Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Tavsiye ve desteğe ihtiyacım var

Xaji

Member
Joined
Oct 13, 2024
Messages
323
Merhaba, hepinize içtenlikle iyi günler ve haftalar diliyorum.


Sizden akıl, fikir, öneri ve tavsiye istiyorum. Normalde bu konuları açmayı sevmem, ama şu an hissettiğim stresle başa çıkamayacağımı düşünüyorum. Bazen bunalan kardeşlerimiz derdini anlattığında, ne kadar yardım etsek de bazen insan, aynısını yaşayınca ne yapacağını bilemiyor. Bu aynı, "terzi kendi söküğünü dikemez" sözü gibi. Forumda da gördüğünüz gibi, genellikle sevgi dolu, her türlü soruyu soran, gırgır şamata yapan pozitif bir insanım. Fakat evden dışarı adım attığım an inanılmaz bir şekilde depresif, hüzünlü ve stresli oluyorum. Toplum beni gerçekten çok sıkıyor. İnsanlar, dininize, yöneliminize hatta giydiğiniz kıyafet ve saç stilinize kadar karışabiliyor. Özellikle dinciler beni çok strese sokuyor. Bu insanlar yüzünden inancımızı bile doğru düzgün yaşayamıyoruz. İş hayatında da öyle insanlar köpek muamelesi yapıyor. Bu durum karma mı yoksa ben mi şanssızım, bilemiyorum ama ne ailem var, ne yaşadığım ülkeden memnunum, ne de toplumdan. Hayattan genel anlamda pek bir tat almıyorum. Ben çok sessiz ve sakin bir insanım. Küçüklerime şefkatle yaklaşırım, büyüklerime ise her zaman hürmet gösteririm. En sevdiğim ve saygı duyduğum insanlara "abi" diye hitap ederim. Ancak bu toplum beni gerçekten çok tüketti. Bana ne önerirsiniz?

Boşluk meditasyonu dışında önerdiğiniz bir şey var mı? Hangi Tanrı'ya dua etmeliyim? Çünkü bir de yalnız yaşıyorum. Hayatım hep yalnız geçti. Ailem yok, evde bir neşe olsun, gerçek bir arkadaş olsun hiç yok. Bu da beni sıkıyor. Yalnızlığa alışmaya çalıştım ama başaramıyorum.
Hepiniz olgun, zeki ve belli bir hayat bakış açısına sahip insanlarsınız, o yüzden tavsiyenize gerçekten ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
Ek olarak, buradaki amacım kendimi acındırmak ya da ilgi çekmek değil. Sizden, cahil insanlarla ve toplumla nasıl başa çıktığınızı, seçmediğimiz bir yalnızlıkla nasıl mücadele ettiğinizi ve hayat bakışınızın nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum. Çünkü bu destekleriniz bana çok yardımcı olabilir ve ben de kendimi düzeltebilirim. Bazı insanların hayatlarına imreniyorum; ışıltılı, süslü odalar, stresten uzak bir yaşam ve bulundukları şehir ya da toplum daha hoşgörülü olabiliyor. Elimden geleni yapıyorum bunlara ulaşmak için, ama bazen olmuyor. Burada bile zar zor geçinirken, Japonya'ya gitme hayalim imkansız gibi görünüyor.

Hazır soru soruyorken, başka bir konu açmadan ikinci sorumu sorayım: Sizce bir yetenek doğuştan mı gelir, yoksa onu bizzat kendimiz çabalayarak mı elde ederiz?
 
Hazır soru soruyorken, başka bir konu açmadan ikinci sorumu sorayım: Sizce bir yetenek doğuştan mı gelir, yoksa onu bizzat kendimiz çabalayarak mı elde ederiz?
İkisi de. Yeteneklerimize astroloji ve çevre etkisiyle sahibiz.
Hangi Tanrı'ya dua etmeliyim?
Bu konuyla ilgili daha çok Zeus Baba'ya ve koruyucu demonunuza dua etmenizi tavsiye ederim.
 
