Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Çakraların yanması

Tarikata neden gittim söliyim bizim evin yanında apollo tapınağı vardi az ilersindede menzil dergahı ben menzil dergahıni seçtim eşeğim ya bu hayatı ben seçtim isvicrede doğdum babam çok zengindi vs.Sen benim nasıl bir hayat yaşadığımı biliyormusun küfürbaz senin yüzünden 1500 lira zararım var benim moralim alt-üst oldu canım sıkkın ben siva boya işleri yapıyorum tozun toprağın içindeyim akşama kadar ben aglamayayimda kim ağlasın ne anlatiyorsun sen bizim hayatımız kaymış
 
Esenlikler, sevgili kandaşım.
Forumdaki tartışmadan dolayı duyduğum derin üzüntüyü dile getirmek istiyorum.
Fakat bulunduğum durumda o haklı bu haksız demek, kabuk bağlamış bir yarayı sarmak yerine onu deşmek olacaktır.

Sürekli şikayet etmek (ki buna hakkınız var) toplum önünde sizi, henüz olgunlaşmamış bir birey gibi gösterir.
Sowilo'nun enerjileri gündelik rahatlıkla yakından ilgilidir. Güzel bir olumlama ile kullanılabilir veya Güneş karesi ile -ister özgüven olsun ister maddi- güzel sonuçlar alabilirsiniz.

Zor günlerde ihtiyacımız olan 'birlik' ve 'beraberlik' gibi değerlerin altını çizmek isterim. Bunlar sevdiklerimize yaymamız gereken niteliklerdir.

Durumunuzda bir abartı var mıdır bilemiyorum, zira hepimiz büyük savaşlar verdik. Bu yoldan hepimiz ya geçtik ya geçiyoruz ya geçeceğiz.

Fakat yarınlar her zaman daha aydınlıktır.

Yolunuzda, yolumuzda adınız gibi aydınlık olsun. Size son bir mesaj yazmak istedim.

Önümüzde güzel günler var. Ve siz yapmanız gerekeni biliyorsunuz.
Iyi günler esenlikler satan crow siz çok iyi bir SS siniz bu youfuckers benim moralimi alt-üst etti ne çalışasım kaldı ne iş yapasım öyle ashabım bozuldu bana vermiş olduğu bu zararın binde birini bir yahudiye verebilirmi? Bu tipler böyle ruhaniyeti iyiymiş her tarafı ruhaniyet olsa ne olur onun gelişmişliğinden benim şu halim daha iyidir en azından gariban emekçilere küfür etmiyorum
 
Tarikata neden gittim söliyim bizim evin yanında apollo tapınağı vardi az ilersindede menzil dergahı ben menzil dergahıni seçtim eşeğim ya bu hayatı ben seçtim isvicrede doğdum babam çok zengindi vs.Sen benim nasıl bir hayat yaşadığımı biliyormusun küfürbaz senin yüzünden 1500 lira zararım var benim moralim alt-üst oldu canım sıkkın ben siva boya işleri yapıyorum tozun toprağın içindeyim akşama kadar ben aglamayayimda kim ağlasın ne anlatiyorsun sen bizim hayatımız kaymış
Yehofcker Bey'in kendini ifade etme şeklini pek haklı bulmasam da, dediklerinin doğru olduğuna katılmak zorundayım. Bu tepkileri almanızın nedeni sürekli söylenmeniz, kendinizi acındırmaya çalışmanız ve kimseyi dinlememeniz.

"Ben sıva-boya işleri yaparak kazancımı sağlıyorum, akşama kadar tozun toprağın içindeyim, hayatım kötü, ben ağlamayayım da kim ağlasın. Tarikata gitmek benim suçum değildi, internet yoktu, ben nereden bilebilirdim ki?"

Şımarık bir çocuk gibi her mesajınızda dertlerinizi anlatıyorsunuz, bunları da tavsiye istemek için falan anlatmıyorsunuz, sadece söylenmek istiyorsunuz. Size burasının yeri olmadığını, burayı Facebook gibi kullanamayacağınızı söylediğimizde de bizleri yanlış anlıyorsunuz. Hayat kolay değil, bizler gelişiriz ki hayatın bu zorluğu bizim için sorun olmaktan çıkar. Buradaki kimse hayatını en iyi şekilde yaşamıyor, yine de iyileştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar ki her geçen gün de daha da mutlu oluyorlar. Sürekli dertleri hakkında söylenerek kendilerini acındırmaya çalışmıyorlar, zaman kaybetmiyorlar.

