Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Adolf Hitler savaşı neden kaybetti?

Lord Hitler savaş kaybetmedi, içerdeki hainler savaşı kaybetti, dünya da böyle büyük bir savaş ben bilmiyorum, abd fransa sovyetler 20 küsür ülkeden oluşuyor, ingiltere araplar, bunlara karşı savaştı, yanında sadece italya vardı, birde japonya dünyanın öbür ucunda, savaş kaybedilmedi Lord Hitler bu dünyadaki görevini başarılı bir şekilde bitirdi, Bravooo ..
 
Bu konularda benim de merak ettiğim birkaç yer var açıkçası. Satanizm şu an niye bu konumda? Yahudiler neden dünyayı işgal etmiş durumdalar? Neden en büyük şirketler onlarda ve bu kadar tepedeler? Onlardan güç olarak düşük kaldığımızı düşünmeye başlıyorum. Semavi dinler ortada yokken varolan Paganizm, Şeytan’ın varlığı vs. zaten herkesçe biliniyor. Ama bunun gibi büyük bir artıya rağmen bugün böyle bir konumdaysak bence bayağı güçsüzüz onlara göre.
 
Bu konularda benim de merak ettiğim birkaç yer var açıkçası. Satanizm şu an niye bu konumda? Yahudiler neden dünyayı işgal etmiş durumdalar? Neden en büyük şirketler onlarda ve bu kadar tepedeler? Onlardan güç olarak düşük kaldığımızı düşünmeye başlıyorum. Semavi dinler ortada yokken varolan Paganizm, Şeytan’ın varlığı vs. zaten herkesçe biliniyor. Ama bunun gibi büyük bir artıya rağmen bugün böyle bir konumdaysak bence bayağı güçsüzüz onlara göre.
Dünyanın bu durumda olmasının sebebi insanlardır. İnsanlık, hiçbir çaba sarf etmeden kendilerini öylesine kurtaracak birilerini beklediği sürece düşük kalacaktır. Tanrılar insanların bilinçlerini zorlamaz, kendi bilincimizi kazanmamızı ve bir şeyler yapmamızı, dünyayı etkilememizi isterler. Evet, dünya ruhsal ve maddi olarak geçmişte daha güçlü konumlarda bulundu. Ancak şuan bulunduğumuz yeri küçümsememenizi öneririm. Çok büyük bir değişim sürecindeyiz ve bardağın boş tarafına bakmak yerine, dolu tarafına katkıda bulunmayı seçmenizi öneriyorum.
 
Ne güçsüzü yhdlerin sen öyle, güçlü olduğunu sanma israil dediğin devleti
Dünyanın bu durumda olmasının sebebi insanlardır. İnsanlık, hiçbir çaba sarf etmeden kendilerini öylesine kurtaracak birilerini beklediği sürece düşük kalacaktır. Tanrılar insanların bilinçlerini zorlamaz, kendi bilincimizi kazanmamızı ve bir şeyler yapmamızı, dünyayı etkilememizi isterler. Evet, dünya ruhsal ve maddi olarak geçmişte daha güçlü konumlarda bulundu. Ancak şuan bulunduğumuz yeri küçümsememenizi öneririm. Çok büyük bir değişim sürecindeyiz ve bardağın boş tarafına bakmak yerine, dolu tarafına katkıda bulunmayı seçmenizi öneriyorum.
Şunuda eş geçmeyin lütfen, insanlar ne yapsın şimdi ben, örnek Satanistim adandım, sağım solum her yanım, pislam, internet olmasaydı siz SS olabilecekmiydiniz ? Bak gardaş sen bilhassa, insanlara dayatıyorsun, ordan konuşması kolay, çık bakalım sokaklara insanlar, ne halde insanların kabahati okey, tamamda gardaş bu kadarda insanlara yüklemeyin, insanlar çokmu rahat keyfindenmi sürünüyor, süründürüyorlar insanları, yahudiler sizde çok ketum konuşuyorsunuz ölen ölsün kalan sağlar bizimdir gibisinden biraz merhametli olun....
 
