Pammy
Active member
- Joined
- Nov 14, 2021
- Messages
- 833
Türkiye bir arkeoloji cenneti. Apollo ve Daphne'nin efsanesinin Hatay, Defneliler sahiplenmiş. Gaziantep'te Zeugma, Şanlıurfa'da Harran, Konya'da Çatalhöyük, Mersin Tarsus, Antalya'da Patara... Düzinelerce antik kentimiz var. Şeytan'ın Tahtı Bergama, İzmir'de (idi).
Modern Türkiye'nin idari sınırlarını çizdiği İzmir ili, üç antik şehri içinde bulunduruyor: Bergama, İzmir ve Efes. Kuzey'de Bergama, Zeus'un tahtının bulunduğu yer ve Sekmet ile İsis dahil Mısır Tanrılarına adanmış bir tapınağa ev sahipliği yapıyor. Güney'de Efes, ilk yerleşimcilerini sekiz bin sene önce ağırlıyordu. Proto-Indo-European'ın altı bin ile dokuz bin sene önce konuşulduğu düşünülüyor, oradan hesap edin ne kadar eski olduğunu. Bergama ve Efes'in ortasında İzmir var. Bugün size İzmir'in, eski adlarından biri Smyrna, ana tanrıçası olan Nemesis'i, onun varlığının küçük bir kısmını onurlandırabilecek olsam da anlatacağım.
Nemesis tapınışının kökenine dair üç teori var. İlki, Rhamnousia'da başladığı ve oradan yayıldığı. Nemesis, Rhamnousia olarak da bilinir. Rhamnous'ta bilinen en büyük tapınağı var. Modern intikamcı tanrıça anlayışı Roma'da Adrasteia ve Invidia sıfatlarına sahip olan Rhamnous'lu Nemesis'ten geliyor. Adrasteia ve Invida onun isimleri olsa da bu bütün Adrasteia ve Invidiaların onun şahsen kendisi olduğu anlamına gelmiyor. Afrodit de zaman zaman Nemesis sıfatını almıştır ama o Nemesis olarak bilinen ilahi adalet prensibinin kişileşmiş hali değil.
Modern Nemesis ve Romalı Nemesis, Rhamnousia olan Nemesis'e dayanıyor. Kibrin (hubris) cezalandırıcısı Nemesis yedi büyük günahtan kıskançlığa (Envy) dönüştürülerek hakarete uğruyor. Nemesis'in modern kelime anlamlarından biri, düşman. Arch-nemesis = baş düşman. Modern ve Romalı Nemesis oldukça zevkli konular olsa da bugün bahsetmek istediğim o değil.
Nemesis'in kökeninin Rhamnous olduğuna dair konsensus yok. Martin P. Nilsson (The Minoan-Mycenaean Religion) Nemesis’in Anadolu kökenli bir tanrıça olabileceğini ve Rhamnous kültünün daha geç bir gelişim olabileceğini öne sürüyor. Louis Robert (Hellenica vol. 13) yine Nemesis inancının İzmir’den Rhamnous'a yayıldığını düşünen akademisyenlerden biri. Ancak İzmirli Nemesis, Rhamnousia'nın aksine, yerel bir ana tanrıça olarak kaldı. Nemesis özünde bir denge ve kader tanrıçası. Rhamnousia ve Romalı Nemesis yüzyıllar içinde onun iyi talih ve anaç yapısını silerek, sadece intikamcı ve cezalandırıcı yüzünü bıraktı. Oysa o hem intikamcı ve cezalandırıcı, hem de ödüllendirici bir tanrıça. Başlangıçta kader ve kozmik denge tanrıçası olan Nemesis, Roma döneminde ve sonrasında daha çok intikam ve ceza ile ilişkilendirildi. Roma'da yine sevildi ama kişiliğinin bir kısmı silinmişti.