Selam :) Ruhani boyuttan önce gerçek hayattaki boyutunu inceleyelim, yalnızlık hissi kimi zaman iyi görünse de aslında bir nevi o kadar zehirlidir bazen insanın eve gelip konuşmaya ihtiyacı olur seslenir, duvar cevap verir yalnızlık sanırım çoğu zaman böyledir. Kapıdan dışarıya adım atar atmaz sizi rahatsız etmesinin sebebi bir nevi anksiyete aslında, geçmişten gelen korkularınızdan kaynaklanıyor bunun sebebini irdeleyerek kendiniz bulun ve yüzleşin, yüzleşmek çoğu zaman ağır gelse de ilerlemek için en önemli şeylerden birisi. İnsanlar tıpkı bizim onları yargıladığımız gibi bizi yargılayabilir, küpe takan erkek, mini etek giyen kadın bunlar sizin hayatınızı ne kadar etkiliyor? Siz küpenizi takamıyor musunuz yoksa taktığınız halde acabaya mı düşüyorsunuz? Muhtemelen ikinci insanları duymamayı denediniz mi? Çok klişe gibi ama duymazsanız konuşan kimse de olmaz. Yalnızlıkla başa çıkmanın en iyi yolu ya cidden çok kafa birisini bulmak ki bence bu 20-30 yaş arası için artık çok zor zevkler,renkler,inançlar farklı olunca herkes birbirinden daha kolay uzaklaşıyor, Pekala bu kadar olumsuzluk içinde ne yapabiliriz Lord Botisi çağırabilirsiniz size birçok konuda güç vereceğine eminim en azından bu bazı şeyleri kırmanız konusunda size yardımcı olacaktır. Leydi Beleth size hayatınızın aşkını bulmanızda yardımcı olacaktır böylece eve girdiğinizde bir ses duyacaksınız bu da sizi içsel olarak rahatlatacak, Lord Guison işlerinizde daha iyi bir konumda saygın olmanızı sağlayacaktır açıkcası bu da peşinizde size yaranmaya çalışan onlarca insan getirecektir.Lord Volac ise arkadaş edinmeniz konusunda yardımcı olabilir, bunların hepsi bir süreç unutmayın sizin çabalarınızla işlryecek bir süreç, her şeyin en iyisi sizi bulsun
 
Toplumdaki cahil diye nitelendirdiğiniz insanların hayatınızı yönlendirmesine ihtiyacınız yok. Bırakın insanlar ne konuşuyorlarsa konuşsunlar, umrunuzda bile olmasın.

Bende bazı zamanlar kendimi o kadar yalnız hissediyorum ki, toplumdan dışlanmış gibi. Ama sonra Tanrı/ça'larımızın yanımda olduğunun farkına varıyorum. Kalp çakrama dokunduklarını ve beni yalnız bırakmadıklarını hissediyorum. Aynısı sizin içinde geçerli, yalnız değilsiniz ve olmayacaksınız. Tanrı/ça'lar sizin yanınızda, içinizden Zeus Lucifer'in ismini andığınızda bile hissedebilirsiniz bunu.

Hayatınızdaki "sıkıcılığı" bitirmek için rutininizi değiştirmekle başlayabilirsiniz diye düşünüyorum. Ben sabah rutinime 5 Tibetli'yi ekledim, 10-15 dakikada beni kendime getiriyor ve güne daha mutlu başlamamı sağlıyor. Sabah günlükte tutmayı düşünüyorum, bu arada günlük yazmanın o kadar güzel etkileri var ki. Ayrıca Lord Phoenix sayesinde kitap yazmaya da başladım ve bir şeyler yazmak gerçek anlamda yaşadığım stresi ve anksiyete ataklarımı azaltıyor.

Son olarak demek istediğim yaşama sevincinizden ve hedeflerinizden asla vazgeçmeyin, başkalarının bunları bozmasına izin vermeyin. Bu süreciniz kalıcı değil, geçecek ve çok daha iyi olacaksınız, bir gün hedeflerinize ulaşacaksınız.
 
