Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

"Kan Büyüsü"

Daemonica

Member
Joined
Feb 10, 2024
Messages
348
Esenlikler.

Bu konuda çok bilgi birikimim yok ve merak ediyorum; bizler kurban verip sürekli olarak kan akıtan insanlar değiliz, adanırken parmağımızı delip 2-3 damla akıtıyoruz o kadar. Bunun açıklaması olarak kanımızın DNA'mızı içerdiği ve kendi kanımızla adanırken, bu 'ritüel' ile aramızda derin bir bağ kurduğumuz söyleniyor ki bunlar doğru.
Bildiğim kadarıyla gerçekten kanlı ve kurban vermeli ritüellerin tamamı y*hudiler tarafından yapılıyor. "Kurban Bayramı" diye bir saçmalıkları dahi var. Pagan anlatılardaki kurbanlar ise 'alegorik' şekillerde anlatılıyor.

Bu konuda kafamı kurcalayan tek soru forumlarda bazen "rünlerin" üzerine aynı adanma ritüelindeki gibi eser miktarda kan akıtılarak onların enerjisini arttıran çalışmalarla ilgili şeyler okuduğumu hatırlıyor olmam. Ayrıca yine hatırladığım kadarıyla aynı yazıyı yazan kişi bunun yalnızca gerçekten güçlenmiş Satanistler tarafından yapılabileceğini, diğer türlü bunun yapılmasının sadece saçmalık olduğunu belirtmişti.

Yanlışım olabilir, fakat doğrusunu öğrenmek için yazıyorum. Uzun süredir SS olan birisi, hayatında gerçekten ama gerçekten çok istediği bir şey için aynı adanma ritüelindeki gibi kanını damlatıp o ritüel ile arasında bir nevi bağ sağlayamaz mı? ya da ritüele güç katmaz mı?

Başkalarının kanını akıtmak gerçekten mide bulandırıcı bir eylem. Kurban konusunda ise hatırladığım kadarıyla, et için kesilen hayvanlar tekrar reenkarne olabilirken kurban edilen hayvanlar koca bir gri enerji kütlesine dönüşüp yok oluyordu; bu da hiç etik değil ve iğrenç. Fakat dediğim gibi, kendi kanımızı az da olsa akıtmak gerçekten yozlaşmış ve dejenere bir hareket midir? Adanma esnasında bile kan konusunda çekingen davranmış bir insanım. Kendine bile isteye zarar veren ve bunu sürdüren insanlara da çoğu zaman Andrapod gözüyle bakıyorum. Bu "Kan Büyüsü" meselesini ise asla yapacağımdan sormuyorum fakat okuduğum şeyler yüzünden merak ediyorum; işin doğrusu nedir?
 
Esenlikler.

Bu konuda çok bilgi birikimim yok ve merak ediyorum; bizler kurban verip sürekli olarak kan akıtan insanlar değiliz, adanırken parmağımızı delip 2-3 damla akıtıyoruz o kadar. Bunun açıklaması olarak kanımızın DNA'mızı içerdiği ve kendi kanımızla adanırken, bu 'ritüel' ile aramızda derin bir bağ kurduğumuz söyleniyor ki bunlar doğru.
Bildiğim kadarıyla gerçekten kanlı ve kurban vermeli ritüellerin tamamı y*hudiler tarafından yapılıyor. "Kurban Bayramı" diye bir saçmalıkları dahi var. Pagan anlatılardaki kurbanlar ise 'alegorik' şekillerde anlatılıyor.

Bu konuda kafamı kurcalayan tek soru forumlarda bazen "rünlerin" üzerine aynı adanma ritüelindeki gibi eser miktarda kan akıtılarak onların enerjisini arttıran çalışmalarla ilgili şeyler okuduğumu hatırlıyor olmam. Ayrıca yine hatırladığım kadarıyla aynı yazıyı yazan kişi bunun yalnızca gerçekten güçlenmiş Satanistler tarafından yapılabileceğini, diğer türlü bunun yapılmasının sadece saçmalık olduğunu belirtmişti.

Yanlışım olabilir, fakat doğrusunu öğrenmek için yazıyorum. Uzun süredir SS olan birisi, hayatında gerçekten ama gerçekten çok istediği bir şey için aynı adanma ritüelindeki gibi kanını damlatıp o ritüel ile arasında bir nevi bağ sağlayamaz mı? ya da ritüele güç katmaz mı?

