Rodos ve On İki Ada'nın işgali, 1912 yılında Trablusgarp Savaşı sırasında İtalyanlar tarafından gerçekleştirilen çıkarma operasyonları sonucu meydana gelmiştir. Bu süreçte I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte Ege Adaları fiilen Yunanistan ve İtalya'nın kontrolü altında kalmıştır. 10 Şubat 1947 tarihinde, İkinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Paris İtalyan Barış Antlaşması ile, gayri askerî statüde olmaları kaydıyla Yunanistan'a bırakılan adalar da vardır.
Almanların, Türkleri işgal etmeye yönelik bir planının varlığı doğrudur; ancak bu plan aktif bir şekilde yürürlüğe konulmamış, sadece bir protokol olarak kalmıştır. Her durumda bir yedek planının olması gerektiği gibi, aksi hâlde eleştirilerden de kaçınılamayacağı açıktır. Almanlar, Türklerin savaşa katılmasını istemişlerdir; ancak Türkler bu teklifi reddetmiştir. Yine de, Türkiye savaşa katılmak zorunda kalmıştır çünkü İtilaf Devletleri'nin baskısı sonucunda, savaşa girmediği takdirde Almanların yanında sayılıp saldırıya uğrayacakları belirtilmiştir. Bu nedenle Türkiye, savaşa katılmak zorunda kalmış, ancak aktif bir şekilde savaşta yer almamıştır.
Herr Hitler'in, İsmet İnönü'ye gönderdiği mektupta yer alan ifadelerden de böyle bir amacın olmadığı açıkça anlaşılmaktadır:
"Bunların dışında inanıyorum ki, savaştan sonra gerçekleşecek yeni sınırlar nizamı, Almanya’yı hiçbir şekilde Türk hükümetinin hedefleriyle karşı karşıya getirmeyecek, aksine iki devletin yakınlaşması, bu alanda da, hem Türkiye’nin, hem de mihver devletlerinin menfaatine olacaktır.
Bu bakımdan ben şimdi olduğu gibi istikbalde de, Almanya ile Türkiye’yi karşı karşıya getirebilecek hiçbir sebep olamayacağı görüşündeyim."
Bunun dışında, Almanların Türkleri sevdiği de ortadadır. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasından ve Cumhuriyet'in kurulmasından hemen sonra, Herr Hitler bir mektup göndererek seküler Türkiye'nin kuruluşunu tebrik etmiş ve Almanlar olarak aynı başarıyı gösterebilmeyi arzuladıklarını ifade etmiştir.
İkinci Dünya Savaşı'nın Yahudiler tarafından çıkarıldığı aşikârken, günümüzde Almanya'nın suçlu durumda bulunmasından Yahudilerin tarihi ne derece değiştirdiğini anlayabilirsiniz. Nazi deney saçmalığı ve Holocaust yalanı hakkında sayısız kitap bulabilirken, Nazilerin vahşi bir şekilde başka ülkelere saldırıp dünyayı ele geçirme planlarına dair de sayısız kitap bulabilirsiniz. Herr Hitler, savaş delisi biri değildi ve böyle bir planı hiçbir zaman olmadı.
Yani, bu konunun detaylarına indikçe işin gerçekten bir sonu yoktur. Genel hatlarıyla durumu ve dünyanın bugünkü hâlini incelediğinizde, neyin ne olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz. Ayrıca, Üçüncü Göze yoğunlaşmanız, doğru ve yanlış bilgiyi ayırt etmede size yardımcı olacaktır.
Son olarak, genel anlamda
bu siteyi okumanız bilgilenmenize yardımcı olacaktır.