"Zihin kendi başına bir mekândır;
Kendi içinde cenneti cehennem kılar,
Cehennemi cennet..."
Burda tam detaylı vermem benim açımdan doğru olmaz ama demek istediğim haritanın çok büyük kısmını ateş ve su oluşturuyor buda şu sorunu çıkarıyor bazen kontrolsüz derecede sert ken bazende kontrolsüz duygusal olabiliyorum istemsizce içimde ateş ve hava /su ve toprak uyumu yok daha çok zıtlık var örneğin kimi zaman sosyal açıdan kendi bireysel alanımdan çıkmazken kimi zaman abartılı derecede dışa dönük olurum gibiDoğum haritası bu kadar basit yorumlanmıyor, aynı hataya ben de düştüm; element özellikleri insanda belirli şekilde tezahür ediyor fakat haritadaki diğer konuları çalıştıkça bu konu ya da 'düğüm' kendiliğinden çözülüyor gibi. Ben de ateş-su yoğunlukluyum, ateşin ani parlamaları ile suyun bunu söndürmesini defalarca deneyim ettim; burada kesin bir tavsiye vermek zor çünkü sorduğunuz soru 'kas yapmak istiyorum, hangi spor hareketini yapayım?' gibi bir şey; bir sürü yolu var. Ben şahsen bunları kontrol altında tutmaya çalışıyorum, her gün tek nefeslik element invokasyonları yapıp o elementi hissetmeye çalışıyorum; fazlalık enerjiyi de Tanrılara veriyorum.
Tarot serisindeki Kupa Kralı kartı üzerine düşünüp meditasyon yapabilirsiniz. Bizim durumumuzdaki insanların en büyük özelliği, en büyük engellerinin bizzat kendileri olması. Fiziksel eylemlerimiz ile zihnimiz birbirine tezat oluşturabiliyor. Bunu Paradise Lost'tan şu alıntı güzel anlatıyor diye düşünüyorum:
Ateş-toprak yoğunlukluysak nasıl oluyor?Ben de ateş-su yoğunlukluyum, ateşin ani parlamaları ile suyun bunu söndürmesini defalarca deneyim ettim;
Evet doğru olmaz, sizin açınızdan doğru olacak şey haritanızı kendi kendinize çözümlemeniz; Astroloji bilginiz ne durumda bilmiyorum fakat haritanın sadece belli yerleri yerine genel anlamıyla her yönüne bakın, öğrendikten sonra da Transitlere bakıp bazı şeylerle ilgili tahminler yürütün. Mesela Güney Ay Düğümünüz 11.evden geçerken sosyal ortamınızla ilgili sorunlar yaşayabilir ve bazı arkadaşlıklarınızı bitirebilirsiniz, bunu direkt olarak "Ateş ve Su elementlerim dengesiz diye ben de dengesiz davrandım, o yüzden gitti herkes" demek doğru olmayacaktır.Burda tam detaylı vermem benim açımdan doğru olmaz ama demek istediğim haritanın çok büyük kısmını ateş ve su oluşturuyor buda şu sorunu çıkarıyor bazen kontrolsüz derecede sert ken bazende kontrolsüz duygusal olabiliyorum istemsizce içimde ateş ve hava /su ve toprak uyumu yok daha çok zıtlık var örneğin kimi zaman sosyal açıdan kendi bireysel alanımdan çıkmazken kimi zaman abartılı derecede dışa dönük olurum gibi
Tarot kartları üzerine meditasyon yapmak ne harika bir fikir böyle. Bana ilham verdiniz.Doğum haritası bu kadar basit yorumlanmıyor, aynı hataya ben de düştüm; element özellikleri insanda belirli şekilde tezahür ediyor fakat haritadaki diğer konuları çalıştıkça bu konu ya da 'düğüm' kendiliğinden çözülüyor gibi. Ben de ateş-su yoğunlukluyum, ateşin ani parlamaları ile suyun bunu söndürmesini defalarca deneyim ettim; burada kesin bir tavsiye vermek zor çünkü sorduğunuz soru 'kas yapmak istiyorum, hangi spor hareketini yapayım?' gibi bir şey; bir sürü yolu var. Ben şahsen bunları kontrol altında tutmaya çalışıyorum, her gün tek nefeslik element invokasyonları yapıp o elementi hissetmeye çalışıyorum; fazlalık enerjiyi de Tanrılara veriyorum.
Tarot serisindeki Kupa Kralı kartı üzerine düşünüp meditasyon yapabilirsiniz. Bizim durumumuzdaki insanların en büyük özelliği, en büyük engellerinin bizzat kendileri olması. Fiziksel eylemlerimiz ile zihnimiz birbirine tezat oluşturabiliyor. Bunu Paradise Lost'tan şu alıntı güzel anlatıyor diye düşünüyorum:
Genel yerleşim daha önemli, fakat belli çıkarımlar yapılabilir. Genel olarak Su-Ateş karşıtlığına benzese de duygusal açıdan çok fiziksel açıdan karışıklık yaşamak daha olası gözüküyor. Ayrıca daha maddiyata yönelik bir kişilik gözükebilir, fakat haritanın genel yorumuna göre bu durum zayıflayabilir.Ateş-toprak yoğunlukluysak nasıl oluyor?
Benim elementlerim de buna benzer. Ateş-toprak eşit ve fazla, su olması gerektiği düzeyde ve hava çok az. Hayatı hayalet modunda yaşıyormuşum gibi. Çok unutkanım. Eskiden birçok arkadaşım (ve başka başka insanlar) bana "yaşayan ölü" derdi. Normal mimiksiz bakışım bile somurtkan ve bitkin. Birisiyle yüz yüze konuşuyorsam sadece ilgim varsa yüzüm de iyi bir görüntü oluşuyor. Bunları düzeltebilir miyim?Yılmaz Güney'i bilirsiniz, über savcı katili 'Sanatçımız(!)'. Kendisinin haritasında Ateş baskın, Su ve Toprak ise eşit denebilir. Fakat Hava elementinin H'si bile yok.
Evet, Akaşa invoke etmeyi deneyin; deneyim kazandıkça tek nefeslik Hava invoke edin ve çok yavaş şekilde sayıyı arttırın; her iki haftada tek nefes arttırabilirsiniz mesela, bu yavaşlığın sebebi de elementlerin insan ruhuna ciddi anlamda etki etmesi.Benim elementlerim de buna benzer. Ateş-toprak eşit ve fazla, su olması gerektiği düzeyde ve hava çok az. Hayatı hayalet modunda yaşıyormuşum gibi. Çok unutkanım. Eskiden birçok arkadaşım (ve başka başka insanlar) bana "yaşayan ölü" derdi. Normal mimiksiz bakışım bile somurtkan ve bitkin. Birisiyle yüz yüze konuşuyorsam sadece ilgim varsa yüzüm de iyi bir görüntü oluşuyor. Bunları düzeltebilir miyim?
"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan