Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Sanat Eseri Paylaşmak Ne Kadar Güvenli?

Daemonica

Member
Joined
Feb 10, 2024
Messages
245
Esenlikler.

Müzik ve şiir yapıp yazmayı, kağıtlara skeçler atıp tuvallere yağlı boya yapmayı kendimi bildim bileli severim, geçmişte ailemin de desteğiyle bu tarz şeylerin eğitimini alabileceğim sayısız kursa gittim; karantina döneminde hobilerime odaklanınca da kendimi kayda değer seviyede geliştirdim. Sanat bence çok asil bir şeydir, böylesine asil bir şeyi kovalayan herkese de saygı duyarım. Hem Yabancı hem de Türk SS kardeşlerimiz de şiirler ve çizimler paylaşarak Tanrılarımızı onurlandırıyor. Bu gerçekten güzel bir olay, fakat işin teknik kısmı beni ürpertmiyor desem yalan olur.

Sanatın en basit tanımı insanın içsel alemini bir şekilde dış dünyaya tezahür ettirmesidir. Mesela resim yapmaktan konuşalım, bundan sonra örnekleri bunun üzerinden vereceğim fakat her şeye uygulanabilir. Resim yapan kişi kendi içini kağıda-tuvale döker. Aynı resim iki defa çizilmez, fakat tam olarak bir başkası gibi de çizemezsiniz; yarattığınız eser her daim sizin içinizden-ruhunuzdan bir şeyler taşır. Bu sebepten, üst üste 10 tane farklı resim çizerseniz 10'u da bazı yönlerden birbirine benzer, sonuçta hepsi sizden parça taşıyor. Bunu sanatla haşır neşir olan insanlar hemen sezebilir, hatta bir kişinin daha önce çizdiği çizimleri görmüşse; o kişinin çizdiğini bilmese bile "Bu resmi ondan başkası çizemez" diyebilir.

Mesela profesyonel, SS bir çizeri ele alalım. Instagram hesabında normal çizimlerini paylaşıyor, bayağı da popüler bir insan olmuş. Forum sayfalarında da Tanrılara hediye ettiği çizimleri paylaşıyor. Mesela ben, eğer forumlarda o çizimi görürsem ve eğer o kişinin Instagram hesabını da biliyorsam kesin bir şekilde "Bu Instagram hesabının sahibi bir SS'miş" diyebilirim. Anonimlik tehlikeye düşüyor. Özellikle de Instagram hesabında ismi, nerede yaşadığı vs. biliniyorsa bu tarz bir fırsatı düşman asla kaçırmaz gibi geliyor.

Dediğim gibi, bunu şiire ve müziğe de uygulayabiliriz. Şairlerin şiirleri de kendilerinden izler taşır, bazı noktalarda birbirlerini anımsatır; SS'ler olarak da şiir yazıp paylaşmayı seviyoruz, yine aynı mesele.

Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum, işin teknik kısmına giren biraz da paranoyak bir yazı oldu; fakat kimi zaman çizim paylaşmak, kimi zaman da şiir paylaşmak istiyorum ve bu düşünceler beni tutuyor. Çünkü inanın bana yazdığım şiirleri, çizdiğim çizimleri benden başka kimse yapamaz; bunları gerçek hayatta ve sosyal medyada da paylaştığım için anonimliğimin tehlikeye düşmesi ihtimali neredeyse kesin.
 
Ben de din, felsefe, tarih ve siyaset hakkında konuşup paylaşımlar yaparken aynı kaygıları yaşıyorum. Ama çoğu zaman haksızlığa, geri bırakılmışlığa, zulme ve düşmana duyduğum nefret ve doğru bildiğimi yayma arzusu korku ve kaygılarımı bastırıyor, benden istediklerini yapıp susacaksam kölelerden ne farkım kalır diyorum.

Ama kaygılarınız kesinlikle haksız değil, gereğinden fazla cesaret bazen kişiyi hedef tahtasına da oturtabiliyor. Bu da bana her daim daha temkinli olmayı hatırlatıyor, sonuçta en önemli şeylerden biri güvenlik.

