Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Ruhun karanlik gecesi

Dlna485

New member
Joined
Jul 2, 2024
Messages
49
Ruhun karanlik gecesi nedir ne degildir?
Ruhun düşüş yasayip bir nevi anlam veremedigi çöküşmüdür?
 
Nasıl bir tesadüftür ki bugün bu konu hakkında derin derin düşüncelere daldım. Müsait zamanda uzun bir yazı yazacağım fakat şuanlık anladığım şey şu:

Ruhun Karanlık Gecesi, Tanrılığa erişme aşamasına girebilen gelişmiş bir ruhun yaşayacağı sancılı bir dönemi ifade ediyor. Simya da buna Nigredo aşaması adı verilmiş, Kuru Kafa ve Kemikler ile Kara Güneş gibi semboller de Nigredo aşamasını simgeliyor.

Nigredo hakkında, Tanrılığa erişmek için ruhun geçmesi gereken ölüm aşaması olduğu belirtilmiş. Bunun gerçek bir ölüm olduğunu düşünmüyorum, sadece kişiye ölüm gibi gelebilecek bir dönüşüm dönemi olabilir.

Ruhun Karanlık Gecesi terimi, Aziz Haçlı Yuhanna'nın aynı isme sahip şiirinden geliyor. İnternette tatmin edici bir çeviri bulamadığım için yazacağım yazıda şahsıma ait bir çeviri de olacak. Aralarına şiirin yazarının da dahil olduğu Gnostik kişilerin bir kısmı Hristiyan kimliğinin ardına saklanmış fakat Tanrıları tanıyan insanlar. Şairin böyle birisi olup olmadığını anlamak için de direkt İspanyol kaynaklarından araştırmak gerek.

Anlayacağınız Ruhun Karanlık Gecesi, anlam verilemeyen bir depresyon yerine çok daha kapsamlı bir konsepttir. Daha kapsamlı bilgi için de bu aşamaya bizzat girmek gerekir ki, bu da ruhaniyete yeni girmiş kişiler için imkansıza yakındır.
 
Huzura erişmeden önceki arınma ve sessizleşme dönemidir.

Magnum Opus'un "işkence" evresi, insan kendi içine çekilip sessizleşinceye kadar devam eder yani varlığın son katmanı, özü olan Balık'la ilgilidir. Bu noktada "ölüm" gerçekleşiyor. Mutlak umursamazlık hali, gerçeklikten kopukluk ve dışarıyla ilgilenmeme. Tepki verme gerekliliği hissinden arınmak ve sadece algılayıcı konumunda bulunmak. Varoluş karşısında sakinliğini koruyabilmek ve hiçbir şekilde "kafayı yememek".

İçeri çekilip arınma tamamlanınca, dış katmanlar tekrar aktive olmaya başlar ve gerçekliğe doğru ikinci bir doğuş yaşanır ve bu noktada ruh artık tamamen arınmıştır, artık kirlenme ve işkence görme gibi dertleri yoktur.
 
Huzura erişmeden önceki arınma ve sessizleşme dönemidir.

Magnum Opus'un "işkence" evresi, insan kendi içine çekilip sessizleşinceye kadar devam eder yani varlığın son katmanı, özü olan Balık'la ilgilidir. Bu noktada "ölüm" gerçekleşiyor. Mutlak umursamazlık hali, gerçeklikten kopukluk ve dışarıyla ilgilenmeme. Tepki verme gerekliliği hissinden arınmak ve sadece algılayıcı konumunda bulunmak. Varoluş karşısında sakinliğini koruyabilmek ve hiçbir şekilde "kafayı yememek".

İçeri çekilip arınma tamamlanınca, dış katmanlar tekrar aktive olmaya başlar ve gerçekliğe doğru ikinci bir doğuş yaşanır ve bu noktada ruh artık tamamen arınmıştır, artık kirlenme ve işkence görme gibi dertleri yoktur.
Tesekkur ederim yorum icin! Kisi bu evreden gectigini nasil anlayacak?
 
Bunu yasayip deneyim kazananlar ne yasadi merak ediyorum, surec herkeste aynimidir? bunu yasayanlar ayni yoldan mi gecer?
 
Bunu yasayip deneyim kazananlar ne yasadi merak ediyorum, surec herkeste aynimidir? bunu yasayanlar ayni yoldan mi gecer?
İçinde bulunduğumuz dönemde, bu sürece erişebilecek kadar gelişmiş bir insan var mıdır bilmiyorum; ama süreç kesinlikle aynı değil. Ruhaniyette deneyimlenen her şey ve olaylara verilen tepkiler tamamen kişiye özeldir.
 
