SalveSatanas
New member
- Joined
- Dec 29, 2024
- Messages
- 8
Esenlikler kardeşlerim, ben 2 yılı biraz geçkin süredir adanmış ve düzenli meditasyonlarımı yapan bir Satanistim. Gerçekten zor durumda kalmadığım sürece forumları kullanmayı uygun görmedim, fakat tüm bu süreç boyunca takip ettim ve tavsiyelerinizi dinleyip hayatımın iplerini ellerime aldım en azından bir süreliğine. Fakat yaşadığım bazı şeyler beni zayıflattı, sizler Satanist kardeşleriniz için en iyi şeyi isteyecek güvendiğim tek insanlarsınız ve bu yüzden size duygularımı açıp takınmam gereken tavrı ve yapmam gereken şeyleri bir ağabey edasıyla söylemeniz tavsiye vermenizi rica ediyorum. Biraz uzun olabilir, o yüzden elimden geldiğince yer yer yapay zekadan yardım alıp kısa tutmaya çalışacağım. Zamanınız varsa lütfen yardım edin.
Satanist olduğum süreç ve sonrasında yaşanan kariyer, ilişki gibi şeyler üst üste bindi ve olmaması gereken şekilde hepsi gözümde bir oldu. Hepsi birbiriyle bağlantılı gibiydi. Yalnızlık korkumdan ötürü kendi ruh eşimi isteyip uzun süreler Babamıza dualar ettim, bir süre sonra ruh eşim olduğuna inandığım kız arkadaşımla tanıştım. SS olmaya çok müsait bir insan olsa da Müslümandı ve halen Müslüman, fakat Tengricilik ve Nors İnançları gibi kavramları kafasına sokarak şüphe tohumu ektiğimi düşünüyorum. Onunla birlikte benzer kariyer planımızdan ötürü daha yakınlaşıp çalıştık. Bu süreçte de meditasyonlarımı asla eksik etmediğim için her şey bir arada yaşandı.
Gerçekten çok sevdiğim bir insan bu kız ve ilk başta kardeş gibi görüyordum, onun için sorumluluk alıp çok fazla fedakarlık yapmam gerekti. Yer yer bana zararlı olduğunu hissettiğim insanları hayatımdan kesip kopardım, geleceğimiz birlikte olsun diye olması gerektiğinden fazla zaman ayırdım çalışmaya ve bununla birlikte edindiğim stres+yorgunluk fiziksel açıdan bana zarar verdi; halen veriyor ve bir şeyler değişmezse zarar görmeye devam edeceğim.
Bu kişiyi gerçekten seviyorum, yaşımı vermem forum kurallarına aykırı diye hatırlıyorum; lakin yuvarlak hesap yapıp tam yaşımı da vermeden söyleyebilirim ki 20 yıl kadar bir süredir ilişki meselelerine hep mesafeli davranmış ve gerçekten seveceğim birisini aramış; gönül eğlendirmek istemeyen birisiydim. Bu kişi bana sorumluluk duygusunu, sevgi duymayı ve benimsemeyi öğretti diyebilirim. Yaşadığımız bazı şeyler gerçekten zordu, insanların bize attığı iftiraya varan söylemlerden tutun peşimize takılan sapık ruhlu kişilere kadar. Bu zorlukları onunla geçmek bir lütuf gibi hissettiriyordu ve yaptığım fedakarlıklardan rahatsız olmuyordum.
Sonra üniversite meseleleri araya girdi, ben kendimi sınamak için farklı üniversiteleri denedim; o ise ikimizin de gerçekten istediği asıl üniversiteyi denedi sadece. Ben gerçekten iyi bir üniversite kazandım, lakin ikimiz de o istediğimiz yeri kazanamadık. Ben de üniversitemi bir yıl kadar dondursam, bu süreçte hem kafamı dinlerim hem de süreç sonunda kız arkadaşımla aynı üniversitede okuyor oluruz diye düşünüp bunu harekete geçirdim. Şu anda ise yaptığım bir şey yok, çalışacağım bir hedef, bir motivasyon vesaire; hiç bir şey kalmadı ki artık ikimiz de istediğimiz o üniversiteyi istemiyoruz gibi.
