Bu yazı HPS Maxine'nin aynı isimli vaazından gönüllü olarak çevirilmiştir.
Tutankamon'un 1922'deki keşfi ve tesadüften çok daha fazlası olan sayısız ve gizemli ölümler hakkında kamuoyuna çok şey anlatıldı. Ateist bilim insanları, Mısır Piramitlerinin inşası ve tasarımı konusunda olduğu gibi, bu konuda da realistik bir açıklama getirememişlerdir.
Tutankamon'un mezarı 1923 yılının Şubat ayında açıldığında, hiyerogliflerle yazılmış ve mezarın rahatsız edilmesi halinde şiddetli ve zamansız bir ölümle lanetleneceği uyarısında bulunan bir kil tablet keşfedildi. Arkeologlar bu uyarıyı görmezden geldi ve yerli Mısırlı işçilerden gizledi. Çok geçmeden garip ve açıklanamaz olaylar meydana geldi.
Keşif gezisinin lideri Howard Carter'ın yanında evcil kanaryası vardı. Mezarın açıldığı gün bir kobra, kuşu yuttu. Zengin bir İngiliz Kontu ve keşif gezisinin finansörü olan Lord Carnarvon kısa süre sonra yüksek ateş ve yanağında gizemli bir "sivrisinek ısırığı" yüzünden hastalandı. Mezarın açılmasından kırk yedi gün sonra, 57 yaşındayken, 5 Nisan tarihinde Carnarvon öldü.
İki gün sonra, 7 Nisan'da [yine 7 sayısı] mumya incelendi. Mumyanın sol yanağında [Carnarvon'un sivrisinek ısırığı ile aynı tarafta ve noktada] bir leke bulundu. Carnarvon'un ölümü sırasında Kahire'deki tüm ışıklar gizemli bir şekilde hep birlikte söndü. Aynı anda, binlerce mil ötede, İngiltere'de, Carnarvon'un evcil köpeği arka ayakları üzerinde ayağa kalktı, uludu, yere düştü ve öldü. Personel rahatsız olmuş ve ulumanın garip ve ölüme benzer olduğunu söylemişti.
Ünlü Amerikalı finansçı Jay Gould da mezarı ziyaret etti. Ertesi sabah yüksek ateşle uyandı ve akşam üstü öldü. Mezarın açılmasına yardım eden ve ana odanın girişini engelleyen son taşı çıkaran Amerikalı arkeolog Arthur Mace kısa süre sonra kendini zayıf ve bitkin hissetmeye başladı. Komaya girdi ve bir daha iyileşemedi. Arthur Mace, Lord Carnarvon ile aynı otelde öldü.
Howard Carter'ın keşif gezisindeki sekreteri Richard Bethell, mezarın keşfinden dört ay sonra kalp yetmezliğinden ölü bulundu. Oğlunun ölümü üzerine çılgına dönen babası Lord Westbury, yedi katlı bir binanın penceresinden atlayarak intihar etti. Canına kıymadan önce kendi kendine "firavunların laneti", "bu dehşete daha fazla dayanamayacağım" dediği birkaç kişi tarafından duyuldu. Westbury'nin cesedini mezarlığa götüren cenaze arabası küçük bir çocuğu ezerek anında ölümüne neden oldu.
Mumyanın üzerindeki bağları kesen ilk kişi olduğu düşünülen radyolog Archibald Reid [cesedin röntgenini çekmek için bağların çözülmesi gerekiyordu], kısa süre sonra aynı bitkinlik ve yorgunluğu yaşadı ve kısa süre sonra öldü. Daha pek çok garip tesadüf ve buna bağlı ölümler yaşandı.
Koyu bir ateist ve şüpheci olan Howard Carter, mezarın keşfedilmesi ve açılmasının ardından yaklaşık on yedi yıl yaşadı. Carter'ın aşırı depresyon ve paranoyadan muzdarip olduğu söylenmektedir.
Goetik/Gotik Demonlar; birçoğu iyi bilinen ve popüler Mısır Tanrılarıdır. Eski Mısır'dan pek çok insan, özellikle de Rahipler ve Firavunlar muazzam ruhani bilgi ve güçlere sahipti ve mezarlarının kazılarak "seçilmiş" bir azınlığın elinde para ve şöhret için sömürülmesini onaylamadılar. Mezarlardan çıkarılan kalıntıların ve antik eserlerin çoğu istiflendi, özel koleksiyonlara yerleştirildi ve açgözlü sahiplerine talihsizlik getirmeye devam ediyorlar.