Görüşlerimi, gündelik hayattaki bazı şeylere enjekte ederek aktarmak bu konuda bana yardımcı olabiliyor, ama sizinki sanatsal alanlar olduğu için eserlerin özgünlüğünü bozabilir.

Onun dışında aklıma pek birşey gelmiyor, ama şunu da not etmekte fayda var: çizim ve şiirlerinizden kim olduğunuzu bulmaya çalışan birinin bir hayli takıntılı, ruh sağlığı iyi olmayan bir kişi olması gerekir diye düşünüyorum, bence -eğer çok göz önünde bir şair değilseniz- sağlıklı bir insan bununla ilgilenmeyecektir.
 
Esenlikler.

Müzik ve şiir yapıp yazmayı, kağıtlara skeçler atıp tuvallere yağlı boya yapmayı kendimi bildim bileli severim, geçmişte ailemin de desteğiyle bu tarz şeylerin eğitimini alabileceğim sayısız kursa gittim; karantina döneminde hobilerime odaklanınca da kendimi kayda değer seviyede geliştirdim. Sanat bence çok asil bir şeydir, böylesine asil bir şeyi kovalayan herkese de saygı duyarım. Hem Yabancı hem de Türk SS kardeşlerimiz de şiirler ve çizimler paylaşarak Tanrılarımızı onurlandırıyor. Bu gerçekten güzel bir olay, fakat işin teknik kısmı beni ürpertmiyor desem yalan olur.

Sanatın en basit tanımı insanın içsel alemini bir şekilde dış dünyaya tezahür ettirmesidir. Mesela resim yapmaktan konuşalım, bundan sonra örnekleri bunun üzerinden vereceğim fakat her şeye uygulanabilir. Resim yapan kişi kendi içini kağıda-tuvale döker. Aynı resim iki defa çizilmez, fakat tam olarak bir başkası gibi de çizemezsiniz; yarattığınız eser her daim sizin içinizden-ruhunuzdan bir şeyler taşır. Bu sebepten, üst üste 10 tane farklı resim çizerseniz 10'u da bazı yönlerden birbirine benzer, sonuçta hepsi sizden parça taşıyor. Bunu sanatla haşır neşir olan insanlar hemen sezebilir, hatta bir kişinin daha önce çizdiği çizimleri görmüşse; o kişinin çizdiğini bilmese bile "Bu resmi ondan başkası çizemez" diyebilir.

Mesela profesyonel, SS bir çizeri ele alalım. Instagram hesabında normal çizimlerini paylaşıyor, bayağı da popüler bir insan olmuş. Forum sayfalarında da Tanrılara hediye ettiği çizimleri paylaşıyor. Mesela ben, eğer forumlarda o çizimi görürsem ve eğer o kişinin Instagram hesabını da biliyorsam kesin bir şekilde "Bu Instagram hesabının sahibi bir SS'miş" diyebilirim. Anonimlik tehlikeye düşüyor. Özellikle de Instagram hesabında ismi, nerede yaşadığı vs. biliniyorsa bu tarz bir fırsatı düşman asla kaçırmaz gibi geliyor.

Dediğim gibi, bunu şiire ve müziğe de uygulayabiliriz. Şairlerin şiirleri de kendilerinden izler taşır, bazı noktalarda birbirlerini anımsatır; SS'ler olarak da şiir yazıp paylaşmayı seviyoruz, yine aynı mesele.

Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum, işin teknik kısmına giren biraz da paranoyak bir yazı oldu; fakat kimi zaman çizim paylaşmak, kimi zaman da şiir paylaşmak istiyorum ve bu düşünceler beni tutuyor. Çünkü inanın bana yazdığım şiirleri, çizdiğim çizimleri benden başka kimse yapamaz; bunları gerçek hayatta ve sosyal medyada da paylaştığım için anonimliğimin tehlikeye düşmesi ihtimali neredeyse kesin.
Esenlikler,

Haklısınız, kimsenin resimleri birbirine benzemez, kesinlikle katılıyorum, resimler ressamın parmak izleridir. Bu sebeple burada görsel paylaşırken lütfen kişisel gizliliğinize ve anonimliğinize dikkat edin.

Eğer başka bir yerlerde resimlerinizi paylaşıyorsanız, forumlar dışında resimleriniz geziniyorsa ve kimliğiniz biliniyorsa forumlara görsel atmayın. Her şeyden önce güvenliğiniz ve gizlilik gelir.

Şahsen ben forumlara sık sık çizdiğim resimleri atmayı çok seviyorum ancak kendim bunu fazlasıyla dikkatli bir şekilde yapıyorum. Kimseye kötü örnek olmak istemem, güvenlik ve tanınmaz olmak elzemdir. En iyi kalkan görünmezliktir.

Ancak eğer siz de benim gibi risk taşımıyor ve güvenliğinizden eminseniz, tabiki paylaşabilirsiniz. Forum kuralları arasında resim paylaşma yasağı bulunmuyor. Sakın güzel becerilerinizi ve yeteneklerinizi biz SS kardeşlerimizden ve tanrıların evinden esirgemeyin. Zira bu tapınak sizin gibi insanların emeğiyle yapıldı, ve sizin gibi insanların emeğiyle büyüyecek.

İyi akşamlar dilerim,
 
Esenlikler,

Haklısınız, kimsenin resimleri birbirine benzemez, kesinlikle katılıyorum, resimler ressamın parmak izleridir. Bu sebeple burada görsel paylaşırken lütfen kişisel gizliliğinize ve anonimliğinize dikkat edin.

Eğer başka bir yerlerde resimlerinizi paylaşıyorsanız, forumlar dışında resimleriniz geziniyorsa ve kimliğiniz biliniyorsa forumlara görsel atmayın. Her şeyden önce güvenliğiniz ve gizlilik gelir.

Şahsen ben forumlara sık sık çizdiğim resimleri atmayı çok seviyorum ancak kendim bunu fazlasıyla dikkatli bir şekilde yapıyorum. Kimseye kötü örnek olmak istemem, güvenlik ve tanınmaz olmak elzemdir. En iyi kalkan görünmezliktir.

Ancak eğer siz de benim gibi risk taşımıyor ve güvenliğinizden eminseniz, tabiki paylaşabilirsiniz. Forum kuralları arasında resim paylaşma yasağı bulunmuyor. Sakın güzel becerilerinizi ve yeteneklerinizi biz SS kardeşlerimizden ve tanrıların evinden esirgemeyin. Zira bu tapınak sizin gibi insanların emeğiyle yapıldı, ve sizin gibi insanların emeğiyle büyüyecek.

İyi akşamlar dilerim,
Doğru diyorsunuz; çizimlerinizi de gördüm bu arada, elinize sağlık. Söylediğiniz şey yapılabilecek en doğru şey, yaptığı sanat ile nam salmış birisinin forumlara görsel atması sağlıklı bir şey değil ne yazık ki. Kitab-ı Celve'de bir kaç söz var, gizlilik uyulması gereken yegane şeylerden birisi. Fakat çizimlerini çok ama çok az kişiyle paylaşan kişilerin forumlara atmaması için çok da bir sebep yok. Aynı şey şiir gibi sanatlar için de geçerli, dikkatli olmakta fayda var.

Onun dışında aklıma pek birşey gelmiyor, ama şunu da not etmekte fayda var: çizim ve şiirlerinizden kim olduğunuzu bulmaya çalışan birinin bir hayli takıntılı, ruh sağlığı iyi olmayan bir kişi olması gerekir diye düşünüyorum, bence -eğer çok göz önünde bir şair değilseniz- sağlıklı bir insan bununla ilgilenmeyecektir.
Ruh sağlığı iyi olmayan insanlarla ilgili çok deneyimim var ne yazık ki. Sevmediğin ot dibinde biter misali en alakasız yerlerde dahi karşıma çıkan, adeta beni takip ettiğini hissettiğim; muhtemelen Şeytanın tarafında olduğumu sezen bir kaç kişi var, o sebepten ekstra dikkat ediyorum.
 