Şimdi her şey sorunsuz gözükebilir fakat bir şeyler yanlış geliyor artık. Örnek olarak, bu yazdan beri kendisiyle sık bir iletişimimiz olmadı. Bu konuda rahatsız olmuştum ve rahatsızlığımı dile getirince onun böyle bir kişiliğe sahip olduğunu, yazın gelmesiyle ailesiyle daha sık vakit geçirip yıl boyu edindiği yorgunluğu bu şekilde atmayı tercih ettiğini söyledi. Çok sık olmasa da dönem dönem buluşuyor, mesajlaşıp araşıyorduk. Fakat üniversite sınavları sırasında ailesiyle karşılaşmıştım, beni seviyor gibilerdi; çünkü kızlarını ne denli benimsediğimi ve nasıl bir kişiliğim olduğunu az çok biliyorlardı diye düşünüyordum. Yanılmışım. Beni hiç sevmiyorlarmış, hatta arkadaşıma "Onunla arana mesafe koy, seni rahatsız ediyor olabilir, seni kötü etkileyebilir" gibi şeyler söylemişler.
Kız arkadaşım beni hayatından çıkarmadı, fakat ailesine de karşı çıkıp beni savunmadı. Bunun sonucunda ikimizin de tonla boş zamanı olmasına karşın görüşme aralığımız çok genişledi, her konuşmamız tartışmaya evrilir oldu. Geçmiş zamanlarda beni çok iyi etkiliyordu, ben de onu iyi etkilediğimi düşünüyorum; fakat artık birbirimize negatif duygular yüklüyor gibiyiz. Ben ona karşı halen daha fedakarlık yapıp iletişim sıklığını tutmaya, onunla samimiyetimi ve ilişkimi korumaya çalışırken o bu yükü taşımıyor, tamamını bana yüklemiş gibi hissediyorum. Bu başlı başına bir sorun fakat yaşadığım kariyer ve sağlıkla ilgili şeyler de işin içine girince kafam daha da bulanıyor. Ona aynı üniversitede okumamızın ailesine ne izlenim bırakacağını sorduğumda olumsuz olacağı yanıtını verdi, bu durumda ben neden daha fazla emek vereyim? onun da bunun için bir şey yapmadığını, ailesine karşı beni savunmadığını hatırlatmak isterim.
Bu hayal kırıklığını daha da derinleştiren ve kırgınlık+kıskançlık gibi duygular yaşamamı sağlayan bir diğer şey ise kız arkadaşımın çevrimiçi oyunlarda tanıştığı, tanımadığı insanlarla ve adamlarla gece geç saatlerde bile oyun oynayıp zaman geçirmesi. Bu konuya dair düşüncelerimi paylaştığımda bana olumsuz cevap verdi, kendisi için bunca emek harcadığım bir insanın benimle zaman geçirmekten ailesi yüzünden kaçınıp tanımadığı ve ne olduğu belirsiz kişilerle zaman geçirmesi beni gerçekten üzdü. Bunu da söyledim, "Sen benim tanıdığım en sevdiğim insansın fakat ailem seninle böyle zaman geçirmemi istemiyor; açıklama yapmak zorunda kalıyorum, ailemin odası ile benim odam yan yana ve sesimiz gidiyor ister istemez" diye yanıt verdi. Ben de tanımadığın insanların sesi gitmiyor mu dediğimde geçiştirmek için bir yanıt verip konuyu kapatmamı istedi.
