Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Müziğin önemi ve gerçek aşkı bulma

kleazs

New member
Joined
Oct 14, 2024
Messages
42
Hadi biraz dertleşelim SS kardeşlerim ; ben kafasını kullanamayan bir SS'yim. Orta yolu ve dengeyi bulmakta zorlanan biriyim. Ya hep ya hiççi biriyim. Eğer bunu okuyorsanız ve benim gibi aynı problemlerden muzdarip iseniz, beraber kurtulmamızın reçetesini bu başlığa yazacağım.
Birincisi meditasyon (forumumuzun önde gelen isimleri, eski üyeler vesaire dillerinde tüyler bittiler evet meditasyon önemli),

ikincisi çevre (çevreden kastım sizi anlayan ve sizin gibi olan insanlarla olmanız, toksik ve enerji emen, moodunuzu düşüren insanlardan uzaklaşmanız),

üçüncüsü yalnızlığınızla barışıp babamız ve demonları benimsemek (kimseyle konuşmayın demiyorum ama yalnız kalmak sizi güçlendirsin, acı vermesin, daha da mutlu etsin anladınız demek istediğimi),

dördüncüsü hayatta bağımlı olduğunuz şeyin kontrolünü eline almak mesela ben p*rn*grafi ve mast bağımlısıydım bundan kurtulmaya çalışmam (siz de bu oyun olabilir, anime, izlediğiniz dizi, sigara, alkol, antidepresan vesaire unutmayın zehiri zehir yapan dozudur tamamen bırakamasanız bile bir şekilde azaltıp kurtulmaya bakın çünkü bu zamanınızı ve enerjinizi etkileyen gizli gizli sizi düşüren bir şey),

beşincisi babamızı anan, ona dua eden, onun aşkıyla tutuşan müzikleri dinlemenizdir ben mesela gothic doom metal türünü dinlerim siz kendiniz seçececeksiniz artık ne olduğuna ama müzikte önemli meditasyon gibi,

altıncısı evet az önce bahsettiğim lanet p*rn*grafi ve mast bağımlılığından kurtulduktan sonra, kendinizin üzerinde mutlak hakimiyeti sağladığınızda, o olabilecek ya da o olduğunu düşündüğünüz kişiye aşık olun çünkü bu gerçek aşktır evet acı verir ama aynı zamanda hayatınıza anlam katar en son mesela aşkımdan heyecanlandığım günü hatırlayamıyorum bile o kadar güzel bir şeymiş ki şimdi özledim eğer yapabilirseniz partnerinizi de SS yapın ya da SS olan bir partneri sevin bu hepimiz için çok daha doğru ve anlamlı olacaktır. Unutmayın gerçek aşkın tadını, ne o pikseller, ne de sahte sahte bezenmiş efektlerle bulanmış olan beyni öldüren şeyler verebilir.


Babamız şeytan ve demonlar yardımcımız olsun. Bizleri bırakmasınlar, enerjimizi geri kazanmamızı sağlasınlar. Bütün SS kardeşlerime selam olsun. Güçlü kalın. Şeytan kendi sınırlarını aşabilen ve korkmayan, ona gerçekten inanan ve bağlı kalanı çok sever. Biz de böyle olalım
 
Öncelikle sana güzel bir yaşam dilerim, dostum. Umarım her şey gönlünce olur ve aşkı da bulursun. Aynı şekilde diğer tüm SS'lere de dilerim.

Açıkçası, bana bu dünya yeterli gelmiyor; sıkıcı geliyor. Kendi iç dünyamda yaşıyorum diyebilirim. Bazen kitap gibi şeyler yazarım. Zamanım olsaydı, kendi oyunumu yapabilirdim. Hayalperestliğimizi iyi kullanınca güzel şeyler çıkabiliyor. Sonuçta bunca dizi, film, oyun veya buluş, insanın hayal gücüyle oluştu. Veya okyanusun yanında bir kasabada, sevdiğim insanlarla olmak isterdim.

Ormanda kamp yaparken ateşin yanında gitar çalıp hikâyeler anlatmak veya dalgıç kıyafetleriyle okyanusu keşfetmek güzel olurdu. Herkesin kendi sevdiği şeyler var; bu çok hoş.

Yalnızlık konusunda şunu söyleyebilirim ki; bizim gibiler için samanlıkta iğne aramak değil, okyanusta tek bir balık türü aramak gibi bir şey. Aynı kafada, aynı hobilere sahip sadık birini bulmak zor ama imkânsız değil.

Bazen düşünüyorum bir çok şeyi yapamadım öyleyse yaşam amacım ne? Bu inanç, beni değiştirdi. Kendimizi ve dünyayı geliştirmek, dostlarımızı ve kendimizi kurtarıp yüceltmek bir amaç verdi bu inanç bana. Ne kadar insanları iyileştirip 'allah'a şükürler olsun' diyip başarısız olunca da 'Ne biçim sağlıkçısınız?' diyip kötülemeleri olsa da idare ediyoruz.

Kendi halimizde takılmak, hobilerimizi yapmak bir nebze mutlu ediyor ama bu nereye kadar gider, bilmiyorum. Tek başına sıkıcı olabiliyor. Ama Tanrılarımız ve siz forumdakiler varken, daha ne isteyebilirim ki?
 
Öncelikle sana güzel bir yaşam dilerim, dostum. Umarım her şey gönlünce olur ve aşkı da bulursun. Aynı şekilde diğer tüm SS'lere de dilerim.

Açıkçası, bana bu dünya yeterli gelmiyor; sıkıcı geliyor. Kendi iç dünyamda yaşıyorum diyebilirim. Bazen kitap gibi şeyler yazarım. Zamanım olsaydı, kendi oyunumu yapabilirdim. Hayalperestliğimizi iyi kullanınca güzel şeyler çıkabiliyor. Sonuçta bunca dizi, film, oyun veya buluş, insanın hayal gücüyle oluştu. Veya okyanusun yanında bir kasabada, sevdiğim insanlarla olmak isterdim.

Ormanda kamp yaparken ateşin yanında gitar çalıp hikâyeler anlatmak veya dalgıç kıyafetleriyle okyanusu keşfetmek güzel olurdu. Herkesin kendi sevdiği şeyler var; bu çok hoş.

Yalnızlık konusunda şunu söyleyebilirim ki; bizim gibiler için samanlıkta iğne aramak değil, okyanusta tek bir balık türü aramak gibi bir şey. Aynı kafada, aynı hobilere sahip sadık birini bulmak zor ama imkânsız değil.

Bazen düşünüyorum bir çok şeyi yapamadım öyleyse yaşam amacım ne? Bu inanç, beni değiştirdi. Kendimizi ve dünyayı geliştirmek, dostlarımızı ve kendimizi kurtarıp yüceltmek bir amaç verdi bu inanç bana. Ne kadar insanları iyileştirip 'allah'a şükürler olsun' diyip başarısız olunca da 'Ne biçim sağlıkçısınız?' diyip kötülemeleri olsa da idare ediyoruz.

Kendi halimizde takılmak, hobilerimizi yapmak bir nebze mutlu ediyor ama bu nereye kadar gider, bilmiyorum. Tek başına sıkıcı olabiliyor. Ama Tanrılarımız ve siz forumdakiler varken, daha ne isteyebilirim ki?
Bence imzana daha çok odaklanmalısın. Ve şu efsane sözü unutma ; Roma'ya geldiğimde her yer taştı, ama ayrıldığımda artık mermerlerin şehri olmuştu :)
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top