Toplum beni gerçekten çok sıkıyor. İnsanlar, dininize, yöneliminize hatta giydiğiniz kıyafet ve saç stilinize kadar karışabiliyor. Özellikle dinciler beni çok strese sokuyor. Bu insanlar yüzünden inancımızı bile doğru düzgün yaşayamıyoruz. İş hayatında da öyle insanlar köpek muamelesi yapıyor. Bu durum karma mı yoksa ben mi şanssızım, bilemiyorum ama ne ailem var, ne yaşadığım ülkeden memnunum, ne de toplumdan. Hayattan genel anlamda pek bir tat almıyorum. Ben çok sessiz ve sakin bir insanım. Küçüklerime şefkatle yaklaşırım, büyüklerime ise her zaman hürmet gösteririm. En sevdiğim ve saygı duyduğum insanlara "abi" diye hitap ederim. Ancak bu toplum beni gerçekten çok tüketti. Bana ne önerirsiniz?
Açık konușmak gerekirse toplum dünyanın her yerinde sorunludur. Altın çağda yașamıyoruz ve istisnalar olsada dünya genel olarak bahsettiğiniz tarzda topluluklarla dolu.

Öncelikle topluma karșı olan beklentinizi düzenleyin ve toplumun gerçekte ne olduğunu bilin.

İkinci bir husus var ki bunu da unutmamalısınız, iyi ya da kötü siz de o toplumun bir parçasısınız ve değiștirmek için bișeyler yapmıyorsanız yakınmak anlamlı degil. Toplumları henüz degiștirecek kadar güçlü değiliz evet. O halde neden güçlenmiyorsunuz? Ortada bir sorun yok diyemem ama biz zevistlerin iși zaten bu sorunları çözmek ve adım adım altın çağı inșa etmek değil mi zaten?

Eğer sizin için ne düșündüklerini önemsemeyeceğiniz bir topluluk arıyorsanız bu topluluk ToZ dan bașkası olamaz. Diğer topluluklar hayatın size yüklediği boyutta ilișki kurun ve bundan kaçınmayın. Okula gidiyorsanız okulu, ișe gidiyorsanız iși kucaklayın ve onlardan sizin hakkınızda ilahi kusursuzlukta hüküm ve yargılara varmalarını beklemeyin, zira bu tanrıların iși.

Toplum istediğimiz halde olsaydı burada forumlarda degil dıșarda bir tapınakta veya parkta oturup konușuyor olacaktık değerli dostum, bu durumu degiștirmek için nasıl bir plan yapıyorsun, ve sana bu hususta nasıl yardımcı olabilirim bana bundan bahset.

Yanlız olmadığını unutma, esenliklerle...
 
Merhaba, hepinize içtenlikle iyi günler ve haftalar diliyorum.


Sizden akıl, fikir, öneri ve tavsiye istiyorum. Normalde bu konuları açmayı sevmem, ama şu an hissettiğim stresle başa çıkamayacağımı düşünüyorum. Bazen bunalan kardeşlerimiz derdini anlattığında, ne kadar yardım etsek de bazen insan, aynısını yaşayınca ne yapacağını bilemiyor. Bu aynı, "terzi kendi söküğünü dikemez" sözü gibi. Forumda da gördüğünüz gibi, genellikle sevgi dolu, her türlü soruyu soran, gırgır şamata yapan pozitif bir insanım. Fakat evden dışarı adım attığım an inanılmaz bir şekilde depresif, hüzünlü ve stresli oluyorum. Toplum beni gerçekten çok sıkıyor. İnsanlar, dininize, yöneliminize hatta giydiğiniz kıyafet ve saç stilinize kadar karışabiliyor. Özellikle dinciler beni çok strese sokuyor. Bu insanlar yüzünden inancımızı bile doğru düzgün yaşayamıyoruz. İş hayatında da öyle insanlar köpek muamelesi yapıyor. Bu durum karma mı yoksa ben mi şanssızım, bilemiyorum ama ne ailem var, ne yaşadığım ülkeden memnunum, ne de toplumdan. Hayattan genel anlamda pek bir tat almıyorum. Ben çok sessiz ve sakin bir insanım. Küçüklerime şefkatle yaklaşırım, büyüklerime ise her zaman hürmet gösteririm. En sevdiğim ve saygı duyduğum insanlara "abi" diye hitap ederim. Ancak bu toplum beni gerçekten çok tüketti. Bana ne önerirsiniz?