Başkalarının kanını akıtmak gerçekten mide bulandırıcı bir eylem. Kurban konusunda ise hatırladığım kadarıyla, et için kesilen hayvanlar tekrar reenkarne olabilirken kurban edilen hayvanlar koca bir gri enerji kütlesine dönüşüp yok oluyordu; bu da hiç etik değil ve iğrenç. Fakat dediğim gibi, kendi kanımızı az da olsa akıtmak gerçekten yozlaşmış ve dejenere bir hareket midir? Adanma esnasında bile kan konusunda çekingen davranmış bir insanım. Kendine bile isteye zarar veren ve bunu sürdüren insanlara da çoğu zaman Andrapod gözüyle bakıyorum. Bu "Kan Büyüsü" meselesini ise asla yapacağımdan sormuyorum fakat okuduğum şeyler yüzünden merak ediyorum; işin doğrusu nedir?
Bu konuda resmi bir açıklama bulunmadığından sadece fikir yürütebiliriz.

Kan sizin ruhunuz ile direkt bağlantılıdır. Aynı cinsel sıvıların orgazm enerjisi ile şarj edilmiş olduğu gibi, damarlarınızda akan kan da ruhunuzun biyoelektriği ile şarj edilmiş durumdadır. "Yalnızca gerçekten güçlenmiş Satanistler" tarafından yapılabileceği fikri de bunu destekliyor. Ruhunuzdaki biyoelektrik ne kadar yüksekse kanınızdaki de o kadar yüksek olacaktır. Kanın taşıdığı yoğun yaşam enerjisi sebebiyle büyüye güç katabileceği fikri bu yüzden bana doğru geliyor. Yine de büyü yapmak için parmağınızı kanatmak yerine büyü öncesi daha fazla enerji yükselterek bu etkiyi karşılayabileceğinize inanıyorum. Tabiki sembolik kullanım gereken yerlerde kan kullanmak gerekiyor.

Bunun dışında kanımızın genetik mirasını da unutmamak lazım. Biz İnsanlık olarak bizzat Tanrılar tarafından, onların DNA'larından alınan genler ile yaratıldık. Genetik mirasımız bu yüzden Du'at gezegenine kadar uzanıyor. Damalarınızda akan kan "cennetten inmiş" de diyebilirsiniz.
 
Esenlikler,

Büyü çalışmalarında nesne konusunda herhangi bir şeye gerek olmadığı hakkında şeyler okuduğumda aynı zamanda simgesel olarak güçlendirme için kullanılabileceğini okumuştum. Bu bizlerin yaşadıkları hayatla alakalı. Nesnelere yüklediğimiz anlamlarla doğru orantılı diye düşünüyorum. Mesela bir daha bağlama büyüsü yapacak olsam, olumlama ardından bir ipe düğüm atardım. Sadece amaç zihnen enerjiyi oraya yönlendirmekte bir simge kullanmak. Paylaşmak istemediğim bir büyü çalışmasında böyle bir girişimim oldu ve gerçekten daha iyi etkisini gördüğüme inanıyorum.

Kanın metafiziksel olarak enerjisinin yanı sıra, yine simgesel olarak bence güçlendirme için kullanılabilir. Örneğin negatif karma çalışması yaparken büyüklerimizden kalan negatif karmayı da kırarken simgesel olarak küçücük bir kan akıtabilir gibi. Çünkü o kan sizin soyunuzdan geliyor.
 
Esenlikler,

Büyü çalışmalarında nesne konusunda herhangi bir şeye gerek olmadığı hakkında şeyler okuduğumda aynı zamanda simgesel olarak güçlendirme için kullanılabileceğini okumuştum. Bu bizlerin yaşadıkları hayatla alakalı. Nesnelere yüklediğimiz anlamlarla doğru orantılı diye düşünüyorum. Mesela bir daha bağlama büyüsü yapacak olsam, olumlama ardından bir ipe düğüm atardım. Sadece amaç zihnen enerjiyi oraya yönlendirmekte bir simge kullanmak. Paylaşmak istemediğim bir büyü çalışmasında böyle bir girişimim oldu ve gerçekten daha iyi etkisini gördüğüme inanıyorum.

