Topluluğumuza Armağanım

[Sapahe]

Esenlikler,

Birbirimizden çok farklıyız. Hepimizin farklı kişilikleri, tarzları, ilgi alanları ve yetenekleri var. Bu da bizi daha zengin bir topluluk haline getiriyor.

Birbirimizden farklı olduğumuz kadar da birbirimize bağlıyız. Burada bireysel olarak herkesin birbirinden hoşlanmadığını tahmin edebiliyorum. Bunun için çeşitli sebepleriniz olabilir. Haklı da olabilirsiniz haksız da...

Ama unutmamamız gereken nokta şu ki günün sonunda hepimiz aynı hedefin etrafında toplanıyoruz. Bu da bizim aramızda oldukça güçlü bir bağ oluşmasına sebep oluyor. Bu bağ; gün geçtikçe bizimle beraber güçleniyor. Birlikte olduğumuz ve ilerlediğimiz sürece hiçbir kuvvet karşımızda duramayacak!

Bu gezegeni gerçek sahiplerine iade edeceğiz ve burayı mükemmel bir hale getireceğiz. Güneş'imizin yeniden göğe yükselmesi ve bu bahçeyi tekrardan ışıl ışıl yapıp düzene sokabilmesi için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam etmeliyiz.

Bir süredir forumumuza bakamamanın üzüntüsü içerisindeyim. Şimdi ufaktan da olsa göz gezdirdiğimde dostlarımızın, Tanrılara; içlerindeki sevgiyi ve saygıyı döken şiirler paylaştıklarını gördüm. Ben de eskiden yazmış olduğum bir şiiri paylaşabileceğimi düşündüm.

Gönül isterdi ki burada daha iyi bir iş paylaşabileyim. Ancak paylaşabileceğim sadece bu var ve uzun süredir yazmayı da bırakmış durumdayım.

Bu paylaşacağım şiiri; SS topluluğumuza adıyorum. Duruşunuz, dağları kıskandırsın.


Tek tanrıyı da ben çöpe attım
Bunu silmek bize görev artık
Solamazdık, sona varmışken duramazdık
Elimde kalmış yara var
Bana sorsan her yeri dâr ederim
Yemin olsun beterin beteri var
Göremezsen dönüp sizlere kal
Kân akıyor gözlerinden, cân çıkıyor
Ama çıkmaz pâs demirden...


Açıklama: Şiirin ilk mısrasında geçen tanrı kelimesi, insanlara binlerce yıldır yutturulmaya çalışılan tekil yaratıcı fikrine göndermedir. Düşman üretimi onlarca hatta belki yüzlerce düşünce, inanç ve dinin ortak tarafı bizi tek bir enerjiye yani küp'e ulaştırıyor.

Son iki mısrada da bizi değil, günümüz insanlarının içine düştüğü acı durumu betimlemeye çalıştım. Yorumlara ve eleştirilere açığım

İyi günler.

 

[Elite]

Esenlikler,

Tekrardan hoş geldiniz.

İyi geceler.

 

[Sapahe]

Esenlikler,

Tekrardan hoş geldiniz.

İyi geceler.

Hoş buldum, teşekkür ederim...

 

[Ref SS]

Esenlikler,

Birbirimizden çok farklıyız. Hepimizin farklı kişilikleri, tarzları, ilgi alanları ve yetenekleri var. Bu da bizi daha zengin bir topluluk haline getiriyor.

Birbirimizden farklı olduğumuz kadar da birbirimize bağlıyız. Burada bireysel olarak herkesin birbirinden hoşlanmadığını tahmin edebiliyorum. Bunun için çeşitli sebepleriniz olabilir. Haklı da olabilirsiniz haksız da...

Ama unutmamamız gereken nokta şu ki günün sonunda hepimiz aynı hedefin etrafında toplanıyoruz. Bu da bizim aramızda oldukça güçlü bir bağ oluşmasına sebep oluyor. Bu bağ; gün geçtikçe bizimle beraber güçleniyor. Birlikte olduğumuz ve ilerlediğimiz sürece hiçbir kuvvet karşımızda duramayacak!

Bu gezegeni gerçek sahiplerine iade edeceğiz ve burayı mükemmel bir hale getireceğiz. Güneş'imizin yeniden göğe yükselmesi ve bu bahçeyi tekrardan ışıl ışıl yapıp düzene sokabilmesi için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam etmeliyiz.