Boşluk meditasyonu dışında önerdiğiniz bir şey var mı? Hangi Tanrı'ya dua etmeliyim? Çünkü bir de yalnız yaşıyorum. Hayatım hep yalnız geçti. Ailem yok, evde bir neşe olsun, gerçek bir arkadaş olsun hiç yok. Bu da beni sıkıyor. Yalnızlığa alışmaya çalıştım ama başaramıyorum.
Hepiniz olgun, zeki ve belli bir hayat bakış açısına sahip insanlarsınız, o yüzden tavsiyenize gerçekten ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
Ek olarak, buradaki amacım kendimi acındırmak ya da ilgi çekmek değil. Sizden, cahil insanlarla ve toplumla nasıl başa çıktığınızı, seçmediğimiz bir yalnızlıkla nasıl mücadele ettiğinizi ve hayat bakışınızın nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum. Çünkü bu destekleriniz bana çok yardımcı olabilir ve ben de kendimi düzeltebilirim. Bazı insanların hayatlarına imreniyorum; ışıltılı, süslü odalar, stresten uzak bir yaşam ve bulundukları şehir ya da toplum daha hoşgörülü olabiliyor. Elimden geleni yapıyorum bunlara ulaşmak için, ama bazen olmuyor. Burada bile zar zor geçinirken, Japonya'ya gitme hayalim imkansız gibi görünüyor.

Hazır soru soruyorken, başka bir konu açmadan ikinci sorumu sorayım: Sizce bir yetenek doğuştan mı gelir, yoksa onu bizzat kendimiz çabalayarak mı elde ederiz?
Özür dilerim ,tavsiyem yok arkadaşım 🥲
 
Merhaba, hepinize içtenlikle iyi günler ve haftalar diliyorum.


Sizden akıl, fikir, öneri ve tavsiye istiyorum. Normalde bu konuları açmayı sevmem, ama şu an hissettiğim stresle başa çıkamayacağımı düşünüyorum. Bazen bunalan kardeşlerimiz derdini anlattığında, ne kadar yardım etsek de bazen insan, aynısını yaşayınca ne yapacağını bilemiyor. Bu aynı, "terzi kendi söküğünü dikemez" sözü gibi. Forumda da gördüğünüz gibi, genellikle sevgi dolu, her türlü soruyu soran, gırgır şamata yapan pozitif bir insanım. Fakat evden dışarı adım attığım an inanılmaz bir şekilde depresif, hüzünlü ve stresli oluyorum. Toplum beni gerçekten çok sıkıyor. İnsanlar, dininize, yöneliminize hatta giydiğiniz kıyafet ve saç stilinize kadar karışabiliyor. Özellikle dinciler beni çok strese sokuyor. Bu insanlar yüzünden inancımızı bile doğru düzgün yaşayamıyoruz. İş hayatında da öyle insanlar köpek muamelesi yapıyor. Bu durum karma mı yoksa ben mi şanssızım, bilemiyorum ama ne ailem var, ne yaşadığım ülkeden memnunum, ne de toplumdan. Hayattan genel anlamda pek bir tat almıyorum. Ben çok sessiz ve sakin bir insanım. Küçüklerime şefkatle yaklaşırım, büyüklerime ise her zaman hürmet gösteririm. En sevdiğim ve saygı duyduğum insanlara "abi" diye hitap ederim. Ancak bu toplum beni gerçekten çok tüketti. Bana ne önerirsiniz?