Ne güçsüzü yhdlerin sen öyle, güçlü olduğunu sanma israil dediğin devleti

Şunuda eş geçmeyin lütfen, insanlar ne yapsın şimdi ben, örnek Satanistim adandım, sağım solum her yanım, pislam, internet olmasaydı siz SS olabilecekmiydiniz ? Bak gardaş sen bilhassa, insanlara dayatıyorsun, ordan konuşması kolay, çık bakalım sokaklara insanlar, ne halde insanların kabahati okey, tamamda gardaş bu kadarda insanlara yüklemeyin, insanlar çokmu rahat keyfindenmi sürünüyor, süründürüyorlar insanları, yahudiler sizde çok ketum konuşuyorsunuz ölen ölsün kalan sağlar bizimdir gibisinden biraz merhametli olun....
En bilineninden, Antik Mısır insanlarına ve Krallarına bakın lütfen. İnternete veya birilerinin onlara çaba göstermeden bir şeyler vermesine muhtaç görünüyorlar mı? Kendi tanrısal yapılarının farkındalardı ve bunu gösterdiler.

Zaman değişir, yöntemler değişir.
Dünya şuankinden daha iyi durumlarda bulunduğu gibi, daha kötü durumlarda da bulundu. Güçlü ruhlar, ellerinden geleni yapıp bazı şeyleri dünyaya unutturmadılar.

Sorumluluk almaktan ve zorluk yaşamaktan korkmayın lütfen.

Amacınız bir Tanrı olmak ise, bunun ne anlama geldiğini iyice kavramalısınız.
 
En bilineninden, Antik Mısır insanlarına ve Krallarına bakın lütfen. İnternete veya birilerinin onlara çaba göstermeden bir şeyler vermesine muhtaç görünüyorlar mı? Kendi tanrısal yapılarının farkındalardı ve bunu gösterdiler.

Zaman değişir, yöntemler değişir.
Dünya şuankinden daha iyi durumlarda bulunduğu gibi, daha kötü durumlarda da bulundu. Güçlü ruhlar, ellerinden geleni yapıp bazı şeyleri dünyaya unutturmadılar.

Sorumluluk almaktan ve zorluk yaşamaktan korkmayın lütfen.

Amacınız bir Tanrı olmak ise, bunun ne anlama geldiğini iyice kavramalısınız.
Antik mısır kralları varken, yhvler bu kadar güç sahibi değildi, taki Lord Hitlere kadar ortaçağa bakın bakalım, insanlara yhvler neler etti.Durgun denizde herkes kaptan, antik mısır da bende yaşasaydım tapınakta iyi bir eğitim görürdüm, şimdi kimimiz kimsemiz yok, gibi arkamız yok, gibi beladan uzak duruyoruz, burda camiden son ses bağırıyorlar, ezan elimden bişey gelmiyor kahroluyorum, öyle bir ezan okuyorlarki, kulaklarımız sağır olacak, o hoperletin kablosunu nasıl keserim onu düşünüyorum.Antik mısırda böyle varoşlarda, bangır bangır ezanmi okunuyordu? İnsanlar baskı altındamıydi?
 
Antik mısır kralları varken, yhvler bu kadar güç sahibi değildi, taki Lord Hitlere kadar ortaçağa bakın bakalım, insanlara yhvler neler etti.Durgun denizde herkes kaptan, antik mısır da bende yaşasaydım tapınakta iyi bir eğitim görürdüm, şimdi kimimiz kimsemiz yok, gibi arkamız yok, gibi beladan uzak duruyoruz, burda camiden son ses bağırıyorlar, ezan elimden bişey gelmiyor kahroluyorum, öyle bir ezan okuyorlarki, kulaklarımız sağır olacak, o hoperletin kablosunu nasıl keserim onu düşünüyorum.Antik mısırda böyle varoşlarda, bangır bangır ezanmi okunuyordu? İnsanlar baskı altındamıydi?
Ruhsallıkla bile ilgilenmeyen insanların "cadı" diye asılıp yakıldığı zamanlardan, bu zamanlara gelebildiysek, bizden daha çok çabalayan ve bizden daha çok zorluğu aşmış insanlar vardır emin olun.

Siz "etrafınız" ve dünya çok kötü olduğu için yakınıp durun. Umarım gelişimin ve tanrısallığın ne anlama geldiğini en yakın zamanda anlarsınız.

