Elite
Well-known member
- Joined
- Mar 25, 2020
- Messages
- 2,819
Daha önce de belirtildiği gibi tufan, göklerdeki savaş ile alakalıdır. Ama bugün bunun üzerinden üstünkörü geçmekten ziyade detaylı bir şekilde anlatmayı planlıyorum.
Öncelikle tufanın Yahudiler üzerindeki anlamına bakmak gerekirse tufanın Yahudi egemenliğini getirmek için yapıldığı açıktır. Öncelikle burada bir durup Yüksek Rahip Hoodedcobra'dan alıntı paylaşmak istiyorum. Az sonra belirteceğim Olam Ha-Ba, ya da Cennet/Eden Bahçesi için ön bilgi mahiyetinde ufak bir bilgi:
İngilizcesi iyi olmayanlar için özetleyecek olursam, Eden Bahçesi getirmek istedikleri Yeni Dünya Düzeni'dir. Kendilerinin hakim olduğu/olmak istediği çağ için bir sembol. Tevrat'ta ve İncil'de de geçer.
Yahudiliğe göre Centiller, Yahudiliğe geçemez ama Nuh'un Kanunlarına uymak zorundadırlar. Nuh'un Kanunlarına uyan Centiller, Cennet/Eden Bahçesi'nde ve İsrail'de bir yer edineceklerdir. Neden bizim onların kanunlarına uymamız ve onların pek yüce gönüllerince bahşedilmiş İsrail vatandaşı olma hakkını elde etmemiz gerektiğini İsrail'in Baş Sefarad Hahamı güzelce açıklıyor:
Bu konuşmasından önce Nuh Kanunlarına uymayı reddeden Centillerin Suudi Arabistan'a yollanması gerektiğini savunuyor ve İsrail'de yeri olmadıklarını belirtiyor. Buradan da anlaşılacağı üzere Nuh Kanunları'nın sadece Yahudiler değil, Centiller üzerinde de bağlayıcı olması isteniyor. Peki, buradaki sembolizmi de yakalayalım. Nuh Kanunları isminden de anlaşılacağı üzere Nuh'a gönderilmiş kanunlar, yani tufanın peygamberine. Burada işte tufana geliyoruz. İnsanlığın yeniden başlama öyküsü. Ayrıca belirttiğim gibi, Centiller üzerindeki bu bağlayıcı olması istenen kanunlar, Nuh ile, yani tufandan sonra gelmiştir. Tufan nedir? Bunu hemen açıklayalım. Tufan, Göklerdeki Savaş'ın bizim Güneş Sistemindeki kolonimize sıçrayışıyla alakalı bir sembolizmdir. Bu muharebeyi kaybettik ve tanrılarla ilişkimiz koptu, Yahudiler Dünya'ya yerleşti, Phaeton yok oldu ve Mars'taki varlığımız da sonlandı.
İşte Yahudilerin Dünya'ya yerleşmesiyle burada Nuh Kanunları sembolizmi oluşuyor. Onların efendi, bizim de köle olmamız bekleniyor. Şimdi daha da detaylı tufan mitlerine girecek olursak burada elbette ki bozulmalar ve farklılıklar var. Ama yakaladığım ortak bir nokta var, o da dağ sembolizmi.
Bu dağ sembolizmi Yunanlarda, Hintlerde ve İrlandalılarda da bulduğum bir şey ama onlara girmeden Türkler üzerinden gideceğim.
Göktürk Türeyiş Destanı'ndan bir kesit:
Bu hikâyenin farklı versiyonları da var, ama dağ o ya da bu şekilde ortaya çıkıyor. Tufanla alakasız farklı bir dağ sembolizmi de buradadır:
Şimdi buradaki ortak dağ sembolizmi şudur: her dağa girişte çıkış da vardır, yani yeniden başlangıç söz konusudur. Tabii mesela Kur'an'da öyle anlatılmaz. Nuh'un oğlu dağa çıkıp kurtulmak ister ama dağın tepesinde olsa bile ölür. Bu da dağ sembolizmine karşıt bir anlatıdır. Kısacası bana kalırsa burada atalarımız şu an dağın içinde olduğumuzu ve daha şanlı döneceğimizi anlatmak istemişler. Yahudiler de tabii bunun olmaması için ellerinden geleni ardına koymuyorlar.