Boşluk meditasyonu dışında önerdiğiniz bir şey var mı? Hangi Tanrı'ya dua etmeliyim? Çünkü bir de yalnız yaşıyorum. Hayatım hep yalnız geçti. Ailem yok, evde bir neşe olsun, gerçek bir arkadaş olsun hiç yok. Bu da beni sıkıyor. Yalnızlığa alışmaya çalıştım ama başaramıyorum.
Hepiniz olgun, zeki ve belli bir hayat bakış açısına sahip insanlarsınız, o yüzden tavsiyenize gerçekten ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
Ek olarak, buradaki amacım kendimi acındırmak ya da ilgi çekmek değil. Sizden, cahil insanlarla ve toplumla nasıl başa çıktığınızı, seçmediğimiz bir yalnızlıkla nasıl mücadele ettiğinizi ve hayat bakışınızın nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum. Çünkü bu destekleriniz bana çok yardımcı olabilir ve ben de kendimi düzeltebilirim. Bazı insanların hayatlarına imreniyorum; ışıltılı, süslü odalar, stresten uzak bir yaşam ve bulundukları şehir ya da toplum daha hoşgörülü olabiliyor. Elimden geleni yapıyorum bunlara ulaşmak için, ama bazen olmuyor. Burada bile zar zor geçinirken, Japonya'ya gitme hayalim imkansız gibi görünüyor.

Hazır soru soruyorken, başka bir konu açmadan ikinci sorumu sorayım: Sizce bir yetenek doğuştan mı gelir, yoksa onu bizzat kendimiz çabalayarak mı elde ederiz?
Sana tavsiyem şudur yurt dışına git seni burda tutan bir ailen çol çocuğun yok, en azından dilini bilmediğin için ne dediklerini anlamazsın canın sıkılmaz, bazen sağır olmak lazım herşeyi duyma, görme duymadım görmedim bilmiyorum, bende bazen diyorum sağır olsaydım en iyisi duymamak, kulağına pamuk tıka ben eskiden öyle yapardım, çok kötü günler yaşadığım için kendimce çözümler üretiyorum, birde gece yıldızlara bak, oradada yaşayanlar var, dünyanın dertlerinden çok uzak sana bir şiir okuyayım

Yine gam yükünün treni geldi
Çekemem bu derdi yavrum ölek seninle, çok çektirdi kader bize gülek seninle ,

Bağımıza gazel düştüde güz oldu
Geçti bu vakitler yavrum nede tez oldu
Binbir derdim varken binbeşyüz oldu
Çekemem bu derdi yavrum ölek seninle,
Çok çektirdi kader bize gülek seninle
Anonim
 
Merhaba,
Öncelikle duygularını paylaştığın için teşekkür ederim. Gerçekten zor bir dönemden geçiyorsun gibi hissediyorum. Toplumdan ve insanlardan bunalman çok anlaşılabilir ve normal bir durum, çünkü genelde dış dünyaya adapte olmak çok zorlayıcı oluyor. İç dünyandaki dünyan gibi değil dışarısı. Ama şunu unutma: yalnızlık kötü bir şey değil. Birçok şey gibi yalnızlık da bakış açısıyla alakalı. Ben de yalnız kaldığımda zaman zaman üzülür, bazen sıkılır, bunalır, patlarım ama bu yalnızlık beni genelde üretkenliğe itiyor. Sonunda ne kadar üretken ve kendimle barışık olduğumu anlıyorum. Yalnızlık, aslında bir tür özgürlük ve gelişim fırsatı gibi bir şey. Belki şu an fark etmiyor olabilirsin ama yalnızlıkla tanışmak seni aslında daha güçlü biri yapıyor. İlerleyen zamanlarda, yaşın büyüdükçe daha dirayetli biri olacaksın. Şu an sadece acısını yaşıyorsun. Aile ve arkadaş hayatın pek iyi değil sanırım, çok anlamadım oraları ama şunu söyleyeyim: çektiğin tüm acı ve ızdıraplar seni daha güçlü yapıyor. Bunu şu anda fark etmiyor olabilirsin. Şu an seni senden iyi anlayacak kimse yok ve herkesin derdi kendine göre büyüktür.


Toplumun sürekli müdahale etmesi, insanlar ve onların düşünceleri seni sıkabilir, bu hep olacak. O yüzden çok çalışıp etrafına kendin gibi insanları çekmelisin. Statün yoksa ona aban, zaten senin farklı yapın benzer küçük ruhları çeker. Toplumu değiştiremeyiz, bu yüzden ona nasıl tepki verdiğimiz daha önemli. Herkes seni anlamayacak, bu normal. Ama önemli olan senin kendini nasıl anlaman. Gerçek güç, başkalarının senin hakkında ne düşündüğüyle değil, senin kendinle barış içinde olmanla ilgilidir. İlerledikçe toplumun ne dediği daha az önem taşır. Kendi yolunu çizdiğinde, kimse sana bunu engelleme hakkına sahip olamaz.


