Sapahe
Member
- Joined
- Sep 24, 2021
- Messages
- 179
Yüksek Rahibin daha önce Atatürk hakkında, Yahudi localarıyla bağlantısı olduğuna yönelik iddiaları vardı.
Paylaştığım görseldeki konunun içerisinde "Atatürk"ün Yahudi olup olmadığı", Türk üyeler tarafından tartışılmaktaydı. Atatürk'ün, Yahudi olup olmadığının tartışıldığı bir yerde konuyla alakalı kendisine yöneltilen soruya, JoS topluluk yöneticisinin(Yüksek Rahibin) bu şekilde kısa ve net bir cevap vermesi de doğal olarak, Atatürk'ün Yahudi olmasa bile Yahudilere hizmet ettiği gibi kötü bir imaja delâlet ediyordu.
Açıkçası bunu o dönem gördüğümde kişisel olarak öfke veya benzeri duygulara kapılmamıştım. Sonuçta o da bir insan, her konuda bilgi sahibi ve hatasız olmasını beklememiz hakkaniyetli olmaz. Dışarıdan konuşan ve Türk tarihi hakkında yeterli bilgisi olmayan birisi için bu tür yanılgılara kapılmış olması oldukça anlaşılabilirdi. Konu hakkında endişe duyan ve zihninde soru işaretleri barındıran Türk arkadaşlarımıza iddiaların konuşulduğu dönem içerisinde kendi çapımda, elimden geldiğince yardımcı olmak ve durumu netleştirmek maksadıyla açıklamalarda bulundum.
Türk topluluğu olarak uzun süredir, forum içerisinde bu ve bunun gibi iddiaları son derece anlayışlı ve olgun bir şekilde karşılamış bulunmaktayız. Bu da bizim milletimizin sabır ve metanetinin gücünü göstermekle birlikte aynı zamanda övünç kaynağımız da olduğu düşüncesindeyim.
Ancak Yüksek Rahibin, geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu talihsiz açıklamalarıyla karşılaştım. Bunu sizinle de paylaşmak ve olası yanlış anlaşılmaların önüne geçmek istedim. Şayet yanlış anladığım veya yorumladığım bir durum söz konusuysa bunu bana bildirmenizi rica ediyorum. İncelemek isteyenler için açıklamaların paylaşılmış olduğu konu başlığının bağlantı adresini de buraya kaynak olarak bırakıyorum ve konuyla ilgili kısımlardan bahsetmeye başlıyorum.
Açıklamayı okuduğumuzda; Türklerin olumlu özelliklerinden bahsedilip övülerek konuya giriş yapılmış olduğunu, sonrasında da Atatürk'ün Türklere liderlik eden tarihteki en güçlü ve en iyi liderlerden birisi olduğunu, ayrıca da Atatürk'ün Yunan olduğunun söylendiğini görüyoruz.
Atatürk'ün çeşitli iftiralara maruz kaldığından da bahsedilmiş. Örneğin Mason localarına üye olması gibi ve bu iftiraların tamamen gerçek dışı olduğunu da eklemiş. Bir locaya üyeyse bile bunun Satanik değerler taşıyan bir loca olduğunu veya hiçbir locaya üye olmadığını belirtmiş.
Görünen o ki geçtiğimiz süreç içerisinde Yüksek Rahibin, Atatürk hakkındaki düşünceleri taban tabana zıt bir şekilde değişmiş. Görememiş/bulamamış olduğum için bir şey merak ediyorum. Kendisi önceden paylaştığı bu yanlış bilgiler için bir düzeltme yoluna gitti mi? Bu tarz bir düzeltme durumu gerçekleştiyse de bununla alakalı bağlantı adreslerini buraya bırakarak, açılan bu konu vesîlesiyle tartışmaya açıklık getirebilirsiniz. Çünkü bir grup insanın fikrini, tarihi bir kişilik hakkında yanlış yönde etkileyecek olsaydım ve sonrasında da düşüncelerim tamamen değişseydi, önceki yapmış olduğum hataları görmezden gelerek hiç soluklanmadan yeni fikirlerimi yayıp empoze etmeye çalışmak yerine eğer etik değerlerden bahsediyorsak önce durumun sorumluluğunu alıp hatalarımın düzeltilmesine giderdim.