Endişelenmeyin burada SSler paylaştıkları herhangi bir resimi veya sanat eserini Instagramda paylaşmaz.
(Gerçi, sanat eseri dışında kendi fotoğrafılarını bile SS hesaplarında paylaşan birkaç SS var ama onları forumlarda hiç görmedim ve onlar ile ilgili tahminim ve teorim var ama zamana bırakacağım)

Onun dışında söylemek istediğim:

Sanat desteklenmeli ve yönlendirilmelidir. Sanat ile tanrıların güçlerini, egemenliklerini, krallıklarını onurlandırabiliriz. Ama aynı zamanda onların bize verdikleri hediyeleri ve yardımlarını da anlatabiliriz. Unutmayın sanat bir çok şekilde var olur ve hepsi sözlü veya yazılı veya çizili veya hareketli olsun birşeyler anlatırlar. Önemli olan ifade etmek istediğimiz şeyi zarif bir biçimde aktarmak. Bunu her SS yapabilir sadece doğru şekilde sembolize edilmeli.
Sanatı kucaklayın ve geliştirin. Ve benim gözümde yapılan ritüeller, meditasyonlar ve büyüler de birer bir "sanat"tır (aynı şekilde ruhlarımız Ve bedenlerimiz de).
Benim düşünceme göre eski uygarlıklar da bunu biliyorlardı ve o yüzden tanrılarla, ruhumuzun bölüm ve yönleriyle, evrenin işleyişle ilgili bilgiler sanatlı ve alegorik mitler ile anlatılıp aktarılmaya çalıştılar.

(Yukarıdakiler tamamen benim şahsı fikrim katılıp veya katılmamak sizin kararınız. Ben sadece fikrimi belirtmek istedim eğer düzensiz olduysa özür dilerim.)
 
Endişelenmeyin burada SSler paylaştıkları herhangi bir resimi veya sanat eserini Instagramda paylaşmaz.
Demek istediğim şey tam olarak bu değil, Sanat Sanatçının parmak izi gibidir. Bunu bir örnekle anlatayım. Çok sevdiğim bir sanatçı olan Andrey Shiskhin'i kullanacağım.

Mesela varsayalım ki Andrey bir SS. Ayrıca çok popüler bir ressam, Instagram'da da paylaşımlar yapıyor. Instagram'da genelde zırhlı insan çizimleri vs. paylaştığını düşünün, aynı aşağıdaki resim gibi:

1726519841415.png


Fakat Andrey, Tanrılara güzel bir resim adamak istiyor ve dişini sıkıp haftalarca uğraşarak bir çizim bitiriyor. Lord Beelzebul'un kendi (Slav) kültüründeki yansıması olan Perkunas'ı çizmiş, bunu da anonim Ancient Forums hesabıyla forumlarda paylaşma kararı alıyor:

1726519902919.png


Şimdi daha anlaşılır olmuştur. Resimler farklı da olsa, üslup ve tarz aynı olunca bir yerden kimlik dışarı çıkıyor. Bahsettiğim konu daha çok profesyonel gözlere hitap ediyor lakin Andrey örneğinde bunu sanatla alakası olmayan kişiler de görebilir. Bu tarz şeylerde 1-2 kişinin görmesi bile yeter, özellikle düşman görürse "Bakın, Andrey JoS forumlarında da yaptığı resmi paylaşmış, adam Satanistmiş! ruhunu satmış ondan güzel resim yapıyor zaten! yok edin şunu!" gibi çığırtkanlık yapabilir.

Resim örneğinde genelde resme yeni başlayan kişilerin resimleri birbirine benzer, fakat profesyonelleştikçe resimler sanatçısıyla bütünleşir. Bu durumda forumlarda paylaşmak ne yazık ki doğru değil, fakat Tanrılardan esinlenerek yaptığı çizimleri halka açık yerlerde paylaşabilir (Lord Azazel çizimini "Yunan Tanrısı Apollo" olarak paylaşmak gibi). Dediğiniz gibi doğru sembolizmi yaptığında, SS'ler olarak o sanatçıyı zaten bir şekilde keşfeder-buluruz. Bu aynı yüzyıllar önce yaşamış yazarların hikayelerini-romanlarını-yazılarını-şiirlerini okurken Satanik izler yakalamamıza benziyor.
 