Kimse sizi kurtarmayacak, sihirli bir şekilde Tanrılar size bir villa ve bolca para vermeyecek. İstediğimiz şeyleri, ruhaniyet ile, fiziksel dünyadaki çabalarımız ile kendimiz elde ederiz. Ruhaniyeti nasıl kullanacağınızı bilmiyorsanız, fiziksel dünyada ne yapmanız gerektiği hakkında bir fikriniz yok ise bunları sorabilirsiniz ki bizler de size olabildiğince yardımcı oluruz. Siz istiyorsunuz ki Tanrılar sizin için her şeyi yapsın, her şey sihirli bir şekilde düzelsin. Gerçekten Müslüman zihniyetinden kurtulamamış birisiniz, öncesinde Spiritüel Satanizm'in ne olduğunu ve Tanrılar ile aramızda olan ilişkiyi anlamalısınız. Çok çalışmak ve çabalamak gerekiyor, bunu unutmamalısınız.

İnternet olmasa bile, Satanizm ile öncesinde karşılaşamasanız bile düşman programlarının saçmalıklarını anlamalıydınız. Buradaki çoğu kişi Satanizm ile karşılaşmadan bu programları terk etti. Bunu yapmak için sözde kutsal kitaplarını okumak bile yeterlidir. Sadece düşünmüyor, bir kurtarıcı arıyor, kendinizi acındırıyorsunuz ki bu şekilde ilerleme katedemezsiniz, hiçbir şeyi değiştiremezsiniz.

Buraya daha fazla şey yazılabilir elbet, lâkin bununla birlikte bu konuyu noktalayalım lütfen. Forumun düzenini bozmaya, birbirimiz ile tartışmaya hiç gerek yok. Bu yazdıklarımı büyük bir samimiyet ile yazıyorum, zira yaşadığınız şeylerin zorluğunun farkındayım. Yine de size herhangi bir şey kazandırmayacak bu yolda daha fazla ilerlememelisiniz, dediklerimin üstüne düşünün lütfen. Dediğim gibi tavsiye almak için, ruhaniyeti nasıl kullanabileceğinizi öğrenmek için konu açabilir ve bizlere sorabilirsiniz, severek yardımcı olacağımıza emin olun.

Unutmayın, hepimiz özünde Şeytan'danız ve kardeşiz, buna uygun bir şekilde davranmalıyız.

Kayre Şeytan!
 
Yehofcker Bey'in kendini ifade etme şeklini pek haklı bulmasam da, dediklerinin doğru olduğuna katılmak zorundayım. Bu tepkileri almanızın nedeni sürekli söylenmeniz, kendinizi acındırmaya çalışmanız ve kimseyi dinlememeniz.

"Ben sıva-boya işleri yaparak kazancımı sağlıyorum, akşama kadar tozun toprağın içindeyim, hayatım kötü, ben ağlamayayım da kim ağlasın. Tarikata gitmek benim suçum değildi, internet yoktu, ben nereden bilebilirdim ki?"

Şımarık bir çocuk gibi her mesajınızda dertlerinizi anlatıyorsunuz, bunları da tavsiye istemek için falan anlatmıyorsunuz, sadece söylenmek istiyorsunuz. Size burasının yeri olmadığını, burayı Facebook gibi kullanamayacağınızı söylediğimizde de bizleri yanlış anlıyorsunuz. Hayat kolay değil, bizler gelişiriz ki hayatın bu zorluğu bizim için sorun olmaktan çıkar. Buradaki kimse hayatını en iyi şekilde yaşamıyor, yine de iyileştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar ki her geçen gün de daha da mutlu oluyorlar. Sürekli dertleri hakkında söylenerek kendilerini acındırmaya çalışmıyorlar, zaman kaybetmiyorlar.