Maddi olarak da zorlu zamanlardan geçip bir şeyleri başarmış insanlar, zaten "rahattayken" bir şeyleri başarmış insanlardan daha değerli olabilir. Şuan bulunduğumuz konumun değeri budur.
 
Tabiki o zamanın insanları şanslı, antik mısırdan öncesi dahada şanslı TANRILAR dünya da adam tarladan geldi, gitti TANRILARIN tapınağına, dünya da adalet var, haksızlık yok.Ya şimdi tarlada domates 3 lira pazarda 50 lira arada 30 tane komisyoncu haksız kazanç elde, ediyor daha dün sokak ortasında kadını vurdular, sana yemin ederim kelle koltukta geziyoruz..
 
Dünyanın bu durumda olmasının sebebi insanlardır. İnsanlık, hiçbir çaba sarf etmeden kendilerini öylesine kurtaracak birilerini beklediği sürece düşük kalacaktır. Tanrılar insanların bilinçlerini zorlamaz, kendi bilincimizi kazanmamızı ve bir şeyler yapmamızı, dünyayı etkilememizi isterler. Evet, dünya ruhsal ve maddi olarak geçmişte daha güçlü konumlarda bulundu. Ancak şuan bulunduğumuz yeri küçümsememenizi öneririm. Çok büyük bir değişim sürecindeyiz ve bardağın boş tarafına bakmak yerine, dolu tarafına katkıda bulunmayı seçmenizi öneriyorum.
İnsanlar ise, insanlara gerekli bilinci ve eğitimi vermemiş olanlar da Tanrılar olmuyor mu? İnsanlığı yaratıyorlar fakat gerekli farkındalığı onlara vermiyorlar. Vermiş olsalardı geçmişte böyle şeyler yaşanmış olmazdı. Evrende bizim gibi başka bir tür yok.
 
Tabiki o zamanın insanları şanslı, antik mısırdan öncesi dahada şanslı TANRILAR dünya da adam tarladan geldi, gitti TANRILARIN tapınağına, dünya da adalet var, haksızlık yok.Ya şimdi tarlada domates 3 lira pazarda 50 lira arada 30 tane komisyoncu haksız kazanç elde, ediyor daha dün sokak ortasında kadını vurdular, sana yemin ederim kelle koltukta geziyoruz..
Dünyanın kötü durumunu reddetmiyorum. Ancak bir Spiritüel Satanist iseniz, dünyanın durumunun sizi değil, sizin dünyayı değiştirmeniz gerektiğini söylüyorum.
 
Dünyanın kötü durumunu reddetmiyorum. Ancak bir Spiritüel Satanist iseniz, dünyanın durumunun sizi değil, sizin dünyayı değiştirmeniz gerektiğini söylüyorum.
Doğru diyorsunuz, dünyayı biraz zorda, şu ezanı sustursam mahalle biraz rahatlar, Dünyayı değiştirmek için, gerçekten düşündüm, sonra bir baktım daha karıya söz geçiremiyoruz , çocuğumuza laf anlatamıyoruz, kaldı dünyayı değiştirmek ...
Esenlikler iyi geceler...
 
İnsanlar ise, insanlara gerekli bilinci ve eğitimi vermemiş olanlar da Tanrılar olmuyor mu? İnsanlığı yaratıyorlar fakat gerekli farkındalığı onlara vermiyorlar. Vermiş olsalardı geçmişte böyle şeyler yaşanmış olmazdı. Evrende bizim gibi başka bir tür yok.
Tanrı algınız tam olarak islami kalıplardan arınmamış.
 
Sizin sorununuz, sizi doğrudan etkilemeyen şeyleri dert edinip bunlar hakkında sürekli şikâyet etmektir. Örneğin, dayınızın sizi küçükken denize attığını ve boğulma tehlikesi geçirdiğinizi söylüyorsunuz; bu yüzden de hâlâ bu korkuyu taşıyorsunuz.

