Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Doğum haritam içsel çatışmalar

aerya

New member
Joined
Jan 19, 2025
Messages
32
Merhabalar dostlar nasılsınız umarım iyisinizdir şimdi konuya geçersek doğum haritamda astrolojik olarak ateş ve su elementi hakim ve bu durum içsel bir çatışmaya götürüyor beni sizce nasıl dengelenir
 
Doğum haritası bu kadar basit yorumlanmıyor, aynı hataya ben de düştüm; element özellikleri insanda belirli şekilde tezahür ediyor fakat haritadaki diğer konuları çalıştıkça bu konu ya da 'düğüm' kendiliğinden çözülüyor gibi. Ben de ateş-su yoğunlukluyum, ateşin ani parlamaları ile suyun bunu söndürmesini defalarca deneyim ettim; burada kesin bir tavsiye vermek zor çünkü sorduğunuz soru 'kas yapmak istiyorum, hangi spor hareketini yapayım?' gibi bir şey; bir sürü yolu var. Ben şahsen bunları kontrol altında tutmaya çalışıyorum, her gün tek nefeslik element invokasyonları yapıp o elementi hissetmeye çalışıyorum; fazlalık enerjiyi de Tanrılara veriyorum.

Tarot serisindeki Kupa Kralı kartı üzerine düşünüp meditasyon yapabilirsiniz. Bizim durumumuzdaki insanların en büyük özelliği, en büyük engellerinin bizzat kendileri olması. Fiziksel eylemlerimiz ile zihnimiz birbirine tezat oluşturabiliyor. Bunu Paradise Lost'tan şu alıntı güzel anlatıyor diye düşünüyorum:

"Zihin kendi başına bir mekândır;
Kendi içinde cenneti cehennem kılar,
Cehennemi cennet..."
 
Doğum haritası bu kadar basit yorumlanmıyor, aynı hataya ben de düştüm; element özellikleri insanda belirli şekilde tezahür ediyor fakat haritadaki diğer konuları çalıştıkça bu konu ya da 'düğüm' kendiliğinden çözülüyor gibi. Ben de ateş-su yoğunlukluyum, ateşin ani parlamaları ile suyun bunu söndürmesini defalarca deneyim ettim; burada kesin bir tavsiye vermek zor çünkü sorduğunuz soru 'kas yapmak istiyorum, hangi spor hareketini yapayım?' gibi bir şey; bir sürü yolu var. Ben şahsen bunları kontrol altında tutmaya çalışıyorum, her gün tek nefeslik element invokasyonları yapıp o elementi hissetmeye çalışıyorum; fazlalık enerjiyi de Tanrılara veriyorum.

Tarot serisindeki Kupa Kralı kartı üzerine düşünüp meditasyon yapabilirsiniz. Bizim durumumuzdaki insanların en büyük özelliği, en büyük engellerinin bizzat kendileri olması. Fiziksel eylemlerimiz ile zihnimiz birbirine tezat oluşturabiliyor. Bunu Paradise Lost'tan şu alıntı güzel anlatıyor diye düşünüyorum:
Burda tam detaylı vermem benim açımdan doğru olmaz ama demek istediğim haritanın çok büyük kısmını ateş ve su oluşturuyor buda şu sorunu çıkarıyor bazen kontrolsüz derecede sert ken bazende kontrolsüz duygusal olabiliyorum istemsizce içimde ateş ve hava /su ve toprak uyumu yok daha çok zıtlık var örneğin kimi zaman sosyal açıdan kendi bireysel alanımdan çıkmazken kimi zaman abartılı derecede dışa dönük olurum gibi
 