Kimse sizi kurtarmayacak, sihirli bir şekilde Tanrılar size bir villa ve bolca para vermeyecek. İstediğimiz şeyleri, ruhaniyet ile, fiziksel dünyadaki çabalarımız ile kendimiz elde ederiz. Ruhaniyeti nasıl kullanacağınızı bilmiyorsanız, fiziksel dünyada ne yapmanız gerektiği hakkında bir fikriniz yok ise bunları sorabilirsiniz ki bizler de size olabildiğince yardımcı oluruz. Siz istiyorsunuz ki Tanrılar sizin için her şeyi yapsın, her şey sihirli bir şekilde düzelsin. Gerçekten Müslüman zihniyetinden kurtulamamış birisiniz, öncesinde Spiritüel Satanizm'in ne olduğunu ve Tanrılar ile aramızda olan ilişkiyi anlamalısınız. Çok çalışmak ve çabalamak gerekiyor, bunu unutmamalısınız.

İnternet olmasa bile, Satanizm ile öncesinde karşılaşamasanız bile düşman programlarının saçmalıklarını anlamalıydınız. Buradaki çoğu kişi Satanizm ile karşılaşmadan bu programları terk etti. Bunu yapmak için sözde kutsal kitaplarını okumak bile yeterlidir. Sadece düşünmüyor, bir kurtarıcı arıyor, kendinizi acındırıyorsunuz ki bu şekilde ilerleme katedemezsiniz, hiçbir şeyi değiştiremezsiniz.

Buraya daha fazla şey yazılabilir elbet, lâkin bununla birlikte bu konuyu noktalayalım lütfen. Forumun düzenini bozmaya, birbirimiz ile tartışmaya hiç gerek yok. Bu yazdıklarımı büyük bir samimiyet ile yazıyorum, zira yaşadığınız şeylerin zorluğunun farkındayım. Yine de size herhangi bir şey kazandırmayacak bu yolda daha fazla ilerlememelisiniz, dediklerimin üstüne düşünün lütfen. Dediğim gibi tavsiye almak için, ruhaniyeti nasıl kullanabileceğinizi öğrenmek için konu açabilir ve bizlere sorabilirsiniz, severek yardımcı olacağımıza emin olun.

Unutmayın, hepimiz özünde Şeytan'danız ve kardeşiz, buna uygun bir şekilde davranmalıyız.

Kayre Şeytan!
Dedikleri doğru dimi ben artık yemin ederim bu din işlerinden daraldım eskiden neyi araştırıyorsun turkiyede satanist cinayetleti işleniyordu sürekli ŞEYTAN şöyle ŞEYTAN böyle sürekli etrafımızda çevremizde heryerde bak efendi benim yaş gelmiş gidiyor bu yaştan sonra araştır feleğin sillesini yemişiz ha ben suçluyum hep ben suçluyum diğerleri sütten çıkmış ak kaşık. Ben bu imkansızlıklara rağmen araştırmış buraya kadar gelmişim iyi kötü hale sorguluyorum elini vicdanına koy turkiyenin yüzde 99 ŞEYTAN babaya küfrederken ben en azından gariban halimle buraya gelmişsem bu benim iyi niyetimdendir veyahut Tanrılar beni bu dine çektiyse geçmişteki ve şimdi yaşadığım sıkıntılar bana revami yav benim çevremdeki git birine sor ŞEYTAN baba felan bak gör ne oluyor.Bu şımarık varya yehofuckers bana küfür etmedi bilime emeğe araştırmaya herşeye kendisi simarik bir zipidi onun gibileri ben akşama kadar görüyorum
 