Tesekkur ederim yorum icin! Kisi bu evreden gectigini nasil anlayacak?
İstem dışı denebilecek türden beklenmedik sorgulayış düşünceleri. Her zamanki gibi yaşadığın hayatın artık çatırdadığını hissetmek. Genel anlamda odak problemleri. Her şeyden şüphe etme ve delirdiğini düşünme gibi durumlar.

Bu süreç tamamlandığında kişi her zamankinden daha odaklı ve sakin birisine dönüşür. Yüksek öz farkındalık, toplum içinde gözlemci ve soyutlanmış halde bulunabilme. İnsanların yaşantılarına bir anlam veremeyiş durumu.
 
İstem dışı denebilecek türden beklenmedik sorgulayış düşünceleri. Her zamanki gibi yaşadığın hayatın artık çatırdadığını hissetmek. Genel anlamda odak problemleri. Her şeyden şüphe etme ve delirdiğini düşünme gibi durumlar.

Bu süreç tamamlandığında kişi her zamankinden daha odaklı ve sakin birisine dönüşür. Yüksek öz farkındalık, toplum içinde gözlemci ve soyutlanmış halde bulunabilme. İnsanların yaşantılarına bir anlam veremeyiş durumu.
Bu bahsettikleriniz herkesin yaşayacağı şeyler değil, hepimizin dönem dönem yaşadığı durumlardır. Magnum Opus aşamalarında ne yaşandığını bilecek seviyede değiliz.
 
Bu bahsettikleriniz herkesin yaşayacağı şeyler değil, hepimizin dönem dönem yaşadığı durumlardır. Magnum Opus aşamalarında ne yaşandığını bilecek seviyede değiliz.
Magnum Opus da gayet doğaldır ve barındırdığı süreçler de bir o kadar insan psikolojisiyle iç içedir. Dönem dönem yaşanan duygusal değişimler ile Magnum Opus'un getirdiği değişimler arasında deneyimle ayırt edilebilecek farklar olsa da abartılı bir uçurum beklemeyiniz. Magnum Opus büyük bir özen gerektirse de gereksiz derecede karmaşık ve gizemli de değildir. Her ne kadar Tanrısal olsa da bunu "insanüstü" bir şey olarak görmektense insan olmanın bir parçası olarak görmenizi tavsiye ederim.
 
Magnum Opus da gayet doğaldır ve barındırdığı süreçler de bir o kadar insan psikolojisiyle iç içedir. Dönem dönem yaşanan duygusal değişimler ile Magnum Opus'un getirdiği değişimler arasında deneyimle ayırt edilebilecek farklar olsa da abartılı bir uçurum beklemeyiniz. Magnum Opus büyük bir özen gerektirse de gereksiz derecede karmaşık ve gizemli de değildir. Her ne kadar Tanrısal olsa da bunu "insanüstü" bir şey olarak görmektense insan olmanın bir parçası olarak görmenizi tavsiye ederim.
Ben de bunu okumanızı tavsiye ediyorum.
 
Ben de bunu okumanızı tavsiye ediyorum.
Ortada bir bilgi eksikliği durumu yok. Söylediklerim gayet anlaşılır olmakla birlikte saçma ve yabancı öğe de barındırmıyor. Anlayabildiğiniz kadarını anlayın, işinize yarayanı alın, ama bu kadar aceleci olmayın. Size daha fazla cevap vermeyeceğim.
 
Ortada bir bilgi eksikliği durumu yok. Söylediklerim gayet anlaşılır olmakla birlikte saçma ve yabancı öğe de barındırmıyor. Anlayabildiğiniz kadarını anlayın, işinize yarayanı alın, ama bu kadar aceleci olmayın. Size daha fazla cevap vermeyeceğim.
Yüksek Rahip Hooded Cobra'nın bu vaazı yazmasına neden olan karakter özelliklerine sahipsiniz.

Daha fazla yazmamanız uygun olur, zira kendinizi birkaç yıllık adanmışlığınızla bu yolun sonu olan Magnum Opus hakkında kesin yargılarda bulunabilecek kadar üst bir kademede görüyorsunuz.