Manevi konuda kafanda soru işaretleri olduğunu söylemişsin. Ben de tam olarak nasıl bir yol izlemem gerektiğini bilmiyorum ama bence GD ile iletişim geçmeye çalış, Tanrılar en iyi yoldaşın o olabilir.


Son olarak, yetenekle ilgili düşüncelerine değinecek olursam, aslında bence yetenek doğuştan gelen bir şey ama aynı şeyleri çaba, azim ve sürekli çalışmakla da yapabilirsin. Aslında seni başarılı kılacak olan şey bunlar. Başarısızlık ya da eksiklik, aslında sana ne yapman gerektiğini gösteren işaretlerdir. Bir konuda eksik hissettiğinde, o konuyu araştırmak, üzerinde çalışmak seni geliştirir ve genelde değiştirir. Yetenek, çalışarak şekillenen bir şeydir çoğu zaman, her yetenek için konuşamam, bu yüzden hiç durma, ne yapmak istiyorsan ona odaklan. Sen bir SS’sin, unutma!


dünya zorlayıcı ve bir tık kötü bir yer , ama unutma sen güçlü bir SS’sin ve bu süreç seni çok daha sağlam bir insan yapacak. Kendine güven, çünkü içindeki potansiyeli ortaya çıkarmak için her şey senin elinde. Bana çok kırılgan, zarif, mütevazı yapıda bir insan vibesi verdin (bunu yazmak içimden geldi konudan alakasız). Bence zaman, yaşadıkların ve yaşayacakların seni en üst modeline hazırlıyor.
 
Merhaba, hepinize içtenlikle iyi günler ve haftalar diliyorum.


Sizden akıl, fikir, öneri ve tavsiye istiyorum. Normalde bu konuları açmayı sevmem, ama şu an hissettiğim stresle başa çıkamayacağımı düşünüyorum. Bazen bunalan kardeşlerimiz derdini anlattığında, ne kadar yardım etsek de bazen insan, aynısını yaşayınca ne yapacağını bilemiyor. Bu aynı, "terzi kendi söküğünü dikemez" sözü gibi. Forumda da gördüğünüz gibi, genellikle sevgi dolu, her türlü soruyu soran, gırgır şamata yapan pozitif bir insanım. Fakat evden dışarı adım attığım an inanılmaz bir şekilde depresif, hüzünlü ve stresli oluyorum. Toplum beni gerçekten çok sıkıyor. İnsanlar, dininize, yöneliminize hatta giydiğiniz kıyafet ve saç stilinize kadar karışabiliyor. Özellikle dinciler beni çok strese sokuyor. Bu insanlar yüzünden inancımızı bile doğru düzgün yaşayamıyoruz. İş hayatında da öyle insanlar köpek muamelesi yapıyor. Bu durum karma mı yoksa ben mi şanssızım, bilemiyorum ama ne ailem var, ne yaşadığım ülkeden memnunum, ne de toplumdan. Hayattan genel anlamda pek bir tat almıyorum. Ben çok sessiz ve sakin bir insanım. Küçüklerime şefkatle yaklaşırım, büyüklerime ise her zaman hürmet gösteririm. En sevdiğim ve saygı duyduğum insanlara "abi" diye hitap ederim. Ancak bu toplum beni gerçekten çok tüketti. Bana ne önerirsiniz?