Dedikleri doğru dimi ben artık yemin ederim bu din işlerinden daraldım eskiden neyi araştırıyorsun turkiyede satanist cinayetleti işleniyordu sürekli ŞEYTAN şöyle ŞEYTAN böyle sürekli etrafımızda çevremizde heryerde bak efendi benim yaş gelmiş gidiyor bu yaştan sonra araştır feleğin sillesini yemişiz ha ben suçluyum hep ben suçluyum diğerleri sütten çıkmış ak kaşık. Ben bu imkansızlıklara rağmen araştırmış buraya kadar gelmişim iyi kötü hale sorguluyorum elini vicdanına koy turkiyenin yüzde 99 ŞEYTAN babaya küfrederken ben en azından gariban halimle buraya gelmişsem bu benim iyi niyetimdendir veyahut Tanrılar beni bu dine çektiyse geçmişteki ve şimdi yaşadığım sıkıntılar bana revami yav benim çevremdeki git birine sor ŞEYTAN baba felan bak gör ne oluyor.Bu şımarık varya yehofuckers bana küfür etmedi bilime emeğe araştırmaya herşeye kendisi simarik bir zipidi onun gibileri ben akşama kadar görüyorum
Yaşadığınız zorluklar hakkında söylenmekten başka bir şey yapmamanızdan ötürü herhangi bir değişikliğin yaşanmamasının sebebi sizsiniz. Dış etkenlerin suçu olsa da harekete geçmemenizden ötürü asıl suçlu sizsiniz. Hayat sizi her daim yerden yere vurmaya çalışacak, bu nedenle sızlanmak yerine bir şeyler yapsanız iyi olur. Diğerlerinin de suçlu olduğunu göstermek, sorumluluğu kendi üzerinizden atmaya çalışmak size hiçbir şey katmayacak. Geçmiş yaşamlarınızda yaptığınız şeyler, astroloji ve bu yaşamdaki kararlarınız şu anda bulunduğunuz pozisyonda bulunmanızın nedenidir. Bunlar için de çok şey yapılabilir, sadece sormalısınız söylenmek yerine.

Geçmişte internet olmadığı için, içerisinde bulunduğunuz koşullar sizi kısıtladığı için Satanizm ile karşılaşamamanız gayet normal ki kimse sizi bunun için suçlamıyor. Zaten size sadece İslam gibi dinlerin saçmalığını fark etmeniz gerektiğini söyledim, Satanist olmanız gerektiğini söylemedim.

Şeytan'ın kötü ününün Yahudiler tarafından yaratıldığını, ölüm programları sayesinde insanların Şeytan'ı kötü bildiğini bilmiyor musunuz? Araştırıp gerçeği öğrenmek adına sarf ettiğiniz çabalar gerçekten de saygı duyulası, ellerinize sağlık ancak burada olmanızın sizden başka kimseye bir yarar sağlamadığını unutmamalısınız, bir başkası Şeytan'a küfrederken sizin burada gerçeği keşfetmeniz ne kadar hoş olsa da sırf bunun için tamamen siz nasıl isterseniz öyle davranacak değiliz. Tanrılar hakkındaki gerçeği öğrendiniz, sitemiz sayesinde meditasyonları ve ruhaniyeti öğrendiniz, gerekli olan her şey size verildi. Size verilen şeyleri nasıl kullanacağınızı bilmiyorsanız da sormanız yeterli. Siz istiyorsunuz ki Tanrılar her şeyi sizin için yapsın ancak böyle bir sorumlulukları yok. Hak etmediğimiz hâlde Tanrılar bize zor durumlarda destek oluyorlar, bizleri sürekli koruyorlar ve bize yol gösteriyorlar ancak nankör bir şekilde siz daha fazlasını istiyorsunuz. Hayatınızın daha iyi olmasını istiyorsanız, bunun için çabalamalısınız.

Son olarak, Yehofcker Bey'in küfür etmesine ve bu tür bir saygısızlık sergilemesine gerçekten katılmıyorum lâkin dediklerinin doğru olduğunu herkes biliyor, siz de biliyorsunuz. Bu tepkiyi almanızın nedeni ise sürekli aynı şeyleri söylemeniz, mızmızlanmanız ve kimseyi dinlememeniz. Ortadaki sorunu çözmeye çabalamıyor, sorunun ne kadar kötü olduğu hakkında kendinizi yırtıyorsunuz.

Bu konuda daha fazla mesaj atmayacağım zira söylenmesi gereken her şeyi söyledim, daha fazlası gerçekten vakit kaybı oluyor.
 
Sonne Bey'in dediklerine tümüyle katılıyorum.

Kendisine ek olarak, benim de değinmek istediğim bazı noktalar var.

Sorun, Aydinlikyol Bey'in okumaması ve kurban zihniyetinde olması. Hayatında zorluk yaşamasından bağımsız, bunu bir değişim için engel olarak kullanmasına karşıyım. Kendisi de içindeki bu zihniyete karşı olmalı. Bazı SS'lerin hayatının doğrudan çok zor ve ağır olduğunu biliyorum. Aydinlikyol Bey'in hayatı benim bildiğim kadarıyla böyle değil. Zor olabilir, fakat çok daha zor durumlarda bulunmuş, daha ağır şeyler yaşamış ve bir şekilde atlatmış ya da hâlâ direnen insanlara kıyasla çok daha küçük ölçekli kalıyor.