Nemesis inancının kökenine dair üçüncü görüş onun ne İzmir'de ne de Rhamnous'ta ortaya çıktığı. Farklı merkezlerde birbirinden ayrı olarak geliştiği. Zaten var olan ilahi adalet prensibinin ve sevilen Anadolu tanrıçalarının Helen kültürünün dominantlaşmasıyla bu isimle çağrılmaya başlandığı. Doğru olan da budur. İzmirliler ve Rhamnouslular tanrıçayı icat etmediler. Onu tanıdılar ve bu isimle çağırdılar. Nemesis, kozmik denge ve ilahi adalet, Mısır'da Maat olarak bilinir: https://ancient-forums.com/threads/...f-basic-numbers-1-10.74710/page-2#post-367531
Hint-Avrupalı Nem kökünden ismi türemiş bir ilah olan Neminatha'nın (Nemi ve Aristanemi olarak da bilinir) isminin tam olarak anlamı ''Kader Çarkının Efendisi''. Nemi burada çark, döngü, tekerlek ya da alternatif olarak yıldırım demek ve natha efendi, patron, lord demek. Nemesis'in en bilinen isimlerinden biri Fortuna'dır. Fortuna, Wheel of Fortune'daki gibi Kader Çarkı. Şans. Baht. Çarkıfelek. Felekten bir gece çalmak deyimindeki felek. Kader.
Neminatha 30 metre boyunda ve siyah renkli bir tanrı. Bu fiziksel özellikler Nemesis'i anlatmıyor. Ancak Neminatha ve Nemesis'in arkasındaki ilke aynı. Neminatha, Dharma Tekerleğinin (Wheel of Dharma, Dharmachakra) efendisi ve Nemesis Fortuna ise Kader Çarkının (Wheel of Fortune) efendisi. Nem kökü dağıtmak anlamını veriyor. Burada dağıtılan şey kader, talih, ödül ve ceza.
Fortuna Nemesis
Kader Çarkı bana hep 12 burcun oluşturduğu çarkı hatırlatmıştır. Kaderimiz, döngümüz, bu inkarnasyonumuz. Kozmik Denge ve İlahi Adalet Tanrıçası Nemesis'in Mısır'daki dengi Maat'ın tüyü, bir insanın hak ettiğini ölçmek için kullanılır. Anlatıya göre ölümden sonra mumyalama sürecinde kalp çıkarılır ve bir kefede Maat'ın tüyü, bir kefede kalp tartılır. Eğer kalbiniz tüyden hafifse, tebrikler.
Geriye dönelim, İzmir'in ana tanrıçası olan Nemesis. İnsanlığın tarihi boyunca Nemesis'in, Maat'ın üstlendiği rollerden biri. Şehir son seferi Yunan iddiasına göre Türklerin, Türk iddiasına göre karşı tarafın şehri ateşe vermesi (1922 İzmir Yangını) olmak üzere defalarca kez yakılıp yıkıldı ve baştan kuruldu. Hitit'i, İyonyalısı, Lidyalısı... ondan fazla kez el değiştirdi. Bundan dolayı çok fazla kuruluş hikayesi ve efsanesi var. Bu efsanelerden biri İskender'in Persleri def ettikten sonra bir av sırasında yorulduğunda Kadifakale'de dinlenirken gördüğü bir rüyaya dayandırılır.
Efsaneye göre Büyük İskender günümüzde Kadifekale olarak bilinen Pagos Dağı’nda avlanırken yorgun düşer ve büyük bir çınar ağacının gölgesinde uyuyakalır. Rüyasında, Smyrna’nın koruyucu tanrıçaları olarak kabul edilen İkiz Nemeseisler karşısına çıkar. Tanrıçalar, ona eski Smyrna’nın artık kaderini tamamladığını ve şehrin yeni bir yerde, Pagos Dağı eteklerinde yeniden kurulması gerektiğini söyler.
İskender, bu rüyasını Apollon Kahini Aristandros’a anlatır. Kahin, bu olayın Tanrıların bir işareti olduğunu ve şehrin gerçekten de Tanrıların gösterdiği yerde yeniden inşa edilmesi gerektiğini söyler. Bunun üzerine İskender, Smyrna halkına şehrin yeni yerleşim yerine taşınmasını emreder. Fikir İskender'den çıktıysa bile işi İskender'in generali ve imparatorluğunun haleflerinden biri olan Lysimakhos yaptı.