Arkadaşlığı devam ettiren taraf da benim, dediğim gibi iletişim kurma konusunda ilk adımı atan taraf o değil; fakat en iyi dostu olduğumu söylemesine rağmen benim için ekstra bir efor sarf edip yer yer ödün vermiyor. Fedakarlığı genelde karşılıksız yaptığımızı söyleriz ama insan içgüdüsel de olsa bunun karşılığını, en azından arkadaşlığın gerektireceği bazı fedakarlıkları görmek istiyor. Lakin benim durumumda iletişimi başlatan taraf ben oluyorum, eğer benim yoğun zamanıma denk gelirse bazen 1-2 hafta iletişim kurmadığımız bile oluyor. Hal böyle olunca uzaklaşıp aramıza mesafe girdiğini hissetmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Bir insan arkadaşlığı neden devam ettirir? hadi dürüst olalım, iyi bir dostluk karşılıklı fedakarlık gerektirmez mi? Damon ve Pythias'ın hikayesini anımsayın, burada sadece Damon fedakarlık yapan taraf olsa böyle destansı bir hikaye ortaya çıkar mıydı? elbette çıkmazdı. Benim durumumda da fedakarlığı yapa taraf benim, iyi bir arkadaşlığın tüm yükü benim sırtımdayken kimi zaman tökezlediğim ve yanlış adımlar attığımın bilincindeyim fakat uzun vadede bu benim sorunum değil ki. Bir dönem gerçekten insanların iyi olabileceğine inanıp onlara ufak tefek iyilikler ve fedakarlıklar yapmanın iyi olabileceğini düşünmüş, fakat yanıldığımı anlamıştım. Bu kız arkadaşım ise ilk tanıştığımız ve yakınlaştığımız dönemde gerçekten değer bilen bir insan gibiydi, fakat içine düştüğüm durumun hali içler acısı hale geldi.
Bu konuyu düzeltmek için de adımlar attım, ona şikayetimi söyleyince kendini düzelteceğini söyledi ama yapmadı. İşin içine biraz ruhaniyet katıp iletişimi koruma maksadıyla çalışmalar yaptım, kötü etkenlerden korunmamız için özel büyüler hazırladım ve ruhaniyete daha sıkı bağlandım. Onun sayesinde ruhaniyete bağlanmam sonucunda onu bir tür aracı olarak görüp fazladan sevsem de, tekrar yazdığımda onun bana verdiği rahatsızlığı düzeltmek için ruhaniyete gömüldüğümü görüyorum. Kendisi aksi şeyler söylese dahi düşünceleri eylemlerini tutmuyor, bu yüzden kendimi değersiz, ihmal edilmiş ve hor görülüp küçümsenmiş hissediyorum. Kariyer konusunda aldığım karar, yaşadığım başarısızlık, yaptığım çeşitli fedakarlıklar ve sağlığım konusunda gün geçtikçe daha kötü olmamla birlikte kendime olan saygım da yavaş yavaş çözünüp gidiyor gibiydi ki artık bunları dürüst bir şekilde kendime itiraf ederek bir dur dediğimi hissediyorum.
Bizim birbirimizden başka pek arkadaşımız kalmamıştı ki bu nedenden ötürü ayrı bir bağlılık hissediyordum kendisine, fakat o sanal ortamlarda tanıştığı insanlarla zaman geçirmeyi bana yeğledi. Fedakarlıklarımı ve yer yer kendisi için yaptığım endişeleri küçümsedi gibi hissettirdi. Bunların ailesiyle ilgili olduğunu söyledi. Şimdi siz bu anlattıklarımdan dolayı karşı tarafın kişiliğini tam bilemeseniz de, gerçekten size değer verdiğini bildiğiniz bir insan için ailenize karşı çıkmaz mıydınız? Elbette elinizden geleni yapardınız, o da bir şeyler yaptı ve beni hayatında tuttu ama kendini konfor alanından çıkarmadı asla.
