Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Adanma ritüeli 2(yardım)

Nicky1337s

New member
Joined
Dec 3, 2024
Messages
19
Arkadaşlar esenlikler arşiv bölümünde bilgi haznemi geliştirmeye devam ediyorum , ama yine aklıma kötü şeyler geliyor , adanma ritüeli yapacam ,mesela şu en cok rahatsız ,hatta delirtiyor beni ywhw kötü bir tinsel enerji ve gerçek tanrılar savaşıyor ,ya arada kullanılan canlı insan sa her iki tarafın kişisel amacı için?" Ne yapacam bilmiyorum. Abi günüm bak böyle mutlu , nasıl desem keyfim yerin de adanmak istiyorum ,bir taraftan "hayır bilgin zayıf kabul edilmeyeceksin", "tamam, peki ya her iki taraf insanları kullanıyorsa" gibi ,ve birde 40 günlük meditasyon pdf indirdim ,yaparak disiplin ve yerie oturtmaya çalışıyorum ki adandıkda sonra zorlanmayım rahat yapa bileyim ,gece uyumadan önce , yaptığımda enerjisi(yada aurası) bana yabancı olan bi şey bana baktığını hiss ediyorum , o kadar kormuyorum ama odağımı çok feci bozuyor, bu postum uzun oldu biraz ,değerli vaktinizi aldığım için özr dilerim
 
Merhaba esenlikler dilerim
Ben yeni adanmışken aklımda hep bir soru vardı acaba kabul edildim mi ? acaba babamız beni seviyor mu ? diye
Ve sonunda Sonne abi bana çok iyi bir açıklama yaptı ve aynı şeyi size söylücem bu tamamen yahudilerin aklınızda oynadığı bir oyun ve yeni adanan ve adanmak isteyen insanlara bunu yapıyorlar

"tamam, peki ya her iki taraf insanları kullanıyorsa" cümlesine gelicek olursak Babamız bizi kurtarmak için bu kadar bilgi veriyor zaten ve bizimle bizzat görüşüyor tanrılarla bizzat görüşülüyor bunu karşı düşmandan görebilir misiniz ? o sağ ve omzumuzda duran sözde melekler gözüksün bakalım gözükemezler çünkü öyle bir şey yok
 
Arkadaşlar esenlikler arşiv bölümünde bilgi haznemi geliştirmeye devam ediyorum , ama yine aklıma kötü şeyler geliyor , adanma ritüeli yapacam ,mesela şu en cok rahatsız ,hatta delirtiyor beni ywhw kötü bir tinsel enerji ve gerçek tanrılar savaşıyor ,ya arada kullanılan canlı insan sa her iki tarafın kişisel amacı için?" Ne yapacam bilmiyorum. Abi günüm bak böyle mutlu , nasıl desem keyfim yerin de adanmak istiyorum ,bir taraftan "hayır bilgin zayıf kabul edilmeyeceksin", "tamam, peki ya her iki taraf insanları kullanıyorsa" gibi ,ve birde 40 günlük meditasyon pdf indirdim ,yaparak disiplin ve yerie oturtmaya çalışıyorum ki adandıkda sonra zorlanmayım rahat yapa bileyim ,gece uyumadan önce , yaptığımda enerjisi(yada aurası) bana yabancı olan bi şey bana baktığını hiss ediyorum , o kadar kormuyorum ama odağımı çok feci bozuyor, bu postum uzun oldu biraz ,değerli vaktinizi aldığım için özr dilerim
Bu yolda ilerlemeye başladığınızda bir şey fark edeceksiniz. Yaşanılan hiç bir şey kesinlikle tesadüf değil. Sizi buraya getiren ve bu yazıyı okuduktan sonra adandıracak şey de bu. Benim sözlerim veya sizin merakınız değil. Satanik enerjiler ve Şeytan'ın çağrısı.

Buraya gelen herkes ruhunda bu çağrıyı taşıyor, en başından beri taşıyordu ki yolu buraya düştü ve sonucunda adandı. Satanik enerjilerin ruhumuzdaki varlığı bizi buraya getiren asıl şey. Bu durum ise kendinizi ve hayatta yaşadığınız şeyleri incelediğinizde rahatlıkla gözlemlenebilir. Size kendimden örnek vermek istiyorum. Altta gördüğünüz resmi çizdiğimde kreşe gidiyordum. Satanizm ile hiç bir alakam yoktu ve okumayı ve yazmayı bile bilmediğim bir yaştaydım. Yine de Satanik olduğu rahatlıkla gözlemlenebilen pek çok resim çizerdim. Ne olduklarını bilmezdim ve umursamazdım, sadece içimden gelirdi ve çizerdim. Bunun ruhumun derinliklerinden geldiğini ise sonradan fark ettim.