Resim yapmak için, illa eğitimmi almak gerekir.Yanlış anlamayın, kıskandığım için sormuyorum.Aksine sanat eseri yapan, arkadaşlara imreniyorum.Bende resim yaparım, değişik şeyler yaparım.Herzaman resim yaparken, bilinenin dışına çıkmayı, düşünürüm kimsenin uygulamadığı, bir tekniği uygulamak, apayrı bir şeyi yapmak eşi benzeri olmayan, bir sanat eseri daha önce olmayan.Böyle bir sanat eserini, Tanrılara sunmak isterim...Kayre ŞEYTAN !
 
Sanat desteklenmeli ve yönlendirilmelidir. Sanat ile tanrıların güçlerini, egemenliklerini, krallıklarını onurlandırabiliriz. Ama aynı zamanda onların bize verdikleri hediyeleri ve yardımlarını da anlatabiliriz. Unutmayın sanat bir çok şekilde var olur ve hepsi sözlü veya yazılı veya çizili veya hareketli olsun birşeyler anlatırlar. Önemli olan ifade etmek istediğimiz şeyi zarif bir biçimde aktarmak. Bunu her SS yapabilir sadece doğru şekilde sembolize edilmeli.
Sanatı kucaklayın ve geliştirin. Ve benim gözümde yapılan ritüeller, meditasyonlar ve büyüler de birer bir "sanat"tır (aynı şekilde ruhlarımız Ve bedenlerimiz de).
Benim düşünceme göre eski uygarlıklar da bunu biliyorlardı ve o yüzden tanrılarla, ruhumuzun bölüm ve yönleriyle, evrenin işleyişle ilgili bilgiler sanatlı ve alegorik mitler ile anlatılıp aktarılmaya çalıştılar.
Bu doğru bir yaklaşım şekli. Düşman sanattan nefret eder bunu sakın unutmayın, sanatı her daim Şeytanla ilişkilendirmiştir. İnsanın ruhuna işleyen müzikler bestelemiş Paganini'ye Şeytanın Kemancısı diye kendi akıllarınca küfür etmeye çalışmış, Helenistik dönemden kalma çoğu heykeli de kırıp tuzla buz etmişlerdir. Hatta kendileri öylesine eşeklerdir ki, Hristiyanlığın başlarında yapılan İsa ikonlarını bile zamanla parçalamışlardır. Daha çok iğrenç şeyler var, anlatsam bir kaç tane kitap çıkar; fakat ilginizi çektiyse ve düşmandan daha çok nefret etmek istiyorsanız rastgele bir Sanat Tarihi kitabı alarak Rönesans öncesi her şeyi okuyabilirsiniz. Rönesans için Tanrılara şükürler olsun.

Sanat konusunda da iki kelam edebileceğimi düşünüyorum. Bir tartışma konusu vardır bilirsiniz, "Sanat, sanat için midir; toplum için midir?" diye. Doğru cevap "Sanat, Satan içindir" olmalı. Saygılar.
 
Resim yapmak için, illa eğitimmi almak gerekir.Yanlış anlamayın, kıskandığım için sormuyorum.Aksine sanat eseri yapan, arkadaşlara imreniyorum.Bende resim yaparım, değişik şeyler yaparım.Herzaman resim yaparken, bilinenin dışına çıkmayı, düşünürüm kimsenin uygulamadığı, bir tekniği uygulamak, apayrı bir şeyi yapmak eşi benzeri olmayan, bir sanat eseri daha önce olmayan.Böyle bir sanat eserini, Tanrılara sunmak isterim...Kayre ŞEYTAN !
Kağıdı ve kalemi olan herkes resim yapar. Fakat profesyonelleşmek için bir nevi kendinizi bu yola adamanız gerekir. Bu işi hobi olarak yapan birisiyle, bu işten para kazanan birisinin aynı seviyede çizmesini beklememelisiniz. Elbette hobi olarak yapan birisi de belli bir seviyeye gelecektir, bu konuda eğitim almaya gerek yok; en kötü ihtimalle internetteki eğitimler kullanılabilir. Fakat bu işi profesyonel olarak yapan insanlar yıllarca, günde belki 4-5 saat çizim yapıyor. Fakat Tanrılara çizim sunmak konusunda önemli olan şeyin niyet olduğunu düşünüyorum.