Bu konu bana adeta saplandı ve acı verip duruyor. Bakın gerçekten ilişkimi kaybetmek istemiyorum, onu çok seviyorum ama karşılığını göremediğim bir şey beni yorup tüketirken buna devam etmek beni enayi değil de ne yapar? İçim acıyor bunları yazarken, yaşadığım bu bağın derinliğini birini gerçekten sevmiş kardeşlerim anlayacaktır; sevdiğim birisi hakkında bunları yazmak ve kötü düşüncelere kapılmak bile beni rahatsız ediyor ama başka ne yapabilirim? başka ne türlü düşünebilirim ki artık?
Bu konuda bazı sorularım var.
1-) Bu düşüncelerim, düşüncelerimin aldığı yol doğru mu? kendi kendimi kin ve garezle doldurmuşum gibi geliyor kimi zaman fakat aylardır zarar gördüğümü hissettiğim için acı bir haklılık payı hissediyorum kendimde.
2-) Ailem beni üzgün görmüş ve "Arkadaşınla arana mesafe koy, bir süredir onun yüzünden üzgün duruyorsun" demişti. Ailem benim iyiliğimi istiyor, bu tarz şeylere karışmaları beni rahatsız eder ve karşı çıkardım. Fakat kız arkadaşım karşı çıktı mı kendi ailesine? ben neden çıkayım bu durumda? sormak istediğim şu, takınmam gereken doğru tavır bu mu? Gerçekten mesafe koymalı mıyım? Eskiden denemiş fakat 2-3 hafta sonra içim cız edip tekrar tekrar geri iletişim kurmaya çalışmıştım.
3-) Bana yardımcı olabilecek büyü çalışmaları nelerdir? bu denli sevdiğim bir insanı gerçekten auramdan koparmam doğru olur mu? kendisiyle iletişim sıklığını güçlendirip aramızdaki anlayış ve sevgiyi yoğunlaştırmak adına uzun süredir çalışmalar yapıyorum, çalışmalar 40-80 günlük süreler bittiğinde bile bazen anında çalışmıyor; fakat benim durumum buyken çalışır mı ona karşı bile ne hissedeceğimi bilmiyorum. Saf bir istek ve inançla bunları yapsam da boşa kürek çekiyorum gibi. İletişim sıklığını güçlendirmektense, ona karşı hissettiğim bağlılığı yenip yok etmek bana daha mı iyi gelir?
4-) Bu kişi ile Tanrılar sayesinde tanıştığıma inanmıştım, kendimi mi inandırdım bilmiyorum. Belki bu yüzden onu bu kadar benimseyip hayatımda tutmak için uğraştım ama bu bir yanılgı mıdır? dürüst olmaktan çekinmeyin, dost acı da olsa gerçeği söyler ve yüzüme soğuk su gibi çarpacak bir şeye de ihtiyacım var. Yanıt çok farklı olabilir, merak ediyorum.
5-) Kız arkadaşımın Centil olduğuna ve saçma sapan ruhsal sorunlara sahip olmadığına kendimi inandırmıştım. Lakin bu kişinin belki Yahudi, belki de Spiritüel Vampir olma ihtimali var mıdır? Bu konuları bilse ve karşı gözükse bile ne olduğunu bilmiyorum. Auramı temizlediğimde normalde bana yakınlaşması gerekir, çoğu insan bana yakınlaşır ama o bir şekilde etkilenmiyor gibi hissediyorum; ya da ters etkileniyor da olabilir. Acaba auram mı onu benden uzaklaştırmaya itiyor?
6-) Bu ilişki gerçekten bizi, bizi geçtim beni etkileyecek hale mi gelmiş? kurtarmanın bir yolu var mı ve kurtarmaya uğraşmak mantıklı mı? yoksa kendime mi dönmem gerekir, kendime döneceksem; ne yaparak diğer sorunlarımı düzeltebilirim? sağlığımı, kariyerimi, psikolojimi ve belki de yolları ayırmanın vereceği zararı nasıl atlatılabilecek hale getiririm?
