz benzer deneyimleri yaşamış gibiyiz. Hell'de bazı yerler karanlıktır ve mavi bir ışıkla aydınlatılır, diğer yerlerde ise gün ışığı vardır. Lucifer'ın renklerinden biri mavidir ve Demonlar genellikle mavi bir ışıkla görünürler. Mavi oldukça ruhani bir renktir. Hell'de bir barda bir masanın etrafında oturup kağıt oynayan insanları gördüm. Oda dumanla doluydu, bu insanlar zaten ölü oldukları için istedikleri kadar sigara içebiliyorlardı. Bu insanlar ruh formundaydı. Bazıları Sol El Yolu'nda olan insanlara yardım etmek adına dünyayı ziyaret eder. Burası Şeytan'ın kendi takipçilerini reenkarne olup Tanrısallığa evrimleşene kadar tuttuğu yerdir.
"Cehennem" ve "Aşağı dünya" aynı zamanda üç alt çakra için bir alegoridir; "Cehennem" Kök çakrasını temsil eder. Bunun nedeni, yanan Kundalini Yılanı'nın Kök çakrasının altında kıvrılmış bir şekilde yatması, ve uyandırıldığında kavurucu bir sıcaklığa sahip olabilmesidir.
Histerik Hristiyan iddialarının aksine, Satanizm hiçbir şekilde kan kurbanı vermekle ilgili değildir. Yahudi/Hristiyan İncili'nde her türlü cinayet ve canlı kan kurbanları görülebilir. Şeytan'ı sembolize eden yılan, omurganın tabanındaki Kundalini'yi, aynı zamanda DNA'yı temsil eder. Yılan, yaşamı temsil eder. Bu güç aktive edildiğinde şifa bulur ve aydınlanırız.
Hristiyanlıkla sorunları olan ya da Hristiyanlığın kontrolü altında olanlara, bu web sayfalarında yer alan her şeyi okumalarını öneririm:
Hristiyanlığın İfşası
Ek olarak konuyla ilgili vaazlar:
Spiritüel Satanizm: "Kötü" Olandan Uzak
Spiritüel Satanizm: Tanım