Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Komunizm, Yahudiler ve Musevilik, Karl Marx, Zionism İlişkileri

Padme

Member
Joined
Jan 1, 2024
Messages
273
Komunizm, Yahudiler ve Musevilik, Karl Marx, Zionism İlişkileri

Komünizmin kökeni ile ilgili birçok farklı komplo teorileri üretilmiştir. Kimileri Platon'un eserlerinde bahsettiği ve savunduğu devlet yapısını destekleyen bir ideoloji olduğunu savunur, kimileri ise ilk Hristiyan topluluklarının yaşam tarzını diriltmeye çalıştığını savunmaktadır. Söylendiği üzere bunlar sadece teorilerdir ve hakikatin çok küçük bir kısmını bile göstermekten yoksundur. Komunizm, kökeninin nereye dayandığına inanırsanız inanın, Karl Marx ve Friedrich Engels'in 1848 yılında yayınladığı “The Communist Manifesto (Komunist Manifesto)” isimli eserini baz alan politik bir ideolojidir. Komünizm aynı zamanda Marxizm ismiyle de tanınmaktadır. Birçok komünist Anti-Komünizmin Anti-Semetisizm’den (Anti-Yahudi) kaynaklandığını söylemektedir: Komünist ideolojinin babası olan Karl Marx’ın Yahudi olması sebebiyle, ideolojinin savundukları şeyler dikkate alınmadan, Yahudi düşmanlığı sebebiyle kişilerin Anti-Komünist olduğu iddiası yaygındır. Bu durum çoğu kişi için doğru değildir, Anti-Komünist ideolojinin sebepleri yazının ilerleyen kısmında daha detaylı şekilde açıklanacaktır.

Komünizm birçok kişi tarafından din karşıtı bir ideoloji olarak tanınmaktadır. Bu durum hem doğru, hem de yanlıştır. Komünist ideolojinin Yahudi Museviliğinden etkilendiği su götürmez bir gerçektir;
“Bazıları, ona, Marxizm diyor, ben basitçe Musevilik diyorum.” -Yahudi Din Adamı (Rabbi) Stephen Wise

Sovyetler Birliği dönemi Rusya'sında, London Times gazetesinin Rusya Muhabiri olan Robert Wilton, “The Last Days of Romanovs” isimli kitabında şöyle yazıyor;
“Sovyet basınının verdiği verilere göre, 1918-1919 yıllarında Bolşevik Devleti’nin 556 önemli görevlisi vardı: 17 Rus, 2 Ukraynalı, 11 Ermeni, 35 Leton, 15 Alman, 1 Macar, 10 Gürcü, 2 Polonyalı, 2 Fin, 1 Karayim, 457 Yahudi.”
Bu durum sadece Robert Wilton tarafından yazılan kaynaklarda değil 1 Mart 1919'da Sibirya'ya giden Amerikan Seferi Kuvvetleri'nin raporunda da bahsedilmiştir. Yüzbaşı Montgomery Schyler gördüklerini şu şekilde anlatıyor;
“Bu umutlar, Yahudiler ve diğer Rus karşıtı ırklar tarafından yönlendirilen nüfusun daha sorumsuz ve sosyalist unsurlarının iktidardaki kademeli kazanımları tarafından engellendi.”

Yahudilerin Komünist topluluklar ve partiler içerisindeki yeri ve Yahdui topluluklarının bu partileri nasıl etkilediği konusunu daha iyi anlatabilmek için aşağıda Geoffrey Wigoder tarafından yazılmış Encyclopaedia Judaica kitabından birkaç alıntı bulacaksınız;
“Bazı ülkelerde Yahudiler yasal ve yasadışı Komünist partilerin önde gelen unsuru haline geldiler ve bazı durumlarda Komünist Enternasyonal tarafından Yahudi gibi görünen isimlerini değiştirmeleri ve Yahudi olmayanlar gibi davranmaları talimatı verildi; böylece komünizmi yabancı, Yahudi bir komplosu olarak sunan sağcı propagandayı doğrulamamış oldular.”
“Bazı ülkelerde Yahudiler, yasal ve yasadışı Komünist partilerin öncü unsuru haline geldiler ve bazı durumlarda Komünist Enternasyonal tarafından Yahudi gibi görünen isimlerini değiştirmeleri ve sağcı propagandayı, komünizmi yabancı, Yahudi bir komplosu olarak sunmamak için Yahudi olmayanlar gibi davranmaları talimatı verildi.”
“Bolşevik hizip, esas olarak örgütlenme ve propaganda alanında çalışan bir dizi Yahudi içeriyordu... Bunlar arasında Maxim Litvinov (Wallach), M. Liadov (Mandelshtam), Grigory Shklovsky, A. Soltz, S. Guzev (Drabkin), Grigory Zinoviev (Radomyslsky), Lev Kamenev (Rosenfeld), Rozaliya Zemliachka (Zalkind), Helena Rosmirovich, Yemeli Yaroslavsky (Gubelman), Serafimer Gopner, G. Sokolnikov, I. Platnitsky, Jacob Sverdlov, M. Vladimirov, P. Zalutsky, A. Lozovsky, Y. Yaklovlev (Epstein), Lazar Kaganovich, D. Shvartzman, Simon Dimanstein gibi kişiler vardı... Troçki [Bronstein], M. Uritsky, M. Volodarsky, J. Sleklov, Adolf Joffee, David Riazanov (Goldenbach), Yuri Larin ve Karl Radek (Sobelsohn).”

Kaynakçalardan da anlaşılabileceği üzere Komünizm söz konusu olunca Yahudi toplulukları diğer herhangi bir halk veya topluluktan daha önemli bir rol oynamıştır. İlerleyen dönemlerde Rus Milliyetçi ideolojisiyle harmanlanan Sovyet Birliğinde bile önemli politik statüye sahip kişilerin çoğunluğu Yahudiydi.

Komünizm’in Yahudi kültür ve yasası ile olan bağı hızlı bir şekilde Zionist, Yahudi Üstünlüğünü savunan bir ideolojiye evrildiği su götürmez bir gerçektir;


"SSCB yasalarına göre aktif anti-Semitistler ölüm cezasına çarptırılabilir!" -Josef Stalin
“"Anti-Komünizm, Anti-Semitizmdir." -Jewish Voice ve Jewish Life gazeteleri
"Profesyonel bir anti-komünisti kazıyın, bir anti-Semit bulursunuz."- NewYork Gazete Yayınları

Komünist ideolojinin en büyük temsilcilerinden biri olan Joseph Stalin 1945 yılında Yalta konferansında şunları söyledi;
“Ben Ziyonistim.”

Konu tartışmaya kapalıdır. Joseph Stalin, Sovyet Birliğinin ve komünist ideolojinin en tanınan lideri Ziyonist (Yahudi üstünlüğünü kabul eden milliyetçi ve geleneksel Museviliği baz alan politik bir ideoloji) olduğunu açık bir şekilde dile getirmiştir.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top