Bu yazı, Yüksek Rahip Hoodedcobra666’nın forumlardaki vaazından çevrilmiştir.
Bu vaazda, Ölümden Sonrasının daha iyi anlaşılabilmesi için açıklamalar olacaktır. Konu üzerine önceki gönderilerde durduğum gibi [eğer gerek duyuyorsanız önceki yazılarımı okuyun], bir kez daha bu konunun üzerinde, yeni bilgilerle de birlikte daha açık bir şekilde duracağım.
“Hel” düzlemi, daha önceden Yüksek Rahibe Maxine tarafından da açıklandığı gibi, sıradan ruhların gittiği ilk katmandır. Ki bu da ruhların genel gelişmişlik düzeyini oluşturur.
Bu ruhlar, fazla ışık yüzü göremez ve bu yüzden zarar görmelerinden kaçınılabilmesi için bu düzlemde varlıklarını sürdürmelidirler, böylece tekrar reenkarne olabilir ve gelişimlerini ilerletebilirler.
Bu düzlem, “Ölü” olanlar içindir, ve bu yüzden, zaten ‘ölü’ oldukları için fazla bir gelişim katedemezler. Buradaki “ölü” sözcüğünün tanımı, tamamen mükemmelleşmeden ya da gelişmeden göçmüş [yazılar, öbür türlüsü için “Yükselmiş Beden ya da Yükselmiş Yılan, İkincil Doğum” da der], tümüyle gelişmemiş bir aşamada olmaktır.
Bu aşamada, daha önce de geçmiş deneyimlerim üzerine açıkladığım gibi, enerjik nedenler yüzünden ruh fazla “tutunamaz”. Hızlı bir reenkarnasyona ihtiyaç duyar, ya da bir çeşit dış besinlerin olduğu mekanlarda da kalabilir.
Daha gelişmiş düzeylere ulaşmayı başarabilen ruhlar ise Yüksek Rahibe Maxine’in anlatmış olduğu, özünde gelişmek için fazla gayret göstermemiş veya gelişememiş ruhların ezici çoğunluğu için bir bekleme odası olan “Ölümden sonrasını” deneyimlemezler. Eğer burada bir paralel çizecek olsaydık, bu düzey kök çakrasına denk gelirdi.
Çoğunluğu oluşturan ve fazla gelişmemiş insanlar, zihinsel sağlıkları açısından bu yere gitmek zorundadır. Örnek olarak, hayatları boyunca hiçbir spiritüel aktivitede bulunmamışlar, bu yüzden de geçmişte uygulamadıkları bu ruhaniyeti bu şekilde önlerine sermek, onlar için oldukça kafa karıştırıcı veya korkunç bile olabilir.
Ancak genel olarak, kimse içindekilerin “Ölü” olarak çağrıldığı bu aşamada fazla ilerleyemez, ve bu yüzden, kişi tekrardan reenkarne olmalıdır. Tutulabilecek enerjinin azlığı yüzünden, kişi hızlıca veya ölümünden hemen sonra bir bedene ihtiyaç duyar, ki böylece tekrardan yaşam üreticisi kaynaklarına kavuşabilsinler.
Yüksek Rahibe Maxine’in bahsettiği gibi “Hel”de konaklayan ruhlar fazla gelişmiş değillerdir, ve ayrıca çok iyi bir bakım altındadırlar. Korunurlar, zarara uğrama gibi bir durum söz konusu değildir, ve sıradaki yaşamlarına kadar güvenle kendilerine eşlik edilir.
Yine de, güvenliklerinin ve tükettiklerinin doğal dinamikleri yüzünden, “ahiret” sürecindeki geçici yaşamları çok geniş alanlar üzerinden değildir. Yüksek Rahibe Maxine bu yüzden bu aşamadaki insanların insanî şeyler yaptıklarını, “sigara içtiklerini” veya “alkol tükettiklerini”, “barda oturduklarını” daha öncesinde açıkladı. Astral âlemin bu düzlemlerinin, ortalama bir bilinç seviyesindeki insanlar için rahat olacak şekilde tasarlanması gerekmektedir.
Hiçliğin ortasında kalan, aylak bir şekilde reenkarnasyonun kör yasalarının işleme geçmesini bekleyen sıradan bir insanın ölümüne karşın, nekromansiyi kavrayabilen ve sıradan insanların [SS olmayanların] ölümünün nasıl gerçekleştiğini bilenlerin anlayabileceği yukarıdakiler büyük önem arz eden noktalardır.
Ancak Tanrılar, eğer bir SS’in ailesinden birisi ölürse, o kişi için korumalarını genişleteceklerdir. Bunun sebebi biraz daha mistik ve burada bu konuyu daha fazla açmak istemem, çünkü bu başka bir zamanın konusu ve şu anki konuyu amacından saptırabilir. Ailesinden birisi ölmüş olan varsa, onlar bilsin ki Tanrılar ölmüş yakınlarımız için ettiğimiz duaları duyabilir, ve onlara kesinlikle yardım edeceklerdir.