Ekran Resmi 2024-12-17 23.08.48.png
Ekran Resmi 2024-12-17 23.10.24.png


Soldaki göz Lord Amon RA'nın sembolüdür. Tavuskuşları ise Şeytan'ın hayvanı ve sembolüdür. Yazmayı bilmememe rağmen resmin yanına harfleri birleştirerek ''RA'' yazmayı başarmışım. Bu resimlerin gerçek anlamlarını adandığımdan sonra keşfettim. Bunlar aslında öylesine çizilmiş resimler değildi. Şeytan'ın ruhumdaki enerjileri ve içimdeki çağrısı böyle şekilleniyordu.

Bu çağrı bana özel bir şey değil. Buradaki HEPİMİZ bu çağrı sayesinde buradayız. Şeytan'ın enerjileri sayesinde JoS'u ve tanrıları bulduk. Çünkü bulmamız gerekiyordu, bu bizim kaderimiz. Ruhumuz ise bizi bu yöne itti ve şimdi Tanrıların yolunda yürüyoruz.

Bunun dışında Bilin ki bilgi seviyenizin adanmanızın kabul olup olmamasıyla hiç bir alakası yok. Yahudi olmayan her ruh Şeytan'a adanabilir. Önemli olan Şeytan'ın çağrısını duyabilmek ve ona göre hareket etmektir. Yahudi olmadığınız sürece kabul edilmeme gibi bir ihtimaliniz yok.

İnanın bana Tanrılar'ın İnsanları kullanmaya ihtiyacı yok. Tanrılar kendi çocukları oldukları sebebiyle İnsanlar için savaşıyorlar. Bunca hakarete, bunca iftiraya ve küfüre rağmen hala bizim için savaşıyorlar ve savaşmaya da devam edecekler. Bizim İnsanlık olarak iyi olmamız ve yükselmemiz dışında tanrılara yapabileceğimiz hiç bir hizmet bulunmuyor. Yahudilerin ise kölelere ihtiyacı var. Tanrılar çocukları için savaşırken YHWH ise Köleleri için savaşıyor.
 
Aceleniz yok, lütfen sakinleşin ve rahat hissettiğiniz bir zamanda adanın. Başta pek çok kişi bahsini geçirdiğiniz durumları yaşıyor. Ben de adanmadan evvel, tıpkı sizin gibi, gerçeklikten bütünüyle bağımsız şüpheler içerisindeydim. Bunlar yüksek olasılıkla aldığınız psişik saldırıların neticeleridir, özellikle izlenme hissiyatı deneyimlerimce bu durumu doğrular niteliktedir.
Soğukkanlılığınızı yitirmeyin ve siteyi okumaya devam edin, bu sanrılar zamanla yerini Gerçeğe bırakacaktır. Bilginizin zayıf olması kabul edilip edilmemenizde kıstas değildir. Elbette bu bir öneri değil ancak, ben de adandığımda çok az şey biliyordum; yalnızca doğru ve beni emniyette tutacak olanın bu olduğu hissiyatıyla hareket etmiştim. Böyle pek çok örnek var, Yol'da öğrenen pek çok kişi var. Bu mevzularda endişe etmenize hiç gerek yok, kabul edilip edilmeme konusunda.
"tamam, peki ya her iki taraf insanları kullanıyorsa"
Durumun bu olamayacağını kırk günlük meditasyon programının ortalarına doğru fark etmeye başlayacaksınız. "Bir tarafın" ibadet bildiği insanları bütünüyle köleleştirip zayıflatırken, açlık ve kan dökmek üzerineyken; sizin burada yapmanız gereken tek şey güçlenmek ve kendinizi mükemmelleştirmek, nihayetinde bir Tanrı olabilmek. Hisleriniz içinde bulunduğunuz mevcut durum itibarıyla sizi yanıltmaya müsait, muhakeme yetinizden şaşmayın.
 
Bu yolda ilerlemeye başladığınızda bir şey fark edeceksiniz. Yaşanılan hiç bir şey kesinlikle tesadüf değil. Sizi buraya getiren ve bu yazıyı okuduktan sonra adandıracak şey de bu. Benim sözlerim veya sizin merakınız değil. Satanik enerjiler ve Şeytan'ın çağrısı.

