Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Bir sevdiğim hakinda

aerya

New member
Joined
Jan 19, 2025
Messages
39
dostlar iyi günler birşey sorabilirmiyim birinin bana karşı koruma büyüsü yapıp yapmadığını anlamak mümkünmü özel hayatımda bir kişi var ve yollarımız baya ayrıldı ama çok yakındık birbirimize destek çıkardık bazı konularda şimdi ayrıldıktan sonra baya geçti üstünden ama hala enerjisi yanımda gibi hissediyorum rüyalarımda görüyorum hayatımda çok çok zor dönem oldu sanki gitti yerde benimle aynı aynı şeyleri yaşıyor gibi hissediyordum ama her an yanımda her düştüğümde beni kurtarıyor gibi hissediyorum
 
Bazen en yakınınızı, en sevdiğinizi bırakmanız gerekir. Ben de yakın zamanda aynı durumu yaşadım, bizzat kendi ellerimle bu ayrılığı gerçekleştirdim; biz de birbirimize destek çıkardık ve fazlasıyla yakındık. O yüzden derdinizi çok iyi anlıyorum. Fakat her şeyi ruhaniyete yormak sağlıklı bir yaklaşım değil. Evet, ben de halen o kişinin varlığını yanımda hissedip eski yakınlık hissini tekrar tekrar hatırlıyor ve yaşıyorum fakat bu bir tür beklenti; karşı tarafın geri gelip eski güzel günleri tekrar yaşama isteğinin getirdiği bir beklenti. Geri gelebilirler mi? evet, bu sık karşılaşılan bir senaryodur fakat tüm odağınızı buna bağlamak sizi yıpratır.

'Değer' konusu dikkate değer çünkü günlük hayatımıza çok işlemiş bir mevzu. Güzel dilimiz Türkçeyi biraz irdelerseniz 'değer vermek' deyiminde değerin 'verildiğini', yani bizde olduğunu ve bizim bunu verdiğimizi göreceksiniz. Anlatmak istediğim şu; bir şeyin değeri sizin ona verdiğiniz değer kadar, sizin değerinizle ölçülen sübjektif bir durum.
Bu yazdığım şey karşılıklı ilişkilerde daha karmaşık hale gelir fakat temel hatlarıyla hep sabit kalır. Yazdığım şeyi çözümleyerek kendi değerinizi başkalarıyla ölçmemeyi öğrenin.

Yine de ikimizin durumundaki 'çok yakın olma' durumu işi duygusal bir karmaşa haline getiriyor. Siz halen onun size yakın olduğunu hissediyorsanız o da benzer hislere sahiptir, en sert kavgalarla ayrılmanın gerçekleştiği ilişkilerde bile bu böyle olur. Burada pragmatist yaklaşın; o kişi size çok şey katıyor muydu yoksa çok şey mi alıyordu? katıyorsa tekrar hayatınıza alın, alıyorsa çıkarın. Halk olarak 'sınır çizme' ile 'yersiz gurur' arasındaki farkı öğrenmemiz lazım. Mesela ben bana zarar geldiğini hissettiğimden ötürü kendim iletişimi sonlandırmış ve sınırımı belirtmiştim, fakat saçma bir sebepten bunu yapsam ve iletişimi tekrar açmamakta diretsem bu yersiz gurur olurdu.

Söylediğiniz her şeyi çok iyi anlıyor ve en iyi dileklerimi size iletiyorum. Bu 'ilahi süper plan!' falan değil fakat böyle olmaması bizim bundan hayat dersi çıkarmayacağımız anlamına gelmiyor. Dersinizi çıkarın ve doğru olanı yapın, haksızlığınız varsa kabul edin ve karşı tarafın da sizinle aynı durumları yaşıyor olma ihtimalini düşünüp ilk adımı siz atın.
 
Bazen en yakınınızı, en sevdiğinizi bırakmanız gerekir. Ben de yakın zamanda aynı durumu yaşadım, bizzat kendi ellerimle bu ayrılığı gerçekleştirdim; biz de birbirimize destek çıkardık ve fazlasıyla yakındık. O yüzden derdinizi çok iyi anlıyorum. Fakat her şeyi ruhaniyete yormak sağlıklı bir yaklaşım değil. Evet, ben de halen o kişinin varlığını yanımda hissedip eski yakınlık hissini tekrar tekrar hatırlıyor ve yaşıyorum fakat bu bir tür beklenti; karşı tarafın geri gelip eski güzel günleri tekrar yaşama isteğinin getirdiği bir beklenti. Geri gelebilirler mi? evet, bu sık karşılaşılan bir senaryodur fakat tüm odağınızı buna bağlamak sizi yıpratır.