Bir süredir forumumuza bakamamanın üzüntüsü içerisindeyim. Şimdi ufaktan da olsa göz gezdirdiğimde dostlarımızın, Tanrılara; içlerindeki sevgiyi ve saygıyı döken şiirler paylaştıklarını gördüm. Ben de eskiden yazmış olduğum bir şiiri paylaşabileceğimi düşündüm.

Gönül isterdi ki burada daha iyi bir iş paylaşabileyim. Ancak paylaşabileceğim sadece bu var ve uzun süredir yazmayı da bırakmış durumdayım.

Bu paylaşacağım şiiri; SS topluluğumuza adıyorum. Duruşunuz, dağları kıskandırsın.


Tek tanrıyı da ben çöpe attım
Bunu silmek bize görev artık
Solamazdık, sona varmışken duramazdık
Elimde kalmış yara var
Bana sorsan her yeri dâr ederim
Yemin olsun beterin beteri var
Göremezsen dönüp sizlere kal
Kân akıyor gözlerinden, cân çıkıyor
Ama çıkmaz pâs demirden...


Açıklama: Şiirin ilk mısrasında geçen tanrı kelimesi, insanlara binlerce yıldır yutturulmaya çalışılan tekil yaratıcı fikrine göndermedir. Düşman üretimi onlarca hatta belki yüzlerce düşünce, inanç ve dinin ortak tarafı bizi tek bir enerjiye yani küp'e ulaştırıyor.

Son iki mısrada da bizi değil, günümüz insanlarının içine düştüğü acı durumu betimlemeye çalıştım. Yorumlara ve eleştirilere açığım

İyi günler.

Esenlikler,
Kaleminize sağlık. Bence devamını getirmelisiniz.
İyi geceler.

 

[Noctur]

Esenlikler,

Bu güzel şiirinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Umarım bizimle kalmaya devam edersiniz.

Konudan bağımsız olarak, imzanızdaki alıntının Atatürk'e ait olduğuna dair bir kaynağınız var mı? Bu alıntının kaynağı sorulduğu zaman genellikle Eskişehir Sakarya Gazetesi’nin 7 Ağustos 1929 tarihli haber metni kaynak gösteriliyor lâkin erişelemediği için teyit edilemiyor.

İyi geceler.

 

[Sapahe]

...

...

Esenlikler,

Açıkçası bunu sorgulamanız bana bir kez daha doğru yerde, doğru kişiler ile muhatap olduğumu hatırlattı. Bunun için size ayrıca teşekkür ederim. Aksi takdirde eleştirdiğimiz kitlelerden ne farkımız kalırdı?

Atatürk'ün Kullandığı Metaforlar isimli açtığım konuda da aynı soru yöneltilmişti. Benim düşüncem ise şöyle:

Esenlikler,

Bu söz, çok uzun zamandan beri tartışma konusu olan bir söz. Bazı kaynaklarda, Eskişehir gazetesinde geçtiğine dair, bazı kaynaklarda da Atatürk'ün bunu bir demeçte ya da konuşma sırasında söylediğine dair iddialar var. Komünistler de bu tartışmaları görüp, kendilerini tatmin etme aracı olarak kullansa da ne yazık ki bu sözün olup olmaması aslında hiçbir şeyi değiştirmiyor.

Atatürk'ün görüşleri zaten komünizm ile tamamen ters düşüyor. Milliyetçi birisinin komünizm hakkında ılımlı düşünmesini bekleyemezsiniz. Bu sözün gerçek olduğunu düşünsem de, gerçek olmadığı takdirde de hiçbir şey değişmiyor çünkü bu boşluğu dolduracak onlarca farklı sözü var. Aynı şekilde, bu dönemde ülkede uyguladığı yaptırımlar da bunu kanıtlar nitelikte.

Komünizm toplumsal bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin toplumsal koşulları, dini ve milli geleneklerinin kuvvetli, Rusya'daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini teyit eder bir mahiyettedir.

Şurası unutulmamalı ki, bu tarz-ı idare, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne bolşeviğiz ne de komünist; ne biri ne de diğeri olabiliriz. Çünkü biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız. Hülasa, bizim şekl-i hükümetimiz tam bir demokrat hükümetidir ve lisanımızda bu hükümet halk hükümeti diye yad edilir.

Bugün Avrupa'nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddi ve manevi imkanlarını top yekün bir şekilde, dünya devrimi gayesi uğruna, seferber eden bu korkunç kuvvet, üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz bilinmeyen, yepyeni siyasal yöntemler tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir. Avrupa'da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya'dır. Sadece bolşevizmdir. Rusya'nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler, yalnız Avrupa'yı değil, Asya'yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır.