Buraya gelen herkes ruhunda bu çağrıyı taşıyor, en başından beri taşıyordu ki yolu buraya düştü ve sonucunda adandı. Satanik enerjilerin ruhumuzdaki varlığı bizi buraya getiren asıl şey. Bu durum ise kendinizi ve hayatta yaşadığınız şeyleri incelediğinizde rahatlıkla gözlemlenebilir. Size kendimden örnek vermek istiyorum. Altta gördüğünüz resmi çizdiğimde kreşe gidiyordum. Satanizm ile hiç bir alakam yoktu ve okumayı ve yazmayı bile bilmediğim bir yaştaydım. Yine de Satanik olduğu rahatlıkla gözlemlenebilen pek çok resim çizerdim. Ne olduklarını bilmezdim ve umursamazdım, sadece içimden gelirdi ve çizerdim. Bunun ruhumun derinliklerinden geldiğini ise sonradan fark ettim.

View attachment 5079View attachment 5080

Soldaki göz Lord Amon RA'nın sembolüdür. Tavuskuşları ise Şeytan'ın hayvanı ve sembolüdür. Yazmayı bilmememe rağmen resmin yanına harfleri birleştirerek ''RA'' yazmayı başarmışım. Bu resimlerin gerçek anlamlarını adandığımdan sonra keşfettim. Bunlar aslında öylesine çizilmiş resimler değildi. Şeytan'ın ruhumdaki enerjileri ve içimdeki çağrısı böyle şekilleniyordu.

Bu çağrı bana özel bir şey değil. Buradaki HEPİMİZ bu çağrı sayesinde buradayız. Şeytan'ın enerjileri sayesinde JoS'u ve tanrıları bulduk. Çünkü bulmamız gerekiyordu, bu bizim kaderimiz. Ruhumuz ise bizi bu yöne itti ve şimdi Tanrıların yolunda yürüyoruz.

Bunun dışında Bilin ki bilgi seviyenizin adanmanızın kabul olup olmamasıyla hiç bir alakası yok. Yahudi olmayan her ruh Şeytan'a adanabilir. Önemli olan Şeytan'ın çağrısını duyabilmek ve ona göre hareket etmektir. Yahudi olmadığınız sürece kabul edilmeme gibi bir ihtimaliniz yok.

İnanın bana Tanrılar'ın İnsanları kullanmaya ihtiyacı yok. Tanrılar kendi çocukları oldukları sebebiyle İnsanlar için savaşıyorlar. Bunca hakarete, bunca iftiraya ve küfüre rağmen hala bizim için savaşıyorlar ve savaşmaya da devam edecekler. Bizim İnsanlık olarak iyi olmamız ve yükselmemiz dışında tanrılara yapabileceğimiz hiç bir hizmet bulunmuyor. Yahudilerin ise kölelere ihtiyacı var. Tanrılar çocukları için savaşırken YHWH ise Köleleri için savaşıyor.
Teşekkür ederim
 
Merhaba esenlikler dilerim
Ben yeni adanmışken aklımda hep bir soru vardı acaba kabul edildim mi ? acaba babamız beni seviyor mu ? diye
Ve sonunda Sonne abi bana çok iyi bir açıklama yaptı ve aynı şeyi size söylücem bu tamamen yahudilerin aklınızda oynadığı bir oyun ve yeni adanan ve adanmak isteyen insanlara bunu yapıyorlar

"tamam, peki ya her iki taraf insanları kullanıyorsa" cümlesine gelicek olursak Babamız bizi kurtarmak için bu kadar bilgi veriyor zaten ve bizimle bizzat görüşüyor tanrılarla bizzat görüşülüyor bunu karşı düşmandan görebilir misiniz ? o sağ ve omzumuzda duran sözde melekler gözüksün bakalım gözükemezler çünkü öyle bir şey yok
Teşekkür ederim dostum
 
