Alterai
New member
- Joined
- Jul 19, 2021
- Messages
- 28
Dünya Ağacı, Dünya Dağı ve Dünya Sütunu Motifleri
Ulu Kayın ya da Bay Kayın (Bay burada eril bir mana taşımaz zengin, ulu gibi manalara gelir), Türk Mitolojisinde Dünya Ağacının yahut Hayat Ağacının (iki motif birbiri ile ilişkilidir yer yer birbiri yerine de kullanılırlar ama farklı manaları vardır) adlarından biridir. Ağacın bir yanında Ay diğer yanında Güneş bulunur. Umay Ana bu ağacın sahibidir, ağacın tepesinde Baş Tanrı Ülgen oturur (Ülgen Gök Tanrının yerini alan bir tanrıdır). Ağaç, Dünya'nın; yerin ve göğün tam merkezindedir. Ağaçtan yaşam suyu akar. Bazen Kayın Ağacı yerine Çam Ağacı figürü ile de temsil edilmiştir. Birkaç alıntıyla burayı detaylandıralım:
Hayat Ağacı veya Yaşam Ağacı bazen ruhun bazense ruh, beden ve çakraların bir temsilidir. Tamamen bir alegoridir yani:
Yukarıdaki alıntılarda, Hayat Ağacının yanındaki Ay ve Güneş dişil ve eril enerjilerin dengesini temsil ederken, bazen yedi dallı olması yedi çakrayı bazen dokuz dallı olmasıysa yedi çakra ve ruhun haçını oluşturan iki omuz çakrasını temsil eder. İskandinav Mitolojisinin Kutsal Ağacı Yggdrasil'de dokuz diyarı birbirine bağlar. Ağacın başında Tanrı Ülgen'in oturması ise yine bir sembolizm olabilir, bildiğiniz gibi Satanizmde nihai amacımız evreni güzelleştirmek bunu yaparken de kendimizden başlamak yani Magnum Opus'u gerçekleştirmektir. Ağacın en üstünde Ülgen'in oturması muhtemelen ruhun yeterince güçlendiğinde bir tanrı olabileceğini simgeliyordur.
Dünya Ağacı motifine benzeyen iki motif daha bulunur bunlarda "Dünya Sütunu" ve Dünya Dağıdır.
Yukarıdaki alıntıdaki iki önemli kısım var biri bu motiflerin yer yer aynı niteliklerde kullanılabilmesidir. Diğer önemli detay ise tanrıların atlarını bu ağaca veya sütuna bağlamaları. At Motifi, Astral Bedeni ve Duyguları sembolize eder. Burada da bir bağlantı görebiliyoruz. Ayrıca At-Hayat Ağacı ilişkisi İskandinav Mitolojisinde Ygddrasil'in etimolojisine dair olan yorumlardan birisi:
Son olarak Dünya Sütunu motifinin pek çok batı mitinde de bulunduğunu daha fazla paralellik bulunabileceğini de belirtmek istiyorum.
Ulu Kayın ya da Bay Kayın (Bay burada eril bir mana taşımaz zengin, ulu gibi manalara gelir), Türk Mitolojisinde Dünya Ağacının yahut Hayat Ağacının (iki motif birbiri ile ilişkilidir yer yer birbiri yerine de kullanılırlar ama farklı manaları vardır) adlarından biridir. Ağacın bir yanında Ay diğer yanında Güneş bulunur. Umay Ana bu ağacın sahibidir, ağacın tepesinde Baş Tanrı Ülgen oturur (Ülgen Gök Tanrının yerini alan bir tanrıdır). Ağaç, Dünya'nın; yerin ve göğün tam merkezindedir. Ağaçtan yaşam suyu akar. Bazen Kayın Ağacı yerine Çam Ağacı figürü ile de temsil edilmiştir. Birkaç alıntıyla burayı detaylandıralım:
Bir Altay efsanesinde; “Dünyanın göbeğinde, her şeyin merkezinde bütün ağaçların en ulusu, dev bir çam ağacı bulunmakta ve bu ağacın üst dalları Bay- Ülgen’in (Baş Tanrı) katına kadar ulaştığı” anlatılmaktadır. Bu dünya ağacı timsalini zaman zaman Altay şamanlarının davullarının derilerinin üzerine resmedilmiş olarak da görürüz. Ekteki resimde (resim 15), bir tarafında ay, diğer tarafında güneş olmak üzere “dünya ağacı” görünmektedir.