Bu yazdığım şey karşılıklı ilişkilerde daha karmaşık hale gelir fakat temel hatlarıyla hep sabit kalır. Yazdığım şeyi çözümleyerek kendi değerinizi başkalarıyla ölçmemeyi öğrenin.

Yine de ikimizin durumundaki 'çok yakın olma' durumu işi duygusal bir karmaşa haline getiriyor. Siz halen onun size yakın olduğunu hissediyorsanız o da benzer hislere sahiptir, en sert kavgalarla ayrılmanın gerçekleştiği ilişkilerde bile bu böyle olur. Burada pragmatist yaklaşın; o kişi size çok şey katıyor muydu yoksa çok şey mi alıyordu? katıyorsa tekrar hayatınıza alın, alıyorsa çıkarın. Halk olarak 'sınır çizme' ile 'yersiz gurur' arasındaki farkı öğrenmemiz lazım. Mesela ben bana zarar geldiğini hissettiğimden ötürü kendim iletişimi sonlandırmış ve sınırımı belirtmiştim, fakat saçma bir sebepten bunu yapsam ve iletişimi tekrar açmamakta diretsem bu yersiz gurur olurdu.

Söylediğiniz her şeyi çok iyi anlıyor ve en iyi dileklerimi size iletiyorum. Bu 'ilahi süper plan!' falan değil fakat böyle olmaması bizim bundan hayat dersi çıkarmayacağımız anlamına gelmiyor. Dersinizi çıkarın ve doğru olanı yapın, haksızlığınız varsa kabul edin ve karşı tarafın da sizinle aynı durumları yaşıyor olma ihtimalini düşünüp ilk adımı siz atın.
Şöyle diyebilirim haklı haksız diye birşey yoktu normal yakındık bana çok şey katı sadece yollar ayrı düştü bir yana çevre kötüydü diyeyim çok zorluklar çekiyordu destek olurduk ama galiba durumu benden bile ağır olabilirdi kimseye yaşadığı şeyleri söyleyemezdi galiba sadece benle yakınlık kura biliyordu zamanında aynı ortamda onun sayesinde sanata olan sevgimi keşfettim bir zamanlar herkesten farklıydık çok dikkat çekiyordu kişiliği ile yani burda kötü anlamda değil baya sabırlı başarılı azimli kişiliği vardı şeytan baba onu korur umarım çok berbat çevremiz vardı değişen bir şey yok bakıcı gerici ikimiz bir olunca dertleri anlardık umarım iyidir tabi beni baya yıpratıyor bu yüzden engelleri aşıp tekrardan görüşebiliriz umarım lafı baya uzatım kusura bakma
 
Şöyle diyebilirim haklı haksız diye birşey yoktu normal yakındık bana çok şey katı sadece yollar ayrı düştü bir yana çevre kötüydü diyeyim çok zorluklar çekiyordu destek olurduk ama galiba durumu benden bile ağır olabilirdi kimseye yaşadığı şeyleri söyleyemezdi galiba sadece benle yakınlık kura biliyordu zamanında aynı ortamda onun sayesinde sanata olan sevgimi keşfettim bir zamanlar herkesten farklıydık çok dikkat çekiyordu kişiliği ile yani burda kötü anlamda değil baya sabırlı başarılı azimli kişiliği vardı şeytan baba onu korur umarım çok berbat çevremiz vardı değişen bir şey yok bakıcı gerici ikimiz bir olunca dertleri anlardık umarım iyidir tabi beni baya yıpratıyor bu yüzden engelleri aşıp tekrardan görüşebiliriz umarım lafı baya uzatım kusura bakma
Kusur falan yok; bilakis bu konuda ben de son zamanlarda sancı çektiğim için konu hakkında düşüncelerimi dışa vurmak iyi hissettiriyor. Hem bu sohbeti uzatarak ikimiz de birbirimize katkı sağlayacak yapıcı bir tartışma ortamı oluşturabiliriz. Burada bu konuyu açtığınız için buna açık olduğunuzu sezinliyorum.

Bana yollarımı ayırmak durumunda kaldığım dostumu hatırlattınız, sizin durumunuzda ben de karşı tarafa benziyorum desem yalan olmaz. Ben de bahsettiğim dostum dışında kimseyle o kadar iyi yakınlık kuramadım, aynı ortamda bulunduğumuz süreçte birbirimize çok fazla şey kattık, benzer şekilde Sanatla ilgili ikimiz de birbirimizi yukarı çektik, ben de kendi dertlerimi 'başımız ağrımasın' diye anlatmaktan çekinirdim; fakat geçmişteki kötü olayların günümüze yansıması ve 'dostluğumuzun desteklenmemesi' gibi bir durum sonucu bu hale geldik. Onun hakkında kötü düşünmek nankörlük olur; yine de onunla olan bu ilişkinin de beni yıprattığı bariz şekilde ortadaydı. Ben de bu dostluğu sonlandırmak zorunda kaldım, ona küçük bir açık kapı sunsam da iletişim yollarını kapadım.