Aceleniz yok, lütfen sakinleşin ve rahat hissettiğiniz bir zamanda adanın. Başta pek çok kişi bahsini geçirdiğiniz durumları yaşıyor. Ben de adanmadan evvel, tıpkı sizin gibi, gerçeklikten bütünüyle bağımsız şüpheler içerisindeydim. Bunlar yüksek olasılıkla aldığınız psişik saldırıların neticeleridir, özellikle izlenme hissiyatı deneyimlerimce bu durumu doğrular niteliktedir.
Soğukkanlılığınızı yitirmeyin ve siteyi okumaya devam edin, bu sanrılar zamanla yerini Gerçeğe bırakacaktır. Bilginizin zayıf olması kabul edilip edilmemenizde kıstas değildir. Elbette bu bir öneri değil ancak, ben de adandığımda çok az şey biliyordum; yalnızca doğru ve beni emniyette tutacak olanın bu olduğu hissiyatıyla hareket etmiştim. Böyle pek çok örnek var, Yol'da öğrenen pek çok kişi var. Bu mevzularda endişe etmenize hiç gerek yok, kabul edilip edilmeme konusunda.

Durumun bu olamayacağını kırk günlük meditasyon programının ortalarına doğru fark etmeye başlayacaksınız. "Bir tarafın" ibadet bildiği insanları bütünüyle köleleştirip zayıflatırken, açlık ve kan dökmek üzerineyken; sizin burada yapmanız gereken tek şey güçlenmek ve kendinizi mükemmelleştirmek, nihayetinde bir Tanrı olabilmek. Hisleriniz içinde bulunduğunuz mevcut durum itibarıyla sizi yanıltmaya müsait, muhakeme yetinizden şaşmayın.
Yardımın için teşekkür ederim ama ,Tanrı ola bilmek meselesini anlamdım abi
 
Yardımın için teşekkür ederim ama ,Tanrı ola bilmek meselesini anlamdım abi
Hayatın amacı, büyümek ve gelişmektir. Gelişmeli, geliştirmeli ve gelişime neden olmalıyız. Biz insanlar için ilerlemenin son adımı, tüm otantik ruhani pratiklerin amaçladığı nihai nokta olan Magnum Opus’u (Büyük İş) tamamlayarak Tanrı olmaktır. Magnum Opus, “çoklu beden kompleksini” (enerji bedeni, fiziksel beden vs.) mükemmelleştirmektir. Satanizm, Magnum Opus’u tamamlayıp Tanrılığa ulaşmanın en etkili, verimli ve rafine edilmiş yoludur. Satanizm, atalarımızın Paganizm gibi farklı isim ve kültürler altında pratik ettiği şeydir.
 
Bu yolda ilerlemeye başladığınızda bir şey fark edeceksiniz. Yaşanılan hiç bir şey kesinlikle tesadüf değil. Sizi buraya getiren ve bu yazıyı okuduktan sonra adandıracak şey de bu. Benim sözlerim veya sizin merakınız değil. Satanik enerjiler ve Şeytan'ın çağrısı.

Buraya gelen herkes ruhunda bu çağrıyı taşıyor, en başından beri taşıyordu ki yolu buraya düştü ve sonucunda adandı. Satanik enerjilerin ruhumuzdaki varlığı bizi buraya getiren asıl şey. Bu durum ise kendinizi ve hayatta yaşadığınız şeyleri incelediğinizde rahatlıkla gözlemlenebilir. Size kendimden örnek vermek istiyorum. Altta gördüğünüz resmi çizdiğimde kreşe gidiyordum. Satanizm ile hiç bir alakam yoktu ve okumayı ve yazmayı bile bilmediğim bir yaştaydım. Yine de Satanik olduğu rahatlıkla gözlemlenebilen pek çok resim çizerdim. Ne olduklarını bilmezdim ve umursamazdım, sadece içimden gelirdi ve çizerdim. Bunun ruhumun derinliklerinden geldiğini ise sonradan fark ettim.

View attachment 5079View attachment 5080

Soldaki göz Lord Amon RA'nın sembolüdür. Tavuskuşları ise Şeytan'ın hayvanı ve sembolüdür. Yazmayı bilmememe rağmen resmin yanına harfleri birleştirerek ''RA'' yazmayı başarmışım. Bu resimlerin gerçek anlamlarını adandığımdan sonra keşfettim. Bunlar aslında öylesine çizilmiş resimler değildi. Şeytan'ın ruhumdaki enerjileri ve içimdeki çağrısı böyle şekilleniyordu.

Bu çağrı bana özel bir şey değil. Buradaki HEPİMİZ bu çağrı sayesinde buradayız. Şeytan'ın enerjileri sayesinde JoS'u ve tanrıları bulduk. Çünkü bulmamız gerekiyordu, bu bizim kaderimiz. Ruhumuz ise bizi bu yöne itti ve şimdi Tanrıların yolunda yürüyoruz.