Oysa akıllı biri, geçmişi değiştiremeyeceğini bilir ve bu fobiden kurtulmak için adım adım bir şeyler yapar, zamanla da bu korkuyu yener. Siz ise aradan geçen onca yıla rağmen yalnızca şikâyet ediyor, suçlu arıyor ve kendinizi denize girmekten, suyun tadını çıkarmaktan mahrum bırakıyorsunuz. Bunu yapıyorsunuz çünkü aslında bu durumdan memnunsunuz.

Burada size kimin ne söylediğinin pek bir önemi yok, çünkü yine bir bahane bulup şikâyet etmeye devam edeceksiniz. Haklı olsanız bile sadece haklılığınızla yetinecek ve aynı kısır döngünün içinde kalmaya mahkûm olacaksınız.

Bu forum, sorunlarınız hakkında şikâyet etme yeri değildir. Eğer sadece söylenmek istiyorsanız, bunu mahallenizin kıraathanesinde çayınızı yudumlarken yapabilirsiniz. Biz burada, çözüm odaklı olanları dinleriz. Bu mesajıma karşı çıkmak yerine, söylediklerimi düşünmeli ve gelecekte ne olmasını istediğinizi belirleyerek harekete geçmelisiniz.
 
Tanrı algınız tam olarak islami kalıplardan arınmamış.
Evet… Arınmadığını biliyorum. Hala daha bazı şeylerini taşıyorum. Ancak bana bu olaylar çok tuhaf geliyor. Evrende Şeytan’ın varlığı beliriyor, sonra Tanrılar varoluyor, sonra Dünya’da insanları yaratıyorlar. İnsanlara Tanrılar kendi varlıklarını gösteriyorlar, birçok şey gelişiyor tarih içerisinde. Çok çok büyük Pagan insanlar geldi geçti belki de. Ama sonrasında daha yeni sayılabilecek İbrahimi dinler ortaya çıkıyor. Sonra dünyaya kök söktürmeye başlıyorlar.

Tanrıların rehberliğinde bizim çok daha fazlası olmamız gerekiyordu. Benim dediklerinizden anladığım, Tanrılar harekete geçip bir şeyler yapmaya çalışana yardım etmesi. Bu mantıklı. Ancak harekete geçmemiz gerektiği bilincini taşımamız gerekiyor bunun için. O vakit, geçmişteki insanlar bu bilinci taşımıyorlardı. Biz nasıl ki Tanrılara danışıyorsak, onlar da danışabilirdi. Şu an ne yapılması gerektiğine dair sorular sorulabilirdi.
 
Evet… Arınmadığını biliyorum. Hala daha bazı şeylerini taşıyorum. Ancak bana bu olaylar çok tuhaf geliyor. Evrende Şeytan’ın varlığı beliriyor, sonra Tanrılar varoluyor, sonra Dünya’da insanları yaratıyorlar. İnsanlara Tanrılar kendi varlıklarını gösteriyorlar, birçok şey gelişiyor tarih içerisinde. Çok çok büyük Pagan insanlar geldi geçti belki de. Ama sonrasında daha yeni sayılabilecek İbrahimi dinler ortaya çıkıyor. Sonra dünyaya kök söktürmeye başlıyorlar.

Tanrıların rehberliğinde bizim çok daha fazlası olmamız gerekiyordu. Benim dediklerinizden anladığım, Tanrılar harekete geçip bir şeyler yapmaya çalışana yardım etmesi. Bu mantıklı. Ancak harekete geçmemiz gerektiği bilincini taşımamız gerekiyor bunun için. O vakit, geçmişteki insanlar bu bilinci taşımıyorlardı. Biz nasıl ki Tanrılara danışıyorsak, onlar da danışabilirdi. Şu an ne yapılması gerektiğine dair sorular sorulabilirdi.
Savaş etkenini göz ardı ediyorsunuz. Aslında cevabı biliyorsunuz, fakat gereksiz detaylarla kafanızı karıştırıyorsunuz. Sadece oturun ve her şeyi genel hatlarıyla düşünün: Tanrıların nasıl düşündüğünü, savaşın etkilerini, düşmanın saldırısını ve daha fazlasını.

Size daha uzun ve detaylı bir yazı yazabilirdim, ancak ihtiyacınız olan açıklama tam olarak buydu.
 