Bu konuda analizleriniz, vereceğiniz yanıtlar ve diğer her şey benim için çok anlamlı ve önemli. Özellikle de bazı kardeşlerimin yanıtlarını özellikle istiyorum çünkü bu kişileri forumlarda gördüğüm kadarıyla kendime yakın hissediyorum. Umarım sizleri etiketlememi mazur görürsünüz fakat hem sizden, hem de diğer kardeşlerimden gelecek yanıtlar çok önemli: @Sonne @satou @Agartha @Daemonica @Ref SS @Pammy
Satanist olduğum süreç ve sonrasında yaşanan kariyer, ilişki gibi şeyler üst üste bindi ve olmaması gereken şekilde hepsi gözümde bir oldu. Hepsi birbiriyle bağlantılı gibiydi. Yalnızlık korkumdan ötürü kendi ruh eşimi isteyip uzun süreler Babamıza dualar ettim, bir süre sonra ruh eşim olduğuna inandığım kız arkadaşımla tanıştım. SS olmaya çok müsait bir insan olsa da Müslümandı ve halen Müslüman, fakat Tengricilik ve Nors İnançları gibi kavramları kafasına sokarak şüphe tohumu ektiğimi düşünüyorum. Onunla birlikte benzer kariyer planımızdan ötürü daha yakınlaşıp çalıştık. Bu süreçte de meditasyonlarımı asla eksik etmediğim için her şey bir arada yaşandı.
Gerçekten çok sevdiğim bir insan bu kız ve ilk başta kardeş gibi görüyordum, onun için sorumluluk alıp çok fazla fedakarlık yapmam gerekti. Yer yer bana zararlı olduğunu hissettiğim insanları hayatımdan kesip kopardım, geleceğimiz birlikte olsun diye olması gerektiğinden fazla zaman ayırdım çalışmaya ve bununla birlikte edindiğim stres+yorgunluk fiziksel açıdan bana zarar verdi; halen veriyor ve bir şeyler değişmezse zarar görmeye devam edeceğim.
Bu kişiyi gerçekten seviyorum, yaşımı vermem forum kurallarına aykırı diye hatırlıyorum; lakin yuvarlak hesap yapıp tam yaşımı da vermeden söyleyebilirim ki 20 yıl kadar bir süredir ilişki meselelerine hep mesafeli davranmış ve gerçekten seveceğim birisini aramış; gönül eğlendirmek istemeyen birisiydim. Bu kişi bana sorumluluk duygusunu, sevgi duymayı ve benimsemeyi öğretti diyebilirim. Yaşadığımız bazı şeyler gerçekten zordu, insanların bize attığı iftiraya varan söylemlerden tutun peşimize takılan sapık ruhlu kişilere kadar. Bu zorlukları onunla geçmek bir lütuf gibi hissettiriyordu ve yaptığım fedakarlıklardan rahatsız olmuyordum.
Sonra üniversite meseleleri araya girdi, ben kendimi sınamak için farklı üniversiteleri denedim; o ise ikimizin de gerçekten istediği asıl üniversiteyi denedi sadece. Ben gerçekten iyi bir üniversite kazandım, lakin ikimiz de o istediğimiz yeri kazanamadık. Ben de üniversitemi bir yıl kadar dondursam, bu süreçte hem kafamı dinlerim hem de süreç sonunda kız arkadaşımla aynı üniversitede okuyor oluruz diye düşünüp bunu harekete geçirdim. Şu anda ise yaptığım bir şey yok, çalışacağım bir hedef, bir motivasyon vesaire; hiç bir şey kalmadı ki artık ikimiz de istediğimiz o üniversiteyi istemiyoruz gibi.