Bilinenin dışına çıkmak güzeldir. Fakat, bir köprü inşa etmeden bilinmeyen bir diyara gidemez; uçurumdan aşağı düşersiniz. Ben de yıllarca benzer şekilde düşünüp temel eğitimleri aksattım, fakat temeli oluşturduktan sonra inanın bana kendinizi çok daha özgür hissediyorsunuz. Köprü inşa etmek dedim, eğer sağlam bir temeliniz varsa köprüye gerek bile duymaz; kanatlarınızı açıp uçarak karşıya geçersiniz.
 
Demek istediğim şey tam olarak bu değil, Sanat Sanatçının parmak izi gibidir. Bunu bir örnekle anlatayım. Çok sevdiğim bir sanatçı olan Andrey Shiskhin'i kullanacağım.

Mesela varsayalım ki Andrey bir SS. Ayrıca çok popüler bir ressam, Instagram'da da paylaşımlar yapıyor. Instagram'da genelde zırhlı insan çizimleri vs. paylaştığını düşünün, aynı aşağıdaki resim gibi:

View attachment 4046

Fakat Andrey, Tanrılara güzel bir resim adamak istiyor ve dişini sıkıp haftalarca uğraşarak bir çizim bitiriyor. Lord Beelzebul'un kendi (Slav) kültüründeki yansıması olan Perkunas'ı çizmiş, bunu da anonim Ancient Forums hesabıyla forumlarda paylaşma kararı alıyor:

View attachment 4047

Şimdi daha anlaşılır olmuştur. Resimler farklı da olsa, üslup ve tarz aynı olunca bir yerden kimlik dışarı çıkıyor. Bahsettiğim konu daha çok profesyonel gözlere hitap ediyor lakin Andrey örneğinde bunu sanatla alakası olmayan kişiler de görebilir. Bu tarz şeylerde 1-2 kişinin görmesi bile yeter, özellikle düşman görürse "Bakın, Andrey JoS forumlarında da yaptığı resmi paylaşmış, adam Satanistmiş! ruhunu satmış ondan güzel resim yapıyor zaten! yok edin şunu!" gibi çığırtkanlık yapabilir.

Resim örneğinde genelde resme yeni başlayan kişilerin resimleri birbirine benzer, fakat profesyonelleştikçe resimler sanatçısıyla bütünleşir. Bu durumda forumlarda paylaşmak ne yazık ki doğru değil, fakat Tanrılardan esinlenerek yaptığı çizimleri halka açık yerlerde paylaşabilir (Lord Azazel çizimini "Yunan Tanrısı Apollo" olarak paylaşmak gibi). Dediğiniz gibi doğru sembolizmi yaptığında, SS'ler olarak o sanatçıyı zaten bir şekilde keşfeder-buluruz. Bu aynı yüzyıllar önce yaşamış yazarların hikayelerini-romanlarını-yazılarını-şiirlerini okurken Satanik izler yakalamamıza benziyor.
Tamam. Anladım. Ama herhangi bir SS meşhur bir sanatçıysa bunu direkt olarak belirtecek birşey yapmaz. Tabi bu yönüyle JoS'u destekleyebilir ama bununla kendisini ifşa edemez. Mesela anlaşılmamak için SS kimliği ile kendi kimliği arasında bir ayrım ile başka bir persona yaratabilir. Ki buradaki insanların çoğu bunu yapıyor.

Ve şunu unutmayın: sanatçılar eserlerine kendilerine ait olduğunu belirten imzaları vardır ama eğer anonim kalmak isterse imzalarını kaldırırlar. Eğer verdiğiniz örnekteki ressam imzasını kaldırırsa kimse onu bulamaz. ("İmza" derken isminin edalı yazılması değil, onunla özdeşleşmiş bir sembol veya yöntemdir.)
Aslında sanatçı olmayanlar için de geçerlidir. Aklınız bulunsun.
 
Sanat konusunda da iki kelam edebileceğimi düşünüyorum. Bir tartışma konusu vardır bilirsiniz, "Sanat, sanat için midir; toplum için midir?" diye. Doğru cevap "Sanat, Satan içindir" olmalı. Saygılar.
O zaman eserimiz sonsuza kadar bitmez.

