Ayrıldıktan sonraki ilk gönderimin böyle olmasını dilemezdim fakat yine de, en azından Sonne Bey'e olan minnet borcumu böyle ödemek isterim.
Öncelikle şunu söyleyerek başlamak istiyorum: Sonne Bey ya da başka bir moderatör, keyfi yargılarda bulunmamaktadır. Çoğu şey belirli kurallar çerçevesinde çizilmiştir ve başka X bir kişi de olsa bunlara uymak durumundadır.
Deneyim, forum kuralları konusundaki bilgi ve içsel yargı, insanları gözlemleme ve niyetlerini belirleme yeteneği, moderasyon konusunda önemli olan birkaç şeydir. Her moderatörün bunları geliştirmesi beklenir ve biz de geliştirmeye çalışırız.
İnsanlar ise objektif yargı ve gözlem çalışmasını, çoğunlukla kendilerine haksızlık olarak görürler. Bizim yargılarımızdaki gelişim, kimseyi kırmamaya çalışmamız, insanları gerçekten anlama gayemiz ve pek çok şey ise görmezden gelinir. Durum böyle olunca, -en azından kendi deneyimim açısından-, insanda yavaş yavaş soğuma başlar ve en sonunda da buradaki insanlara hayatının önemli bir vaktini ayırmak istemez.
Ben gittim fakat Sonne Bey burada. Bu kadar zorlu bir kitleyle uğraşıyor.
Ve size hakikati söyleyeyim. Bin tane moderatör değişebilir fakat asla bu kitle memnun olmaz. Çünkü sizler, başkalarının yargısına, bakış açısına ve atandıkları pozisyondaki gelişme çabalarına bakmazsınız, onların gözünden görmeye ve kendi fikirlerinizi değerlendirmeye almaya çalışmazsınız. Sizin için iletişim, kendinizi haklı çıkarma çabası ve karşıdakinin fikrini değiştirme uğraşından ibarettir.
Terazinin dengesini oturtmaya çalışan insanlar bu toplulukta aşağılanır ya da hiç olmadı sadece yorulduklarıyla kalır, çünkü herkes kendi kefesinin ağır basmasını ister. Doğrusu değil, kişinin kendi istekleri arzulanır. Buradaki insanlar, kendileri hariç kimsenin yargısına güvenmez ve onun doğru olduğundan da herkesten çok emindir. En çok bağıran, en çok sesini çıkaran en haklı olduğunu sanır.
İşte bu şartlarda moderatörler çalışır. Bu insanların görevlerinin en yorucusu her zaman insanlarla uğraşmaktır.
Moderatör ile topluluk arasındaki ilişki o kadar saçmadır ki, herkes birbirini sevdiğini ve saydığını söyler, fakat bunlar kuru sözlerden ibarettir. Yargısına güven olmaz, egodan vazgeçiş olmaz. Moderatör, üstündeki yetkilisinin emirlerine harfiyen uymaya çalışır ve hata yapmama gayretine azami bir şekilde sadıktır, lakin üyede bunu büyük oranda göremeyiz. En ufak bir isteği olmasa önce insanlara, sonra da moderatöre saldırır. Otorite zincirine gram saygı beslemez.
Duvara konuşmaktan farksız hissettirir bir noktadan sonra her şey. Kendi yargılarımız sorgulanır, doğru bulunmuşsa en güzel sözcüklerle açıklanmaya çalışılır fakat karşıdaki kendisini kapatmıştır.
Bunu Sonne Bey'e de söyledim. Kendisini hırpalıyor sadece. Sizlere güzel sözle açıklasa da açıklamasa da zaten bir şekilde işini yapacak herhangi bir moderatör. Açıklayınca da "Neden böyle ha, neden böyle!?" demenin gereği yok.
Bunları tonla açıkladık vaktiyle. Bu da boşuna gidecek fakat artık yıpratmayın insanları. İnsanlara yardım hevesini, sempatisini soğutmayın kimsenin.
Moderatörün üstündekiler onlara güveniyor, kurallarını uygulamasını istiyor ve diğer konuları da inisiyatifine bırakıyor da; onların en çok iletişim kurmaya, anlamaya ve gönlünü hoş tutmaya çalıştıkları insanlar bunu yapamıyor.
Kendinizi haklı görebilirsiniz fakat bu yaptığınız doğru değil ve uzun vadede moderatörlerin artık sizinle itinayla kurmaya çalıştığı iletişimden bile soğuması, bunu karşılıksız bırakmanız sadece ve sadece kendinizden ve onun güvenini kırdığınız için diğer insanlardan eksiltecektir.
Burada herkesin değeri var. Herkesin sunabileceği bir şeyler var. Bunu görüp de bu pozitif ortamı yaratmaya çalışan moderatör ya da sıradan bir üye olabilir. Bu insanların çabalarını geri çevirmeyin.