Şimdi her şey sorunsuz gözükebilir fakat bir şeyler yanlış geliyor artık. Örnek olarak, bu yazdan beri kendisiyle sık bir iletişimimiz olmadı. Bu konuda rahatsız olmuştum ve rahatsızlığımı dile getirince onun böyle bir kişiliğe sahip olduğunu, yazın gelmesiyle ailesiyle daha sık vakit geçirip yıl boyu edindiği yorgunluğu bu şekilde atmayı tercih ettiğini söyledi. Çok sık olmasa da dönem dönem buluşuyor, mesajlaşıp araşıyorduk. Fakat üniversite sınavları sırasında ailesiyle karşılaşmıştım, beni seviyor gibilerdi; çünkü kızlarını ne denli benimsediğimi ve nasıl bir kişiliğim olduğunu az çok biliyorlardı diye düşünüyordum. Yanılmışım. Beni hiç sevmiyorlarmış, hatta arkadaşıma "Onunla arana mesafe koy, seni rahatsız ediyor olabilir, seni kötü etkileyebilir" gibi şeyler söylemişler.
Kız arkadaşım beni hayatından çıkarmadı, fakat ailesine de karşı çıkıp beni savunmadı. Bunun sonucunda ikimizin de tonla boş zamanı olmasına karşın görüşme aralığımız çok genişledi, her konuşmamız tartışmaya evrilir oldu. Geçmiş zamanlarda beni çok iyi etkiliyordu, ben de onu iyi etkilediğimi düşünüyorum; fakat artık birbirimize negatif duygular yüklüyor gibiyiz. Ben ona karşı halen daha fedakarlık yapıp iletişim sıklığını tutmaya, onunla samimiyetimi ve ilişkimi korumaya çalışırken o bu yükü taşımıyor, tamamını bana yüklemiş gibi hissediyorum. Bu başlı başına bir sorun fakat yaşadığım kariyer ve sağlıkla ilgili şeyler de işin içine girince kafam daha da bulanıyor. Ona aynı üniversitede okumamızın ailesine ne izlenim bırakacağını sorduğumda olumsuz olacağı yanıtını verdi, bu durumda ben neden daha fazla emek vereyim? onun da bunun için bir şey yapmadığını, ailesine karşı beni savunmadığını hatırlatmak isterim.
Bu hayal kırıklığını daha da derinleştiren ve kırgınlık+kıskançlık gibi duygular yaşamamı sağlayan bir diğer şey ise kız arkadaşımın çevrimiçi oyunlarda tanıştığı, tanımadığı insanlarla ve adamlarla gece geç saatlerde bile oyun oynayıp zaman geçirmesi. Bu konuya dair düşüncelerimi paylaştığımda bana olumsuz cevap verdi, kendisi için bunca emek harcadığım bir insanın benimle zaman geçirmekten ailesi yüzünden kaçınıp tanımadığı ve ne olduğu belirsiz kişilerle zaman geçirmesi beni gerçekten üzdü. Bunu da söyledim, "Sen benim tanıdığım en sevdiğim insansın fakat ailem seninle böyle zaman geçirmemi istemiyor; açıklama yapmak zorunda kalıyorum, ailemin odası ile benim odam yan yana ve sesimiz gidiyor ister istemez" diye yanıt verdi. Ben de tanımadığın insanların sesi gitmiyor mu dediğimde geçiştirmek için bir yanıt verip konuyu kapatmamı istedi.