İzmirli Nemesis'in Rhamnousia'dan en büyük farkı, İzmir'de ikiz Nemesisler (Nemeses veya Nemeseis) olması. Bunu birkaç farklı şekilde yorumlamak mümkün. Eski İzmir'in ve yeni kurulacak İzmir'in iki tanrıçası olabilir. Nemesis'in iki yüzü olabilir: Ödül ve ceza, iyi talih ve kötü talih, hak edilmiş şans ve... sadece şans. Ben Nemesis ve Tyche olmak üzere hak edilmiş kader ve bizim elimizde olmayan kaderle alakalı olduğunu düşünüyorum. Nemesis ve Tyche aynı kozmik gücün ayrışmış yönleri. Tyche şans, rastlantısal olaylar, kaderin belirsizliği yönünü temsil ediyor. Nemesis ise hak edilmiş kaderi. Nemesis ve Artemis de burada bahsedilen ikiz tanrıçalar olabilir.
Türk Tarih Kurumu'nun çıkardığı Belleten dergisinden bedavaya indirebileceğiniz The Cults of Nemeseis and Tyche at Smyrna makalesini okuduğumda, birkaç yıl önce, Nemesis'in çocukluğumun en sevdiğim tanrıçası olmasından ve bir tanrıçanın bu kadar yakın iki yerde (Symrna ve Rhamnous) sadece yüzyıllar içinde nasıl farklı kişilikler kazandığını göstermesi açısından faydalı olduğunu düşündüğümden sizinle böyle bir yazı paylaşmak istemiştim. Sonra nedense yapmadım.
Nem sesiyle başlayan tanrı isimlerine sadece Hint ve Yunanlarda değil; Keltlerde Nemetona'da ve Morrigan'ın bir parçası olan Nemain'de de rastlıyoruz. Bunların aynı tanrıça olduğunu iddia etmiyorum. Ama üstüne düşünmekten zarar gelmez.
Şu şekilde aratarak İskenderin Pagos dağındaki rüyasını tasvir eden madeni paraların bir örneğini bulabilirsiniz:
Bronze coin of Marcus Aurelius, representing the dream of Alexander on the mount Pagos: Klose 1987, taf. 39-40, V.1-R.4.
Son olarak demek istediğim şey, bu rüya bir efsane. Tanrılarsa bizim için şimdi efsane olan zamanlarda bile efsaneviydi. İskender gerçekten İzmir'e gitti mi gitmedi mi bilmiyoruz. Gitmiş olması olası. Sokrates'in gerçekten yaşamadığını ve Plato'nun yarattığı kurgusal karakter olduğunu söyleyenler var. Yaşamış olması olası. Amazonlar gerçek mi Yunan efsanesi mi bilmiyoruz. Bizim efsanelerimiz olan zamanlarda bile, mitolojiler mitolojiydi. Tanrıların dünyada yürüdüğü zaman binlerce yıl önce değil. Onbinlerce belki.
Eğer bu kadar yakın yerlerde bu kadar kısa süre içinde Tanrıça böyle farklı kişilikler kazandıysa, dünyanın bir ucundan bir ucuna çağlar boyunca nasıl değiştirmiştir? Bu onun olduğu şeyden ziyade insanların onu nasıl kavrayabildiğiyle ilgili. Bütün Tanrılarımız ve Tanrıçalarımız, farklı kültürlerde ve dillerde nasıl farklı kişilikler kazanmışlardır? Rolleri, isimleri nasıl değişmiştir? Modern kültürümüzde hala bir yeri olduğu için ve geçmişe doğru izini sürebileceğimiz bir sürü kaynak olduğu için Nemesis'in evrimi üzerinden bunu anlamanın kolay olacağını düşünüyorum.
Nemesis, kara yüzlü tanrıça, adaletin kızı,
Hiç kimse senin adaletinden kaçamaz.