Evet… Arınmadığını biliyorum. Hala daha bazı şeylerini taşıyorum. Ancak bana bu olaylar çok tuhaf geliyor. Evrende Şeytan’ın varlığı beliriyor, sonra Tanrılar varoluyor, sonra Dünya’da insanları yaratıyorlar. İnsanlara Tanrılar kendi varlıklarını gösteriyorlar, birçok şey gelişiyor tarih içerisinde. Çok çok büyük Pagan insanlar geldi geçti belki de. Ama sonrasında daha yeni sayılabilecek İbrahimi dinler ortaya çıkıyor. Sonra dünyaya kök söktürmeye başlıyorlar.

Tanrıların rehberliğinde bizim çok daha fazlası olmamız gerekiyordu. Benim dediklerinizden anladığım, Tanrılar harekete geçip bir şeyler yapmaya çalışana yardım etmesi. Bu mantıklı. Ancak harekete geçmemiz gerektiği bilincini taşımamız gerekiyor bunun için. O vakit, geçmişteki insanlar bu bilinci taşımıyorlardı. Biz nasıl ki Tanrılara danışıyorsak, onlar da danışabilirdi. Şu an ne yapılması gerektiğine dair sorular sorulabilirdi.
Bazı deneyimler yaşayıp, yapması gerekenleri gerçekten bilen ama bunu yapmayı seçmeyen insanlar tanıdım. Yani, insanın zayıflığını da, gücünü de hafife almayın.
 
Savaş etkenini göz ardı ediyorsunuz. Aslında cevabı biliyorsunuz, fakat gereksiz detaylarla kafanızı karıştırıyorsunuz. Sadece oturun ve her şeyi genel hatlarıyla düşünün: Tanrıların nasıl düşündüğünü, savaşın etkilerini, düşmanın saldırısını ve daha fazlasını.

Size daha uzun ve detaylı bir yazı yazabilirdim, ancak ihtiyacınız olan açıklama tam olarak buydu.
Tanrıların nasıl düşündüğünü sorguladığım vakit, onlar savaşıyorken biz de burada kendi işimizi kendimiz çözmeye çalışmalıyız ortaya çıkıyor. İleri düzey ve boyumuzu aşan işlerde ellerini uzatıp bizlere yardım ediyorlardır diye düşünüyorum. Ve durum madem böyle… O zaman aslında bunların hepsini başarmak için gücümüz olmalı. Hepsinin üstesinden gelecek potansiyelimiz olmalı.
 
Bazı deneyimler yaşayıp, yapması gerekenleri gerçekten bilen ama bunu yapmayı seçmeyen insanlar tanıdım. Yani, insanın zayıflığını da, gücünü de hafife almayın.
O bahsettiğiniz insanlar sizce bu durumdan nasıl kurtulabilir?
 
Tanrıların nasıl düşündüğünü sorguladığım vakit, onlar savaşıyorken biz de burada kendi işimizi kendimiz çözmeye çalışmalıyız ortaya çıkıyor. İleri düzey ve boyumuzu aşan işlerde ellerini uzatıp bizlere yardım ediyorlardır diye düşünüyorum. Ve durum madem böyle… O zaman aslında bunların hepsini başarmak için gücümüz olmalı. Hepsinin üstesinden gelecek potansiyelimiz olmalı.
Herkesin savaşı kendinedir, Tanrıların bizimle olması ise paha biçilemezdir.
 
O bahsettiğiniz insanlar sizce bu durumdan nasıl kurtulabilir?
İçimde ne olursa olsun hissettiğim, gelişmek isteyen ve asla vazgeçmek istemeyen bir yan var. Bu bütün Centillerde olan ama genelde görmezden geldikleri ve söndürdükleri bir güç. Bunu söndürmeyi değil, güçlendirmeyi istemelisiniz.
 