“Hel”in üst düzlemlerinde, daha gelişmiş ruhlar, tekrar reenkarne olana kadar gelişimlerine daha yararlı olabilecek katmanlarda kalabilirler. Orada kaldığınız süreden oldukça hoşnut kalacaksınız. Öğrenebilirsiniz, bazı konularda gelişebilirsiniz, ve başka konulardaysa, geçmiş ruhsal yaralarınız ve sıkıntılarınız için tedavi görebilirsiniz.
Eğer kişi oldukça gelişmiş değilse, meditasyon yapamayacaktır, ancak yine de deneyimlenmeye ve Tanrılardan kavrayış kazanmaya açık olunacaktır. Yine de, kişinin oldukça gelişmiş olması gerekmektedir. Burada “gelişmiş, oldukça gelişmiş, Tanrılığın bir adım gerisinde” gibi gelişim düzeyleri arasında da birçok katman vardır. Sıkı bir çalışma gereklidir. Öbür türlüyse ruh, oraya gidebilecek güce sahip olmayacaktır.
Gelişimin üst düzeylerinde [ki bu kişinin yaşamında da belirgin olacaktır], kişi, Hel’in üst düzlemlerine varacaktır, ve geçici olarak Tanrıların gezegeninde kalmak için de oraya çekilebilir. Ayrıca gerçekten gelişmiş olmanın başka büyük yararları da vardır. Bu üst düzey gelişmişliğin ayrıcalıkları herkes için söz konusu olmasa da, bu düzeyin daha gerilerinde de başka yararlar bulunmaktadır.
Eğer sıradan bir insanın üstüne çıkabilecek kadar temiz ve gelişmişseniz, geliştirdiğiniz tüm nitelik ve güçler sizinle birlikte taşınacaktır. Bunu zaten biliyoruz. Başka bir deyişle, reenkarnasyonlar sırasında insanlara acı çektiren şeyler, sizi daha az etkileyecek. [Dışarıda olanlardan bağımsız] daha keyif dolu bir hayatınız olacak.
Ek olarak, reenkarnasyon olmadan önce, yaşayacağınız hayatın kabaca bir özetini görebileceksiniz, ki böylece bir seçim yapabilirsiniz. Seçebilme gücü, daha çok gelişmiş ruhlar içindir, ancak yine de böyle bir seçenek bulunmaktadır. Reenkarne olmayı ya da olmamayı seçebileceksiniz, ruhsal bedeniniz de güçlü olduğundan ötürü, daha uzun süreler beden dışı kalmakta seçeneksiz olmayacaksınız.
Bu arada, kişi, sıradan ruhlar kadar kısıtlı seçeneklere sahip olmayacaktır. İstediğiniz yere gidebilirsiniz ve başka güçleriniz de olacaktır. Ancak günün sonunda, bu düzeyde olanlar bile, daha önemli görevlerde yer alabilmeleri veya Magnum Opus’u tamamlamak için çalışabilmeleri adına tekrardan reenkarne olmak zorundadır.
Son olarak, tüm bunlar sırasında Tanrılar; oldukça yardımsever, destekleyici ve koruyucucudur. Çünkü spiritüel olarak gelişmeye çalışan herkes, kendi yaratımları olarak onlar için değerlidir.
Yukarıdakileri anladıysanız, hayatınıza daha az endişeyle devam edin. Az ya da çok anlayışımızdan bağımsız olarak, tüm bu deneyimlerden, “seyahatlerden” ve aldığım bilgelikten sonra kesinlikle diyebilirim ki, Tanrıların iyilikleri, varoluş içindeki alınabilecek en güzel şey.
Ve kapanışta, Thoth’un da belirttiği gibi, “Hayatını yaşa, ve böylece hiç ölmeyeceksin.” Bu sözün akılda kalması önemli, ve şunu da belirtmek gerekir ki, meditasyonlar; kendinizi, hayatınızı, varlığınızı iyileştirmek için vardır ve ruhunuza bir yatırımdır, sonsuza dek size aittir. Meditasyon, kişinin yaşamının bir parçası olmalıdır.
Meditasyon şimdi ve burada size yardımcı olur, ve ayrıca “Ahiret”te de yardımcı olur. Size fiziksel, zihinsel ve ruhani olarak yardım eder, her derde deva ilaç görevi görür. Tanrıların bu eseri ve yönlendirmesiyle, hiçbir zaman kaybolmayız: Yürünecek doğru yolu bulduk ve Tanrıları Tanrı yapan şey ile (ki bu da sonsuzluktur) etkileşime girdik.