Modern Türkiye'nin idari sınırlarını çizdiği İzmir ili, üç antik şehri içinde bulunduruyor: Bergama, İzmir ve Efes. Kuzey'de Bergama, Zeus'un tahtının bulunduğu yer ve Sekmet ile İsis dahil Mısır Tanrılarına adanmış bir tapınağa ev sahipliği yapıyor. Güney'de Efes, ilk yerleşimcilerini sekiz bin sene önce ağırlıyordu. Proto-Indo-European'ın altı bin ile dokuz bin sene önce konuşulduğu düşünülüyor, oradan hesap edin ne kadar eski olduğunu. Bergama ve Efes'in ortasında İzmir var. Bugün size İzmir'in, eski adlarından biri Smyrna, ana tanrıçası olan Nemesis'i, onun varlığının küçük bir kısmını onurlandırabilecek olsam da anlatacağım.
Nemesis tapınışının kökenine dair üç teori var. İlki, Rhamnousia'da başladığı ve oradan yayıldığı. Nemesis, Rhamnousia olarak da bilinir. Rhamnous'ta bilinen en büyük tapınağı var. Modern intikamcı tanrıça anlayışı Roma'da Adrasteia ve Invidia sıfatlarına sahip olan Rhamnous'lu Nemesis'ten geliyor. Adrasteia ve Invida onun isimleri olsa da bu bütün Adrasteia ve Invidiaların onun şahsen kendisi olduğu anlamına gelmiyor. Afrodit de zaman zaman Nemesis sıfatını almıştır ama o Nemesis olarak bilinen ilahi adalet prensibinin kişileşmiş hali değil.
Modern Nemesis ve Romalı Nemesis, Rhamnousia olan Nemesis'e dayanıyor. Kibrin (hubris) cezalandırıcısı Nemesis yedi büyük günahtan kıskançlığa (Envy) dönüştürülerek hakarete uğruyor. Nemesis'in modern kelime anlamlarından biri, düşman. Arch-nemesis = baş düşman. Modern ve Romalı Nemesis oldukça zevkli konular olsa da bugün bahsetmek istediğim o değil.
Nemesis'in kökeninin Rhamnous olduğuna dair konsensus yok. Martin P. Nilsson (The Minoan-Mycenaean Religion) Nemesis’in Anadolu kökenli bir tanrıça olabileceğini ve Rhamnous kültünün daha geç bir gelişim olabileceğini öne sürüyor. Louis Robert (Hellenica vol. 13) yine Nemesis inancının İzmir’den Rhamnous'a yayıldığını düşünen akademisyenlerden biri. Ancak İzmirli Nemesis, Rhamnousia'nın aksine, yerel bir ana tanrıça olarak kaldı. Nemesis özünde bir denge ve kader tanrıçası. Rhamnousia ve Romalı Nemesis yüzyıllar içinde onun iyi talih ve anaç yapısını silerek, sadece intikamcı ve cezalandırıcı yüzünü bıraktı. Oysa o hem intikamcı ve cezalandırıcı, hem de ödüllendirici bir tanrıça. Başlangıçta kader ve kozmik denge tanrıçası olan Nemesis, Roma döneminde ve sonrasında daha çok intikam ve ceza ile ilişkilendirildi. Roma'da yine sevildi ama kişiliğinin bir kısmı silinmişti.
Nemesis inancının kökenine dair üçüncü görüş onun ne İzmir'de ne de Rhamnous'ta ortaya çıktığı. Farklı merkezlerde birbirinden ayrı olarak geliştiği. Zaten var olan ilahi adalet prensibinin ve sevilen Anadolu tanrıçalarının Helen kültürünün dominantlaşmasıyla bu isimle çağrılmaya başlandığı. Doğru olan da budur. İzmirliler ve Rhamnouslular tanrıçayı icat etmediler. Onu tanıdılar ve bu isimle çağırdılar. Nemesis, kozmik denge ve ilahi adalet, Mısır'da Maat olarak bilinir: https://ancient-forums.com/threads/...f-basic-numbers-1-10.74710/page-2#post-367531
Nemesis is very mysterious as she is a form of the "incarnated" aspect of justice. We are talking about another Goddess here, not Athena. Although, Athena oftentimes can act together with Nemesis.
