Haklısın ve tabiki alınmıyorum. Sadecw bu şey bana yapıştı ve önceden nasıl yemeklere bakıp korkmadığımı unuttum.
Annem de sert bir kadındır ve ben ağlarken odama geldi, yarı kızgın yarı üzgün bir biiçimde sizinkine benzer bir nutuk çekti. Açlıktan mı yoksa üzüntüden mi bilmiyorum ama tamamını dinleyemedim. Sadece "güzelsin işte" yi duydum ve sanırım ilk defa kendimi güzel hissediyorum. Annem günlüğümü okumuş ve birkaç ay öncesine gitmiş (son 2 ay tamamen kalori hesabı) insanların bana instangram hesabımı sormaları, bana iltifat eden bütün erkeklerin listesini saydı resmen? İleri derece beden algı bozukluğu böyle bir şey ve şu an da güzel hissetmemin tek sebebi annemin bunu onaylaması sanırım, hayatımda ilk defa kendimi iğrenç bir domuz gibi ya da canavar gibi değil bir prenses gibi hissediyorum umarım bu his uzun sürer...
Şu an mutfağa gitmek zorundayım ayaklarım geri geri gidiyor ama mecburum, bir tanrıça (ya da en azından bir prenses) bir veya iki elma ve yulafla beslenmez
Nutuk çekmek gerekiyor çünkü bu tarz durumlar genelde ihtiyaçtan ziyade duygusal çalkantılardan ötürü oluşuyor. Hem duygusal hem fiziksel olarak bitik durumda olduğunuz için dinleyememişsinizdir.
Bakın; Sanat öğretmeni olduğumu açıkladım, size kişisel bir şekilde güzelliğin bir ton farklı tanımını yapabilirim; fakat yıllar süren ve felsefe gibi diğer dallarla da zamanla derinleştirdiğim bir bilgi birikimini hemen aktarmam olanaklı değil. Mesela ben çok belirli bir sınırların içindeki şeyi güzel bulurum, bu sınırlar da diğer insanlar tarafından garip gözükebilir; Yüksek Rahibin de NPC olarak tanımladığı insanlar benim gibi birisini görünce "Neden bunu güzel buluyorsun ki?" diye hesap sorarlar, fakat şahsen buna hesap vermek gibi bir yükümlülüğüm yok. Mesela Akbabalar genelde 'çirkin kuş' etiketine maruz kalır, fakat ben onları güzel bulurum; çirkin olabilirler fakat endamlı görünüşleri ve ne istediğini bilir tavırları bana hep etkileyici gelmiştir. Aynı durum sivilceler için geçerli; abartılı derecede sivilce hoş değildir fakat bir kaç küçük kızarıklık yüze 'doğallık' katar, evrimsel olarak bakarsak da sivilcelere sahip olmak vücudun hala 'yağlı', 'genç' ve 'diri' olduğunu gösterir; bu yüzden ufak miktarda sivilceyi hoş bulurum, hatta çizim yaptığım figürlerin portrelerine dahi belirgin sivilceler eklemekten çekinmem.
Bana göre giyinmesini bilen, saygılı olan ve davranışlarına çeki düzen vermeyi başarıp kendini iyi eğitmiş her kadın yeterlidir; güzellik konusunda da sanırım doğallığa bakıyorum, hatta darmadağın saçlar bile bir ölçüde hoşuma gider. Mesela geçmişte bir arkadaşım vardı, adına Aysel diyelim; Aysel'in kancalı bir burnu vardı ve sırf bu yüzden yanımda binlerce kez "Ailemin burnu böyle değil, ben neden böyleyim; çocuk sahibi olmak istiyorum ama onlar da çirkin olacak benim yüzümden..." tarzı şeyler söylüyordu. Aslında çirkin bir kız da değildi, bir kaç kişi "Aysel çirkin ya, sevgili arasam tercihim olmaz" diyordu fakat bence gayet doğal ve güzel bir insandı. Bana göre kendi özüne karşı çıkmayan her kadın güzeldir; hatta Aysel'in burnu bile çirkin değildi ki? Aysel'in tek sorunu kendini iyi yetiştirememiş olmasıydı, "Burnum büyük" diyerek kendine zarar veriyordu; bunu ona 200 kez anlattıktan sonra bir gün ciddi olduğumu anlayıp hüngür hüngür ağlamıştı. Çünkü ona iyi hissettirmekten ziyade kendi gerçek düşüncemi söylediğimi anlamıştı.
İnsanın kendi doğasına karşı çıkması iyidir, fakat kendi özüne karşı çıkması mantıklı değil; mesela bir bir kişi Doğum Haritasındaki sorunlu yerlere karşı çıkarak ruhani olarak daha iyi bir konuma oturabilir, fakat "sağ gözüm sol gözümden daha büyük" tarzı şeyler kimseyi ileri taşımaz. Hatta takıntılar kişiyi ruhani olarak geri çeker.
Güzel olmak istiyorsanız yapmanız gereken şey çok basit; öncelikle 'güzel' ne demek onu öğrenin, kendi 'güzel' kavramınız otursun ve bunu öyle keskin sınırlarla çizin ki başka hiç kimsenin "bu güzel değil" demesiyle duruşunuz bozulmasın. Ardından gidip yemek yiyin, sonra duş alın, saçınızı tarayın, güzel ve sade kıyafetler giyin, kitap vesaire okuyup kendinizi geliştirin, makyaj yapmanıza gerek bile yok; şu dediklerimi yaparsanız bile günümüz Türkiye toplumundaki çoğu kadından daha güzel olacağınıza dair sizi temin ederim. Hatta bunu size kimse demese bile "Ya ben çirkin değilim; özgün bir güzelliğim var en azından, tek tip kadın figürlerine benzemiyorum en azından, rahatsız edici olmayacak şekilde dikkat de çekiyorum" diyeceksiniz.
Size tavsiyem küçük olumlamalar yaratıp sürekli kendinize telkin edin, büyü çalışmasına gerek yok; tercihen bu Cuma günü bir Venüs saatinde başlayın; "Sağlıklı, pozitif ve kalıcı şekilde güzel hissediyorum" gibi bir şey olabilir, inanın bu gerçekten çok işe yarıyor; hatta Panik Atak yaşayan hastalara da benzer bir şey öneriliyor diye biliyorum. Ben de kendi hayatımı cehenneme çevirecek kadar kötü durumlardan son zamanlarda bu şekilde sıyrılabiliyorum, tam sıyrılmak mümkün değil fakat haliyle ruhumuzu programlıyoruz; bu süreci 100 hasar ile atlatmak yerine 30 hasar ile atlatıyoruz.
Tekrardan geçmiş olsun; tavuk pilav, ıslak kek ve patates salatası yahut makarna salatası gibi şeylere abanın. Doktor kontrolüyle vitamin takviyesi de alın; hatta kesinlikle vitamin takviyesi alın çünkü vücudunuz vitaminsiz kalırsa kilo alsanız dahi düzenli olarak hastalanmaya başlayabilirsiniz. Ben de benzer durum yaşıyordum, vitamin takviyesi sayesinde daha yeni yeni çözüldü diyebilirim.