Burda tam detaylı vermem benim açımdan doğru olmaz ama demek istediğim haritanın çok büyük kısmını ateş ve su oluşturuyor buda şu sorunu çıkarıyor bazen kontrolsüz derecede sert ken bazende kontrolsüz duygusal olabiliyorum istemsizce içimde ateş ve hava /su ve toprak uyumu yok daha çok zıtlık var örneğin kimi zaman sosyal açıdan kendi bireysel alanımdan çıkmazken kimi zaman abartılı derecede dışa dönük olurum gibi
Evet doğru olmaz, sizin açınızdan doğru olacak şey haritanızı kendi kendinize çözümlemeniz; Astroloji bilginiz ne durumda bilmiyorum fakat haritanın sadece belli yerleri yerine genel anlamıyla her yönüne bakın, öğrendikten sonra da Transitlere bakıp bazı şeylerle ilgili tahminler yürütün. Mesela Güney Ay Düğümünüz 11.evden geçerken sosyal ortamınızla ilgili sorunlar yaşayabilir ve bazı arkadaşlıklarınızı bitirebilirsiniz, bunu direkt olarak "Ateş ve Su elementlerim dengesiz diye ben de dengesiz davrandım, o yüzden gitti herkes" demek doğru olmayacaktır.
 
Astroloji de çok bir bilgim yok fakat kendimi tarif etmem gerekirse, (eski halimi) Hava ve Su baskındı bende, ancak Akaşa invoke ederek bu durumu dengeledim.
 
Doğum haritası bu kadar basit yorumlanmıyor, aynı hataya ben de düştüm; element özellikleri insanda belirli şekilde tezahür ediyor fakat haritadaki diğer konuları çalıştıkça bu konu ya da 'düğüm' kendiliğinden çözülüyor gibi. Ben de ateş-su yoğunlukluyum, ateşin ani parlamaları ile suyun bunu söndürmesini defalarca deneyim ettim; burada kesin bir tavsiye vermek zor çünkü sorduğunuz soru 'kas yapmak istiyorum, hangi spor hareketini yapayım?' gibi bir şey; bir sürü yolu var. Ben şahsen bunları kontrol altında tutmaya çalışıyorum, her gün tek nefeslik element invokasyonları yapıp o elementi hissetmeye çalışıyorum; fazlalık enerjiyi de Tanrılara veriyorum.

Tarot serisindeki Kupa Kralı kartı üzerine düşünüp meditasyon yapabilirsiniz. Bizim durumumuzdaki insanların en büyük özelliği, en büyük engellerinin bizzat kendileri olması. Fiziksel eylemlerimiz ile zihnimiz birbirine tezat oluşturabiliyor. Bunu Paradise Lost'tan şu alıntı güzel anlatıyor diye düşünüyorum:
Tarot kartları üzerine meditasyon yapmak ne harika bir fikir böyle. Bana ilham verdiniz.
 
Ateş-toprak yoğunlukluysak nasıl oluyor?
Genel yerleşim daha önemli, fakat belli çıkarımlar yapılabilir. Genel olarak Su-Ateş karşıtlığına benzese de duygusal açıdan çok fiziksel açıdan karışıklık yaşamak daha olası gözüküyor. Ayrıca daha maddiyata yönelik bir kişilik gözükebilir, fakat haritanın genel yorumuna göre bu durum zayıflayabilir.

Mesela rastgele insanların haritasını okumayı seviyorum ben, güzel bir öğrenme yöntemi. Yılmaz Güney'i bilirsiniz, über savcı katili 'Sanatçımız(!)'. Kendisinin haritasında Ateş baskın, Su ve Toprak ise eşit denebilir. Fakat Hava elementinin H'si bile yok. Kendisi Koç Burcuydu, Merkür'ü de aynı burçtaydı ve salak saçma 'parlamalar' yasayip insanlara zarar verdiği bilinirdi. Mars'ı ise Yay Burcundaydı ve bu yerleşimde sık gözüken "Benim davam!" durumunu da yaşıyordu. Karısını sık sık dövdüğü ve bir kaç kez cinayet işlediği belirtiliyor. Tüm bunlara karşın kendisinin haritasında Sanat ile ilgilenmesini sağlayacak açılar ve yerleşimler de var, ben kendi yaptığı Sanatı başarısız buluyorum fakat malum tayfa onu haritasındaki Satürn-Balık yerleşimi sayesinde "Mağdur, Kahraman Sanatçı" olarak tanıtıyor.