İçinize dönmenizi, söz konusu vaazı dikkatlice okuyarak işaret ettiğim şeyi anlamaya odaklanmanızı öneriyorum.

Ya da kendinizi birkaç bir şey bilmeyenle karşılaştırıp, bu tarz konularda yargılarda bulunma hakkını kendinize verebilir ve bu cahilliğin içinde tatmin olabilirsiniz.

Karar sizin.
 
Farkındalıklarımızın gelişmesi ne kadar ruhumuzla ilgili olsada, sadece farkındalığımız arttığı için, hayatı ve varoluşu sorguladığımız için ya da duygusal ve zihinsel değişimler yaşadığımız için Kundalini Yılanı'mızın uyandığı veya Magnum Opus'a hazır olduğumuz anlamı çıkmamalı. Şayet o aşamalara geldiysek hatrı sayılır bir ruhani güç ve bilgeliğede sahip olurduk ve bu güçle hayatımıza, varoluşumuza etki edebilirdik.

Farkındalığımızın gelişmesi, sorgulamak, merak etmek güzel ve faydalı şeyler bizler için, bu geliştiğimizide gösterir. Ancak 1. seviyeden, 2. seviyeye geçmemizi, 100. seviyeye ulaştığımız şeklinde değerlendirmek sadece bize zarar verir.

Kendimize inanmak, güvenmek muhteşem şeyler ama bulunmadığımız bir varoluş seviyesinde gibi davranmak sadece bize acı getirir. Ve bu acı ancak gerçeğin kabullenişi ve çabamız ile aşılabilir.

Bir çok insan gibi benimde kendimi kandırdığım zamanlar oldu hayatımda farklı konularda, bunun karşılığınıda gördüm. O zaman bir şeyleri değiştirmem gerektiğini anladım yoksa acı varolmaya devam edecekti.

Marcus Aurelius'un da dediği gibi: "Birisi bana düşündüğüm ya da yaptığım şeyin doğru olmadığını gösterebilirse, seve seve değişirim, çünkü hiç kimsenin gerçekten zarar görmediği gerçeği ararım. Zarar gören, kendini kandırmaya ve cehaletine devam eden kişidir."

Hepimiz dünden daha iyi, güçlü ve bilge olmak için çalışalım.

Unutmayalım ki kendimizi bilmek tüm bilgeliğin başlangıcıdır. 🌅🌿
 
blah blah
Sonne Bey, bırakın bu tavırları. Eminim ki yazdıklarımı okumamışsınızdır bile. Diğer arkadaşı da az çok tanıyoruz, her şeye atlamayı seven birisi. Ben de aylar sonra bile aynı şeylerle karşılaşınca uğraşmak istemedim.

Konuya gelelim. Ortada bahsi geçen birbiriyle bağlantılı bir deneyimler zinciri var. Belirli bir konudaki izole bir bilgiden bahsetmiyoruz. Benim zaten sürekli üzerine düşündüğüm ve çabaladığım bir konu hakkında yazdım. Anlıyor musunuz? Kişilik yapım bu değil yani. Bilmediğim şeye bilmiyorum derim. Yazdıklarım da arkası boş şeyler değil. Acı, deneyim, sorgulama, birikim ve gözyaşı ile elde edilen şeyler. Hepsi için açıklamalarım var.

Ben zaten her bahsettiklerimi yaşayan Magnum Opus sürecindedir demedim. Magnum Opus sürecinin başlangıç düzeyindeki kişiler de benzer şeyleri yaşıyor sadece daha farklı şekillerde. Ortada yanlış bir bilgi bile yok, açıklayalım: İlk başta ne demişim, Magnum Opus doğaldır. Burası doğru. Sonrasında da belirli farkların elbette olduğundan (ki zaten olması gerekiyor) bahsettim ama yine de çok büyük farklar olmayacağını söyledim. Tanrılar da insanların duygularına sahip, onlar da mutlu oluyor, ağlıyor, sorguluyor. Aynı genler, aynı beyin, aynı tür. Çok uçuk farklar beklemeyin. Her neyse bu açıklamalarla ilgilendiğinizi sanmıyorum, devam edelim.

Kendimi Tanrı ilan etmedim sadece bildiklerimi paylaştım. Yoksa herkesin rütbe peşinde olduğunu mu düşünüyorsunuz? Size kötü bir haberim var, herkes öyle değil.