Kanın metafiziksel olarak enerjisinin yanı sıra, yine simgesel olarak bence güçlendirme için kullanılabilir. Örneğin negatif karma çalışması yaparken büyüklerimizden kalan negatif karmayı da kırarken simgesel olarak küçücük bir kan akıtabilir gibi. Çünkü o kan sizin soyunuzdan geliyor.
Ritüel ve büyü eşyalarını kullanmak zorunlu değildir bu doğru. Yine malzemeler ile büyü yapılabilir ve çeşitli yöntemler ile bu malzemeleri veya ritüel eşyalarını güçlendirebilirsiniz. JoS içerisinde verilen bağlama ve ölüm büyüleri kukla ile yapılıyor mesela. Şart mı? Değil. Kullanışlı mı? Kesinlikle. Gerek var mı? Kişiye göre değişir.

40 Günlük ve malzemesiz bir ölüm büyüsünü yaparken çok daha fazla enerji oluşturacağınız için bu çalışma daha güçlü olacaktır. Bazı malzemeli büyüler tek günlük yapıldığı için doğal olarak 40 günlük çalışmanın yerini tutmayabilirler. Ancak yine de bu durum bu malzemelerin tamamen sembolik olduğu ve hiç bir güç taşımadığı anlamına gelmez.
 
Sembolik şeylerin ritüellerin gücünü arttırdığına gerçekten inanıyorum, lakin burada kanla ilgili şöyle bir sorun var. Toplumun %99'u Hollywood filmleri yüzünden "Büyü yapıldığında kan akıtılırsa büyü güçlenir" inancına sahip, bilinçaltında kalmış ve aksini biliyor da olsak bu çoğu SS'e de işlemiş bir kavram olabilir. Böyle bir problem olduğu için büyüde kan kullanmak, yine bir şekilde y*hudiler tarafından Hollywood üzerinden bize aktarılmış bir şey olacak. Bu durumda da böyle bir şeyi kullanmak doğru olur mu emin değilim, insan gerçekten tüm zararlı şeylerden uzaklaşıp aşırı berrak ve kuvvetli bir bilince sahip olduğunda eğer yapacaksa böyle bir şey yapmalı; ki o noktada öyle gelişmiş olur ki sembolik şeylere fazla gerek kalmaz.

Ruhani açıdan gelişmiş insanlara öykünmek güzeldir fakat gaza gelip sembolik her şeyi çöpe atmamak gerek. Athame çok güzel bir araçtır mesela, bez bebek kullanmak da keza aynı şekilde. Mesela kehanet-fal konusunda bilgim olduğundan ötürü şunu da ekleyebilirim, Tarot gibi şeyler çok kapsamlı olsa bile 'aşırı' gelişmiş kişilerin bunları kullanmasına da gerek yok, sadece 3.gözü açıp bilmek istedikleri şeye odaklanmaları yeterli olur. Bu durumda Tarot da iş kolaylaştıran bir şeye dönüşüyor, fakat gaza gelip kullanmamak bazı konularda kendimizi yavaşlatmak olur.
 
Adanma ritüelinde kan kullanmak istisnai bir durumdur ve hiçbir büyüde kan kullanılmamalıdır. Satanas'ın Sevinci'nin kütüphanesinde her şeyin en doğrusu zaten mevcut, bu yüzden bunların dışına çıkmak doğru bir davranış değil. Ruhban sınıfının dedikleri dışına çıkılmamalı. Nelerle karşılaşabileceğimizi tahmin edemeyiz.
 
Herşeyin sembolizm ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Tabiki kurban vermek hiç etik değil ve bizim pratiklerimizde bulunmuyor ve kesinlikle kan kurbanlarını desteklemiyorum ama kanın ruh ile ve yaşam enerjisiyle bir bağlantısı var. Bu yüzden enerjiyi doğru kanalize edebilmek adına kan kullanılabilir mesela bu yazın sonunda kendi kanımı kullanarak bir çalışma yaptım ve 40. Günde kanı kullandığım kağıdı yaktım ama tabi her zaman için kullanılacak birşey değil sürekli olarak bir parmaktaki kesikle yaşayamazsınız (sadece bir defa kan damlattım 40 kez değil).

Ama tabi genel olarak büyülerde enerjiyi yönlendirebilmek için kullanılabilecek başka materyaller de mevcut.