-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666
Bu vaazda, Ölümden Sonrasının daha iyi anlaşılabilmesi için açıklamalar olacaktır. Konu üzerine önceki gönderilerde durduğum gibi [eğer gerek duyuyorsanız önceki yazılarımı okuyun], bir kez daha bu konunun üzerinde, yeni bilgilerle de birlikte daha açık bir şekilde duracağım.
“Hel” düzlemi, daha önceden Yüksek Rahibe Maxine tarafından da açıklandığı gibi, sıradan ruhların gittiği ilk katmandır. Ki bu da ruhların genel gelişmişlik düzeyini oluşturur.
Bu ruhlar, fazla ışık yüzü göremez ve bu yüzden zarar görmelerinden kaçınılabilmesi için bu düzlemde varlıklarını sürdürmelidirler, böylece tekrar reenkarne olabilir ve gelişimlerini ilerletebilirler.
Bu düzlem, “Ölü” olanlar içindir, ve bu yüzden, zaten ‘ölü’ oldukları için fazla bir gelişim katedemezler. Buradaki “ölü” sözcüğünün tanımı, tamamen mükemmelleşmeden ya da gelişmeden göçmüş [yazılar, öbür türlüsü için “Yükselmiş Beden ya da Yükselmiş Yılan, İkincil Doğum” da der], tümüyle gelişmemiş bir aşamada olmaktır.
Bu aşamada, daha önce de geçmiş deneyimlerim üzerine açıkladığım gibi, enerjik nedenler yüzünden ruh fazla “tutunamaz”. Hızlı bir reenkarnasyona ihtiyaç duyar, ya da bir çeşit dış besinlerin olduğu mekanlarda da kalabilir.
Daha gelişmiş düzeylere ulaşmayı başarabilen ruhlar ise Yüksek Rahibe Maxine’in anlatmış olduğu, özünde gelişmek için fazla gayret göstermemiş veya gelişememiş ruhların ezici çoğunluğu için bir bekleme odası olan “Ölümden sonrasını” deneyimlemezler. Eğer burada bir paralel çizecek olsaydık, bu düzey kök çakrasına denk gelirdi.
Çoğunluğu oluşturan ve fazla gelişmemiş insanlar, zihinsel sağlıkları açısından bu yere gitmek zorundadır. Örnek olarak, hayatları boyunca hiçbir spiritüel aktivitede bulunmamışlar, bu yüzden de geçmişte uygulamadıkları bu ruhaniyeti bu şekilde önlerine sermek, onlar için oldukça kafa karıştırıcı veya korkunç bile olabilir.
Ancak genel olarak, kimse içindekilerin “Ölü” olarak çağrıldığı bu aşamada fazla ilerleyemez, ve bu yüzden, kişi tekrardan reenkarne olmalıdır. Tutulabilecek enerjinin azlığı yüzünden, kişi hızlıca veya ölümünden hemen sonra bir bedene ihtiyaç duyar, ki böylece tekrardan yaşam üreticisi kaynaklarına kavuşabilsinler.
Yüksek Rahibe Maxine’in bahsettiği gibi “Hel”de konaklayan ruhlar fazla gelişmiş değillerdir, ve ayrıca çok iyi bir bakım altındadırlar. Korunurlar, zarara uğrama gibi bir durum söz konusu değildir, ve sıradaki yaşamlarına kadar güvenle kendilerine eşlik edilir.
Yine de, güvenliklerinin ve tükettiklerinin doğal dinamikleri yüzünden, “ahiret” sürecindeki geçici yaşamları çok geniş alanlar üzerinden değildir. Yüksek Rahibe Maxine bu yüzden bu aşamadaki insanların insanî şeyler yaptıklarını, “sigara içtiklerini” veya “alkol tükettiklerini”, “barda oturduklarını” daha öncesinde açıkladı. Astral âlemin bu düzlemlerinin, ortalama bir bilinç seviyesindeki insanlar için rahat olacak şekilde tasarlanması gerekmektedir.
Hiçliğin ortasında kalan, aylak bir şekilde reenkarnasyonun kör yasalarının işleme geçmesini bekleyen sıradan bir insanın ölümüne karşın, nekromansiyi kavrayabilen ve sıradan insanların [SS olmayanların] ölümünün nasıl gerçekleştiğini bilenlerin anlayabileceği yukarıdakiler büyük önem arz eden noktalardır.
Ancak Tanrılar, eğer bir SS’in ailesinden birisi ölürse, o kişi için korumalarını genişleteceklerdir. Bunun sebebi biraz daha mistik ve burada bu konuyu daha fazla açmak istemem, çünkü bu başka bir zamanın konusu ve şu anki konuyu amacından saptırabilir. Ailesinden birisi ölmüş olan varsa, onlar bilsin ki Tanrılar ölmüş yakınlarımız için ettiğimiz duaları duyabilir, ve onlara kesinlikle yardım edeceklerdir.