Siz de bu tarz ünlü kişiliklerin haritalarını tarafsızca yorumlamaya başlayıp en sonunda kendi haritanıza bakabilirsiniz. Direkt elementler ile yorum yapmaktansa her şeyi işin içine kattığınız bir yorum saha iyi olacaktır. Mesela ben o kadar yazdım fakat eksik çok bilgi var, çünkü ben de yeni yeni 'derinlemesine' Astroloji öğreniyorum.
 
Yılmaz Güney'i bilirsiniz, über savcı katili 'Sanatçımız(!)'. Kendisinin haritasında Ateş baskın, Su ve Toprak ise eşit denebilir. Fakat Hava elementinin H'si bile yok.
Benim elementlerim de buna benzer. Ateş-toprak eşit ve fazla, su olması gerektiği düzeyde ve hava çok az. Hayatı hayalet modunda yaşıyormuşum gibi. Çok unutkanım. Eskiden birçok arkadaşım (ve başka başka insanlar) bana "yaşayan ölü" derdi. Normal mimiksiz bakışım bile somurtkan ve bitkin. Birisiyle yüz yüze konuşuyorsam sadece ilgim varsa yüzüm de iyi bir görüntü oluşuyor. Bunları düzeltebilir miyim?
 
Benim elementlerim de buna benzer. Ateş-toprak eşit ve fazla, su olması gerektiği düzeyde ve hava çok az. Hayatı hayalet modunda yaşıyormuşum gibi. Çok unutkanım. Eskiden birçok arkadaşım (ve başka başka insanlar) bana "yaşayan ölü" derdi. Normal mimiksiz bakışım bile somurtkan ve bitkin. Birisiyle yüz yüze konuşuyorsam sadece ilgim varsa yüzüm de iyi bir görüntü oluşuyor. Bunları düzeltebilir miyim?
Evet, Akaşa invoke etmeyi deneyin; deneyim kazandıkça tek nefeslik Hava invoke edin ve çok yavaş şekilde sayıyı arttırın; her iki haftada tek nefes arttırabilirsiniz mesela, bu yavaşlığın sebebi de elementlerin insan ruhuna ciddi anlamda etki etmesi.

Mesela benim Su elementim fazla; yolda yürürken tanıdık birisi beni uzaktan görüp yanıma geliyor ve diyor ki "Ağlıyor musun?", çok saçma değil mi? gözlerim zaten suludur, bunu sulu gözlülük olarak demiyorum; gerçekten ağlamasam dahi gözlerim çabuk sulanır ve bazen peçeteyle bunu silmek zorunda kalırım. Ayrıca insanlara çok içli ve 'ruhlu?' baktığım için ilginç tanımlamalara da maruz kaldım.

Benim yaptığım şey bunu fiziksel özelliğim olarak kabul etmek ve buna sebep olan Su elementinin kötü etkisini dengelemek için çalışmalar yapmaktı. Mesela vurgulu bir Neptün'üm var; bu beni uyuşturucu bağımlısı da edebilirdi ama Sanatçı yaptı. Mesela bir kişi Neptün'ün kötü etkisine maruz kalıyorsa uyuşturucuyla ilgilenip kaçış alanı yaratır, iyi etkisine maruz kalıyorsa da Yoga ve Sanat gibi işlerle uğraşarak kaçış alanı yaratır. Vurgulu Neptün'ü 'evcilleştirdikten' sonra bahsettiğim sorunları fazla yaşamamaya başladım. Gözlerim halen çabuk sulanıyor, bu fiziksel bir özellik; fakat yaptığım diğer çalışmalarla birlikte daha 'asil?' bir duruş geliştirdiğim için insanlar gözlerim sulanınca "Ağlıyor musun?" diye yanıma gelmiyor, çünkü onlar da bu durumun gerçek sebebini artık biliyor.

Dediğim gibi; önce Akaşa, sonra da Hava ve Su elementlerini invoke edebilirsiniz. Fakat bunu çok yavaş yapın, ben bu çalışmanın ne kadar etkili olacağını tahmin edemediğimden defalarca kez yanlış yapıp uzun süre ruhsal olarak olumsuz etkilerini hissettim. Fakat yavaş yavaş yapınca zararı yok, bilakis faydalarını görüyorum artık.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top