İki taraftan da çok fazla geçmiş zamana yönelik söylemler duyuyorum. Doğru odak noktası bu değil. Hayat, Aydinlikyol Bey ya da size bir yumruk atmışsa, balyozla girdiği fakat yine de çakı gibi sağlam duran SS'ler de var, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan kurtulmuş ya da kurtulmaya çalışan SS'ler de var.

Önemli olan gelişim kaydedilip edilmediği. İnsanın kötü alışkanlıklardan kurtulması bile önemli bir adımdır. Bazen, geride kalmışsak ya da düşmüşsek, sadece kalkmaya ya da güncelde olmamız gereken konuma tekrardan dönmeye çalışırız.

Aydinlikyol Bey, sürekli içinde isyan ateşi olduğunu söylüyor. Bu, Lucifer'in ateşidir, fakat her ateş gibi yanarak harekete geçirmesi, engelleri yıkıp geçmesi gerekir. Aydinlikyol Bey, eğer bu içindeki isyan ateşini kullanabilirse, hayatını düzeltmeye yönelik önemli bir adım atacaktır.

Hayatta bazen suçlanacak bir insan ya da kişi, kurum yoktur. Hayat, hayattır. Onu da suçlayamazsınız. Aydinlikyol Bey'in farkında olmadığı şey, her şeyi düzene sokmak için adım atabileceği. İş işten geçti gibi laflar sadece psikolojik başa çıkma mekanizmasıdır. Kendisi de bu durumdan hoşnut değil, fakat hayat böyle yaptı, yapacak bir şey yok diye görüyor. Suçu atması gereken birisi yok ortada. Eyleme geçmesi gereken bir kendisi var.

Son olarak, çok fazla bağlam dağıtılıyor. Bağlam dağıtıldıkça, karşıdaki kişinin odaklanması zorlaşıyor. Bunu forumlarda daha önce de söylediğimi hatırlıyorum. Bakın, Aydinlikyol Bey "Apollon tapınağı vardı da ben mi gitmedim?" diyor. Tarikatlar, cemiyetler gibi meseleler, konudan uzak şeyler. Bunları tartıştıkça sadece karşıdakinin odaklanması gereken noktayı daraltmak yerine genişletiyorsunuz ve o da bir çıkış noktası bulup kendi yerinde sayıklamayı tercih ediyor.

Dediğim gibi, forumlarda her türlü SS var. Eğer bir kişi düzelmek için adım atmışsa, gidip de geçmişteki olaya dikkat çekmek önemsiz ve faydasızdır.

Dikkat çekmeniz gereken asıl nokta, Aydinlikyol Bey'in kurban zihniyetinde olması, hayatının düzelemeyeceğini düşünmesi ve dış faktörleri suçlaması. Bunu genel olarak forumlarda çok görüyorum. Aşırı yükleme yaptığınız an zaten karşıdaki kişi, neye odaklanması gerektiğini şaşırıyor.

Önemli olan tek bir noktayı seçin ve onu söyleyin. Soruları varsa yanıtlayın ya da yanıtlamayın, fakat tek ve kritik bir konu üzerinden başlayarak, aşama aşama ilerleyin. Bazı insanlara belki 10 adet şey söylemek gerekiyordur ve bunları bilmek onlar için daha iyidir, böyle bir kişi 0 noktasındadır; fakat diğer durumda, yani zihninde ciddi bariyerler olan bir insanın durumunda, henüz tek bir bariyerini kırmadan, diğer bariyerlerden de tepki alıyorsunuz. Ya da en kötü ihtimalle, diğer noktalardan sıvışması kolay oluyor.

Bu dediklerim Aydinlikyol Bey özelinde değil. Genel olarak çok fazla "aşırı yükleme" ve konuyu dağıtma yapıldığını düşünüyorum. Bu da genel olarak etkisiz bir konuyu ele alma şekli ve çoğu durumda zaman kaybı.