Ayrıca tufan üzerine son bir yorum getirmek istersem, bunun bizim üstümüze atılan lanetlere de bir gönderme olduğu ihtimali olması. Çünkü su, spiritüelizmi sembolize eder. Eğer bu tufan bizim felaketimizse, Centillerin üzerine düzenli atılan Yahudi lanetleriyle alakası olduğu da düşünülebilir.
Kaynaklar:
https://ancient-forums.com/viewtopic.php?p=221024#p221024
https://en.wikipedia.org/wiki/Noahidism
https://turuz.com/storage/mifoloji/0416-Atalarimizin_Gok_Tanri_Dini-Ergun_Candan-2013-181s.pdf
Öncelikle tufanın Yahudiler üzerindeki anlamına bakmak gerekirse tufanın Yahudi egemenliğini getirmek için yapıldığı açıktır. Öncelikle burada bir durup Yüksek Rahip Hoodedcobra'dan alıntı paylaşmak istiyorum. Az sonra belirteceğim Olam Ha-Ba, ya da Cennet/Eden Bahçesi için ön bilgi mahiyetinde ufak bir bilgi:
The "New World Order" will not tolerate different opinions. They will not entertain people having control over their own monetary wealth, health, or spirituality. They will attempt to replace man, family, malform human sexuality, destroy social connections between humans, sever the link between humans and reality entirely. They want to return us to the oblivious state of the "Garden of Eden" - from one Hebrew story of a garden of slaves, into another Hebrew story that they hope will encompass our world.
İngilizcesi iyi olmayanlar için özetleyecek olursam, Eden Bahçesi getirmek istedikleri Yeni Dünya Düzeni'dir. Kendilerinin hakim olduğu/olmak istediği çağ için bir sembol. Tevrat'ta ve İncil'de de geçer.
Yahudiliğe göre Centiller, Yahudiliğe geçemez ama Nuh'un Kanunlarına uymak zorundadırlar. Nuh'un Kanunlarına uyan Centiller, Cennet/Eden Bahçesi'nde ve İsrail'de bir yer edineceklerdir. Neden bizim onların kanunlarına uymamız ve onların pek yüce gönüllerince bahşedilmiş İsrail vatandaşı olma hakkını elde etmemiz gerektiğini İsrail'in Baş Sefarad Hahamı güzelce açıklıyor:
Yahudi olmayanlar İsrail topraklarında yaşamamalılar. [...] Eğer bileğimiz bükülmez olsa, eğer yönetmeye gücümüz olsa, o takdirde Yahudi olmayanlar İsrail'de yaşamamalılar diyebilirdik. Ancak bileğimiz bükülmez değil. [...] O vakit, kimler hizmetkâr olurdu? Kimler uşağımız olurdu? İşte bu yüzden onları İsrail'de bırakıyoruz.
Bu konuşmasından önce Nuh Kanunlarına uymayı reddeden Centillerin Suudi Arabistan'a yollanması gerektiğini savunuyor ve İsrail'de yeri olmadıklarını belirtiyor. Buradan da anlaşılacağı üzere Nuh Kanunları'nın sadece Yahudiler değil, Centiller üzerinde de bağlayıcı olması isteniyor. Peki, buradaki sembolizmi de yakalayalım. Nuh Kanunları isminden de anlaşılacağı üzere Nuh'a gönderilmiş kanunlar, yani tufanın peygamberine. Burada işte tufana geliyoruz. İnsanlığın yeniden başlama öyküsü. Ayrıca belirttiğim gibi, Centiller üzerindeki bu bağlayıcı olması istenen kanunlar, Nuh ile, yani tufandan sonra gelmiştir. Tufan nedir? Bunu hemen açıklayalım. Tufan, Göklerdeki Savaş'ın bizim Güneş Sistemindeki kolonimize sıçrayışıyla alakalı bir sembolizmdir. Bu muharebeyi kaybettik ve tanrılarla ilişkimiz koptu, Yahudiler Dünya'ya yerleşti, Phaeton yok oldu ve Mars'taki varlığımız da sonlandı.
