Pammy
Active member
- Joined
- Nov 14, 2021
- Messages
- 800
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Esenlikler kardeşlerim,
Biliyorum ki Satanik ruhların son bir savaş için reenkarne edilmesi sebebiyle büyük çoğunluğumuz henüz çok genç. Ayrıca biliyorum ki aile, maddiyat gibi sebeplerle içimizdeki tüm ateşe rağmen kapana kısılmış hissedenlerimiz var.
Tersanelerimize girildi. Hatta tersanelerimiz satıldı. Ordumuza girdiler. Memleketin her köşesi tekrardan işgal altında. Düşmanlarımız içerde. Umutsuz hissediyor olabilirsiniz. Çaresiz hissediyor olabilirsiniz.
Ve biliyorum ki bir kısmınız Atatürk'e düşman evlerde doğdu. Bu gönderinin amacı Atatürk'ün size seslenişini tanıtmak veya hatırlatmak. Bu sebeple günümüz Türkçesine çevirdim bir miktar. Atatürk, Türk diline dönüş hareketinin artık gençlerin onun sözlerini anlayamayacağı kadar başarılı olduğunu bilse sevinir miydi üzülür müydü, bilmiyorum.
Ey Türk gençliği! Birinci görevin; Türk özgürlüğünü, Türk cumhuriyetini, sonsuza kadar korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve özgürlüğünün tek temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. Gelecekte seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. Bir gün, özgürlüğünü ve cumhuriyeti savunmak zorunda kalırsan, göreve atılmak için içinde bulunacağın durumun imkân ve koşullarını düşünmeyeceksin. Bu imkân ve koşullar, hiç uygun olmayan bir nitelikte görünebilir. Geleceğine ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada örneği görülmemiş bir zaferin temsilcileri olabilirler. Zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bunlardan daha kötü ve daha vahim olmak üzere, memleketin iktidarına sahip olanlar, aptallık ve sapkınlık ve hatta ihanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi çıkarlarını istilacıların siyasi amaçlarıyla birlikte yürütebilirler. Millet, çaresizlik içinde harap ve yorgun düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin evladı! İşte, bu hal ve durum içindeyken bile görevin, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Sevgili kardeşlerim, unutmayın, ihtiyaç duyduğunuz güç damarlarınızdaki asil kanda. Biz tanrıların çocuklarıyız. Umutsuzluğa kapılmayın. Bir görevimiz var. Biz kurban değil, kurtarıcılar ve şifacılarız.
İsa'nın geri gelip kurtarmasını, Muhammed'in şefaat etmesini beklemiyoruz. Olduğumuz kişi için, arzu duyduğumuz için, kendi doğamız için tövbeler edip ağlayarak af dilemeyeceğiz. Çünkü insanlığın gerçek yaratıcısı insanları yaratıldıkları gibi olduğu için katletmez. İçinize bakın. Güç zaten kanımızda. Doğamızda. Biz kurtarılmayı bekleyen, kardeşlerinin boynunu kesmiş kasaba yaranmaya çalışıp merhamet dileyerek elini yalayan koyunlardan değiliz. İsa kurtarmayacak, Muhammed de. Kendimizi biz kurtaracağız.
Güçlü kalın.