Diğer noktaların mazur görülmesini söylemiyorum fakat benim gördüğüm kadarıyla, bazıları için norm olan ve zihinlerinde sağlamca temellenmiş şeyler, diğerleri için böyle değiller. Çoğu durumda belli başlı problemlerin öncelikli çözülmesi gerekiyor. Evet, herkesin hayatında çokça problem var, ve evet, herkes birden çok problemini buraya getirebiliyor. Yine de ben tek bir öncelikli belirlenmiş şey üzerine odaklanılması ve onun öncelikle çözülmesi gerektiği kanaatindeyim.
 
Sonne Bey'in dediklerine tümüyle katılıyorum.

Kendisine ek olarak, benim de değinmek istediğim bazı noktalar var.

Sorun, Aydinlikyol Bey'in okumaması ve kurban zihniyetinde olması. Hayatında zorluk yaşamasından bağımsız, bunu bir değişim için engel olarak kullanmasına karşıyım. Kendisi de içindeki bu zihniyete karşı olmalı. Bazı SS'lerin hayatının doğrudan çok zor ve ağır olduğunu biliyorum. Aydinlikyol Bey'in hayatı benim bildiğim kadarıyla böyle değil. Zor olabilir, fakat çok daha zor durumlarda bulunmuş, daha ağır şeyler yaşamış ve bir şekilde atlatmış ya da hâlâ direnen insanlara kıyasla çok daha küçük ölçekli kalıyor.

İki taraftan da çok fazla geçmiş zamana yönelik söylemler duyuyorum. Doğru odak noktası bu değil. Hayat, Aydinlikyol Bey ya da size bir yumruk atmışsa, balyozla girdiği fakat yine de çakı gibi sağlam duran SS'ler de var, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan kurtulmuş ya da kurtulmaya çalışan SS'ler de var.

Önemli olan gelişim kaydedilip edilmediği. İnsanın kötü alışkanlıklardan kurtulması bile önemli bir adımdır. Bazen, geride kalmışsak ya da düşmüşsek, sadece kalkmaya ya da güncelde olmamız gereken konuma tekrardan dönmeye çalışırız.

Aydinlikyol Bey, sürekli içinde isyan ateşi olduğunu söylüyor. Bu, Lucifer'in ateşidir, fakat her ateş gibi yanarak harekete geçirmesi, engelleri yıkıp geçmesi gerekir. Aydinlikyol Bey, eğer bu içindeki isyan ateşini kullanabilirse, hayatını düzeltmeye yönelik önemli bir adım atacaktır.

Hayatta bazen suçlanacak bir insan ya da kişi, kurum yoktur. Hayat, hayattır. Onu da suçlayamazsınız. Aydinlikyol Bey'in farkında olmadığı şey, her şeyi düzene sokmak için adım atabileceği. İş işten geçti gibi laflar sadece psikolojik başa çıkma mekanizmasıdır. Kendisi de bu durumdan hoşnut değil, fakat hayat böyle yaptı, yapacak bir şey yok diye görüyor. Suçu atması gereken birisi yok ortada. Eyleme geçmesi gereken bir kendisi var.

Son olarak, çok fazla bağlam dağıtılıyor. Bağlam dağıtıldıkça, karşıdaki kişinin odaklanması zorlaşıyor. Bunu forumlarda daha önce de söylediğimi hatırlıyorum. Bakın, Aydinlikyol Bey "Apollon tapınağı vardı da ben mi gitmedim?" diyor. Tarikatlar, cemiyetler gibi meseleler, konudan uzak şeyler. Bunları tartıştıkça sadece karşıdakinin odaklanması gereken noktayı daraltmak yerine genişletiyorsunuz ve o da bir çıkış noktası bulup kendi yerinde sayıklamayı tercih ediyor.

Dediğim gibi, forumlarda her türlü SS var. Eğer bir kişi düzelmek için adım atmışsa, gidip de geçmişteki olaya dikkat çekmek önemsiz ve faydasızdır.

Dikkat çekmeniz gereken asıl nokta, Aydinlikyol Bey'in kurban zihniyetinde olması, hayatının düzelemeyeceğini düşünmesi ve dış faktörleri suçlaması. Bunu genel olarak forumlarda çok görüyorum. Aşırı yükleme yaptığınız an zaten karşıdaki kişi, neye odaklanması gerektiğini şaşırıyor.