İşte Yahudilerin Dünya'ya yerleşmesiyle burada Nuh Kanunları sembolizmi oluşuyor. Onların efendi, bizim de köle olmamız bekleniyor. Şimdi daha da detaylı tufan mitlerine girecek olursak burada elbette ki bozulmalar ve farklılıklar var. Ama yakaladığım ortak bir nokta var, o da dağ sembolizmi.
Bu dağ sembolizmi Yunanlarda, Hintlerde ve İrlandalılarda da bulduğum bir şey ama onlara girmeden Türkler üzerinden gideceğim.
Göktürk Türeyiş Destanı'ndan bir kesit:
Ovanın etrafından, dağlar göğe yükselmiş.
Kurt konmuş bu ovaya, vatan demiş oraya,
On erkek çocuk doğmuş, kavuşmuş bir yuvaya.
Çocuklar beslenmişler, büyüyüp eğlenmişler,
Dışardan on kız almış, onlarla evlenmişler.
On çocuk, "On boy" olmuş, boylar da bir soy olmuş,
Türemiş çoğalmışlar, bu ova insan dolmuş.
Dağları eritmişler, Dünya'ya erişmişler,
"Demirci" olmuş kalmış, bu işe girişmişler.
Bu hikâyenin farklı versiyonları da var, ama dağ o ya da bu şekilde ortaya çıkıyor. Tufanla alakasız farklı bir dağ sembolizmi de buradadır:
Firdevsi'nin destansı eseri Şahname'de (Şahların Kitabı) Simurg en tanınmış halini almıştır. Şahname'de Simurg'un Prens Zal ile olan ilişkisi yer alır. Şahname'ye göre Kral Sam'ın oğlu Zal albino olarak doğmuştur. Kral Sam albino oğlunu görünce, çocuğun şeytanların tohumu olduğunu düşünüp çocuğu bir dağa terk etmiştir. Çocuğun ağlayışlarını duyan yumuşak kalpli Simurg çocuğu alıp büyütür. Zal her türlü bilgiye sahip Simurg'dan hikmet almış birçok şey öğrenmiştir. Yine de büyüyüp bir yetişkin olduğu zaman insanların dünyasına girmek ister. Simurg çok üzülse de, ona bir tane altın tüy verip gitmesine izin vermiştir. Eğer Zal, Simurg'un yardımına ihtiyaç duyarsa bu tüyü yakacaktır.
Krallığına döndüğünde Zal güzel Rudaba'ya aşık olur ve onunla evlenir. Karısı bir oğula hamile kalır fakat doğum zamanı geldiğinde birçok sorun yaşarlar. Zal karısının doğum sırasında öleceğini fark eder ve tam Rudabah ölüme yakınken Zal Simurg'u çağırmaya karar verir. Ortaya çıkan Simurg Zal'ın bir tür sezaryen benzeri yöntem uygulamasını sağlar ve Rudabah ile çocuğun hayatını kurtarır. Bu çocuk daha sonra en ünlü ve büyük Pers kahramanlarından biri olacak Rüstem'dir.
Şimdi buradaki ortak dağ sembolizmi şudur: her dağa girişte çıkış da vardır, yani yeniden başlangıç söz konusudur. Tabii mesela Kur'an'da öyle anlatılmaz. Nuh'un oğlu dağa çıkıp kurtulmak ister ama dağın tepesinde olsa bile ölür. Bu da dağ sembolizmine karşıt bir anlatıdır. Kısacası bana kalırsa burada atalarımız şu an dağın içinde olduğumuzu ve daha şanlı döneceğimizi anlatmak istemişler. Yahudiler de tabii bunun olmaması için ellerinden geleni ardına koymuyorlar.
Ayrıca tufan üzerine son bir yorum getirmek istersem, bunun bizim üstümüze atılan lanetlere de bir gönderme olduğu ihtimali olması. Çünkü su, spiritüelizmi sembolize eder. Eğer bu tufan bizim felaketimizse, Centillerin üzerine düzenli atılan Yahudi lanetleriyle alakası olduğu da düşünülebilir.
Kaynaklar:
https://ancient-forums.com/viewtopic.php?p=221024#p221024
https://en.wikipedia.org/wiki/Noahidism
https://turuz.com/storage/mifoloji/0416-Atalarimizin_Gok_Tanri_Dini-Ergun_Candan-2013-181s.pdf