Bence yapabilir ama dediğim gibi süreç boyunca değil sadece başlangıçta.

BENCE dejenere sayılması için büyük bir bağımlılıkla ve düşman gibi davranarak kullanmak gerekir. Bu yüzden büyük bir bağımlılık ile ve düşmanın kullanmadığı şekilde kullanmak doğru olur. Bir de birisinin herhangi bir şekilde kanını kullanmayın bu cidden hiç hoş değil.

Şimdi burada bunu yazarken kimseyi ritüellerde veya büyülerinde kan kullanmalarına teşvik etmiyorum sadece kendimi fikrimi ve tecrübemi paylaştım.
 
Adanma ritüelinde kan kullanmak istisnai bir durumdur ve hiçbir büyüde kan kullanılmamalıdır. Satanas'ın Sevinci'nin kütüphanesinde her şeyin en doğrusu zaten mevcut, bu yüzden bunların dışına çıkmak doğru bir davranış değil. Ruhban sınıfının dedikleri dışına çıkılmamalı. Nelerle karşılaşabileceğimizi tahmin edemeyiz.
Doğrudur fakat bu tarz biraz 'ekstrem' kaçan ve konuşmaktan çekindiğimiz, hakkında az bilgi bulunan konuları da konuşup tartışmak lazım. Mesela geçenlerde kan büyüsüyle ilgili bir şey paylaştım fakat sanıyorum ki silindi, burada benim bilgi eksikliğim yahut bu konunun tabu olması sebep olabilir ama tartışıp bunu yapmanın neden mantıksız olduğunu da kendimize telkin etmemiz gerek.

Herşeyin sembolizm ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Tabiki kurban vermek hiç etik değil ve bizim pratiklerimizde bulunmuyor ve kesinlikle kan kurbanlarını desteklemiyorum ama kanın ruh ile ve yaşam enerjisiyle bir bağlantısı var. Bu yüzden enerjiyi doğru kanalize edebilmek adına kan kullanılabilir mesela bu yazın sonunda kendi kanımı kullanarak bir çalışma yaptım ve 40. Günde kanı kullandığım kağıdı yaktım ama tabi her zaman için kullanılacak birşey değil sürekli olarak bir parmaktaki kesikle yaşayamazsınız (sadece bir defa kan damlattım 40 kez değil).

Ama tabi genel olarak büyülerde enerjiyi yönlendirebilmek için kullanılabilecek başka materyaller de mevcut.

Bence yapabilir ama dediğim gibi süreç boyunca değil sadece başlangıçta.

BENCE dejenere sayılması için büyük bir bağımlılıkla ve düşman gibi davranarak kullanmak gerekir. Bu yüzden büyük bir bağımlılık ile ve düşmanın kullanmadığı şekilde kullanmak doğru olur. Bir de birisinin herhangi bir şekilde kanını kullanmayın bu cidden hiç hoş değil.

Şimdi burada bunu yazarken kimseyi ritüellerde veya büyülerinde kan kullanmalarına teşvik etmiyorum sadece kendimi fikrimi ve tecrübemi paylaştım.
Eğer bir nebze de olsa işe yarıyorsa dahi her büyüde kullanılması da doğru olmaz gibi, sonuç olarak Satanas'ın Sevincinde o kadar çalışma arasında sadece Adanma Ritüeli gibi kritik bir çalışmada kan kullanmamız gerekiyor. Hem bu ritüele saygıdan, hem de arkasındaki mantığı az çok kafada çözmeye çalışarak şöyle bir sonuca vardım; mesela grip oldunuz ve hızlıca iyileşmek için çalışma yapacaksınız, burada elbette kan kullanmak abartılı olur. Gerçekten hayatlarımızı etkileyebilecek kritik durumlarda (Ciddi kariyer meseleleri, ciddi ameliyatlardan önce, hayatımızı değiştirebilecek kararlar verirken vs.) kullanmak belki daha doğrudur. Yukarıdan bir açıklama gelmediği sürece bunların yalnızca düşünce olarak kalması daha iyi tabi ki.
 
