satou
Member
- Joined
- Mar 24, 2022
- Messages
- 485
Her şey aslında yıllar önce başladı, ani bir farkındalık ile yaşadığım her şeyin sorumluluğunu almaya başladım, bir parazite bel bağlayıp suçlamak veya dua etmek yerine dediğim gibi tüm her şeyin sorumluluğunun bende olduğunun farkına vardım. Belki basit geliyordur ama benim içim dönüm noktası gibi bir şeydi. O zamanlar m*slumandım ama ruhaniyetin farkındaydım, ateist gibi bir şey oldum daha sonra da Satanist. Bu aslında Kundalini sürecimin de başlangıcıydı. Çünkü bundan sonra hiçbir şey aynı olmadı. Bu benim için, hayatı sevme ve ciddiye alma, toparlanma kıvılcımı gibi bir şeydi. Boş boş yaşamak yerine gelişmeyi seçmekti. Bir işe başlamak gibi düşünebilirsiniz. O iş zaten magnum opus oluyor. O günden sonra her gün bana "bilgi indirildi" sanki.
Kendimi gerçekleri anlama konusuna fazla kaptırdım. Gün içinde bile zihnim hep çok farklı alakasız konularla meşgul oldu. Yine de en sonunda cevap bulamadığım, anlayamadığım, gizemli kalan çoğu şeye cevap bulabildim. Kendimi tam da bu yüzden suçlu hissediyorum, hissetmemem gerektiği halde. Normal şekilde yaşamak varken ben niye böyleydim?
Çocukluğumdan beri ruhaniyetin o kadar farkındaydım ki. Zaten farklı olduğumu biliyordum. Yine de, bu farklılığın kendimi geliştirmemle giderek daha da artacağını, ilerde hayatımı yaşanmaz hale getireceğini kim bilebilirdi? İşte şu anda tam da bunu yaşıyorum. Artık eski halimden eser kalmayışı, hayata bakış açımın tamamen değişmesi..
Ben insanların öleceklerini bile bile nasıl yaşadığına anlam veremiyorum. Gerçekten bir gün öleceksin, sonrasında ne olduğu da belirsiz, ateistsin ya da bir parazite inanıyorsun. Boş bir şekilde bir şeylerle kendini oyalamak nasıl mümkün bilmiyorum. Artık ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum her şey boş geliyor.. Yaşamak için bir amacım yok, eğlenemiyorum. Bir çözüm de bulamıyorum. Kim daha kötü durumda? Ben mi yoksa diğer insanlar mı? Belki ruhaniyetle hiç alakam olmasaydı böyle olmazdı.
Neredeyse her ay aynı bunalıma giriyorum. Sonrasında yataktan kalkasım bile gelmiyor. Boğulduğumu hissediyorum. Bu sadece depresyon değil, ne bilmiyorum. Bunun olmasından birkaç gün öncesinde de sebepsiz yere halsizleşiyorum. Sonra rüyalarım aşırı yoğun olmaya başlıyor bir anda. Sonrasında da kendimi bunalıma girmiş halde buluyorum. Nefes almak zorlaşıyor, sanki her şey üstüme geliyormuş gibi. Elimden ise hiçbir şey gelmiyor. Vücudum yanmaya başlıyor, stres oluyorum. Sadece panik atak gibi bir şey olmadığından eminim. Tüm bunların sonu ne zaman gelecek bilmiyorum. Zaten bir anda olan şeyler de değil. Normalde de hayattan neredeyse hiç zevk almıyorum. Bu şeyler nihayet bitince her şeyin düzeldiğini sansam da bir süre sonra yine aynı şeyleri yaşıyorum.
Kendimi öldürmek bir çözüm değil biliyorum ama bu düşüncelerden kurtulamıyorum. Zaten kendini geliştirmek isteyen birisi neden böyle bir şey istesin? Belki Tanrılarla iletişim kurmak bir şeyleri düzeltebilir, zaten aklımda bundan başka bir çözüm fikri yok. İntihar etmekle Tanrılarla konuşmak arasında gidip geliyorum sadece. Yine de duyularımı hala geliştirmedim, bu halde normalde de zar zor yaptığım yoga ve nefes egzersizlerini de yapamıyorum.