Önemli olan tek bir noktayı seçin ve onu söyleyin. Soruları varsa yanıtlayın ya da yanıtlamayın, fakat tek ve kritik bir konu üzerinden başlayarak, aşama aşama ilerleyin. Bazı insanlara belki 10 adet şey söylemek gerekiyordur ve bunları bilmek onlar için daha iyidir, böyle bir kişi 0 noktasındadır; fakat diğer durumda, yani zihninde ciddi bariyerler olan bir insanın durumunda, henüz tek bir bariyerini kırmadan, diğer bariyerlerden de tepki alıyorsunuz. Ya da en kötü ihtimalle, diğer noktalardan sıvışması kolay oluyor.

Bu dediklerim Aydinlikyol Bey özelinde değil. Genel olarak çok fazla "aşırı yükleme" ve konuyu dağıtma yapıldığını düşünüyorum. Bu da genel olarak etkisiz bir konuyu ele alma şekli ve çoğu durumda zaman kaybı.

Diğer noktaların mazur görülmesini söylemiyorum fakat benim gördüğüm kadarıyla, bazıları için norm olan ve zihinlerinde sağlamca temellenmiş şeyler, diğerleri için böyle değiller. Çoğu durumda belli başlı problemlerin öncelikli çözülmesi gerekiyor. Evet, herkesin hayatında çokça problem var, ve evet, herkes birden çok problemini buraya getirebiliyor. Yine de ben tek bir öncelikli belirlenmiş şey üzerine odaklanılması ve onun öncelikle çözülmesi gerektiği kanaatindeyim.
Esenlikler saolun uyarınız için okumuş insanın hali başka bravo beyefendi adamlar beni aralarına almışlar top gibi oynuyorlardı saolun beni kurtardınız.
 
Sonne Bey'in dediklerine tümüyle katılıyorum.

Kendisine ek olarak, benim de değinmek istediğim bazı noktalar var.

Sorun, Aydinlikyol Bey'in okumaması ve kurban zihniyetinde olması. Hayatında zorluk yaşamasından bağımsız, bunu bir değişim için engel olarak kullanmasına karşıyım. Kendisi de içindeki bu zihniyete karşı olmalı. Bazı SS'lerin hayatının doğrudan çok zor ve ağır olduğunu biliyorum. Aydinlikyol Bey'in hayatı benim bildiğim kadarıyla böyle değil. Zor olabilir, fakat çok daha zor durumlarda bulunmuş, daha ağır şeyler yaşamış ve bir şekilde atlatmış ya da hâlâ direnen insanlara kıyasla çok daha küçük ölçekli kalıyor.

İki taraftan da çok fazla geçmiş zamana yönelik söylemler duyuyorum. Doğru odak noktası bu değil. Hayat, Aydinlikyol Bey ya da size bir yumruk atmışsa, balyozla girdiği fakat yine de çakı gibi sağlam duran SS'ler de var, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan kurtulmuş ya da kurtulmaya çalışan SS'ler de var.

Önemli olan gelişim kaydedilip edilmediği. İnsanın kötü alışkanlıklardan kurtulması bile önemli bir adımdır. Bazen, geride kalmışsak ya da düşmüşsek, sadece kalkmaya ya da güncelde olmamız gereken konuma tekrardan dönmeye çalışırız.

Aydinlikyol Bey, sürekli içinde isyan ateşi olduğunu söylüyor. Bu, Lucifer'in ateşidir, fakat her ateş gibi yanarak harekete geçirmesi, engelleri yıkıp geçmesi gerekir. Aydinlikyol Bey, eğer bu içindeki isyan ateşini kullanabilirse, hayatını düzeltmeye yönelik önemli bir adım atacaktır.

Hayatta bazen suçlanacak bir insan ya da kişi, kurum yoktur. Hayat, hayattır. Onu da suçlayamazsınız. Aydinlikyol Bey'in farkında olmadığı şey, her şeyi düzene sokmak için adım atabileceği. İş işten geçti gibi laflar sadece psikolojik başa çıkma mekanizmasıdır. Kendisi de bu durumdan hoşnut değil, fakat hayat böyle yaptı, yapacak bir şey yok diye görüyor. Suçu atması gereken birisi yok ortada. Eyleme geçmesi gereken bir kendisi var.