Boşluk meditasyonu dışında önerdiğiniz bir şey var mı? Hangi Tanrı'ya dua etmeliyim? Çünkü bir de yalnız yaşıyorum. Hayatım hep yalnız geçti. Ailem yok, evde bir neşe olsun, gerçek bir arkadaş olsun hiç yok. Bu da beni sıkıyor. Yalnızlığa alışmaya çalıştım ama başaramıyorum.
Hepiniz olgun, zeki ve belli bir hayat bakış açısına sahip insanlarsınız, o yüzden tavsiyenize gerçekten ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
Ek olarak, buradaki amacım kendimi acındırmak ya da ilgi çekmek değil. Sizden, cahil insanlarla ve toplumla nasıl başa çıktığınızı, seçmediğimiz bir yalnızlıkla nasıl mücadele ettiğinizi ve hayat bakışınızın nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum. Çünkü bu destekleriniz bana çok yardımcı olabilir ve ben de kendimi düzeltebilirim. Bazı insanların hayatlarına imreniyorum; ışıltılı, süslü odalar, stresten uzak bir yaşam ve bulundukları şehir ya da toplum daha hoşgörülü olabiliyor. Elimden geleni yapıyorum bunlara ulaşmak için, ama bazen olmuyor. Burada bile zar zor geçinirken, Japonya'ya gitme hayalim imkansız gibi görünüyor.

Hazır soru soruyorken, başka bir konu açmadan ikinci sorumu sorayım: Sizce bir yetenek doğuştan mı gelir, yoksa onu bizzat kendimiz çabalayarak mı elde ederiz?
Tanrıları evinize davet edebilirsiniz.
 
Merhaba, hepinize içtenlikle iyi günler ve haftalar diliyorum.


Sizden akıl, fikir, öneri ve tavsiye istiyorum. Normalde bu konuları açmayı sevmem, ama şu an hissettiğim stresle başa çıkamayacağımı düşünüyorum. Bazen bunalan kardeşlerimiz derdini anlattığında, ne kadar yardım etsek de bazen insan, aynısını yaşayınca ne yapacağını bilemiyor. Bu aynı, "terzi kendi söküğünü dikemez" sözü gibi. Forumda da gördüğünüz gibi, genellikle sevgi dolu, her türlü soruyu soran, gırgır şamata yapan pozitif bir insanım. Fakat evden dışarı adım attığım an inanılmaz bir şekilde depresif, hüzünlü ve stresli oluyorum. Toplum beni gerçekten çok sıkıyor. İnsanlar, dininize, yöneliminize hatta giydiğiniz kıyafet ve saç stilinize kadar karışabiliyor. Özellikle dinciler beni çok strese sokuyor. Bu insanlar yüzünden inancımızı bile doğru düzgün yaşayamıyoruz. İş hayatında da öyle insanlar köpek muamelesi yapıyor. Bu durum karma mı yoksa ben mi şanssızım, bilemiyorum ama ne ailem var, ne yaşadığım ülkeden memnunum, ne de toplumdan. Hayattan genel anlamda pek bir tat almıyorum. Ben çok sessiz ve sakin bir insanım. Küçüklerime şefkatle yaklaşırım, büyüklerime ise her zaman hürmet gösteririm. En sevdiğim ve saygı duyduğum insanlara "abi" diye hitap ederim. Ancak bu toplum beni gerçekten çok tüketti. Bana ne önerirsiniz?

Boşluk meditasyonu dışında önerdiğiniz bir şey var mı? Hangi Tanrı'ya dua etmeliyim? Çünkü bir de yalnız yaşıyorum. Hayatım hep yalnız geçti. Ailem yok, evde bir neşe olsun, gerçek bir arkadaş olsun hiç yok. Bu da beni sıkıyor. Yalnızlığa alışmaya çalıştım ama başaramıyorum.
Hepiniz olgun, zeki ve belli bir hayat bakış açısına sahip insanlarsınız, o yüzden tavsiyenize gerçekten ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
Ek olarak, buradaki amacım kendimi acındırmak ya da ilgi çekmek değil. Sizden, cahil insanlarla ve toplumla nasıl başa çıktığınızı, seçmediğimiz bir yalnızlıkla nasıl mücadele ettiğinizi ve hayat bakışınızın nasıl olduğunu öğrenmek istiyorum. Çünkü bu destekleriniz bana çok yardımcı olabilir ve ben de kendimi düzeltebilirim. Bazı insanların hayatlarına imreniyorum; ışıltılı, süslü odalar, stresten uzak bir yaşam ve bulundukları şehir ya da toplum daha hoşgörülü olabiliyor. Elimden geleni yapıyorum bunlara ulaşmak için, ama bazen olmuyor. Burada bile zar zor geçinirken, Japonya'ya gitme hayalim imkansız gibi görünüyor.