Size bunları anlattım çünkü başımızdan geçen olaylar benzer; siz benim için karşıt taraftayken ben de sizin için karşıt taraftayım, bu yüzden kendi hislerimi anlatmam sizin kafanızda da bir şeyler oluşmasını sağlayacaktır.

Ben bu süreçten sonra çok zorluklar daha atlattım ki yaşadığım 'gönül acısının' etkisini yer yer gizleyip yer yer büyüten şeylerdi bunlar. Buna karşın onu halen daha unutamadım, unutmak mümkün mü ya da neden unutayım? kırgınlığıma karşın halen sevebildiğim birisiyken bu güzel hissi neden öldüreyim? evet, bana zarar veriyor fakat kendi sınırlarımı çizdikten sonra bu sevgiyi kabullenmekten başka da çare kalmaz. Siz karşı tarafın iyiliğini istiyorsunuz, ben de karşı tarafın iyiliğini isteyip sürekli olarak Tanrılara dua ediyorum; ikimizin sıhhati ve tekrar görüşebilmemiz için. Buna karşın ilk adımı atamam, atmayacağım; bu kendi sınırlarımı hiçe saydığım için omurgasızlık olur. Karşı tarafın adım atmasını istiyorum; çünkü geçmişte ilk adımların hepsini ben attığım için bu 'ayrılık sonrası buluşmaları' ayarlayan tarafın hep ben olması artık gülünç hissettiriyor. Benim de onunla aramda değişen bir şey yok, ben halen onun hissiyatı ile yaşıyorum; beynimin her zerresine kadar işlediği için her yerde onu hatırlıyorum. Peki ya siz? siz neden yıprandığınız halde tekrar görüşmekten çekiniyorsunuz? üstelik karşı tarafın muhtemelen sizden daha ağır durumda olduğunu biliyorsunuz, yakınlık kurma sıkıntısı yaşıyorsa da size ihtiyacı vardır; benim de kendi dostuma ihtiyacım var fakat durum öyle ki ona ilk adımı ben atamam.

Sizin eğer benzer bir sıkıntınız yoksa ilk adımı atın gitsin, belki karşı taraf sizden bunu istiyordur? berbat çevre diyorsunuz, berbat çevre sizin birlikteliğinizden daha mı önemli? çevrenin, ayak takımının yahut ailenizin dahi size söylediği şeyler çok mu önemli? mesela benim durumumda ailelerin etkisi büyüktü, kişi zarar görmediği sürece ailenin haddi nereye kadardır? Mesela ben düşünüyorum, kendi ailemden bazı kişileri sadece ailemden oldukları için seviyorum; fakat o dostumu ailemden olmamasına rağmen seviyorum. Bunun farkı şu, kendi ailemdeki o bazı kişiler ailemden olmasaydı onları sevmeyecektim; fakat o dostumu her şekilde sevecektim. Bir dünya insan mı kıymetlidir size bir dünya bilgi katan tek insan mı? eğer cevabınız ikincisiyse karşı tarafa adım atmayı düşünebilirsiniz. Bir şekilde yolunu bulun, engelleri kıran taraf siz olun; karşı taraf sizin için çok değerlidir ve onu kaybetmenin eşiğine gelmişsiniz, bu durumda onu kaybetme korkunuzun olmaması lazım. Alacağınız dönütü tahmin edemezsiniz, fakat onu tekrar kazanma ihtimali yaranızı kapatmayacak mı? kendinize yahut karşı tarafa acı çektirmeyin. Mesela benim dostum bana ulaşsa ve bu engelleri kaldırmaya çalışsa müthiş bir teselli kaynağım olurdu; sizin yakınınız da benzer şekilde düşünüyordur.
 
Kusur falan yok; bilakis bu konuda ben de son zamanlarda sancı çektiğim için konu hakkında düşüncelerimi dışa vurmak iyi hissettiriyor. Hem bu sohbeti uzatarak ikimiz de birbirimize katkı sağlayacak yapıcı bir tartışma ortamı oluşturabiliriz. Burada bu konuyu açtığınız için buna açık olduğunuzu sezinliyorum.