Bence Sanat, herşey içindir. Herhangi birşey hakkında uygun şekilde sanat yapılabilir. Ve illa bu şarkı, şiir olacak diye bir şey yok. İğnelemeli kinayeler bile sanat sayılabilir. (Ben bazen bunu yapmayı seviyorum ama fazla sorun yarattığı için uzun zamandır yapmıyorum.) el hareketleri de sanat sayılabilir çünkü benim ne düşündüğüme nasıl bir ruh hali biçiminde olduğumu anlatıyor.

Sanatın illa renkli boyalarla veya birkaç kalem ile olması gerektiğini düşünmeyin. Mesela yemekle de yapılabilir. Ama bu modern sanat ile karıştırılmamalı çünkü modern sanattan ve mimariden nefret ediyorum artık. Hiç asil durmuyor çünkü.
 
Sanatın şiir veya resimden ibaret olmaması gerektiğinin farkındayım, dediğim gibi içsel şeyi dış alemde tezahür ettirdiğimiz takdirde her şey sanat olabilir. Resimler ve edebi metinler en içli dışlı olduğum, ayrıca en popüler şeyler oldukları için örnek olarak bunları verdim. Her şey sanat olabilir fakat herkesin estetik anlayışı farklıdır, mesela modern sanattan nefret ettiğinizi yazmışsınız fakat burada anlam karmaşası olabilir; modern sanat ile çağdaş sanat arasında dönemsel farklılıklar var, genelde ikisi için de modern sanat tabiri kullanılıyor. Ben ikisini de sevmem, fakat birini seçmem gerekirse modern sanatı seçerim. Çağdaş Sanat ise ciddi anlamda y*hudi etkisine girmiş, Nazilerin "Dejenere Sanat" tabirine uyan şeydir.

İmza kaldırma konusunda çok yüzeysel düşünüyorsunuz fakat sorun değil. Mesela profesyonel ressamlar temel eğitimleri (perspektif, ışık-gölge, ton, anatomi vs.) öğrendikçe -ki bunları ayrı zaman dilimlerinde değil, genelde birlikte öğrenirler- tüm şeyler birbirine bağlantılı hale gelir. Evet, çok ama çok profesyonel bir ressam her tarzda resim yapabilir; istediğinde farklı tarzları kullanabilir ama bu yıllar alır ve bırakın dünya tarihinde bu tarz çok az insan yaşamıştır. Mesela örnek verdiğim ressamın renk paletini değiştirdiğini, karakterleri daha farklı çizdiğini ve kendi tarzının çok dışında bir eser yaptığını düşünelim. Uzun yıllardır sanat eserleri analiz eden birisi o eserin yine aynı ressama ait olduğunu anlar. Çünkü ne kadar uğraşırsa uğraşsın çizgileri, alışkanlıkları, tuvale vurduğu fırça darbeleri vs. aynı kalacaktır. Dediğiniz imza kaldırmayı da söylediğim gibi çok az sanatçı yapabilir, fakat on yıllardır sanatla uğraşmama rağmen öylesine bir kişiye rastlamış değilim; ha elbette vardır fakat benim uyarım daha çok sanatla en fazla bir kaç yıldır haşır neşir olan kişilere yönelik.

Sanatla ilginiz nedir bilemiyorum, fakat biraz insan sarrafı olup saatlerce sanat eseri incelemiş birisi için ressamların yaptığı tablolar o ressamın kimlik belgesi gibi bir şeye dönüşür. 5 saniyelik bir analizle tablonun ressamını, yapıldığı dönemi, tablonun tarzını ve ressamın tabloyu yaptığı dönemde içinde bulunduğu ruh halini çarpıcı derecede doğru şekilde söyleyebilecek kadar yetenekli kişiler var. Uyarımın geldiği nokta da şu, böyle birisine dönüşmek zor ama o kadar da zor değil; her insanda biraz bu potansiyel vardır. Mesela şöyle düşünün; önünüze 10 tane farklı tavuk pilav koysak, aralarına karışmış birisi de annenizin yaptığı tavuk pilav olsa annenizin yaptığı yemeği yerken direkt olarak "bunu benim annemden başkası yapamaz" dersiniz. Sanatta da biraz aynı mantık var.
 
