Chlorophyll
Member
- Joined
- Oct 1, 2019
- Messages
- 128
Bir kişi tanınabilir, kişiye akli görü yöneltilebilir, kişi bilinebilir ve kişiye saygı duyulabilir.
Kişiye saygı duyulması ve bilinmesi ile alakalı olan durumlarda 2 adet çıkmaz bulunur.
1.si kişinin bilinerek, sadece daha çok kavranmaya(comprehend anlamında) yönelindiği sevmeyiş çıkmazıdır.
Kişinin bilinmesinin ardından bir kişiyi sevmek için gerçek olmak hususları takip edilmelidir.
Yani bir kişiyi sevmek istiyorsanız önce o kişiyi bilmeli ardından bu biliş etrafında gerçek olmaya çalışmalısınız, aksi durumlarda sonsuza kadar içinden çıkılmayacak kavrayış çabası içerisinde kaybolunur.
Kişiye saygı duyulması gerçekçiliktir. Bir kişiye saygı duymak için birey gerçekçi olmalıdır. Gerçekçi olmak istikrardır.
İstikrar, Hırsla ilişkilendirilir ve hırsın etrafındaki kendi sağlayıcılık ile korunur.
Yani kişi kendi kendine hırs kazanmaya çalışıyor ve hırsını kendi besliyor ise (gerçek yöntemlerle) bir diğer kişiyi sayabilir durumdadır.
Yalandan hırslılar, kendini sözde hırslandıranlar, hırsını babasından, ailesinden, siyasi partisinden, sosyetesinden, çevresinden vs kazananlar; saygı duyma kapasitesine sahip kişiler değillerdir.
Olaylar bir şekilde saygılı olmaya gelir, bu da saygı kavramı etrafındaki çıkmazdır.
Olaylar bir şekilde saygı duymaya gelemez, saygı duymak kavramına hakaret etmek burada başlar.
Saygı kavramına hakaret edilmesi ve olayların bir şekilde saygı duymaya gelmesi demek, tam bir çember çizilmeye çalışılıyor iken, sürekli çizgiyi kaçırıp içeri doğru küçülen bir çember çizmeye benzer.
Olayların bir şekilde saygı duymaya gelmesi, saygı kavramının bu şekilde küçültülmesine dolayısıyla, kavramın hakettiği gerçekçiliği yitirmesine sebep olur.
Gerçekçi Saygı duyabilen bir kişi olmak, hırsını kendi kendine gerçek yollarla besleyerek mümkündür; bu çıkmaz böyle aşılır.
Bir kişiyi bilmek konusundaki çıkmazdan da bir kavrama odaklanarak bunun etrafında gerçek olunmasını bilerek çıkılır, bunun da teklikle üstesinden gelinir.
Teklik varlığın nihai aşamasıdır. Teklik ile sahip olunan şey bu mevzuatın tamamından ferah bir şekilde muaflanmaktır.
Bu mevzuatın bütünü evrenin saf tutulmasıyla alakalıdır.
Evrenin saf tutulması hususu ile alakalı olarak varolan bütün olay bu konudaki mucizevi muaflıktır.
Kişi tekliğini koruduğu ve sağladığı surette bu noktaya varır ve kavraması gerekli olan bu mevzuyu kavramaya yönelerek, bilmek çıkmazından da kusursuz bir şekilde arınır.
Kişilerle bilmek halinde ilişki içerisinde olan kişilerin, teklik hususuna yönelmesi ve evrenin saf tutulmasıyla alakalı olan nihai kavramı kavramaya başlamasının yolu iradedir.
İradeyle teklik hususunun sağlanması pratiği varoluştaki en basit pratiktir.
Zaten teklik ve tekilliğin kendisi olan irade çakrası saf güç, ateş elementi veya eter ile doldurulup vucuda, tam olması gereken yere oturtulursa bu pratik başarılır.
Yani basit bir şekilde irade çakranızı güçle doldurup "zaten" olduğu yerde daha da sağlam durmasını sağlamak uğraşıdır.(yani irade çakrası hizalanmaz veya olması gereken asıl duruma getirilmez, sadece olduğu nokta "üstelenir")
Kalıcılığın da kalıcılaşmasıyla alakalı olan bu teklik hususunda son olarak üsteleme gücüyle kusursuzlaşmış irade; irade etmek pratiğiyle de mükemmel bir şekilde manuel olarak çalıştırılırsa(düzenli tekrar ile) kusursuz tekliğe ulaşılır. (dümdüz irade çakranıza odaklanıp sadece yalın bir şekilde irade etmeye irade etmek.)