“Hel”in üst düzlemlerinde, daha gelişmiş ruhlar, tekrar reenkarne olana kadar gelişimlerine daha yararlı olabilecek katmanlarda kalabilirler. Orada kaldığınız süreden oldukça hoşnut kalacaksınız. Öğrenebilirsiniz, bazı konularda gelişebilirsiniz, ve başka konulardaysa, geçmiş ruhsal yaralarınız ve sıkıntılarınız için tedavi görebilirsiniz.
Eğer kişi oldukça gelişmiş değilse, meditasyon yapamayacaktır, ancak yine de deneyimlenmeye ve Tanrılardan kavrayış kazanmaya açık olunacaktır. Yine de, kişinin oldukça gelişmiş olması gerekmektedir. Burada “gelişmiş, oldukça gelişmiş, Tanrılığın bir adım gerisinde” gibi gelişim düzeyleri arasında da birçok katman vardır. Sıkı bir çalışma gereklidir. Öbür türlüyse ruh, oraya gidebilecek güce sahip olmayacaktır.
Gelişimin üst düzeylerinde [ki bu kişinin yaşamında da belirgin olacaktır], kişi, Hel’in üst düzlemlerine varacaktır, ve geçici olarak Tanrıların gezegeninde kalmak için de oraya çekilebilir. Ayrıca gerçekten gelişmiş olmanın başka büyük yararları da vardır. Bu üst düzey gelişmişliğin ayrıcalıkları herkes için söz konusu olmasa da, bu düzeyin daha gerilerinde de başka yararlar bulunmaktadır.
Eğer sıradan bir insanın üstüne çıkabilecek kadar temiz ve gelişmişseniz, geliştirdiğiniz tüm nitelik ve güçler sizinle birlikte taşınacaktır. Bunu zaten biliyoruz. Başka bir deyişle, reenkarnasyonlar sırasında insanlara acı çektiren şeyler, sizi daha az etkileyecek. [Dışarıda olanlardan bağımsız] daha keyif dolu bir hayatınız olacak.
Ek olarak, reenkarnasyon olmadan önce, yaşayacağınız hayatın kabaca bir özetini görebileceksiniz, ki böylece bir seçim yapabilirsiniz. Seçebilme gücü, daha çok gelişmiş ruhlar içindir, ancak yine de böyle bir seçenek bulunmaktadır. Reenkarne olmayı ya da olmamayı seçebileceksiniz, ruhsal bedeniniz de güçlü olduğundan ötürü, daha uzun süreler beden dışı kalmakta seçeneksiz olmayacaksınız.
Bu arada, kişi, sıradan ruhlar kadar kısıtlı seçeneklere sahip olmayacaktır. İstediğiniz yere gidebilirsiniz ve başka güçleriniz de olacaktır. Ancak günün sonunda, bu düzeyde olanlar bile, daha önemli görevlerde yer alabilmeleri veya Magnum Opus’u tamamlamak için çalışabilmeleri adına tekrardan reenkarne olmak zorundadır.
Son olarak, tüm bunlar sırasında Tanrılar; oldukça yardımsever, destekleyici ve koruyucucudur. Çünkü spiritüel olarak gelişmeye çalışan herkes, kendi yaratımları olarak onlar için değerlidir.
Yukarıdakileri anladıysanız, hayatınıza daha az endişeyle devam edin. Az ya da çok anlayışımızdan bağımsız olarak, tüm bu deneyimlerden, “seyahatlerden” ve aldığım bilgelikten sonra kesinlikle diyebilirim ki, Tanrıların iyilikleri, varoluş içindeki alınabilecek en güzel şey.
Ve kapanışta, Thoth’un da belirttiği gibi, “Hayatını yaşa, ve böylece hiç ölmeyeceksin.” Bu sözün akılda kalması önemli, ve şunu da belirtmek gerekir ki, meditasyonlar; kendinizi, hayatınızı, varlığınızı iyileştirmek için vardır ve ruhunuza bir yatırımdır, sonsuza dek size aittir. Meditasyon, kişinin yaşamının bir parçası olmalıdır.
Meditasyon şimdi ve burada size yardımcı olur, ve ayrıca “Ahiret”te de yardımcı olur. Size fiziksel, zihinsel ve ruhani olarak yardım eder, her derde deva ilaç görevi görür. Tanrıların bu eseri ve yönlendirmesiyle, hiçbir zaman kaybolmayız: Yürünecek doğru yolu bulduk ve Tanrıları Tanrı yapan şey ile (ki bu da sonsuzluktur) etkileşime girdik.
-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666