Rahatsız eden bir başka unsur ise her konuda bu kadar keskin ve emin bir dil kullanması. Geçmişte Atatürk'ün Yahudilere hizmet ettiğini ima ettiğinde de keskin bir dil kullandığını görüyoruz, şimdi Atatürk'ün Yunan olduğunu söylerken de emin bir dil kullanarak bunu belirtiyor. Hata paylarınızın olduğu konularda toplum önünde bu kadar kesin bir dil kullanıp sonrasında düşüncelerinizi değiştirip yine kesin bir dil kullanırsanız, insanların size ve isminizin yanındaki ünvana olan itimatlarını tüketirsiniz. Gelecekte burası daha büyük kitlelere haykırmaya başladığında bu durum devam edecek olursa, hem büyük kayıplara sebep olursunuz hem de art niyetli insanların saldırısına açık bir kapı bırakmış olursunuz. Örneğin bu açıklamasında Atatürk'ün localara üyeyse bile Satanik değerler taşıyan bir locaya üye olduğunu veya hiçbir locaya üye olmadığını dile getirirken durumla alakalı ihtimallerden bahsettiğinden ötürü kesin bir dil mevcut değil, bunu daha doğru ve güzel bir açıklama şekli olarak görüyorum.
Ayrıyeten bütün yazı boyunca istikrarlı bir şekilde "Kemal" şeklinde hitap edilmesi dikkatimi çekti. Yabancılar da dâhil olmak üzere, insanların genellikle "Mustafa Kemal" veya "Atatürk" olarak hitap ettiğini görürüz. Ancak kendi başına "Mustafa" veya "Kemal" olarak söylenmesi garip duruyor, Kemal diye hitap edenlerin ülkemizde hangi topluluklar olduğunu ve bunu kimin başlattığına girmeyeceğim. Ben Türk forumunda Türk arkadaşlarımızdan Adolf Hitler için "Adolf" diye bahsedenini görmedim, siz gördünüz mü? Sanırım Türk olarak kabul etmek istemediği birisi için Türklerin atası anlamına gelen Atatürk ismini kullanmayı yakıştıramamış.
Dönelim en önemli konuya. Atatürk'ün Yunan olduğundan nasıl ve neye dayanarak bu kadar emin olabiliyor? Bir hafta önce aynı konu altında bu düşüncesinin kaynağını kendisine sordum ancak bir yanıt alamadım.
Düşünce yapısı nedir merak ediyorum. Atatürk'ün sarışın olması mı Yunan olmasına bağlanıyor?
Arkadaşlar farkında mısınız bilmiyorum ama yoldan geçen rastgele birisinden bahsetmiyoruz. Bu adam Osmanlı paşası, soyu belli sopu belli. Hepsinin arşivlerde kayıtlı olmadığını düşünmüyorsunuzdur umarım. Atatürk'ün Yunan olması gibi bir şey söz konusu olsa bu ülkede ismine saldırmak için 40 takla atıp 40 farklı kuyu kazan insan(!) ve topluluk varken, bunlar bu kadar güç nüfuzuna sahipken hiçbiri mi çıkıp bunu konuşmaz? Üstelik yaymaya çalıştıkları propogandalarını kabul ettirme açısından bu kadar güçlü olabilecek bir kozdan bahsediyoruz.
Atatürk, Yunan değildir arkadaşlar. Yörük Türküdür. Türklerin babası ve atasıdır. Diğer milletlerin onu benimsemesi ve onu sevmesi bizim için de bir gurur kaynağıdır ama bunu yaparken Yunan olduğunu söylemek kesinlikle benimsemek olmuyor. Atatürk'ün, Yörük Türkü olarak sarışın ve renkli gözlü olması da öyle şaşırılacak bir mevzu değildir. Durum tam tersidir, buyurun:
Atatürk'ün Selanik'te doğmuş olması mı? Kendi ailem de Selanik göçmeni ve Yunanlar ile hiçbir alakam olmadığını söyleyebilirim. Selanik özellikle o dönemlerde etnik köken olarak içerisinde çok fazla çeşitlilik barındırıyordu. Kaldı ki şu an öyle olsa bile o dönem bir Yunan şehri değildi. Osmanlı toprağıydı.
Eğer Atatürk'ün Yunan olması buna benzer iddialar neticesinde değil de daha göksel bir ilhâm sonucu ortaya çıktıysa da bunu söylerken hangi Tanrı/ça'mızın bilgeliğinin referans alındığının net bir şekilde belirtilmesini istiyorum.
Türk kelimesinin kendisinin bile bu kadar saldırı ve kuşatma altında olduğu, yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde böyle iddialarla gündeme gelmek, Yahudilerin Türklere karşı indirdiği darbelerin yanında yaratılan bu algı operasyonuyla birlikte yakılmış olan ateşe "Bir odun da bizden!" demekle eşdeğerdir.
"En büyük iftiharım Türk olarak yaratılmamdır."