Gerçekten anlayış gösterip artık bir şeyleri değiştirmek isteyecekler olursa, onlara teşekkür ederim.
Öncelikle şunu söyleyerek başlamak istiyorum: Sonne Bey ya da başka bir moderatör, keyfi yargılarda bulunmamaktadır. Çoğu şey belirli kurallar çerçevesinde çizilmiştir ve başka X bir kişi de olsa bunlara uymak durumundadır.
Deneyim, forum kuralları konusundaki bilgi ve içsel yargı, insanları gözlemleme ve niyetlerini belirleme yeteneği, moderasyon konusunda önemli olan birkaç şeydir. Her moderatörün bunları geliştirmesi beklenir ve biz de geliştirmeye çalışırız.
İnsanlar ise objektif yargı ve gözlem çalışmasını, çoğunlukla kendilerine haksızlık olarak görürler. Bizim yargılarımızdaki gelişim, kimseyi kırmamaya çalışmamız, insanları gerçekten anlama gayemiz ve pek çok şey ise görmezden gelinir. Durum böyle olunca, -en azından kendi deneyimim açısından-, insanda yavaş yavaş soğuma başlar ve en sonunda da buradaki insanlara hayatının önemli bir vaktini ayırmak istemez.
Ben gittim fakat Sonne Bey burada. Bu kadar zorlu bir kitleyle uğraşıyor.
Ve size hakikati söyleyeyim. Bin tane moderatör değişebilir fakat asla bu kitle memnun olmaz. Çünkü sizler, başkalarının yargısına, bakış açısına ve atandıkları pozisyondaki gelişme çabalarına bakmazsınız, onların gözünden görmeye ve kendi fikirlerinizi değerlendirmeye almaya çalışmazsınız. Sizin için iletişim, kendinizi haklı çıkarma çabası ve karşıdakinin fikrini değiştirme uğraşından ibarettir.
Terazinin dengesini oturtmaya çalışan insanlar bu toplulukta aşağılanır ya da hiç olmadı sadece yorulduklarıyla kalır, çünkü herkes kendi kefesinin ağır basmasını ister. Doğrusu değil, kişinin kendi istekleri arzulanır. Buradaki insanlar, kendileri hariç kimsenin yargısına güvenmez ve onun doğru olduğundan da herkesten çok emindir. En çok bağıran, en çok sesini çıkaran en haklı olduğunu sanır.
İşte bu şartlarda moderatörler çalışır. Bu insanların görevlerinin en yorucusu her zaman insanlarla uğraşmaktır.
Moderatör ile topluluk arasındaki ilişki o kadar saçmadır ki, herkes birbirini sevdiğini ve saydığını söyler, fakat bunlar kuru sözlerden ibarettir. Yargısına güven olmaz, egodan vazgeçiş olmaz. Moderatör, üstündeki yetkilisinin emirlerine harfiyen uymaya çalışır ve hata yapmama gayretine azami bir şekilde sadıktır, lakin üyede bunu büyük oranda göremeyiz. En ufak bir isteği olmasa önce insanlara, sonra da moderatöre saldırır. Otorite zincirine gram saygı beslemez.
Duvara konuşmaktan farksız hissettirir bir noktadan sonra her şey. Kendi yargılarımız sorgulanır, doğru bulunmuşsa en güzel sözcüklerle açıklanmaya çalışılır fakat karşıdaki kendisini kapatmıştır.
Bunu Sonne Bey'e de söyledim. Kendisini hırpalıyor sadece. Sizlere güzel sözle açıklasa da açıklamasa da zaten bir şekilde işini yapacak herhangi bir moderatör. Açıklayınca da "Neden böyle ha, neden böyle!?" demenin gereği yok.
Bunları tonla açıkladık vaktiyle. Bu da boşuna gidecek fakat artık yıpratmayın insanları. İnsanlara yardım hevesini, sempatisini soğutmayın kimsenin.
Moderatörün üstündekiler onlara güveniyor, kurallarını uygulamasını istiyor ve diğer konuları da inisiyatifine bırakıyor da; onların en çok iletişim kurmaya, anlamaya ve gönlünü hoş tutmaya çalıştıkları insanlar bunu yapamıyor.
Kendinizi haklı görebilirsiniz fakat bu yaptığınız doğru değil ve uzun vadede moderatörlerin artık sizinle itinayla kurmaya çalıştığı iletişimden bile soğuması, bunu karşılıksız bırakmanız sadece ve sadece kendinizden ve onun güvenini kırdığınız için diğer insanlardan eksiltecektir.
Burada herkesin değeri var. Herkesin sunabileceği bir şeyler var. Bunu görüp de bu pozitif ortamı yaratmaya çalışan moderatör ya da sıradan bir üye olabilir. Bu insanların çabalarını geri çevirmeyin.
Gerçekten anlayış gösterip artık bir şeyleri değiştirmek isteyecekler olursa, onlara teşekkür ederim.