Eğer bir nebze de olsa işe yarıyorsa dahi her büyüde kullanılması da doğru olmaz gibi, sonuç olarak Satanas'ın Sevincinde o kadar çalışma arasında sadece Adanma Ritüeli gibi kritik bir çalışmada kan kullanmamız gerekiyor. Hem bu ritüele saygıdan, hem de arkasındaki mantığı az çok kafada çözmeye çalışarak şöyle bir sonuca vardım; mesela grip oldunuz ve hızlıca iyileşmek için çalışma yapacaksınız, burada elbette kan kullanmak abartılı olur. Gerçekten hayatlarımızı etkileyebilecek kritik durumlarda (Ciddi kariyer meseleleri, ciddi ameliyatlardan önce, hayatımızı değiştirebilecek kararlar verirken vs.) kullanmak belki daha doğrudur. Yukarıdan bir açıklama gelmediği sürece bunların yalnızca düşünce olarak kalması daha iyi tabi ki.
Bende neyi eklemeyi unuttum diye soruyordum. İşte buymuş. Evet her büyü veya ritüelde kullanılmamalı. Ama kan dışında başka materyaller de kullanabiliriz. Büyüdeki sembolizm konusu cidden iç açıcı ve insanın yaratıcılığı güçlendiriyor.
 
Bende neyi eklemeyi unuttum diye soruyordum. İşte buymuş. Evet her büyü veya ritüelde kullanılmamalı. Ama kan dışında başka materyaller de kullanabiliriz. Büyüdeki sembolizm konusu cidden iç açıcı ve insanın yaratıcılığı güçlendiriyor.

Yukarıda yazdığım iletiye ek olarak bu sembolizm olayına şu an meraklandım açıkçası. Eğer bu şekilde çalışmayı güçlendirebiliyorsak aslında harika bir durum. Bir yandan da belki çalışmayı zihnen hissediyorken metaforsal olarak düşünebiliriz.

Duygusal bedeni iyileştirme çalışmasında bunu nasıl kullanabileceğimi düşünüyorum şu an. Normalde olumlamanın ardından kendimin daha üst seviyesini hayal ediyorum.

Bu olayı bu kadar basit anlattığıma bakmayınız. Aslında genel olarak bütün çalışmalarda dikkatimi çeken bir husus.

Bu yazıyı okuyan sizler büyü çalışmalarınızda neler yapıyorsunuz? Mesela sağlık çalışması yaptığınızda direkt sağlıklı gibi rolleniyor musunuz?

Kelebek etkisiyle çok küçük şeylerden büyük şeyler tetiklenebiliyor. O yüzden bu konular bence çok önemli.
 
Yukarıda yazdığım iletiye ek olarak bu sembolizm olayına şu an meraklandım açıkçası. Eğer bu şekilde çalışmayı güçlendirebiliyorsak aslında harika bir durum. Bir yandan da belki çalışmayı zihnen hissediyorken metaforsal olarak düşünebiliriz.

Duygusal bedeni iyileştirme çalışmasında bunu nasıl kullanabileceğimi düşünüyorum şu an. Normalde olumlamanın ardından kendimin daha üst seviyesini hayal ediyorum.

Bu olayı bu kadar basit anlattığıma bakmayınız. Aslında genel olarak bütün çalışmalarda dikkatimi çeken bir husus.

Bu yazıyı okuyan sizler büyü çalışmalarınızda neler yapıyorsunuz? Mesela sağlık çalışması yaptığınızda direkt sağlıklı gibi rolleniyor musunuz?

Kelebek etkisiyle çok küçük şeylerden büyük şeyler tetiklenebiliyor. O yüzden bu konular bence çok önemli.
Ben hiç büyü çalışması yapmadım, büyü yapmayı bilmiyorum, sadece güç meditasyonları TANRI ritüelleri birde rtr Yapıyorum, büyü yapmak şöyle daha iyi bir hayatım olsun istiyorum, çevremdeki insanlara uyuz oluyorum, birde onlardan kurtulmak istiyorum bir iki kişi değil, aşağı yukarı 30 kişi var, aramın kötü olduğu, sevmediğim kişiler, bunlara tek tek büyümü yapsam, toplu büyümü yapsam, şaşırdım uzak durmaya çalışıyorum,
 
Yukarıda yazdığım iletiye ek olarak bu sembolizm olayına şu an meraklandım açıkçası. Eğer bu şekilde çalışmayı güçlendirebiliyorsak aslında harika bir durum. Bir yandan da belki çalışmayı zihnen hissediyorken metaforsal olarak düşünebiliriz.