Sanatın şiir veya resimden ibaret olmaması gerektiğinin farkındayım, dediğim gibi içsel şeyi dış alemde tezahür ettirdiğimiz takdirde her şey sanat olabilir. Resimler ve edebi metinler en içli dışlı olduğum, ayrıca en popüler şeyler oldukları için örnek olarak bunları verdim. Her şey sanat olabilir fakat herkesin estetik anlayışı farklıdır, mesela modern sanattan nefret ettiğinizi yazmışsınız fakat burada anlam karmaşası olabilir; modern sanat ile çağdaş sanat arasında dönemsel farklılıklar var, genelde ikisi için de modern sanat tabiri kullanılıyor. Ben ikisini de sevmem, fakat birini seçmem gerekirse modern sanatı seçerim. Çağdaş Sanat ise ciddi anlamda y*hudi etkisine girmiş, Nazilerin "Dejenere Sanat" tabirine uyan şeydir.

İmza kaldırma konusunda çok yüzeysel düşünüyorsunuz fakat sorun değil. Mesela profesyonel ressamlar temel eğitimleri (perspektif, ışık-gölge, ton, anatomi vs.) öğrendikçe -ki bunları ayrı zaman dilimlerinde değil, genelde birlikte öğrenirler- tüm şeyler birbirine bağlantılı hale gelir. Evet, çok ama çok profesyonel bir ressam her tarzda resim yapabilir; istediğinde farklı tarzları kullanabilir ama bu yıllar alır ve bırakın dünya tarihinde bu tarz çok az insan yaşamıştır. Mesela örnek verdiğim ressamın renk paletini değiştirdiğini, karakterleri daha farklı çizdiğini ve kendi tarzının çok dışında bir eser yaptığını düşünelim. Uzun yıllardır sanat eserleri analiz eden birisi o eserin yine aynı ressama ait olduğunu anlar. Çünkü ne kadar uğraşırsa uğraşsın çizgileri, alışkanlıkları, tuvale vurduğu fırça darbeleri vs. aynı kalacaktır. Dediğiniz imza kaldırmayı da söylediğim gibi çok az sanatçı yapabilir, fakat on yıllardır sanatla uğraşmama rağmen öylesine bir kişiye rastlamış değilim; ha elbette vardır fakat benim uyarım daha çok sanatla en fazla bir kaç yıldır haşır neşir olan kişilere yönelik.

Sanatla ilginiz nedir bilemiyorum, fakat biraz insan sarrafı olup saatlerce sanat eseri incelemiş birisi için ressamların yaptığı tablolar o ressamın kimlik belgesi gibi bir şeye dönüşür. 5 saniyelik bir analizle tablonun ressamını, yapıldığı dönemi, tablonun tarzını ve ressamın tabloyu yaptığı dönemde içinde bulunduğu ruh halini çarpıcı derecede doğru şekilde söyleyebilecek kadar yetenekli kişiler var. Uyarımın geldiği nokta da şu, böyle birisine dönüşmek zor ama o kadar da zor değil; her insanda biraz bu potansiyel vardır. Mesela şöyle düşünün; önünüze 10 tane farklı tavuk pilav koysak, aralarına karışmış birisi de annenizin yaptığı tavuk pilav olsa annenizin yaptığı yemeği yerken direkt olarak "bunu benim annemden başkası yapamaz" dersiniz. Sanatta da biraz aynı mantık var.
Yahudiler herşeyi mahvettiği gibi sanat'ı da mahvediyorlar. Sırf gereksiz bir uğraş olduğunu ve bu hayatın sahte olduğunu insanların beyinlerine kazıyıp programlarına daha çok uyum sağlamalarını istiyorlar.

Yüzeysel kalmasının sebebi bunu daha önce düşünmemiş olmam. Ama ben yinede bu tarz bir sorunun olacağını düşünmüyorum. Dediğiniz şekilde bir olay oldu diyelim inkar etme gibi bir durum var ve dediğim gibi sanatçı olanlar eğer bulunmak istemezlerse bunu becerirler birkaç yıl sonra keşfedilmelerinin bir önemi yok.

Bence uyarınızı dikkate alacak olanlar vardır. Ama yinede bana biraz uçuk geldi ama yinede dikkat edilmesi gereken bir detay. İkilemde kaldım. Ne diyim.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top