Arkadaşlığı devam ettiren taraf da benim, dediğim gibi iletişim kurma konusunda ilk adımı atan taraf o değil; fakat en iyi dostu olduğumu söylemesine rağmen benim için ekstra bir efor sarf edip yer yer ödün vermiyor. Fedakarlığı genelde karşılıksız yaptığımızı söyleriz ama insan içgüdüsel de olsa bunun karşılığını, en azından arkadaşlığın gerektireceği bazı fedakarlıkları görmek istiyor. Lakin benim durumumda iletişimi başlatan taraf ben oluyorum, eğer benim yoğun zamanıma denk gelirse bazen 1-2 hafta iletişim kurmadığımız bile oluyor. Hal böyle olunca uzaklaşıp aramıza mesafe girdiğini hissetmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Bir insan arkadaşlığı neden devam ettirir? hadi dürüst olalım, iyi bir dostluk karşılıklı fedakarlık gerektirmez mi? Damon ve Pythias'ın hikayesini anımsayın, burada sadece Damon fedakarlık yapan taraf olsa böyle destansı bir hikaye ortaya çıkar mıydı? elbette çıkmazdı. Benim durumumda da fedakarlığı yapa taraf benim, iyi bir arkadaşlığın tüm yükü benim sırtımdayken kimi zaman tökezlediğim ve yanlış adımlar attığımın bilincindeyim fakat uzun vadede bu benim sorunum değil ki. Bir dönem gerçekten insanların iyi olabileceğine inanıp onlara ufak tefek iyilikler ve fedakarlıklar yapmanın iyi olabileceğini düşünmüş, fakat yanıldığımı anlamıştım. Bu kız arkadaşım ise ilk tanıştığımız ve yakınlaştığımız dönemde gerçekten değer bilen bir insan gibiydi, fakat içine düştüğüm durumun hali içler acısı hale geldi.
Bu konuyu düzeltmek için de adımlar attım, ona şikayetimi söyleyince kendini düzelteceğini söyledi ama yapmadı. İşin içine biraz ruhaniyet katıp iletişimi koruma maksadıyla çalışmalar yaptım, kötü etkenlerden korunmamız için özel büyüler hazırladım ve ruhaniyete daha sıkı bağlandım. Onun sayesinde ruhaniyete bağlanmam sonucunda onu bir tür aracı olarak görüp fazladan sevsem de, tekrar yazdığımda onun bana verdiği rahatsızlığı düzeltmek için ruhaniyete gömüldüğümü görüyorum. Kendisi aksi şeyler söylese dahi düşünceleri eylemlerini tutmuyor, bu yüzden kendimi değersiz, ihmal edilmiş ve hor görülüp küçümsenmiş hissediyorum. Kariyer konusunda aldığım karar, yaşadığım başarısızlık, yaptığım çeşitli fedakarlıklar ve sağlığım konusunda gün geçtikçe daha kötü olmamla birlikte kendime olan saygım da yavaş yavaş çözünüp gidiyor gibiydi ki artık bunları dürüst bir şekilde kendime itiraf ederek bir dur dediğimi hissediyorum.
Bizim birbirimizden başka pek arkadaşımız kalmamıştı ki bu nedenden ötürü ayrı bir bağlılık hissediyordum kendisine, fakat o sanal ortamlarda tanıştığı insanlarla zaman geçirmeyi bana yeğledi. Fedakarlıklarımı ve yer yer kendisi için yaptığım endişeleri küçümsedi gibi hissettirdi. Bunların ailesiyle ilgili olduğunu söyledi. Şimdi siz bu anlattıklarımdan dolayı karşı tarafın kişiliğini tam bilemeseniz de, gerçekten size değer verdiğini bildiğiniz bir insan için ailenize karşı çıkmaz mıydınız? Elbette elinizden geleni yapardınız, o da bir şeyler yaptı ve beni hayatında tuttu ama kendini konfor alanından çıkarmadı asla.
Bu konu bana adeta saplandı ve acı verip duruyor. Bakın gerçekten ilişkimi kaybetmek istemiyorum, onu çok seviyorum ama karşılığını göremediğim bir şey beni yorup tüketirken buna devam etmek beni enayi değil de ne yapar? İçim acıyor bunları yazarken, yaşadığım bu bağın derinliğini birini gerçekten sevmiş kardeşlerim anlayacaktır; sevdiğim birisi hakkında bunları yazmak ve kötü düşüncelere kapılmak bile beni rahatsız ediyor ama başka ne yapabilirim? başka ne türlü düşünebilirim ki artık?
Bu konuda bazı sorularım var.
