Öncelikle yorumlamanızın yanlış bir açıdan olduğunu söylemek istiyorum.
Muhammed'in varlığı günümüzde tartışmalı olsa dahi Yeşaya'nın varlığı direkt yok. Sayısız mesihlik iddiasında bulunan, isyan eden ya da Paganizm ile Yahudiliği birleştirmeye çalışan kim varsa bunların kaydı olsa dahi, İsa adına tek bir kayıt bile yok. İlk kayıt, MS 70'lerdeki bir İncil örneği.
Yine aynı şekilde, Hristiyanlıktan bahseden ilk kayıtlar da Paganların, bu gruplardan duydukları rahatsızlığı içeriyor. Yine yukarıdaki örnekle yakın bir tarihte. Hiçbir Paganın diğerinden böyle rahatsız olduğu görülmüş şey değil çünkü herkes Tanrıların aynı Tanrılar olduğunu biliyordu. Zaten bu yüzden, Lord Azazil/Apollon olan Mithras, Roma'ya mistik bir tanrı olarak girdiğinde çok çabuk bir şekilde özellikle askerler arasında yayıldı. Düşünün, Perslerle savaşan askerler bile bu dini bu kadar samimi benimserken, sizce insanlar neden Hristiyanlardan bu kadar rahatsızlık duysun?
Ki bunu geçelim, Mitraizm, Neopisagorculuk ve Neoplatonizm gibi kendisini kanıtlamış gerçek dini yapılanmalar varken, gerçekten Yehuda'da çıkan çok aydınlık ve kurtarıcı ve ne hikmetse Yahudi birisi mi büyük kurtarıcı olacaktı? Tam olarak neyden kurtaracak, kendi yarattığı tehlikeden mi?
Tarihi olarak ise şunu gayet iyi biliyoruz: hiçbir Pagan dini kılıç zoruyla yayılma ihtiyacı duymadı fakat İslam bunun aksine Arap ve Pers paganları katletti. Bunu yapanlar Emeviler değil, bizzat Raşidun Halifeliği idi.
İslam'ın Altın Çağı ise Raşidun'dan çok sonra, Emevi döneminde başlıyor. Bu da mucizevi bir olay değildir. Karısını kerhanelerden almış alagavat Justinianus olmasaydı, Lord Aleksandros'un gerçekleştirdiği fetihler sayesinde Helenistik bir kültür gelişmiş ve bu aydınlanma yaşanıyordu. Araplardaki aydınlanma, bu aydınlanmanın devamıdır. Helenistik dönemde kaleme alınan sayısız eser, güneydeki Arapların da kuzeydeki Araplarla etkileşimiyle birlikte henüz yobazlaşmamış bir kesimin eline geçmiştir.
Söylediğimi tekrarlayacağım, bu bir mucize değildir. Nasıl ki Helenistik etki bütün Akdeniz'de hissedilip farklı kültürler birbirleriyle sıkı bir şekilde etkileşime girip kaynak bolluğu ve eserlere erişim dolayısıyla yeni bakış açıları gelişmiş ve bu aydınlanma yaşanmışsa, güneydeki Arapların da kuzeye gidip buradaki ölmeye yüz tutmuş kültürle tanışmaları sayesinde aydınlanmalar yaşanmıştır.
Tolerasyon ise tamamen henüz şerri yasaların oturmamasındandır. Gazali sağ olsun bu misyon da başarıyla tamamlanmıştır.
İbrahimi dinlerdeki "Yahudilere lanet okuma" meselesi ise Tevrat'ta bile olan bir şeydir. Yaratılmış düşünce formu YHVH'nin amaçlarından birisi de Yahudileri göksel bir varlık olarak gösterecek bir okült araç olmasıdır. Biz Centiller, ilahi tarafımızı Satanas ve Baalzebul'dan alırken, Yahudiler, Gerçek Tanrıları reddettikleri ve hâlâ kendilerini ilahi öze bağlı gösterebilecek bir ruhani araca ihtiyaç duydukları için YHVH'yi yaratmışlardır. "Yod" harfi bizzat "Yehudim'i"- "Yahudileri" temsil eder.
YHVH, kolektif Yahudi ruhunun sembolizmi olduğu için onlara lanet okuması bir anlam ifade etmez. Centillere verilen İncil ve Kuran gibi kitaplarda bu sadece kendi suçlarının üstünü örtmek, onların reaksiyonunu engellemek için vardır. Burada yaratılan büyü, "Tanrı zaten ilgileniyor, goyim. Sen işine bak." şeklindedir.
İleride daha detaylı bir şekilde bunlar üzerine yazacağım.