Bana yollarımı ayırmak durumunda kaldığım dostumu hatırlattınız, sizin durumunuzda ben de karşı tarafa benziyorum desem yalan olmaz. Ben de bahsettiğim dostum dışında kimseyle o kadar iyi yakınlık kuramadım, aynı ortamda bulunduğumuz süreçte birbirimize çok fazla şey kattık, benzer şekilde Sanatla ilgili ikimiz de birbirimizi yukarı çektik, ben de kendi dertlerimi 'başımız ağrımasın' diye anlatmaktan çekinirdim; fakat geçmişteki kötü olayların günümüze yansıması ve 'dostluğumuzun desteklenmemesi' gibi bir durum sonucu bu hale geldik. Onun hakkında kötü düşünmek nankörlük olur; yine de onunla olan bu ilişkinin de beni yıprattığı bariz şekilde ortadaydı. Ben de bu dostluğu sonlandırmak zorunda kaldım, ona küçük bir açık kapı sunsam da iletişim yollarını kapadım.

Size bunları anlattım çünkü başımızdan geçen olaylar benzer; siz benim için karşıt taraftayken ben de sizin için karşıt taraftayım, bu yüzden kendi hislerimi anlatmam sizin kafanızda da bir şeyler oluşmasını sağlayacaktır.

Ben bu süreçten sonra çok zorluklar daha atlattım ki yaşadığım 'gönül acısının' etkisini yer yer gizleyip yer yer büyüten şeylerdi bunlar. Buna karşın onu halen daha unutamadım, unutmak mümkün mü ya da neden unutayım? kırgınlığıma karşın halen sevebildiğim birisiyken bu güzel hissi neden öldüreyim? evet, bana zarar veriyor fakat kendi sınırlarımı çizdikten sonra bu sevgiyi kabullenmekten başka da çare kalmaz. Siz karşı tarafın iyiliğini istiyorsunuz, ben de karşı tarafın iyiliğini isteyip sürekli olarak Tanrılara dua ediyorum; ikimizin sıhhati ve tekrar görüşebilmemiz için. Buna karşın ilk adımı atamam, atmayacağım; bu kendi sınırlarımı hiçe saydığım için omurgasızlık olur. Karşı tarafın adım atmasını istiyorum; çünkü geçmişte ilk adımların hepsini ben attığım için bu 'ayrılık sonrası buluşmaları' ayarlayan tarafın hep ben olması artık gülünç hissettiriyor. Benim de onunla aramda değişen bir şey yok, ben halen onun hissiyatı ile yaşıyorum; beynimin her zerresine kadar işlediği için her yerde onu hatırlıyorum. Peki ya siz? siz neden yıprandığınız halde tekrar görüşmekten çekiniyorsunuz? üstelik karşı tarafın muhtemelen sizden daha ağır durumda olduğunu biliyorsunuz, yakınlık kurma sıkıntısı yaşıyorsa da size ihtiyacı vardır; benim de kendi dostuma ihtiyacım var fakat durum öyle ki ona ilk adımı ben atamam.

Sizin eğer benzer bir sıkıntınız yoksa ilk adımı atın gitsin, belki karşı taraf sizden bunu istiyordur? berbat çevre diyorsunuz, berbat çevre sizin birlikteliğinizden daha mı önemli? çevrenin, ayak takımının yahut ailenizin dahi size söylediği şeyler çok mu önemli? mesela benim durumumda ailelerin etkisi büyüktü, kişi zarar görmediği sürece ailenin haddi nereye kadardır? Mesela ben düşünüyorum, kendi ailemden bazı kişileri sadece ailemden oldukları için seviyorum; fakat o dostumu ailemden olmamasına rağmen seviyorum. Bunun farkı şu, kendi ailemdeki o bazı kişiler ailemden olmasaydı onları sevmeyecektim; fakat o dostumu her şekilde sevecektim. Bir dünya insan mı kıymetlidir size bir dünya bilgi katan tek insan mı? eğer cevabınız ikincisiyse karşı tarafa adım atmayı düşünebilirsiniz. Bir şekilde yolunu bulun, engelleri kıran taraf siz olun; karşı taraf sizin için çok değerlidir ve onu kaybetmenin eşiğine gelmişsiniz, bu durumda onu kaybetme korkunuzun olmaması lazım. Alacağınız dönütü tahmin edemezsiniz, fakat onu tekrar kazanma ihtimali yaranızı kapatmayacak mı? kendinize yahut karşı tarafa acı çektirmeyin. Mesela benim dostum bana ulaşsa ve bu engelleri kaldırmaya çalışsa müthiş bir teselli kaynağım olurdu; sizin yakınınız da benzer şekilde düşünüyordur.
Sağ olun şöyle düşünüyorum ama aşmam gereken engeller var umarım bu zorlukları atlata bilirim şahsen bana çok fazla yardımı dokundu bu yardımların karşılığını cevapsız bırakmak istemiyorum her ne kadar mesafe de olsa adım adım ilerleğeceğim umarım bu süreçte sabırlı olur
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top