Bunun dışında Bilin ki bilgi seviyenizin adanmanızın kabul olup olmamasıyla hiç bir alakası yok. Yahudi olmayan her ruh Şeytan'a adanabilir. Önemli olan Şeytan'ın çağrısını duyabilmek ve ona göre hareket etmektir. Yahudi olmadığınız sürece kabul edilmeme gibi bir ihtimaliniz yok.

İnanın bana Tanrılar'ın İnsanları kullanmaya ihtiyacı yok. Tanrılar kendi çocukları oldukları sebebiyle İnsanlar için savaşıyorlar. Bunca hakarete, bunca iftiraya ve küfüre rağmen hala bizim için savaşıyorlar ve savaşmaya da devam edecekler. Bizim İnsanlık olarak iyi olmamız ve yükselmemiz dışında tanrılara yapabileceğimiz hiç bir hizmet bulunmuyor. Yahudilerin ise kölelere ihtiyacı var. Tanrılar çocukları için savaşırken YHWH ise Köleleri için savaşıyor.
Tesadüf konusunda bir şey sormak istiyorum. Biliyorsunuz ki ruhaniyet bizlerin talihini arttırıyor. Ve beni şu düşünceye itiyor bir yerden sonra: hiçbir şeyin tesadüf olmadığı. Mesela Nihilist insanlar hiçbir şeyin anlamının olmadığını düşünür. Ama yanlış düşünmüyorsam her şeyin anlamı var. Şu an bu satırları yazıyor olmamın, sizin bana cevap verip vermeme seçimini yapmanız gibi. Ve bunların hepsi bir kelebek etkisi oluşturuyor. Mesela normalde madde bağımlısı bir kişiyi düşünelim, hayatını mahvedecek ve yok oluşa sürüklenecek. Ancak meditasyon yapmaya başlıyor ve zihnini bir nevi yönetmeye, yaşamını sorgulamaya başlıyor. Entropi gibi ele alırsak hayatını kötü manada olan entropiyi, ihtimalleri azaltma yönünde ilerliyor. Ama belki de o ilk cesareti göstermeyip maddeye devam etseydi farklı suçlara bulaşacaktı, aileleri ağlatacaktı. Tabi bunlar ihtimal. Ama hepsi de kelebek etkisiyle oluyor fark ettiyseniz. Fazla uzattım sanırım, demek istediğimi anladığınızı düşünüyorum.
 
Tesadüf konusunda bir şey sormak istiyorum. Biliyorsunuz ki ruhaniyet bizlerin talihini arttırıyor. Ve beni şu düşünceye itiyor bir yerden sonra: hiçbir şeyin tesadüf olmadığı. Mesela Nihilist insanlar hiçbir şeyin anlamının olmadığını düşünür. Ama yanlış düşünmüyorsam her şeyin anlamı var. Şu an bu satırları yazıyor olmamın, sizin bana cevap verip vermeme seçimini yapmanız gibi. Ve bunların hepsi bir kelebek etkisi oluşturuyor. Mesela normalde madde bağımlısı bir kişiyi düşünelim, hayatını mahvedecek ve yok oluşa sürüklenecek. Ancak meditasyon yapmaya başlıyor ve zihnini bir nevi yönetmeye, yaşamını sorgulamaya başlıyor. Entropi gibi ele alırsak hayatını kötü manada olan entropiyi, ihtimalleri azaltma yönünde ilerliyor. Ama belki de o ilk cesareti göstermeyip maddeye devam etseydi farklı suçlara bulaşacaktı, aileleri ağlatacaktı. Tabi bunlar ihtimal. Ama hepsi de kelebek etkisiyle oluyor fark ettiyseniz. Fazla uzattım sanırım, demek istediğimi anladığınızı düşünüyorum.
Kader göksel enerjiler ile alakalı. Gökyüzüne (Astral düzleme) ne koyulduysa yeryüzüne de o inecektir.

Evet, kader vardır, evet, hiç bir şey tesadüf değildir. Ancak bunların işleyişine uzaktan bakmak gerekiyor. Sandığınız kadar detaylı değil. Sizin bu bilgiyi öğrenmeniz bir kader belki ama benden alıyor olmanız bir anlam ifade etmiyor burada. Astralde "Thersthara isimli kullanıcıdan, şu şekilde, şu bilgiyi al" diye bir emir yoktu. Sadece "Bu bilgiyi öğreneceksin" şeklinde bir "emir" vardı. Siz bu bilgiyi bir şekilde öğrendiniz. Başka bir şekilde de öğrenebilirdiniz, ama yine aynı yerde o enerji bir şekilde önünüze çıkardı.