Hello Sister, yes, that is Goddess Maat. A lot of Gods that have been "under the radar", are extremely important. The symbolism here is that of the concept of justice incarnated.
...
Yes, of course, that is Goddess Maat. The symbolism here is that of the concept of justice in the universe.
Hint-Avrupalı Nem kökünden ismi türemiş bir ilah olan Neminatha'nın (Nemi ve Aristanemi olarak da bilinir) isminin tam olarak anlamı ''Kader Çarkının Efendisi''. Nemi burada çark, döngü, tekerlek ya da alternatif olarak yıldırım demek ve natha efendi, patron, lord demek. Nemesis'in en bilinen isimlerinden biri Fortuna'dır. Fortuna, Wheel of Fortune'daki gibi Kader Çarkı. Şans. Baht. Çarkıfelek. Felekten bir gece çalmak deyimindeki felek. Kader.
Neminatha 30 metre boyunda ve siyah renkli bir tanrı. Bu fiziksel özellikler Nemesis'i anlatmıyor. Ancak Neminatha ve Nemesis'in arkasındaki ilke aynı. Neminatha, Dharma Tekerleğinin (Wheel of Dharma, Dharmachakra) efendisi ve Nemesis Fortuna ise Kader Çarkının (Wheel of Fortune) efendisi. Nem kökü dağıtmak anlamını veriyor. Burada dağıtılan şey kader, talih, ödül ve ceza.
Fortuna Nemesis
Kader Çarkı bana hep 12 burcun oluşturduğu çarkı hatırlatmıştır. Kaderimiz, döngümüz, bu inkarnasyonumuz. Kozmik Denge ve İlahi Adalet Tanrıçası Nemesis'in Mısır'daki dengi Maat'ın tüyü, bir insanın hak ettiğini ölçmek için kullanılır. Anlatıya göre ölümden sonra mumyalama sürecinde kalp çıkarılır ve bir kefede Maat'ın tüyü, bir kefede kalp tartılır. Eğer kalbiniz tüyden hafifse, tebrikler.
Geriye dönelim, İzmir'in ana tanrıçası olan Nemesis. İnsanlığın tarihi boyunca Nemesis'in, Maat'ın üstlendiği rollerden biri. Şehir son seferi Yunan iddiasına göre Türklerin, Türk iddiasına göre karşı tarafın şehri ateşe vermesi (1922 İzmir Yangını) olmak üzere defalarca kez yakılıp yıkıldı ve baştan kuruldu. Hitit'i, İyonyalısı, Lidyalısı... ondan fazla kez el değiştirdi. Bundan dolayı çok fazla kuruluş hikayesi ve efsanesi var. Bu efsanelerden biri İskender'in Persleri def ettikten sonra bir av sırasında yorulduğunda Kadifakale'de dinlenirken gördüğü bir rüyaya dayandırılır.
Efsaneye göre Büyük İskender günümüzde Kadifekale olarak bilinen Pagos Dağı’nda avlanırken yorgun düşer ve büyük bir çınar ağacının gölgesinde uyuyakalır. Rüyasında, Smyrna’nın koruyucu tanrıçaları olarak kabul edilen İkiz Nemeseisler karşısına çıkar. Tanrıçalar, ona eski Smyrna’nın artık kaderini tamamladığını ve şehrin yeni bir yerde, Pagos Dağı eteklerinde yeniden kurulması gerektiğini söyler.
İskender, bu rüyasını Apollon Kahini Aristandros’a anlatır. Kahin, bu olayın Tanrıların bir işareti olduğunu ve şehrin gerçekten de Tanrıların gösterdiği yerde yeniden inşa edilmesi gerektiğini söyler. Bunun üzerine İskender, Smyrna halkına şehrin yeni yerleşim yerine taşınmasını emreder. Fikir İskender'den çıktıysa bile işi İskender'in generali ve imparatorluğunun haleflerinden biri olan Lysimakhos yaptı.