JoS ile alakası olmayan ve Ruhun Karanlık Gecesi hakkında yazan bir sürü insan var. Demek ki bir sürü insan aynı şeyleri deneyimliyor. Rutin depresyon diyip geçebilirlerdi. Olmadığını bilmiyorlar mı şimdi bu insanlar? Demek ki değil. Demek ki herkes yaşıyor. Demek ki pek de değişkenlik göstermeyen bir şey. Kundalini de herkeste var ne tesadüf. Belirli düzeyde bir uyanış gösteriyorlar fakat devamı için yol gösterilmesine ihtiyaçları var. Dehalarda da belirli bir düzeyde Kundalini aktivitesi görülüyordu. Bunların Tanrısal bir süreçle bağlantısı olduğunu biliyorlar mı? Ee ne yapsak? Onlara da mı link atsak ya, yanlış bilgi yayıyorlar falan hani.

O vaazı okuması gereken birisi olmadığımı gayet de iyi bildiğiniz halde neden konuşuyorsunuz. Gerçek anlamda kafası karışmış birisini hayatınızda hiç gördünüz mü merak ediyorum? Forum eskiden Şeytan'dan kendisini onun "dişi kadın" demonlarıyla evlendirmesini isteyen, Şeytan'ın meditasyonlarına dahil olduğunu iddia eden kişilerle doluydu. Yine öyleleri gelirse onlarla "yol gösterip ✨" üstünlük taslarsınız.

Forum hâlâ ilerleyememiş. Hâlâ herkes birinin tepesine çıkmaya çalışıyor. Algıları apaçık meraklı ve masum ruhların uğrak yeri olması gereken bu yeri Kısmetse Olur'a çevirdiniz. Aydınlıkyol gibi olun biraz. Kimseye bir zararı yok, sadece gerçekleri öğrenmek istiyor. Buraya böyle insanlar lazım. Bazı kişiler burada öğrenmek için bulunmuyor ve bu birçok kişinin canını sıkıyor.

Siz de sadece yazmak için yazıyorsunuz. Biraz samimiyet.
 
İstem dışı denebilecek türden beklenmedik sorgulayış düşünceleri. Her zamanki gibi yaşadığın hayatın artık çatırdadığını hissetmek. Genel anlamda odak problemleri. Her şeyden şüphe etme ve delirdiğini düşünme gibi durumlar.

Bu süreç tamamlandığında kişi her zamankinden daha odaklı ve sakin birisine dönüşür. Yüksek öz farkındalık, toplum içinde gözlemci ve soyutlanmış halde bulunabilme. İnsanların yaşantılarına bir anlam veremeyiş durumu.
Bahsettiğiniz şeyler Magnum Opus ile alakalı değil, bir insanın ruhsal uyanışının ilk evresidir. Çevresini ve benliğini sorgulamaya gittiği ilk evre.
 
Sonne Bey, bırakın bu tavırları. Eminim ki yazdıklarımı okumamışsınızdır bile. Diğer arkadaşı da az çok tanıyoruz, her şeye atlamayı seven birisi. Ben de aylar sonra bile aynı şeylerle karşılaşınca uğraşmak istemedim.
Magnum Opus'un 1. aşaması olan Nigredo'ya ulaşmış ve bunu deneyimlemiş gibi konuşuyorsunuz. Size açık konuşayım, Nigredo'nun böyle sandığınız gibi bir şey olmama ihtimali de mevcut. Siz ve bunu yaşadığını söyleyen insanların deneyimlediği şeyler, psikolojik bunalımlardır ve belki de bundan çıkış ve bireysel aydınlanmalardır.

Sizin sorununuz, "burada benzerlik olabilir" demeniz değil, "böyledir" diye diretmeniz. Dediğiniz doğru olsa bile bu bir ihtimaldir ve şahsınızın spekülasyonudur, çünkü siz henüz bunu yaşamadınız.

Fakat aynı hırs ve egoyla defalarca kez gelip de eminlikle konuşan insan olursa, onlara kendi seviyelerini hatırlatmam doğru olandır çünkü siz o aşamada değilsiniz. Bu insanları kandırmaya girer. Sizin ''her şeye atlamak'' olarak gördüğünüz durum bundan ibarettir.
 