Duygusal bedeni iyileştirme çalışmasında bunu nasıl kullanabileceğimi düşünüyorum şu an. Normalde olumlamanın ardından kendimin daha üst seviyesini hayal ediyorum.

Bu olayı bu kadar basit anlattığıma bakmayınız. Aslında genel olarak bütün çalışmalarda dikkatimi çeken bir husus.

Bu yazıyı okuyan sizler büyü çalışmalarınızda neler yapıyorsunuz? Mesela sağlık çalışması yaptığınızda direkt sağlıklı gibi rolleniyor musunuz?

Kelebek etkisiyle çok küçük şeylerden büyük şeyler tetiklenebiliyor. O yüzden bu konular bence çok önemli.
Hmmm. Tamam buna bir açıklık getireyim. Sembolizm güçlendirir derken yani dolaylı olarak. Büyücüyü havaya girmesine ve enerjiyi daha iyi kanalize etmesi açısından.

Hiç bunun üzerine düşünmedim.

Ben genelde bitki çaylarına güneş mantrasını titretiyorum ve titretirken de çayı saat yönünde tersinde karıştırıp içerisine güneşin beyaz altın enerjisini girdiğini imgeliyorum. Sonra da içiyorum.
 
Hmmm. Tamam buna bir açıklık getireyim. Sembolizm güçlendirir derken yani dolaylı olarak. Büyücüyü havaya girmesine ve enerjiyi daha iyi kanalize etmesi açısından.

Hiç bunun üzerine düşünmedim.

Ben genelde bitki çaylarına güneş mantrasını titretiyorum ve titretirken de çayı saat yönünde tersinde karıştırıp içerisine güneşin beyaz altın enerjisini girdiğini imgeliyorum. Sonra da içiyorum.

O ruha ve havaya bürünmek çok önemli geliyor bana zaten. Ama bazen o girdiğim ruha göre değil, çalışma farklı yollara ilerliyor. O ilerlediği yol benim akıl edemediğim daha iyi yol olabiliyor. Yine de sizlerin fikrini sormak istedim.
 
Ben hiç büyü çalışması yapmadım, büyü yapmayı bilmiyorum, sadece güç meditasyonları TANRI ritüelleri birde rtr Yapıyorum, büyü yapmak şöyle daha iyi bir hayatım olsun istiyorum, çevremdeki insanlara uyuz oluyorum, birde onlardan kurtulmak istiyorum bir iki kişi değil, aşağı yukarı 30 kişi var, aramın kötü olduğu, sevmediğim kişiler, bunlara tek tek büyümü yapsam, toplu büyümü yapsam, şaşırdım uzak durmaya çalışıyorum,
Size gerçekten yamuk yapmadığı sürece kimseye kara büyü yapmanızı tavsiye etmem. Mesela diyelim biri istemeden canınızı sıktı, bu durumda mazur görmek iyidir. Fakat biri gidip size sağlam kazık atarsa veya hayatınızı etkileyecek bir şey yaparsa, o zaman kara büyü yapmak gerekir. Çevrenizdeki insanlara toplu ritüel yapmanıza gerek yok, Koruma Aurası yapmanız sizi zamanla bu tarz durumlardan kurtaracaktır. Tavsiye olarak Inanna'dan Tam Koruma Aurası acayip güzeldir, kayda değer süredir yapıyorum ve gerçekten mıknatısın ters kutbu gibi bazı şeyleri kendimden itmeme yardımcı oldu.
 
Hmmm. Tamam buna bir açıklık getireyim. Sembolizm güçlendirir derken yani dolaylı olarak. Büyücüyü havaya girmesine ve enerjiyi daha iyi kanalize etmesi açısından.

Hiç bunun üzerine düşünmedim.

Ben genelde bitki çaylarına güneş mantrasını titretiyorum ve titretirken de çayı saat yönünde tersinde karıştırıp içerisine güneşin beyaz altın enerjisini girdiğini imgeliyorum. Sonra da içiyorum
İşe yarıyor mu, bari ?faydası oluyormu ozaman yediğimiz yemeğe ekmeğede rün titretebilirmiyiz
 
O ruha ve havaya bürünmek çok önemli geliyor bana zaten. Ama bazen o girdiğim ruha göre değil, çalışma farklı yollara ilerliyor. O ilerlediği yol benim akıl edemediğim daha iyi yol olabiliyor. Yine de sizlerin fikrini sormak istedim.
Bu dediğinizi anlamadım. Ama tamamdır sanırım.
 