Bunu yapıyorsunuz çünkü aslında bu durumdan memnunsunuz.
Çok memnunum, gerçekten ben kaç defa hayal kurdum sıcaklarda soğuk suya girmek için, bize yapılan kötülüğün hesabını sormayalımmı ? Bi yanagimiza vurana öbur yanağımizimi dönelim..Ben dayimla düşmanım bana çok kötülükler etti, ölse sevinirim
 
İçimde ne olursa olsun hissettiğim, gelişmek isteyen ve asla vazgeçmek istemeyen bir yan var. Bu bütün Centillerde olan ama genelde görmezden geldikleri ve söndürdükleri bir güç. Bunu söndürmeyi değil, güçlendirmeyi istemelisiniz.
Ben vazgeçmiyorum, vazgeçmeyeceğim de. Ancak insanın hevesi kırılıyor bazen, motivasyon eksikliği yaşıyor. Dünyaya karşı kayıtsızlığı başlıyor, istek ve arzuları birden yerin dibini boyluyor. Potansiyel varolsun veyahut varolmasın, hiçbir faaliyette bulunmuyor insan. Kendi içinde halledemediği ve kabul edemediği şeylerle dolu olan kafasının içinde yaşamaktan dışarıdaki yaşamı kaçırıyor.
 
Çok memnunum, gerçekten ben kaç defa hayal kurdum sıcaklarda soğuk suya girmek için, bize yapılan kötülüğün hesabını sormayalımmı ? Bi yanagimiza vurana öbur yanağımizimi dönelim..Ben dayimla düşmanım bana çok kötülükler etti, ölse sevinirim
Evet, şimdi çocuğunuz var ve üzerinden en az 20 yıl geçti. Bu süre zarfında, korkunuzun üstesinden gelip sıcak havalarda soğuk suyun tadını çıkarmak yerine, kendi kendinize söylenip öfkenizi besliyorsunuz. Yine de memnunsunuz, kimse de sizi bunun için yargılayacak değil. Sadece bu tür şeyleri foruma taşımayın ve kendinize saklayın, zira bizler burada çözüm odaklı hareket ediyoruz.
 
Ben vazgeçmiyorum, vazgeçmeyeceğim de. Ancak insanın hevesi kırılıyor bazen, motivasyon eksikliği yaşıyor. Dünyaya karşı kayıtsızlığı başlıyor, istek ve arzuları birden yerin dibini boyluyor. Potansiyel varolsun veyahut varolmasın, hiçbir faaliyette bulunmuyor insan. Kendi içinde halledemediği ve kabul edemediği şeylerle dolu olan kafasının içinde yaşamaktan dışarıdaki yaşamı kaçırıyor.
Bazı şeylerin sebeplerinin farkındasınız. Geriye sadece karar vermek ve yapmak kalıyor.
 
Ben vazgeçmiyorum, vazgeçmeyeceğim de. Ancak insanın hevesi kırılıyor bazen, motivasyon eksikliği yaşıyor. Dünyaya karşı kayıtsızlığı başlıyor, istek ve arzuları birden yerin dibini boyluyor. Potansiyel varolsun veyahut varolmasın, hiçbir faaliyette bulunmuyor insan. Kendi içinde halledemediği ve kabul edemediği şeylerle dolu olan kafasının içinde yaşamaktan dışarıdaki yaşamı kaçırıyor.
Her gecenin bir gündüzü vardır, bazı günler sadece kötüdür, bu nedenle ileri bakmak ve sonraki günün iyi olacağından emin olmak amacıyla çalışmak gerekir.
 
Ben vazgeçmiyorum, vazgeçmeyeceğim de. Ancak insanın hevesi kırılıyor bazen, motivasyon eksikliği yaşıyor. Dünyaya karşı kayıtsızlığı başlıyor, istek ve arzuları birden yerin dibini boyluyor. Potansiyel varolsun veyahut varolmasın, hiçbir faaliyette bulunmuyor insan. Kendi içinde halledemediği ve kabul edemediği şeylerle dolu olan kafasının içinde yaşamaktan dışarıdaki yaşamı kaçırıyor.

Burada biraz içimi dökmek istedim açıkçası. Son zamanlarda bu tür konularda tarota danıştığımda inkar, kabul etme gibi dönüşler aldım. Bazılarında kılıç sekizlisi, ters tılsım üçlüsü gibi şeyler çıktı. Ancak genel manada bu bahsettiklerimde göremediğim bir çıkış yolu var.
 