-Kamâl Atatürk
Paylaştığım görseldeki konunun içerisinde "Atatürk"ün Yahudi olup olmadığı", Türk üyeler tarafından tartışılmaktaydı. Atatürk'ün, Yahudi olup olmadığının tartışıldığı bir yerde konuyla alakalı kendisine yöneltilen soruya, JoS topluluk yöneticisinin(Yüksek Rahibin) bu şekilde kısa ve net bir cevap vermesi de doğal olarak, Atatürk'ün Yahudi olmasa bile Yahudilere hizmet ettiği gibi kötü bir imaja delâlet ediyordu.
Açıkçası bunu o dönem gördüğümde kişisel olarak öfke veya benzeri duygulara kapılmamıştım. Sonuçta o da bir insan, her konuda bilgi sahibi ve hatasız olmasını beklememiz hakkaniyetli olmaz. Dışarıdan konuşan ve Türk tarihi hakkında yeterli bilgisi olmayan birisi için bu tür yanılgılara kapılmış olması oldukça anlaşılabilirdi. Konu hakkında endişe duyan ve zihninde soru işaretleri barındıran Türk arkadaşlarımıza iddiaların konuşulduğu dönem içerisinde kendi çapımda, elimden geldiğince yardımcı olmak ve durumu netleştirmek maksadıyla açıklamalarda bulundum.
Türk topluluğu olarak uzun süredir, forum içerisinde bu ve bunun gibi iddiaları son derece anlayışlı ve olgun bir şekilde karşılamış bulunmaktayız. Bu da bizim milletimizin sabır ve metanetinin gücünü göstermekle birlikte aynı zamanda övünç kaynağımız da olduğu düşüncesindeyim.
Ancak Yüksek Rahibin, geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu talihsiz açıklamalarıyla karşılaştım. Bunu sizinle de paylaşmak ve olası yanlış anlaşılmaların önüne geçmek istedim. Şayet yanlış anladığım veya yorumladığım bir durum söz konusuysa bunu bana bildirmenizi rica ediyorum. İncelemek isteyenler için açıklamaların paylaşılmış olduğu konu başlığının bağlantı adresini de buraya kaynak olarak bırakıyorum ve konuyla ilgili kısımlardan bahsetmeye başlıyorum.
The Truth about Turkey
The Truth about Turkey I am sharing this article because there is a lot of disinformation about Turkey and its position. First of all, we should know that Turkey is not a country ruled by Islamic rules or Sharia. Although there is such a perception due to the Ottoman Empire and the current...
ancient-forums.com
Açıklamayı okuduğumuzda; Türklerin olumlu özelliklerinden bahsedilip övülerek konuya giriş yapılmış olduğunu, sonrasında da Atatürk'ün Türklere liderlik eden tarihteki en güçlü ve en iyi liderlerden birisi olduğunu, ayrıca da Atatürk'ün Yunan olduğunun söylendiğini görüyoruz.
Atatürk'ün çeşitli iftiralara maruz kaldığından da bahsedilmiş. Örneğin Mason localarına üye olması gibi ve bu iftiraların tamamen gerçek dışı olduğunu da eklemiş. Bir locaya üyeyse bile bunun Satanik değerler taşıyan bir loca olduğunu veya hiçbir locaya üye olmadığını belirtmiş.
Görünen o ki geçtiğimiz süreç içerisinde Yüksek Rahibin, Atatürk hakkındaki düşünceleri taban tabana zıt bir şekilde değişmiş. Görememiş/bulamamış olduğum için bir şey merak ediyorum. Kendisi önceden paylaştığı bu yanlış bilgiler için bir düzeltme yoluna gitti mi? Bu tarz bir düzeltme durumu gerçekleştiyse de bununla alakalı bağlantı adreslerini buraya bırakarak, açılan bu konu vesîlesiyle tartışmaya açıklık getirebilirsiniz. Çünkü bir grup insanın fikrini, tarihi bir kişilik hakkında yanlış yönde etkileyecek olsaydım ve sonrasında da düşüncelerim tamamen değişseydi, önceki yapmış olduğum hataları görmezden gelerek hiç soluklanmadan yeni fikirlerimi yayıp empoze etmeye çalışmak yerine eğer etik değerlerden bahsediyorsak önce durumun sorumluluğunu alıp hatalarımın düzeltilmesine giderdim.