Hazır soru soruyorken, başka bir konu açmadan ikinci sorumu sorayım: Sizce bir yetenek doğuştan mı gelir, yoksa onu bizzat kendimiz çabalayarak mı elde ederiz?
Bende aile evinde yalnızlık çekenlerden birisiyim. Kendimi odama kapatıp sadece video oyunlarına varsa ödevlerime zaman ayırıyorum. Ödevler genelde sıkıcı oluyor defteri atıp tekrardan oyuna geçiyorum öyle daha iyi hissediyorum tembel ama sorumluluk almayı seven bir kişiliğim var.

İmkanım olsaydı bir kedi sahiplenmeyi çok isterdim sizin böyle bir imkanınız varsa bunu deneyebilirsiniz.
 
Ben de yalnız yaşıyorum. Bu bende de var. Yalnız değilsin, sadece kendide gibi düşünme ve fomo (fear of missing out) çok canımı yakan bir şey bunu çözsem nefes alıp rahatlıcam yük düşücek üstümden. Biraz kaçış yolu gibi gelecek ama bir karakter yaratıp onu benimsemek dışında yapacak bir şeyimiz yok gibi. Meditasyonlar ile de destekleyebiliriz. Psikoloji dalına saygım var. Etkili olduğu yönlerde var. Ama çok ezberci ve sığ çözümler sunabiliyor. Gerçekçilik kayboluyor. Ben polyanna olmak istemiyorum. Kendimi keşfedip, kendimin en iyi versiyonu olmak istiyorum. Robot değilim. Spiritüalizme yoğunlaş, babamızı düşün ve ona dua et. O durum ben de baya azaldı çünkü artık kalabalık bir şehirde yaşamıyorum ama yine tek başıma yaşıyorum senin gibi. Sadece bende bu bazen overthinking (aşırı düşünme) ve fomo durumu var. En önemlisi ikimiz de çok güçlüyüz. Senin anlatmadığın, benim de anlatmadığım şeyleri de hesaba kat, o kadar güçlüyüz ki bunun babamızdan gelmesi tesadüf olmaz. Şu yaşadıklarımızı, hissettiklerimizi başkaları da tecrübe etselerdi, ya pes ederlerdi ya da kendilerini uyuştururlardı. Beynini devre dışı bırakıp, babamızın ışığını hak etmeyip, tam düşük iqlu bir hayat benimserlerdi. Ama biz burada bunların farkındayız ve mücadelemizi veriyoruz. Öyle ya da böyle direniyoruz. Yaşımız ne kadar geçerse geçsin, bu sorunların olmadığı bir hayatı kovalıyoruz. Bu bile başlı başına gücümüzü temsil eder. Bir gün de her şey olabilir. Hayal satmak istemiyorum, ama bir düşün bir günde bir anda olabilen şeyler bunlar, bu anksiyeteler, bu fomo hissine kapılma, bu yalnızlık, bu tükenmişlik, bir şeyleri ıskalamış hissi ; bunlar bir günde bir anda olabilen şeyler ise bunların tersi neden olmasın ki? Şüphesizdir ki babamızdan öte yol ve güç yoktur. Ona inan ve devam et. Öyle bir anında yardımı olur ki, Nolan filmlerindeki gibi beynin yanar...
 
Hepinizin her cümlesi benim için çok özel ve büyük bir önem taşıyor. Hepinize teşekkür ederim. Bir Zevist olarak, sizin gibi kardeşlerim, dostlarım ve aynı yolun yolcusu olan yoldaşlarım olduğu için çok mutluyum ve gururlu hissediyorum. Bu bağ, yaşamlar boyunca asla kopmayacak. Hangi yaşamda olursak olalım, yine buluşacağız, bunu biliyorum. Her biriniz benim için çok özelsiniz ve kıymetlisiniz; bunu laf olsun diye değil, tüm kalbimle ve içtenlikle söylüyorum. Zeus babamız ve Tanrılarımız, hepinizi, tüm üyeleri, tüm yöneticileri, tüm rahip ve rahibelerimizi korusun. Hayat size mutluluk, huzur, aşk ve neşe getirsin.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top