Son olarak, çok fazla bağlam dağıtılıyor. Bağlam dağıtıldıkça, karşıdaki kişinin odaklanması zorlaşıyor. Bunu forumlarda daha önce de söylediğimi hatırlıyorum. Bakın, Aydinlikyol Bey "Apollon tapınağı vardı da ben mi gitmedim?" diyor. Tarikatlar, cemiyetler gibi meseleler, konudan uzak şeyler. Bunları tartıştıkça sadece karşıdakinin odaklanması gereken noktayı daraltmak yerine genişletiyorsunuz ve o da bir çıkış noktası bulup kendi yerinde sayıklamayı tercih ediyor.

Dediğim gibi, forumlarda her türlü SS var. Eğer bir kişi düzelmek için adım atmışsa, gidip de geçmişteki olaya dikkat çekmek önemsiz ve faydasızdır.

Dikkat çekmeniz gereken asıl nokta, Aydinlikyol Bey'in kurban zihniyetinde olması, hayatının düzelemeyeceğini düşünmesi ve dış faktörleri suçlaması. Bunu genel olarak forumlarda çok görüyorum. Aşırı yükleme yaptığınız an zaten karşıdaki kişi, neye odaklanması gerektiğini şaşırıyor.

Önemli olan tek bir noktayı seçin ve onu söyleyin. Soruları varsa yanıtlayın ya da yanıtlamayın, fakat tek ve kritik bir konu üzerinden başlayarak, aşama aşama ilerleyin. Bazı insanlara belki 10 adet şey söylemek gerekiyordur ve bunları bilmek onlar için daha iyidir, böyle bir kişi 0 noktasındadır; fakat diğer durumda, yani zihninde ciddi bariyerler olan bir insanın durumunda, henüz tek bir bariyerini kırmadan, diğer bariyerlerden de tepki alıyorsunuz. Ya da en kötü ihtimalle, diğer noktalardan sıvışması kolay oluyor.

Bu dediklerim Aydinlikyol Bey özelinde değil. Genel olarak çok fazla "aşırı yükleme" ve konuyu dağıtma yapıldığını düşünüyorum. Bu da genel olarak etkisiz bir konuyu ele alma şekli ve çoğu durumda zaman kaybı.

Diğer noktaların mazur görülmesini söylemiyorum fakat benim gördüğüm kadarıyla, bazıları için norm olan ve zihinlerinde sağlamca temellenmiş şeyler, diğerleri için böyle değiller. Çoğu durumda belli başlı problemlerin öncelikli çözülmesi gerekiyor. Evet, herkesin hayatında çokça problem var, ve evet, herkes birden çok problemini buraya getirebiliyor. Yine de ben tek bir öncelikli belirlenmiş şey üzerine odaklanılması ve onun öncelikle çözülmesi gerektiği kanaatindeyim.
Brigt truht bey siz aklı selim birisisiniz size soruyorum birşeye umut bağlamak islamdan çıktım dünya başıma yıkıldı isadan çıktım dünya başıma yıkıldı şimdi birşeye umut bağlıyorsun şu kesin doğrudur ve insanlığın yararını gözetir diyorsun umut bağlandığın şey seni hayalkırıklığına uğratıyor örneğin spirituel satanizm bu tek doğrudur şeytan bize rehber yaratıcı vs hep bu oyunlar insan üzerinden oynanıyor 3 buçuk ay kadar bu yolda birşeyler yapmaya çalıştım şunu gördüm belirsizlik var umut insanı yiyip bitirir insana hayatını belirsiz bir umutsuzluk vaktimizde boşa gidiyor.insan diyorki umutsuzluk daha iyi tek bir yönde gidersin bütün dinleri silersin kendi hayatını yaşarsın hayatin kahpe olduğunu bilirsin ona göre evrilirsin.Hayat kahpedir insana umut aşılar insani ateşe sokar umutsuzluk ise hayatın kahpe olduğunu bilirsin dinlerin yalan olduğunu bilirsin onun icin ne hayattan nede görünmeyen belirsiz şeylerden birşey beklersin
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top