Rahatsız eden bir başka unsur ise her konuda bu kadar keskin ve emin bir dil kullanması. Geçmişte Atatürk'ün Yahudilere hizmet ettiğini ima ettiğinde de keskin bir dil kullandığını görüyoruz, şimdi Atatürk'ün Yunan olduğunu söylerken de emin bir dil kullanarak bunu belirtiyor. Hata paylarınızın olduğu konularda toplum önünde bu kadar kesin bir dil kullanıp sonrasında düşüncelerinizi değiştirip yine kesin bir dil kullanırsanız, insanların size ve isminizin yanındaki ünvana olan itimatlarını tüketirsiniz. Gelecekte burası daha büyük kitlelere haykırmaya başladığında bu durum devam edecek olursa, hem büyük kayıplara sebep olursunuz hem de art niyetli insanların saldırısına açık bir kapı bırakmış olursunuz. Örneğin bu açıklamasında Atatürk'ün localara üyeyse bile Satanik değerler taşıyan bir locaya üye olduğunu veya hiçbir locaya üye olmadığını dile getirirken durumla alakalı ihtimallerden bahsettiğinden ötürü kesin bir dil mevcut değil, bunu daha doğru ve güzel bir açıklama şekli olarak görüyorum.
Ayrıyeten bütün yazı boyunca istikrarlı bir şekilde "Kemal" şeklinde hitap edilmesi dikkatimi çekti. Yabancılar da dâhil olmak üzere, insanların genellikle "Mustafa Kemal" veya "Atatürk" olarak hitap ettiğini görürüz. Ancak kendi başına "Mustafa" veya "Kemal" olarak söylenmesi garip duruyor, Kemal diye hitap edenlerin ülkemizde hangi topluluklar olduğunu ve bunu kimin başlattığına girmeyeceğim. Ben Türk forumunda Türk arkadaşlarımızdan Adolf Hitler için "Adolf" diye bahsedenini görmedim, siz gördünüz mü? Sanırım Türk olarak kabul etmek istemediği birisi için Türklerin atası anlamına gelen Atatürk ismini kullanmayı yakıştıramamış.
Dönelim en önemli konuya. Atatürk'ün Yunan olduğundan nasıl ve neye dayanarak bu kadar emin olabiliyor? Bir hafta önce aynı konu altında bu düşüncesinin kaynağını kendisine sordum ancak bir yanıt alamadım.
Düşünce yapısı nedir merak ediyorum. Atatürk'ün sarışın olması mı Yunan olmasına bağlanıyor?
Arkadaşlar farkında mısınız bilmiyorum ama yoldan geçen rastgele birisinden bahsetmiyoruz. Bu adam Osmanlı paşası, soyu belli sopu belli. Hepsinin arşivlerde kayıtlı olmadığını düşünmüyorsunuzdur umarım. Atatürk'ün Yunan olması gibi bir şey söz konusu olsa bu ülkede ismine saldırmak için 40 takla atıp 40 farklı kuyu kazan insan(!) ve topluluk varken, bunlar bu kadar güç nüfuzuna sahipken hiçbiri mi çıkıp bunu konuşmaz? Üstelik yaymaya çalıştıkları propogandalarını kabul ettirme açısından bu kadar güçlü olabilecek bir kozdan bahsediyoruz.
Atatürk, Yunan değildir arkadaşlar. Yörük Türküdür. Türklerin babası ve atasıdır. Diğer milletlerin onu benimsemesi ve onu sevmesi bizim için de bir gurur kaynağıdır ama bunu yaparken Yunan olduğunu söylemek kesinlikle benimsemek olmuyor. Atatürk'ün, Yörük Türkü olarak sarışın ve renkli gözlü olması da öyle şaşırılacak bir mevzu değildir. Durum tam tersidir, buyurun:
Atatürk'ün Selanik'te doğmuş olması mı? Kendi ailem de Selanik göçmeni ve Yunanlar ile hiçbir alakam olmadığını söyleyebilirim. Selanik özellikle o dönemlerde etnik köken olarak içerisinde çok fazla çeşitlilik barındırıyordu. Kaldı ki şu an öyle olsa bile o dönem bir Yunan şehri değildi. Osmanlı toprağıydı.
Eğer Atatürk'ün Yunan olması buna benzer iddialar neticesinde değil de daha göksel bir ilhâm sonucu ortaya çıktıysa da bunu söylerken hangi Tanrı/ça'mızın bilgeliğinin referans alındığının net bir şekilde belirtilmesini istiyorum.
Türk kelimesinin kendisinin bile bu kadar saldırı ve kuşatma altında olduğu, yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde böyle iddialarla gündeme gelmek, Yahudilerin Türklere karşı indirdiği darbelerin yanında yaratılan bu algı operasyonuyla birlikte yakılmış olan ateşe "Bir odun da bizden!" demekle eşdeğerdir.
"En büyük iftiharım Türk olarak yaratılmamdır."
-Kamâl Atatürk