Aynı durum ölüm için de geçerlidir. Göksel enerjiler ne zaman ve ne şekilde öleceğimizi bize anlatabilir ama aşırı detaylı şekilde açıklamazlar. Kaza geçirip ölen birini ele alalım. Ölümü o anda mars tarafından olacak belli ki. Yine de bu kişinin bu olayın nasıl tezahür edeceğini seçebilecek özgürlüğe sahip olabilir. Mesela kaza geçirmek yerine aynı tarihte cinayete kurban gidebilir. Ya da ameliyata girer ve çıkamaz. Mars o kişiye bir şekilde vurur ve onu öldürür bu kaderidir ama nasıl olacağı kader değildir. Bunu kişi kendisi yönlendirir. Hatta kişi SS olduğu için gökyüzünden inecek ölümü engelleyebilir. Korunma aurası yaparak Mars'ın enerjilerinden korunabilir vs. Bu yüzden "SS'ler kaderi değiştirebiliyor."

Ölüm büyülerinde de durum böyledir, "X kişisi şimdi ölüyor" diye afirme edersiniz ve astral boyutta bir enerji yığını oluşturursunuz. Enerjiler fiziksel düzleme damlayacak kadar büyüdüğünde ise o kişi o an ölür. Ancak nasıl öleceğiniz belirtmediğiniz için başına her şey gelebilir, enerjiler en kısa yolu seçecektir. O an en kısa sürede nasıl ölmesi gerekiyorsa öyle ölür. Ama yine de o an ölür. Burada o kişinin öleceği kaderdir. Nasıl öleceğini söylemiş olsaydınız ise kaderi o olurdu.
 
Kader göksel enerjiler ile alakalı. Gökyüzüne (Astral düzleme) ne koyulduysa yeryüzüne de o inecektir.

Evet, kader vardır, evet, hiç bir şey tesadüf değildir. Ancak bunların işleyişine uzaktan bakmak gerekiyor. Sandığınız kadar detaylı değil. Sizin bu bilgiyi öğrenmeniz bir kader belki ama benden alıyor olmanız bir anlam ifade etmiyor burada. Astralde "Thersthara isimli kullanıcıdan, şu şekilde, şu bilgiyi al" diye bir emir yoktu. Sadece "Bu bilgiyi öğreneceksin" şeklinde bir "emir" vardı. Siz bu bilgiyi bir şekilde öğrendiniz. Başka bir şekilde de öğrenebilirdiniz, ama yine aynı yerde o enerji bir şekilde önünüze çıkardı.

Aynı durum ölüm için de geçerlidir. Göksel enerjiler ne zaman ve ne şekilde öleceğimizi bize anlatabilir ama aşırı detaylı şekilde açıklamazlar. Kaza geçirip ölen birini ele alalım. Ölümü o anda mars tarafından olacak belli ki. Yine de bu kişinin bu olayın nasıl tezahür edeceğini seçebilecek özgürlüğe sahip olabilir. Mesela kaza geçirmek yerine aynı tarihte cinayete kurban gidebilir. Ya da ameliyata girer ve çıkamaz. Mars o kişiye bir şekilde vurur ve onu öldürür bu kaderidir ama nasıl olacağı kader değildir. Bunu kişi kendisi yönlendirir. Hatta kişi SS olduğu için gökyüzünden inecek ölümü engelleyebilir. Korunma aurası yaparak Mars'ın enerjilerinden korunabilir vs. Bu yüzden "SS'ler kaderi değiştirebiliyor."

Ölüm büyülerinde de durum böyledir, "X kişisi şimdi ölüyor" diye afirme edersiniz ve astral boyutta bir enerji yığını oluşturursunuz. Enerjiler fiziksel düzleme damlayacak kadar büyüdüğünde ise o kişi o an ölür. Ancak nasıl öleceğiniz belirtmediğiniz için başına her şey gelebilir, enerjiler en kısa yolu seçecektir. O an en kısa sürede nasıl ölmesi gerekiyorsa öyle ölür. Ama yine de o an ölür. Burada o kişinin öleceği kaderdir. Nasıl öleceğini söylemiş olsaydınız ise kaderi o olurdu.

Kafamda tam olarak düzgünce oturdu. Açıklama için teşekkür ederim.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top