İzmirli Nemesis'in Rhamnousia'dan en büyük farkı, İzmir'de ikiz Nemesisler (Nemeses veya Nemeseis) olması. Bunu birkaç farklı şekilde yorumlamak mümkün. Eski İzmir'in ve yeni kurulacak İzmir'in iki tanrıçası olabilir. Nemesis'in iki yüzü olabilir: Ödül ve ceza, iyi talih ve kötü talih, hak edilmiş şans ve... sadece şans. Ben Nemesis ve Tyche olmak üzere hak edilmiş kader ve bizim elimizde olmayan kaderle alakalı olduğunu düşünüyorum. Nemesis ve Tyche aynı kozmik gücün ayrışmış yönleri. Tyche şans, rastlantısal olaylar, kaderin belirsizliği yönünü temsil ediyor. Nemesis ise hak edilmiş kaderi. Nemesis ve Artemis de burada bahsedilen ikiz tanrıçalar olabilir.
Türk Tarih Kurumu'nun çıkardığı Belleten dergisinden bedavaya indirebileceğiniz The Cults of Nemeseis and Tyche at Smyrna makalesini okuduğumda, birkaç yıl önce, Nemesis'in çocukluğumun en sevdiğim tanrıçası olmasından ve bir tanrıçanın bu kadar yakın iki yerde (Symrna ve Rhamnous) sadece yüzyıllar içinde nasıl farklı kişilikler kazandığını göstermesi açısından faydalı olduğunu düşündüğümden sizinle böyle bir yazı paylaşmak istemiştim. Sonra nedense yapmadım.
Nem sesiyle başlayan tanrı isimlerine sadece Hint ve Yunanlarda değil; Keltlerde Nemetona'da ve Morrigan'ın bir parçası olan Nemain'de de rastlıyoruz. Bunların aynı tanrıça olduğunu iddia etmiyorum. Ama üstüne düşünmekten zarar gelmez.
Şu şekilde aratarak İskenderin Pagos dağındaki rüyasını tasvir eden madeni paraların bir örneğini bulabilirsiniz:
Bronze coin of Marcus Aurelius, representing the dream of Alexander on the mount Pagos: Klose 1987, taf. 39-40, V.1-R.4.
Son olarak demek istediğim şey, bu rüya bir efsane. Tanrılarsa bizim için şimdi efsane olan zamanlarda bile efsaneviydi. İskender gerçekten İzmir'e gitti mi gitmedi mi bilmiyoruz. Gitmiş olması olası. Sokrates'in gerçekten yaşamadığını ve Plato'nun yarattığı kurgusal karakter olduğunu söyleyenler var. Yaşamış olması olası. Amazonlar gerçek mi Yunan efsanesi mi bilmiyoruz. Bizim efsanelerimiz olan zamanlarda bile, mitolojiler mitolojiydi. Tanrıların dünyada yürüdüğü zaman binlerce yıl önce değil. Onbinlerce belki.
Eğer bu kadar yakın yerlerde bu kadar kısa süre içinde Tanrıça böyle farklı kişilikler kazandıysa, dünyanın bir ucundan bir ucuna çağlar boyunca nasıl değiştirmiştir? Bu onun olduğu şeyden ziyade insanların onu nasıl kavrayabildiğiyle ilgili. Bütün Tanrılarımız ve Tanrıçalarımız, farklı kültürlerde ve dillerde nasıl farklı kişilikler kazanmışlardır? Rolleri, isimleri nasıl değişmiştir? Modern kültürümüzde hala bir yeri olduğu için ve geçmişe doğru izini sürebileceğimiz bir sürü kaynak olduğu için Nemesis'in evrimi üzerinden bunu anlamanın kolay olacağını düşünüyorum.
Nemesis, kara yüzlü tanrıça, adaletin kızı,
Hiç kimse senin adaletinden kaçamaz.