Kişiye saygı duyulması ve bilinmesi ile alakalı olan durumlarda 2 adet çıkmaz bulunur.
1.si kişinin bilinerek, sadece daha çok kavranmaya(comprehend anlamında) yönelindiği sevmeyiş çıkmazıdır.
Kişinin bilinmesinin ardından bir kişiyi sevmek için gerçek olmak hususları takip edilmelidir.
Yani bir kişiyi sevmek istiyorsanız önce o kişiyi bilmeli ardından bu biliş etrafında gerçek olmaya çalışmalısınız, aksi durumlarda sonsuza kadar içinden çıkılmayacak kavrayış çabası içerisinde kaybolunur.
Kişiye saygı duyulması gerçekçiliktir. Bir kişiye saygı duymak için birey gerçekçi olmalıdır. Gerçekçi olmak istikrardır.
İstikrar, Hırsla ilişkilendirilir ve hırsın etrafındaki kendi sağlayıcılık ile korunur.
Yani kişi kendi kendine hırs kazanmaya çalışıyor ve hırsını kendi besliyor ise (gerçek yöntemlerle) bir diğer kişiyi sayabilir durumdadır.
Yalandan hırslılar, kendini sözde hırslandıranlar, hırsını babasından, ailesinden, siyasi partisinden, sosyetesinden, çevresinden vs kazananlar; saygı duyma kapasitesine sahip kişiler değillerdir.
Olaylar bir şekilde saygılı olmaya gelir, bu da saygı kavramı etrafındaki çıkmazdır.
Olaylar bir şekilde saygı duymaya gelemez, saygı duymak kavramına hakaret etmek burada başlar.
Saygı kavramına hakaret edilmesi ve olayların bir şekilde saygı duymaya gelmesi demek, tam bir çember çizilmeye çalışılıyor iken, sürekli çizgiyi kaçırıp içeri doğru küçülen bir çember çizmeye benzer.
Olayların bir şekilde saygı duymaya gelmesi, saygı kavramının bu şekilde küçültülmesine dolayısıyla, kavramın hakettiği gerçekçiliği yitirmesine sebep olur.
Gerçekçi Saygı duyabilen bir kişi olmak, hırsını kendi kendine gerçek yollarla besleyerek mümkündür; bu çıkmaz böyle aşılır.
Bir kişiyi bilmek konusundaki çıkmazdan da bir kavrama odaklanarak bunun etrafında gerçek olunmasını bilerek çıkılır, bunun da teklikle üstesinden gelinir.
Teklik varlığın nihai aşamasıdır. Teklik ile sahip olunan şey bu mevzuatın tamamından ferah bir şekilde muaflanmaktır.
Bu mevzuatın bütünü evrenin saf tutulmasıyla alakalıdır.
Evrenin saf tutulması hususu ile alakalı olarak varolan bütün olay bu konudaki mucizevi muaflıktır.
Kişi tekliğini koruduğu ve sağladığı surette bu noktaya varır ve kavraması gerekli olan bu mevzuyu kavramaya yönelerek, bilmek çıkmazından da kusursuz bir şekilde arınır.
Kişilerle bilmek halinde ilişki içerisinde olan kişilerin, teklik hususuna yönelmesi ve evrenin saf tutulmasıyla alakalı olan nihai kavramı kavramaya başlamasının yolu iradedir.
İradeyle teklik hususunun sağlanması pratiği varoluştaki en basit pratiktir.
Zaten teklik ve tekilliğin kendisi olan irade çakrası saf güç, ateş elementi veya eter ile doldurulup vucuda, tam olması gereken yere oturtulursa bu pratik başarılır.
Yani basit bir şekilde irade çakranızı güçle doldurup "zaten" olduğu yerde daha da sağlam durmasını sağlamak uğraşıdır.(yani irade çakrası hizalanmaz veya olması gereken asıl duruma getirilmez, sadece olduğu nokta "üstelenir")
Kalıcılığın da kalıcılaşmasıyla alakalı olan bu teklik hususunda son olarak üsteleme gücüyle kusursuzlaşmış irade; irade etmek pratiğiyle de mükemmel bir şekilde manuel olarak çalıştırılırsa(düzenli tekrar ile) kusursuz tekliğe ulaşılır. (dümdüz irade çakranıza odaklanıp sadece yalın bir şekilde irade etmeye irade etmek.)