Konuya gelelim. Ortada bahsi geçen birbiriyle bağlantılı bir deneyimler zinciri var. Belirli bir konudaki izole bir bilgiden bahsetmiyoruz. Benim zaten sürekli üzerine düşündüğüm ve çabaladığım bir konu hakkında yazdım. Anlıyor musunuz? Kişilik yapım bu değil yani. Bilmediğim şeye bilmiyorum derim. Yazdıklarım da arkası boş şeyler değil. Acı, deneyim, sorgulama, birikim ve gözyaşı ile elde edilen şeyler. Hepsi için açıklamalarım var.

Ben zaten her bahsettiklerimi yaşayan Magnum Opus sürecindedir demedim. Magnum Opus sürecinin başlangıç düzeyindeki kişiler de benzer şeyleri yaşıyor sadece daha farklı şekillerde. Ortada yanlış bir bilgi bile yok, açıklayalım: İlk başta ne demişim, Magnum Opus doğaldır. Burası doğru. Sonrasında da belirli farkların elbette olduğundan (ki zaten olması gerekiyor) bahsettim ama yine de çok büyük farklar olmayacağını söyledim.
Birkaç yıllık adanmışlığınız birçok kişiden "daha bilgili ve tecrübeli" olduğunuzu düşünebilirsiniz ki ortalama bir Spiritüel Satanist ile karşılaştırıldığınızda, şüphesiz öylesiniz. Kendinizi çoğunlukla hiçbir şey bilmeyenler ile karşılaştırdığınızda, daha çok şey bildiğinizden emin olursunuz velâkin bundan doğan bir üstlünlük hissi ile daha yüksek bir bilinç seviyesinde anlaşılabilecek şeyler üzerinde kesin yargılarda bulunmanız ise sadece tahmin ve çıkarım olur, bu tahmin ve çıkarımlar doğru ve tutarlı olabilir velâkin bu, onları tahmin ve çıkarım olmaktan ileriye götürmez ki bu tarz şeylere de gerek yoktur.

Tanrılar da insanların duygularına sahip, onlar da mutlu oluyor, ağlıyor, sorguluyor. Aynı genler, aynı beyin, aynı tür. Çok uçuk farklar beklemeyin.
Tanrılar ve insanlar arasındaki benzerliklerin varlığı doğrudur; ancak bu benzerlikleri basite indirgemek isabetli bir yaklaşım değildir. Duyguların derinlikleri, açığa çıkma sebepleri ve çeşitleri farklılık arz eder. Şeytan'ın öfkesi ile kendi öfkenizi bir tutmak, yahut Thoth'un sorgulaması ile kendi sorgulamanızı aynı görmek mümkün değildir. Hangi bakış açısından baktığınız veya hangi parametrelerle bu sonuca vardığınız önemsizdir; zira bu sadece gerçeği çarpıtarak kendi yorumunuza indirgemek olur ve bu, gerçeklikten uzak bir yaklaşımdır.

Kendimi Tanrı ilan etmedim sadece bildiklerimi paylaştım. Yoksa herkesin rütbe peşinde olduğunu mu düşünüyorsunuz? Size kötü bir haberim var, herkes öyle değil.
Kimse sizin egoist ve rütbe peşinde koşan biri olduğunuzu iddia etmedi. Sadece, kendinizi yüksek bilinç seviyesinde anlaşılabilecek konular hakkında yorum yapabilecek seviyede gördüğünüzü belirttim. Bunun uygun olmadığını ve kimseye yarar sağlamayacağını ifade ettim.

JoS ile alakası olmayan ve Ruhun Karanlık Gecesi hakkında yazan bir sürü insan var. Demek ki bir sürü insan aynı şeyleri deneyimliyor. Rutin depresyon diyip geçebilirlerdi. Olmadığını bilmiyorlar mı şimdi bu insanlar? Demek ki değil. Demek ki herkes yaşıyor. Demek ki pek de değişkenlik göstermeyen bir şey. Kundalini de herkeste var ne tesadüf. Belirli düzeyde bir uyanış gösteriyorlar fakat devamı için yol gösterilmesine ihtiyaçları var. Dehalarda da belirli bir düzeyde Kundalini aktivitesi görülüyordu. Bunların Tanrısal bir süreçle bağlantısı olduğunu biliyorlar mı?
Bu anlattıklarınız, aslında bir insanın ruhsal uyanışının ilk evresine işaret etmektedir. Kişi bir uyanış geçirir ve beraberinde çevresini ve benliğini derinlemesine sorgulamaya başlar ki bu, dönüşümün kıvılcımıdır. Magnum Opus süreci içerisinde benzer bir şey yaşansa da bu, anlattıklarınızdan çok daha komplekstir. Tanrıların duyguları ile insanların duyguları konusunda verdiğim örnek, bu konuda da geçerlidir.