1-) Bu düşüncelerim, düşüncelerimin aldığı yol doğru mu? kendi kendimi kin ve garezle doldurmuşum gibi geliyor kimi zaman fakat aylardır zarar gördüğümü hissettiğim için acı bir haklılık payı hissediyorum kendimde.
2-) Ailem beni üzgün görmüş ve "Arkadaşınla arana mesafe koy, bir süredir onun yüzünden üzgün duruyorsun" demişti. Ailem benim iyiliğimi istiyor, bu tarz şeylere karışmaları beni rahatsız eder ve karşı çıkardım. Fakat kız arkadaşım karşı çıktı mı kendi ailesine? ben neden çıkayım bu durumda? sormak istediğim şu, takınmam gereken doğru tavır bu mu? Gerçekten mesafe koymalı mıyım? Eskiden denemiş fakat 2-3 hafta sonra içim cız edip tekrar tekrar geri iletişim kurmaya çalışmıştım.
3-) Bana yardımcı olabilecek büyü çalışmaları nelerdir? bu denli sevdiğim bir insanı gerçekten auramdan koparmam doğru olur mu? kendisiyle iletişim sıklığını güçlendirip aramızdaki anlayış ve sevgiyi yoğunlaştırmak adına uzun süredir çalışmalar yapıyorum, çalışmalar 40-80 günlük süreler bittiğinde bile bazen anında çalışmıyor; fakat benim durumum buyken çalışır mı ona karşı bile ne hissedeceğimi bilmiyorum. Saf bir istek ve inançla bunları yapsam da boşa kürek çekiyorum gibi. İletişim sıklığını güçlendirmektense, ona karşı hissettiğim bağlılığı yenip yok etmek bana daha mı iyi gelir?
4-) Bu kişi ile Tanrılar sayesinde tanıştığıma inanmıştım, kendimi mi inandırdım bilmiyorum. Belki bu yüzden onu bu kadar benimseyip hayatımda tutmak için uğraştım ama bu bir yanılgı mıdır? dürüst olmaktan çekinmeyin, dost acı da olsa gerçeği söyler ve yüzüme soğuk su gibi çarpacak bir şeye de ihtiyacım var. Yanıt çok farklı olabilir, merak ediyorum.
5-) Kız arkadaşımın Centil olduğuna ve saçma sapan ruhsal sorunlara sahip olmadığına kendimi inandırmıştım. Lakin bu kişinin belki Yahudi, belki de Spiritüel Vampir olma ihtimali var mıdır? Bu konuları bilse ve karşı gözükse bile ne olduğunu bilmiyorum. Auramı temizlediğimde normalde bana yakınlaşması gerekir, çoğu insan bana yakınlaşır ama o bir şekilde etkilenmiyor gibi hissediyorum; ya da ters etkileniyor da olabilir. Acaba auram mı onu benden uzaklaştırmaya itiyor?
6-) Bu ilişki gerçekten bizi, bizi geçtim beni etkileyecek hale mi gelmiş? kurtarmanın bir yolu var mı ve kurtarmaya uğraşmak mantıklı mı? yoksa kendime mi dönmem gerekir, kendime döneceksem; ne yaparak diğer sorunlarımı düzeltebilirim? sağlığımı, kariyerimi, psikolojimi ve belki de yolları ayırmanın vereceği zararı nasıl atlatılabilecek hale getiririm?
Bu konuda analizleriniz, vereceğiniz yanıtlar ve diğer her şey benim için çok anlamlı ve önemli. Özellikle de bazı kardeşlerimin yanıtlarını özellikle istiyorum çünkü bu kişileri forumlarda gördüğüm kadarıyla kendime yakın hissediyorum. Umarım sizleri etiketlememi mazur görürsünüz fakat hem sizden, hem de diğer kardeşlerimden gelecek yanıtlar çok önemli: @Sonne @satou @Agartha @Daemonica @Ref SS @Pammy