Size gerçekten yamuk yapmadığı sürece kimseye kara büyü yapmanızı tavsiye etmem. Mesela diyelim biri istemeden canınızı sıktı, bu durumda mazur görmek iyidir. Fakat biri gidip size sağlam kazık atarsa veya hayatınızı etkileyecek bir şey yaparsa, o zaman kara büyü yapmak gerekir. Çevrenizdeki insanlara toplu ritüel yapmanıza gerek yok, Koruma Aurası yapmanız sizi zamanla bu tarz durumlardan kurtaracaktır. Tavsiye olarak Inanna'dan Tam Koruma Aurası acayip güzeldir, kayda değer süredir yapıyorum ve gerçekten mıknatısın ters kutbu gibi bazı şeyleri kendimden itmeme yardımcı oldu.
Öyle kalıcı hayati bir zarar veren yok, genelde siyasi konularda ve din konularında, insanlarla aram kötü, zaten çoğu gariban insan, bir yerde karşılaşsak birbirimize bağırıyoruz, tartışıyoruz kavgada ediyoruz, bende çabuk sinirleniyorum, iş yaptığımız yerlerde birbirimizi çekemiyoruz, bende çok iyi biri değilim yani, çevredekilerle mücadele ediyoruz
 
Yukarıda yazdığım iletiye ek olarak bu sembolizm olayına şu an meraklandım açıkçası. Eğer bu şekilde çalışmayı güçlendirebiliyorsak aslında harika bir durum. Bir yandan da belki çalışmayı zihnen hissediyorken metaforsal olarak düşünebiliriz.

Duygusal bedeni iyileştirme çalışmasında bunu nasıl kullanabileceğimi düşünüyorum şu an. Normalde olumlamanın ardından kendimin daha üst seviyesini hayal ediyorum.

Bu olayı bu kadar basit anlattığıma bakmayınız. Aslında genel olarak bütün çalışmalarda dikkatimi çeken bir husus.

Bu yazıyı okuyan sizler büyü çalışmalarınızda neler yapıyorsunuz? Mesela sağlık çalışması yaptığınızda direkt sağlıklı gibi rolleniyor musunuz?

Kelebek etkisiyle çok küçük şeylerden büyük şeyler tetiklenebiliyor. O yüzden bu konular bence çok önemli.
Bu çok uzun zamandır kullanılıyor, kimi zaman insan zihniyle kimi zaman da gerçekten ruhani bazı şeylerle ilgili. Mesela biz evimizde meditasyon yapıp çalışmalar üretsek de bunları doğal ortamlarda, Kelt Druid'leri gibi yapmak çok ama çok daha etkilidir. Kişi kendisini o ortama sokar, ben buna tiyatral etki diyorum. Bu ister istemez her insanı etkiler, bu etkilenme çalışmaları güçlendirir. Bunun yanı sıra, doğanın enerjileri bizim beton duvarlı evlerimizden daha iyidir; daha 'doğaldır'. Orada doğa ile bütün olursunuz, toprağa çıplak basan ayaklarınızla toprak elementini çekebilirsiniz; tertemiz havayı ciğerlerinize doldurup sandığınızdan çok daha hızlı şekilde transa girebilirsiniz. Athame kullanarak ritüellere ciddiyet katabilir, çan kullanarak çıkardığınız seslerle ortamı ve ambiyansı olması gerektiği forma getirebilirsiniz. Ben ilk başta her şeyi yazıldığı gibi yapıyordum, bu doğru olsa da 'eksik' denebilir belki; doğru kelime bu mudur bilmiyorum. Herkesin ritüellere farklı yaklaşımları olabilir, ben ormanın ortasında buz gibi havada yarı çıplak şekilde en iyi ortamı sağlayıp en başarılı ritüellerimi yaparken siz denizin ortasındaki bir kayanın tepesinde durarak en başarılı ritüellerinizi yapabilirsiniz. Ben uzun süredir her bir ritüelimi daha tiyatral, ortam sağlamaya uygun şekilde yapıyorum ve gelişimimi önemli ölçüde hızlandırdığını düşünüyorum.
 