Bazı şeylerin sebeplerinin farkındasınız. Geriye sadece karar vermek ve yapmak kalıyor.
Karar vermek keşke kolay olsaydı. Dürtüsellik, kontrolsüzlük gibi şeylerden ötürü karar vermekte zorlanıyorum. Uzun zamana yaydığımda ise farklı fikirler ve görüşler ortaya çıkıyor. Çözüm yolu yerine tam tersi istikamete yol alıyorum.
 
Her gecenin bir gündüzü vardır, bazı günler sadece kötüdür, bu nedenle ileri bakmak ve sonraki günün iyi olacağından emin olmak amacıyla çalışmak gerekir.
Ne kadar pozitif inanç dolusunuz Sonne Bey. :)
 
Evet, şimdi çocuğunuz var ve üzerinden en az 20 yıl geçti. Bu süre zarfında, korkunuzun üstesinden gelip sıcak havalarda soğuk suyun tadını çıkarmak yerine, kendi kendinize söylenip öfkenizi besliyorsunuz. Yine de memnunsunuz, kimse de sizi bunun için yargılayacak değil. Sadece bu tür şeyleri foruma taşımayın ve kendinize saklayın, zira bizler burada çözüm odaklı hareket ediyoruz.
Ben bu konuyu şunun için anlattım böyle bir kötülük yapanın ahvali ne olur dedim, eğer kötülük iyi birşeyse bende kötülük yapayım, az önce bana 4 binlira fazla para attılar ibana, bilseydim, kötülük iyi birşey 4000 lira bana kalırdı. Havadan para, yani kötülüğün iyiliğin bir karşılığı varmı yokmu ? Ruhaniyetle ilgili soru bu şahsımla ilgili değil...
 
Ben bu konuyu şunun için anlattım böyle bir kötülük yapanın ahvali ne olur dedim, eğer kötülük iyi birşeyse bende kötülük yapayım, az önce bana 4 binlira fazla para attılar ibana, bilseydim, kötülük iyi birşey 4000 lira bana kalırdı. Havadan para, yani kötülüğün iyiliğin bir karşılığı varmı yokmu ? Ruhaniyetle ilgili soru bu şahsımla ilgili değil...
Kötülük yapan karşılığını alır, isterseniz siz de verebilirsiniz fakat siz bu konuya o kadar kafayı takmışsınız ki kendinizi unutuyorsunuz.
 
Görmüş geçirmiş birisiyim, bunları tecrübeye dayanarak söylüyorum. İnanmayın, bu dediklerimin bilincinde olun ve buna göre hareket edin.
Bu tür şeylerde inanç da önemli bir şey değil mi? Mesela ruhani çalışmalarda inancımızı kullandığımızda başarılı olmamız gibi.
 
Ben anlatayım neden kaybetti.

-Batıda uzun soluklu bir savaş makineleşme ve teknoloji gerektiriyordu. Makineleşme ve teknoloji yakıt yani petrol gerektiriyordu. Almanya 1939 yılında Rumen petrollerini 50/50 Sovyet Rusya ile paylaşıyordu zaten fakat uzun soluklu bir savaş için yeterli değildi. O yüzden hedef Bakü petrollerine ulaşabilmek oldu. Bakü petrollerine ulaşabilmenin yolu da Rusya düzlüklerinden geçiyordu. Aynı zamanda ideolojik düşmanlık da vardı. Bu yüzden batıdan önce Sovyet Rusya'nın ekarte edilmesi şarttı. Hitler ve Alman Genelkurmaylarının hesabıyla Stalin'den bunalan Sovyet halkı Almanlarla birleşip Moskova'ya yürüyecekti. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Alman işgali Sovyet halkının milli hislerini uyandırdı. Hepsi yekvücut olup Alman işgaline karşı direndiler. Sadece cepheye giden değil fabrikada çalışan işçi sayısı da arttı. Ukrayna asıllı arkadaşım bunu şöyle tarif eder "votkayı içen, cepheye gitmiş." Almanlar Tula'ya girdiler, fabrika işçilerinin kap kacak saldırısına uğradılar. Grozni'ye girdiler Rus-Çeçen direnişiyle karşılaştılar. Leningrad ve Sivastopol yine direndi.
-Nazi Almanyası Weimar cumhuriyetinden miras kalmıştı. Tam oturmamış merkezi sistemi vardı. Darbeye elverişliydi. Bu yüzden Hitler, elinde Manstein, Guderian gibi çok iyi saha adamları olmasına rağmen bunlara güvenmiyor, Jodl ve Keitel gibi tecrübesiz masabaşı adamları yakınında tutuyordu. Çünkü bunların kontrol edilebilmesi kolaydı. Bu durumun üstüne güney cephesinde ihanetler tuz biber oldu örneğin Paulus'un ihaneti gibi. Fakat onları göreve getiren yine Hitler'di. Leningrad'da hiç ihanet olmadı örneğin dolayısıyla ihanet kesin cevap değil.
-Hitler'i punduna getiren Stalin değil Roosvelt'ti. Hitler 1942'de ABD'ye savaş ilan ettiği zaman Japonya'dan dolayı ABD'nin iki cepheli bir savaşı yürütemeyeceğini düşünüyordu fakat Amerika Japonya'ya özel atom bombası yaptı. Tüm askeri gücünü de Almanya üzerine yığıp konuyu kapattı.
-Bakü ve Musul petrollerine ulaşabilseydi P-1000 Ratte tarzı araçlar üretip tüm dikkatini ABD'ye verecekti. Kısmet olmadı.
 