Türkiye'de bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü, Türk Hükümeti'nin ilk gayesi halka hürriyet ve saadet verme, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır.

Devlet bireyin yerini alamaz, fakat, bireyin gelişme ve kalkınması için genel koşulları göz önünde bulundurmalıdır. Devlet eliyle yapılacak işler, bireyin büyük kar getirmediğinden dolayı yapmayacağı işler veya milli çıkarlar için gerekli olan ekonomik işleri kapsar. Özgürlüklerin ve yurt bağımsızlığının sağlanması ve korunması ile iç işlerinin düzenlenmesi nasıl devletin görevi ise, devlet vatandaşların öğretimi, eğitimi, sağlığıyla ilgilenmek zorundadır. Devlet, memleketin asayiş ve savunması için yollarla, demir yolları ile, telgrafla, telefonla, memleketin hayvanlarıyla, her türlü taşıtlarıyla, milletin genel servetiyle yakından ilgilidir. Memleket yönetiminde ve savunmasında, bu saydıklarımız, toptan, tüfekten, her türlü silahtan daha önemlidir. (...) Özel çıkarlar çoğunlukla, genel çıkarlarla tezat halinde bulunur. Bir de, özel çıkarlar, en nihayet rekabete dayanır. Oysa, yalnız bununla ekonomik düzen kurulamaz. Bu kanıda olanlar kendilerini, bir serap karşısında, aldatılmaya terk edenlerdir. (...) Bir de, ferdin kişisel çalışmaları, ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır. Ferdin gelişimine mani olmamak bilhassa iktisadi sahadaki özgürlük ve teşebbüsler önünde devletin kendi faaliyeti ile bir engel yaratmaması demokrasi prensibinin önemli esasıdır.

Yukarıya, Atatürk'ten birkaç alıntı bıraktım.

İyi günler.

Ortak olarak emin olduğumuz konu şu ki Atatürk, o günler içerisinde de açık bir şekilde komünizm yanlısı değilmiş. Kullandığım sözün ona ait olup olmadığı dediğiniz gibi kesin değil. Ancak olmadığına tam olarak kesin diyebileceğimizi sanmıyorum.

Bildiğimiz üzere tarihi kişiliklere alakası olmayan sözler ve düşünceler eklenmeye çalışılıyor. Alıntıladığım cümle Atatürk'e ait değilse bile fikirlerine uyumlu olduğunu düşünüyorum. Alıntılanma açısından daha kısa ve daha vurucu. Bunu kullanmamı mazur görürsünüz umarım

İyi günler.

 

[Sapahe]

Esenlikler,
Kaleminize sağlık. Bence devamını getirmelisiniz.
İyi geceler.

Bu güzel şiirinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Umarım bizimle kalmaya devam edersiniz

Esenlikler,

Kibarlığınız için teşekkür ederim ancak şiir konusunda çok da yetenekli olduğumu sanmıyorum. Forumumuzda şiirlerin paylaşıldığını gördüğümde çoğu kişinin bu konularda çekingen olduğunu tahmin ediyorum. Bir nebze de olsa forumdaki arkadaşlarımıza cesaret katmak adına böyle bir girişimde ve cesarette bulundum. Eminim ki burada nice yetenekler saklanıyordur. Şiir yazmak ve söz sanatları da diğer alanlar gibi, üstüne zaman ve emek harcanarak geliştirilebilecek kabiliyetler.

Bu cesareti müslüman birisi kendi ortamında gösterseydi büyük ihtimal şu an onu toprağa gömüp, taşlıyorlardı :lol:

İyi günler.

 

[Sapahe]

Esenlikler,

Dün gece uyumadan önce tekrardan düşünmek için fırsatım oldu. Daha önce fark etmesem bile signature konusunda yanıldığımı fark ettim. Sözün kendisi, fikirleri ile çelişmese bile doğruluğu kesin olmayan bir cümleyi kullanmanın etik olacağını sanmıyorum. Hatamı fark ettikten sonra üstünde diretmek haklı bir uğraş olmazdı.

Bu sebeple değiştirme kararı aldım. Söz konusu Atatürk olduğunda, alıntılamak adına cümle ararken değil; insan neyi kullanacağını seçme konusunda yoruluyor

İyi günler.

 

[Sapahe]

Gerçekten çok güzel şiirdi. Lütfen paylaşmaya devam edin.

Sağ olun, o sizlerin güzelliği.

 

[Sapientes]

Hoş geldiniz.

 

[Sapahe]

Hoş geldiniz.

Hoş buldum.