Öte yandan, Kundalini Yoga yapan ortalama bir Spiritüel Satanist de belirli düzeyde bir uyanış gösterir. Ancak, bu uyanışı Kundalini Yılanı'nın tamamen uyanma süreciyle kıyaslamayız. Her şey belirli düzeyler içerisinde gerçekleşir ve benzerlikler olsa da aslında birbirlerinden çok farklıdır.

O vaazı okuması gereken birisi olmadığımı gayet de iyi bildiğiniz halde neden konuşuyorsunuz.
Bu türden bir kesinlik ve eminlik içerisinde bulunmanız, gelişiminizin en büyük engellerinden biridir. Size bu vaazın atılmasının nedenlerinden biri de budur. Neye işaret ettiğimi ve neden bu vaazı okumanız gerektiğini anlamaya çalışmak yerine, bunu mutlak suretle reddediyor ve kendi söylemlerinizi amansızca desteklemeye çalışıyorsunuz.

Gerçek anlamda kafası karışmış birisini hayatınızda hiç gördünüz mü merak ediyorum? Forum eskiden Şeytan'dan kendisini onun "dişi kadın" demonlarıyla evlendirmesini isteyen, Şeytan'ın meditasyonlarına dahil olduğunu iddia eden kişilerle doluydu. Yine öyleleri gelirse onlarla "yol gösterip ✨" üstünlük taslarsınız.
Kimse kafanızın karışmış olduğunu söylemedi; yalnızca yaklaşımınızın yanlış olduğunu ve doğru veya yanlış fark etmeksizin tahmin ve çıkarımlarla ilerlemenin uygun olmadığı belirtildi. Bunun dışında, burada egomu tatmin etmek için bulunmuyorum. Egolu insanlar empatiden yoksundur ve kendilerine karşı çıkan, muhalif kişilere karşı sabırlı olamazlar. Siz halbuki şahsıma saldırıp bizi küçümsemenize rağmen, benden uzun ve özenli cevaplar alıyorsunuz. Burada tek amacımın size yardım etmek olduğunu unutmamalısınız.

Forum hâlâ ilerleyememiş. Hâlâ herkes birinin tepesine çıkmaya çalışıyor. Algıları apaçık meraklı ve masum ruhların uğrak yeri olması gereken bu yeri Kısmetse Olur'a çevirdiniz. Aydınlıkyol gibi olun biraz. Kimseye bir zararı yok, sadece gerçekleri öğrenmek istiyor. Buraya böyle insanlar lazım. Bazı kişiler burada öğrenmek için bulunmuyor ve bu birçok kişinin canını sıkıyor.
Kimse size üstünlük taslamaya veya sizin tepenize çıkmaya çalışmıyor, aksine bunları şu an siz yapıyorsunuz. Evet, bir siz ilerlediniz ve âdeta bir süper yogisiniz. Diğer insanları küçümsemeye, aşağılamaya devam edin zira bu sizin ne kadar bilgelikten uzak olduğunuzu göstermektedir.

Siz de sadece yazmak için yazıyorsunuz. Biraz samimiyet.
Gerek sayısız cevap, gerekse de sayısız çeviri ile Türk SS Topluluğuna elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Siz ise söylenmeyen şeylerin size söylendiğini iddia ediyor, söylemlerimizin arkasındaki niyeti anlamaya çalışmadan agresif bir şekilde bizlere saldırıyorsunuz. Emeklerimiz karşılığında bu güzel söylemleriniz için teşekkür ederiz.
 
Teşekkür ederim, ve özür dilerim.

Bu arada dediğiniz mantıklı evet, ama aslında karşılaştırmaları pek sevmem. Aşırı göreceli bir şey. Başkalarından daha iyi olmaya değil, kendi en iyi halim olmaya çalışıyorum ve herkesin de böyle yapması gerektiğini düşünüyorum. Benimle aynı hızda ilerleyen birisiyle aramdaki fark asla değişmezdi ama bir önceki konumumdan daha ileride olurdum.