Ben anlatayım neden kaybetti.

-Batıda uzun soluklu bir savaş makineleşme ve teknoloji gerektiriyordu. Makineleşme ve teknoloji yakıt yani petrol gerektiriyordu. Almanya 1939 yılında Rumen petrollerini 50/50 Sovyet Rusya ile paylaşıyordu zaten fakat uzun soluklu bir savaş için yeterli değildi. O yüzden hedef Bakü petrollerine ulaşabilmek oldu. Bakü petrollerine ulaşabilmenin yolu da Rusya düzlüklerinden geçiyordu. Aynı zamanda ideolojik düşmanlık da vardı. Bu yüzden batıdan önce Sovyet Rusya'nın ekarte edilmesi şarttı. Hitler ve Alman Genelkurmaylarının hesabıyla Stalin'den bunalan Sovyet halkı Almanlarla birleşip Moskova'ya yürüyecekti. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Alman işgali Sovyet halkının milli hislerini uyandırdı. Hepsi yekvücut olup Alman işgaline karşı direndiler. Sadece cepheye giden değil fabrikada çalışan işçi sayısı da arttı. Ukrayna asıllı arkadaşım bunu şöyle tarif eder "votkayı içen, cepheye gitmiş." Almanlar Tula'ya girdiler, fabrika işçilerinin kap kacak saldırısına uğradılar. Grozni'ye girdiler Rus-Çeçen direnişiyle karşılaştılar. Leningrad ve Sivastopol yine direndi.
-Nazi Almanyası Weimar cumhuriyetinden miras kalmıştı. Tam oturmamış merkezi sistemi vardı. Darbeye elverişliydi. Bu yüzden Hitler, elinde Manstein, Guderian gibi çok iyi saha adamları olmasına rağmen bunlara güvenmiyor, Jodl ve Keitel gibi tecrübesiz masabaşı adamları yakınında tutuyordu. Çünkü bunların kontrol edilebilmesi kolaydı. Bu durumun üstüne güney cephesinde ihanetler tuz biber oldu örneğin Paulus'un ihaneti gibi. Fakat onları göreve getiren yine Hitler'di. Leningrad'da hiç ihanet olmadı örneğin dolayısıyla ihanet kesin cevap değil.
-Hitler'i punduna getiren Stalin değil Roosvelt'ti. Hitler 1942'de ABD'ye savaş ilan ettiği zaman Japonya'dan dolayı ABD'nin iki cepheli bir savaşı yürütemeyeceğini düşünüyordu fakat Amerika Japonya'ya özel atom bombası yaptı. Tüm askeri gücünü de Almanya üzerine yığıp konuyu kapattı.
-Bakü ve Musul petrollerine ulaşabilseydi P-1000 Ratte tarzı araçlar üretip tüm dikkatini ABD'ye verecekti. Kısmet olmadı.
Peki Lord Hitler sscbyi dize getirseydi, türkiyenin, dünyanın durumu ne olurdu ?
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top