Tutankamon'un 1922'deki keşfi ve tesadüften çok daha fazlası olan sayısız ve gizemli ölümler hakkında kamuoyuna çok şey anlatıldı. Ateist bilim insanları, Mısır Piramitlerinin inşası ve tasarımı konusunda olduğu gibi, bu konuda da realistik bir açıklama getirememişlerdir.
Tutankamon'un mezarı 1923 yılının Şubat ayında açıldığında, hiyerogliflerle yazılmış ve mezarın rahatsız edilmesi halinde şiddetli ve zamansız bir ölümle lanetleneceği uyarısında bulunan bir kil tablet keşfedildi. Arkeologlar bu uyarıyı görmezden geldi ve yerli Mısırlı işçilerden gizledi. Çok geçmeden garip ve açıklanamaz olaylar meydana geldi.
Keşif gezisinin lideri Howard Carter'ın yanında evcil kanaryası vardı. Mezarın açıldığı gün bir kobra, kuşu yuttu. Zengin bir İngiliz Kontu ve keşif gezisinin finansörü olan Lord Carnarvon kısa süre sonra yüksek ateş ve yanağında gizemli bir "sivrisinek ısırığı" yüzünden hastalandı. Mezarın açılmasından kırk yedi gün sonra, 57 yaşındayken, 5 Nisan tarihinde Carnarvon öldü.
İki gün sonra, 7 Nisan'da [yine 7 sayısı] mumya incelendi. Mumyanın sol yanağında [Carnarvon'un sivrisinek ısırığı ile aynı tarafta ve noktada] bir leke bulundu. Carnarvon'un ölümü sırasında Kahire'deki tüm ışıklar gizemli bir şekilde hep birlikte söndü. Aynı anda, binlerce mil ötede, İngiltere'de, Carnarvon'un evcil köpeği arka ayakları üzerinde ayağa kalktı, uludu, yere düştü ve öldü. Personel rahatsız olmuş ve ulumanın garip ve ölüme benzer olduğunu söylemişti.
Ünlü Amerikalı finansçı Jay Gould da mezarı ziyaret etti. Ertesi sabah yüksek ateşle uyandı ve akşam üstü öldü. Mezarın açılmasına yardım eden ve ana odanın girişini engelleyen son taşı çıkaran Amerikalı arkeolog Arthur Mace kısa süre sonra kendini zayıf ve bitkin hissetmeye başladı. Komaya girdi ve bir daha iyileşemedi. Arthur Mace, Lord Carnarvon ile aynı otelde öldü.
Howard Carter'ın keşif gezisindeki sekreteri Richard Bethell, mezarın keşfinden dört ay sonra kalp yetmezliğinden ölü bulundu. Oğlunun ölümü üzerine çılgına dönen babası Lord Westbury, yedi katlı bir binanın penceresinden atlayarak intihar etti. Canına kıymadan önce kendi kendine "firavunların laneti", "bu dehşete daha fazla dayanamayacağım" dediği birkaç kişi tarafından duyuldu. Westbury'nin cesedini mezarlığa götüren cenaze arabası küçük bir çocuğu ezerek anında ölümüne neden oldu.
Mumyanın üzerindeki bağları kesen ilk kişi olduğu düşünülen radyolog Archibald Reid [cesedin röntgenini çekmek için bağların çözülmesi gerekiyordu], kısa süre sonra aynı bitkinlik ve yorgunluğu yaşadı ve kısa süre sonra öldü. Daha pek çok garip tesadüf ve buna bağlı ölümler yaşandı.
Koyu bir ateist ve şüpheci olan Howard Carter, mezarın keşfedilmesi ve açılmasının ardından yaklaşık on yedi yıl yaşadı. Carter'ın aşırı depresyon ve paranoyadan muzdarip olduğu söylenmektedir.
Goetik/Gotik Demonlar; birçoğu iyi bilinen ve popüler Mısır Tanrılarıdır. Eski Mısır'dan pek çok insan, özellikle de Rahipler ve Firavunlar muazzam ruhani bilgi ve güçlere sahipti ve mezarlarının kazılarak "seçilmiş" bir azınlığın elinde para ve şöhret için sömürülmesini onaylamadılar. Mezarlardan çıkarılan kalıntıların ve antik eserlerin çoğu istiflendi, özel koleksiyonlara yerleştirildi ve açgözlü sahiplerine talihsizlik getirmeye devam ediyorlar.