Elbette, insan kendi potansiyelinin ve anlayabileceklerinin farkında olunca, otomatik olarak anlamayacaklarının da farkında oluyor. Zihnim bazen (sürekli değil çünkü bu biraz gereksiz olurdu) bulunduğum durumda anlamaktan da öte, üzerinde tahmin bile yürütemeyeceğim konularla meşgul olabiliyor. Astrolojik prensipler, genler ve ruhun bağlantısı, Tanrıların yarattığı yapay uydular. Gerçekçi bir açıdan bakarsak, bunları anlayabilmek için yüzyıllara ihtiyaç var. Tüm bunları düşününce, Magnum Opus gözüme sadece aşılması gereken bir süreç olarak geliyor çünkü bunun da ötesinde, evrende insan aklının alamayacağı çok fazla şey var. Magnum Opus bir sınav, geçene kadar tekrar tekrar deniyoruz. Bu sınav geçildiğinde artık evrensel yaratılışa katılıp katkıda bulunabiliyoruz. Sadece buna odaklanıyorum, böyle yaptığımda da birçok şey gözüme çok küçük geliyor. Bu yüzden kibir gibi şeyleri umursamıyorum çünkü hala DNA'dan anlamıyorum, evrendeki sayısız yıldızla hiçbir bağım yok, evrenin bilinmeyen boyutlarında kafayı da bulmuyorum. Sadece sınavımı geçmeye çalışıyorum, sonrasında huzura ermek için. Satürn ve Jüpiter.

Evrendeki yerini ve rolünü bilmek, kendine anlam katmak ve evreni anlamaya çalışmak. Tanrıların gözünde ne olduğunu bilmek. Zaten birisi değerli olmak istiyorsa önce ne olduğunu bilmeli. Bir değişim yaratmak için öncesine kabullenmek gibi.

Her neyse, böyle şeylerden bahsetmem gerekmiyordu, farkındayım. Aslında agresif birisi değilim, o yüzden size karşı da "Hayır o öyle değil, böyleydi!" tarzında çıkışmalarla gelmek gözüme uygun gözükmeyecekti. Yazdıklarınızda kin yerine sakinlik seziyorum, nasıl bir tepkiyle karşılaşacağımı merak ediyordum ve hayal kırıklığına uğramama sebep olabilecek bir tepkiyle karşılaşmadığım için mutluyum.
 
Bahsettiğiniz şeyler Magnum Opus ile alakalı değil, bir insanın ruhsal uyanışının ilk evresidir. Çevresini ve benliğini sorgulamaya gittiği ilk evre.
Ruhani anlamda uyanışımın, Magnum Opus'a kadar olan yolda hangi konumda olduğumu nasıl anlayabilirim? Herkesin bahsettiği bir depresif vs süreç var. Kafam gerçekten çok karıştı. Ruhani anlamda yeterli "uyanış"ta olduğumu, magnum opusa ne kadar yolum kaldığını nasıl anlayabilirim?

Bu sorum herkese bu arada, kafam gerçekten çok karışık bu konuda biraz açıklayıcı yazarsanız teşekkür ederim.
 
Ruhani anlamda uyanışımın, Magnum Opus'a kadar olan yolda hangi konumda olduğumu nasıl anlayabilirim? Herkesin bahsettiği bir depresif vs süreç var. Kafam gerçekten çok karıştı. Ruhani anlamda yeterli "uyanış"ta olduğumu, magnum opusa ne kadar yolum kaldığını nasıl anlayabilirim?

Bu sorum herkese bu arada, kafam gerçekten çok karışık bu konuda biraz açıklayıcı yazarsanız teşekkür ederim.
Magnum Opus'a giden yolu siz oluşturursunuz. Herhangi yazılı çizili ve kendiliğinden oluşturulan, zaten oluşmuş bir yol değil. Herhangi belirtilebilecek bir zaman kavramı yok.

Amacınız gerçekten tanrısallık ise, ilk önce tanrısallığın ne anlama geldiğini kavramalısınız. Magnum Opus bir amaçtır evet. Ama Magnum Opus'a giden yol ve gittiğimiz sürece var olan seviyemiz de oldukça tanrısaldır.

Bu yüzden bunlara çok fazla takılmanızı ve başkalarının, bu şekildeki kişisel özellikleriniz hakkındaki yorumlarını fazla kesin bulmamanızı öneririm.

Ruhsal yolculuk her ruh için farklı olacaktır. Herkesin yapısı, ruhu, irade gücü farklı.

Ayrıca ruhsal seviyenizi tanrılar çok açık bir şekilde görebilir. Bu konu sizin için çok önemliyse, size çok şey katacaksa tanrılara sorabilirsiniz.
 