Normal şartlarda intihar bir çözüm değil ama ben gerçekten acı çekmek istemiyorum daha fazla. Belki normal bir insan olsa bir şekilde hayata tekrar bağlanır, her şeyi yoluna koyardı ama ben bunu yapamam. Dediğim gibi yaşamak için bir sebep bulmakta zorlanıyorum. Bu döngü hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor. Ailemi üzmek de istemiyorum, zaten bunu yapmaya şimdilik cesaretim de yok ama bir gün gerçekten artık dayanamadığım bir noktaya gelmekten korkuyorum. Tanrılarla iletişim kurmaya bile isteğim yok diyebilirim o derece boşluktayım. Lütfen, tavsiyelerinize ve analizlerinize ihtiyacım var.
Kendimi gerçekleri anlama konusuna fazla kaptırdım. Gün içinde bile zihnim hep çok farklı alakasız konularla meşgul oldu. Yine de en sonunda cevap bulamadığım, anlayamadığım, gizemli kalan çoğu şeye cevap bulabildim. Kendimi tam da bu yüzden suçlu hissediyorum, hissetmemem gerektiği halde. Normal şekilde yaşamak varken ben niye böyleydim?
Çocukluğumdan beri ruhaniyetin o kadar farkındaydım ki. Zaten farklı olduğumu biliyordum. Yine de, bu farklılığın kendimi geliştirmemle giderek daha da artacağını, ilerde hayatımı yaşanmaz hale getireceğini kim bilebilirdi? İşte şu anda tam da bunu yaşıyorum. Artık eski halimden eser kalmayışı, hayata bakış açımın tamamen değişmesi..
Ben insanların öleceklerini bile bile nasıl yaşadığına anlam veremiyorum. Gerçekten bir gün öleceksin, sonrasında ne olduğu da belirsiz, ateistsin ya da bir parazite inanıyorsun. Boş bir şekilde bir şeylerle kendini oyalamak nasıl mümkün bilmiyorum. Artık ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum her şey boş geliyor.. Yaşamak için bir amacım yok, eğlenemiyorum. Bir çözüm de bulamıyorum. Kim daha kötü durumda? Ben mi yoksa diğer insanlar mı? Belki ruhaniyetle hiç alakam olmasaydı böyle olmazdı.
Neredeyse her ay aynı bunalıma giriyorum. Sonrasında yataktan kalkasım bile gelmiyor. Boğulduğumu hissediyorum. Bu sadece depresyon değil, ne bilmiyorum. Bunun olmasından birkaç gün öncesinde de sebepsiz yere halsizleşiyorum. Sonra rüyalarım aşırı yoğun olmaya başlıyor bir anda. Sonrasında da kendimi bunalıma girmiş halde buluyorum. Nefes almak zorlaşıyor, sanki her şey üstüme geliyormuş gibi. Elimden ise hiçbir şey gelmiyor. Vücudum yanmaya başlıyor, stres oluyorum. Sadece panik atak gibi bir şey olmadığından eminim. Tüm bunların sonu ne zaman gelecek bilmiyorum. Zaten bir anda olan şeyler de değil. Normalde de hayattan neredeyse hiç zevk almıyorum. Bu şeyler nihayet bitince her şeyin düzeldiğini sansam da bir süre sonra yine aynı şeyleri yaşıyorum.
Kendimi öldürmek bir çözüm değil biliyorum ama bu düşüncelerden kurtulamıyorum. Zaten kendini geliştirmek isteyen birisi neden böyle bir şey istesin? Belki Tanrılarla iletişim kurmak bir şeyleri düzeltebilir, zaten aklımda bundan başka bir çözüm fikri yok. İntihar etmekle Tanrılarla konuşmak arasında gidip geliyorum sadece. Yine de duyularımı hala geliştirmedim, bu halde normalde de zar zor yaptığım yoga ve nefes egzersizlerini de yapamıyorum.
Normal şartlarda intihar bir çözüm değil ama ben gerçekten acı çekmek istemiyorum daha fazla. Belki normal bir insan olsa bir şekilde hayata tekrar bağlanır, her şeyi yoluna koyardı ama ben bunu yapamam. Dediğim gibi yaşamak için bir sebep bulmakta zorlanıyorum. Bu döngü hiç bitmeyecekmiş gibi geliyor. Ailemi üzmek de istemiyorum, zaten bunu yapmaya şimdilik cesaretim de yok ama bir gün gerçekten artık dayanamadığım bir noktaya gelmekten korkuyorum. Tanrılarla iletişim kurmaya bile isteğim yok diyebilirim o derece boşluktayım. Lütfen, tavsiyelerinize ve analizlerinize ihtiyacım var.