Ağaç bir yükseltinin üzerinde resmedilmiştir. Bu yükselti, muhtemelen bir tepe veya dağ olarak düşünülen dünyanın göbek deliğidir. Bazı efsanelerde bu ağacın “merkez dağın” üzerinde yükseldiği özellikle belirtilmekte, meselâ Abakan Tatarlarının bir kahramanlık destanında şöyle anlatılmaktadır: “Dünyanın tam ortasında demirden bir dağ, dağın üzerinde de yedi dallı beyaz bir kayın yükselir” “Dünya dağının” üstü kesik bir piramit olarak tasavvur edildiği Moğol efsanelerindeyse bu “dünya ağacının” dört köşeli dağ zirvesinin tam ortasında olduğu anlatılır. -Uno Harva, Altay Panteonu, syf: 53
Bazen bir sırık şeklinde tasavvur edilen Dünya Ağacı Kutupyıldızı'na kadar uzanan dünyanın ekseni veya direğidir. Sonradan şamanist inanca sahip olmuş Türklerde de Dünya Ağacıyla ilgili çeşitli düşünceler vardır (Önceki paragraflarda Budizmden bahsediyor, belki Budizmden geçişi diyordur bu cümleyi bende çözemedim). Kimi zaman bu bir kayın ağacıdır, kimi zaman da bir çam ağacıdır. Genellikle dünyanın üzerindeki gök küreyi delip geçen bu ağacın yukarısında, göğün en yüksek katında tanrı Ülgen otururdu. Bu ağaçlar bazen 7 bazen 9 dallı olarak belirtilirdi. -Yaşar Çoruhlu, Türk Mitolojisinin Ana Hatları syf: 92
Hayat Ağacı veya Yaşam Ağacı bazen ruhun bazense ruh, beden ve çakraların bir temsilidir. Tamamen bir alegoridir yani:
“Hayat Ağacı”, Hristiyanlık ve İslam gibi İbrahimi inançlardan binlerce yıl önce de vardır. Hayat Ağacı aslında insan ruhunun bir haritasıdır. Ağacın gövdesi omuriliği, dallarıysa chi/vril/prana/cadıgücümüzün dolaşımına yarayan 144,000 nadi’yi temsil eder. Meyveler meditasyonun ödülüdür; ruhun güçlenmesinin sembolüdür. Veterinerlikte ve dünyanın her yerinde tıpta gördüğümüz yılanlı Kadüse sembolü, Kundalini gücünü temsil eder. Ne yazık ki, varlığın her seviyesinde iyileşmeyi ve sağlığı temsil eden bu en kutsal sembol, İbrahimi inançlar tarafından iğrenç bir şekilde hakarete uğramış ve kirletilmiştir. (Buradan)
Yukarıdaki alıntılarda, Hayat Ağacının yanındaki Ay ve Güneş dişil ve eril enerjilerin dengesini temsil ederken, bazen yedi dallı olması yedi çakrayı bazen dokuz dallı olmasıysa yedi çakra ve ruhun haçını oluşturan iki omuz çakrasını temsil eder. İskandinav Mitolojisinin Kutsal Ağacı Yggdrasil'de dokuz diyarı birbirine bağlar. Ağacın başında Tanrı Ülgen'in oturması ise yine bir sembolizm olabilir, bildiğiniz gibi Satanizmde nihai amacımız evreni güzelleştirmek bunu yaparken de kendimizden başlamak yani Magnum Opus'u gerçekleştirmektir. Ağacın en üstünde Ülgen'in oturması muhtemelen ruhun yeterince güçlendiğinde bir tanrı olabileceğini simgeliyordur.
Dünya Ağacı motifine benzeyen iki motif daha bulunur bunlarda "Dünya Sütunu" ve Dünya Dağıdır.
Orta Asya efsanelerinde “dünya ağacının” aynı “dünya sütunu” ve “dünya dağı” efsanelerinde söz konusu edildiği gibi, aslında yaradılış esnasında küçücük bir ağaç olarak yaratıldığı, sonrasında büyüyerek o heybetli, devasa hâle ulaştığı anlatılır. “Dünya sütunu” fikrinin bir başka şekli olan “Dünya ağacı”, dünya sütununa sadece yer ve boyut olarak değil, işlev olarak da benzerlik gösterir. Nitekim, “Dünya ağacı”, Tanrılar tarafından atlarını bağlamak için de kullanılmakta, aynı dünya sütunu gibi, birkaç katlı olarak tahayyül edilmektedir. Vasyugan Ostyak şamanlarının şarkılarında, “dünya ağacı” gökyüzü gibi, yedi katı olduğu şeklinde geçer. Bu tasavvur biçimi, muhtemelen Tatarlardan, Vasyugan Ostyaklarına geçmiş olmalıdır. Efsanelerin çoğunluğunda “merkez dağı” tasavvurunda olduğu gibi, göğün katlarının arasından yukarılara yükseldiği ve köklerinin de yeraltının derinliklerine kadar indiği anlatılır. -Uno Harva, Altay Panteonu, syf: 54
Yukarıdaki alıntıdaki iki önemli kısım var biri bu motiflerin yer yer aynı niteliklerde kullanılabilmesidir. Diğer önemli detay ise tanrıların atlarını bu ağaca veya sütuna bağlamaları. At Motifi, Astral Bedeni ve Duyguları sembolize eder. Burada da bir bağlantı görebiliyoruz. Ayrıca At-Hayat Ağacı ilişkisi İskandinav Mitolojisinde Ygddrasil'in etimolojisine dair olan yorumlardan birisi:
The generally accepted meaning of Old Norse Yggdrasill is "Odin's horse", meaning "gallows". This interpretation comes about because drasill means "horse" and Ygg(r) is one of Odin's many names. (İngilizce Vikipedideki Yggdrasil Sayfasının Etimoloji Bölümünden)
Son olarak Dünya Sütunu motifinin pek çok batı mitinde de bulunduğunu daha fazla paralellik bulunabileceğini de belirtmek istiyorum.