Ruhani anlamda uyanışımın, Magnum Opus'a kadar olan yolda hangi konumda olduğumu nasıl anlayabilirim? Herkesin bahsettiği bir depresif vs süreç var. Kafam gerçekten çok karıştı. Ruhani anlamda yeterli "uyanış"ta olduğumu, magnum opusa ne kadar yolum kaldığını nasıl anlayabilirim?

Bu sorum herkese bu arada, kafam gerçekten çok karışık bu konuda biraz açıklayıcı yazarsanız teşekkür ederim.
Aslında bu konuda bir bütünlük içeren bir yazı yazmayı düşünüyordum, parça parça bilgi paylaşmak için uygun olmayan bir konu Magnum Opus. Çünkü çok kapsamlı ve birçok şey birbiriyle bağlantılı.

Sorunuza gelirsek, şöyle cevaplayabiliriz. Uyanmak aslında aşırı zor değil. Bazen kendiliğinden olur, bazen çevresel faktörler. Çocukluğunda bile hayatı sorgulayan insanlar var. O yüzden de bu bir kıvılcım olarak düşünülebilir. Magnum Opus'ta hatrı sayılır bir biçimde ilerlemek ise alev alev yanan bir Güneş olmaya benzer. Kendi ruhunu derinlemesine keşfetmek bir çaba gerektirir ve uyanış, bunu başlatan bir kıvılcımdır.

Sizin durumunuza gelirsek; duygularınızı iyi anlamaya çalışın. Uyanış, depresyondan çok kafa karışıklığı gibidir ve bir çeşit boşluk barındırır. Acı içinde olmadığınızdan emin olun. Hayatın sizin üzerinizdeki etkisini azaltarak kendi içsel durumunuzu daha iyi gözlemleme şansı yakalayabilirsiniz.
 
Öncelikle ruhsal açıdan gelişerek Tanrılarla doğrudan iletişim kurma beceresini elde edin. Bu seviyeye ulaştığınızda, bu tarz sorularınızı Tanrılara sorabilirsiniz. Kundalini Yılanı, Magnum Opus ve benzeri konular, şu anda Şeytan'ın Sevinci üzerindeki Spiritüel Satanistlerin büyük çoğunluğunu ilgilendirmemektedir.
 
Huzura erişmeden önceki arınma ve sessizleşme dönemidir.

Magnum Opus'un "işkence" evresi, insan kendi içine çekilip sessizleşinceye kadar devam eder yani varlığın son katmanı, özü olan Balık'la ilgilidir. Bu noktada "ölüm" gerçekleşiyor. Mutlak umursamazlık hali, gerçeklikten kopukluk ve dışarıyla ilgilenmeme. Tepki verme gerekliliği hissinden arınmak ve sadece algılayıcı konumunda bulunmak. Varoluş karşısında sakinliğini koruyabilmek ve hiçbir şekilde "kafayı yememek".

İçeri çekilip arınma tamamlanınca, dış katmanlar tekrar aktive olmaya başlar ve gerçekliğe doğru ikinci bir doğuş yaşanır ve bu noktada ruh artık tamamen arınmıştır, artık kirlenme ve işkence görme gibi dertleri yoktur.
Bu dönemi eksiksiz bir şekilde yaşadım ve geçirdim. Sonrasında ise Jos'a katıldım, daha doğrusu yeni yeni keşfettim fakat içindeki bilgilerin çoğunu biliyordum (meditasyonları içine katmıyorum) ve bu dönem 2 sene sonunda yavaş yavaş geçmeye başladı. Fakat hala geçmiş değil. Şahsen anlamlandıramadım.
 
Bu dönemi eksiksiz bir şekilde yaşadım ve geçirdim. Sonrasında ise Jos'a katıldım, daha doğrusu yeni yeni keşfettim fakat içindeki bilgilerin çoğunu biliyordum (meditasyonları içine katmıyorum) ve bu dönem 2 sene sonunda yavaş yavaş geçmeye başladı. Fakat hala geçmiş değil. Şahsen anlamlandıramadım.
Bu aşama ruhun yavaş yavaş uyanma ve ruhun zincirlerini kırma isteğinin olduğu dönemdir. Magnum Opus ile bir ilgisi yoktur.. Magnum Opusun başlangıcı ile ruhun uyanma aşamasının başlangıcını karıştırmış olabilirsiniz. Esenlikler..
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top