Hayatımdaki en büyük kritik problemlerin hepsini büyüyle aştım, aşmaya devam ediyorum.

-Parasal olarak kötü durumdaydım, büyü yaptım ve halen daha yapıyorum ve çalışıyor. Maddi durum olarak şansım gerçekten yükseldi.
-Para anlamında kötü bir karmam olduğu için belki iyi gelir diye güneş karesi yapmıştım. Sanırım önce negatif karmadan kurtulmam gerekiyordu ancak çalıştı. Etkisini gördüm.
-Ailem ile aram aşırı kötü ve zorla namaz kılıyordum. Bağlama ile artık bunlar yok oldu. Çok nadir arada baskı kuruyorlar. Ailemin soyağacında Satanik bir devrim yaptım.
-Ailem meditasyon yapmamı vs. garip karşılıyorlardı, iradeye bağlama yaptım. Çalıştı.
-Fiziksel olarak bazı sağlık problemlerim vardı, sağlık çalışması ile ilaçların yapamadığı hızda hallettim.
-Transvari hislerim vardı, maskülenlik-erillik çalışması ile bunlardan çok büyük oranda kurtuldum.
-Psikolojik olarak tam anlamıyla berbat bir durumdaydım ve büyüyle gerçekten fark edecek düzeyde aştım. Hala devam ediyorum ve ilaçların yapamadığı şeyi haftalar içerisinde başardım.

Bu çalışmalarda şüphesiz Tanrıların yardımını gördüğümü de eklemeliyim aksi bir söylem nankörlük olur. Aynı şekilde Sonne Bey de çalışmalarda ve sorularımda bana harika şekillerde destek çıktı. Aradığım cevaplara ulaşmamı sağlayan yönlendirmeleri oldu.

Bir şeyi gerçekten yapmak istediğimizde ne yapıp edip onu yapıyoruz. Sisifos’un yuvarladığı kaya gibi görünüyordu hayatım öncelerde. Şimdi benliğimin ve arkamdaki desteklerin etkisiyle kayaya bakıp dalga geçiyorum.
Benim çok uzun süreli hastalıklarım oluyordu, ben de yeşil renk soluyarak ve doktorların doğru ilacı bana vermesi için oldukça mütevazı bir isteği Tanrılara ileterek bu durumu çok hızlı şekilde çözebildim. Psikolojik açıdan da biraz öyle, sadece biraz daha cesur ve iradeli davranmam daha doğru olur gibi hissediyorum.

Translık konusu garip bir şekilde ilgimi çekiyor, gerçek hayattaki bir kaç arkadaşımın yaşamı bu yüzden zehir olduğundan mı bilmiyorum ama bu konuda büyük bir bilgi birikimine sahip oldum. Bunun y*hudiler tarafından Centillere atılmış en sağlam modern kazıklardan biri olduğu gerçeği fena can sıkıcı.

Fiziksel olarak bakarsak, biz erkeklerde fazla testosteron ve yağ birikimi bir anda ters etki edip fazla fazla östrojen üretmemizi sağlıyor. Vücut bunu denge kurmak için yapıyor ama sonuç hüsran çünkü o östrojen size jinekomasti, vücutta değişmiş yağ dağılımı ve incelmiş ses veriyor ve bunları geri döndürmek çok zor. Bunları geçtim, östrojen sizin duygularınızı da etkiliyor ve günümüzün meşhur Translık zırvalığı ortaya çıkıyor. Bu çok yaygın, çünkü mecburen tükettiğimiz ambalajlı gıdaların hemen hepsi size bu zehri aşılıyor. Yağlı abur cuburlar, Fast-Food'lar ve Piliç Tavuklar. Geçmişte bunlar yoktu ve Translık sorunu da yoktu. Çift cinsiyet aşırı nadir ve önemli bir olaydı. Elagabalus gibi örneklerin de modern Translıkla alakası olmadığını biliyoruz.

Kadınlarda durum daha içler acısı, çünkü bildiğim kadarıyla onların "Trans Erkek" olmaya karar vermeleri hormonal bozukluktan ziyade kişilikle alakalı. Geçmişte Tomboy yahut Erkek Fatma diye adlandırılacak koca bir nesil sağlıklı kadın, dayatmalar yüzünden kendini Trans Erkek sanıyor.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top