Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Aşk büyüsü

Erlik Han

Member
Joined
Jul 21, 2023
Messages
160
Esenlikler, ben ciddi hoşlandığım birisine telepatik, imgeleme ve enerjisel yolla uzun süredir çalışma yapıyorum. Normal günlük hayattayken bir birimize bakıyoruz felan ama mesaj attığımda çok geç cevap veriyor(belli ki umursamıyorum) nerede hata yapmış olabilirim?
 
Esenlikler, ben ciddi hoşlandığım birisine telepatik, imgeleme ve enerjisel yolla uzun süredir çalışma yapıyorum. Normal günlük hayattayken bir birimize bakıyoruz felan ama mesaj attığımda çok geç cevap veriyor(belli ki umursamıyorum) nerede hata yapmış olabilirim?
Geç bakıyorsa sen de geç bak hep ilk mesajı atan sen olma. Ayrıca neden mesaj atıyorsun gidip konuşmak varken? Aranızdaki ilişki iletişimiyle alakalı bir durum bu.
 
Geç bakıyorsa sen de geç bak hep ilk mesajı atan sen olma. Ayrıca neden mesaj atıyorsun gidip konuşmak varken? Aranızdaki ilişki iletişimiyle alakalı bir durum bu.
Haklısınız ama ben hep erkekler ortamında büyüdüm etrafımdakilerde kafaları hep k*vga y*kmak vurmak dökmek öyle şeylere çalışıyordu. Bir kadınla iletişim nasıl kurulur çokta bilgim yok özellikle benden 1 yaş büyük tanımıyorum ayrıca gidipte ne diyeceğimi bilmiyorum.
 
Haklısınız ama ben hep erkekler ortamında büyüdüm etrafımdakilerde kafaları hep k*vga y*kmak vurmak dökmek öyle şeylere çalışıyordu. Bir kadınla iletişim nasıl kurulur çokta bilgim yok özellikle benden 1 yaş büyük tanımıyorum ayrıca gidipte ne diyeceğimi bilmiyorum.
Olabilir, anlayabiliyorum. Büyüden önce iletişim yeteneklerini geliştirmen gerekiyor.
 
Geç bakıyorsa sen de geç bak hep ilk mesajı atan sen olma. Ayrıca neden mesaj atıyorsun gidip konuşmak varken? Aranızdaki ilişki iletişimiyle alakalı bir durum bu.
Kadınlar erkeklerin peşlerinde koşmasını ister, ilk mesajı atan tabii ki erkek olmalı. Bu arada kadınlar da adım atabilir ancak erkeğin hoşlanmaya başladığı bir ilişkide kadından hareket beklemek saçma olur. Bu durumda kadın da adım atmayacaktır ve kişi onun radarından çıkmış olacaktır.

İletişim halinde uzun soluklu “muhtaç” mesajlar atmak yerine daha kısa ve onun merakını tetikleyecek mesajlar atabilirsiniz. İlginizi gösterin ki size karşı bir beklentisi oluşsun. Yine de abartmamakta fayda var. Nasıl bir kadın olduğunu öğrenirseniz, zamanla kendinize karşı hoşlantı duymasını sağlayabilirsiniz. Bu süreçte kadınların genel tipi olan erkek özelliklerine bürünebilirsiniz. Erkeksi, korumacı, bonkör ve ilgili. Tabii bunları yüz yüzeyken de yapmanız gerekiyor, küçük jestler ve kibarlıklarla devamlı iletişim başlatabilirsiniz.

Bana göre karşınızdaki kişi hoş bir kadın ve belli ki kendi sınırları var. İlginizi eksik etmeyin, sabrın sonu selamettir🤗😌.
 
Kadınlar erkeklerin peşlerinde koşmasını ister, ilk mesajı atan tabii ki erkek olmalı. Bu arada kadınlar da adım atabilir ancak erkeğin hoşlanmaya başladığı bir ilişkide kadından hareket beklemek saçma olur. Bu durumda kadın da adım atmayacaktır ve kişi onun radarından çıkmış olacaktır.

İletişim halinde uzun soluklu “muhtaç” mesajlar atmak yerine daha kısa ve onun merakını tetikleyecek mesajlar atabilirsiniz. İlginizi gösterin ki size karşı bir beklentisi oluşsun. Yine de abartmamakta fayda var. Nasıl bir kadın olduğunu öğrenirseniz, zamanla kendinize karşı hoşlantı duymasını sağlayabilirsiniz. Bu süreçte kadınların genel tipi olan erkek özelliklerine bürünebilirsiniz. Erkeksi, korumacı, bonkör ve ilgili. Tabii bunları yüz yüzeyken de yapmanız gerekiyor, küçük jestler ve kibarlıklarla devamlı iletişim başlatabilirsiniz.

Bana göre karşınızdaki kişi hoş bir kadın ve belli ki kendi sınırları var. İlginizi eksik etmeyin, sabrın sonu selamettir🤗😌.
Feminist propaganda "Erkekler kadınların peşlerinden koşar" düşüncesini dayattığı için böyle düşünüyor olabilirsiniz. İşin aslı öyle değildir. Kadının "radarından" çıkmış olması erkek için iyi bir şey çünkü kendi karakterini korumuş oluyor. Başkasının boyunduruğu altında olan bir erkek, erkek değildir.
 
Feminist propaganda "Erkekler kadınların peşlerinden koşar" düşüncesini dayattığı için böyle düşünüyor olabilirsiniz. İşin aslı öyle değildir. Kadının "radarından" çıkmış olması erkek için iyi bir şey çünkü kendi karakterini korumuş oluyor. Başkasının boyunduruğu altında olan bir erkek, erkek değildir.
Aksine feminist propaganda “Kadınlar erkeklerin peşinden koşabilir” olayını ortaya çıkardı. Bu antik çağlarda olsun, toplumun ve cinsiyetlerin sağlıklı olduğu dönemlerde olsun, erkekler erkekliğini bilerek kadınlara yaklaşıyorlardı. Emin olun “feminist” düşünceden çok uzak bir insanım ve cinsiyetlerin doğasından gelen rolleri olduğunu düşünüyorum. Erkekler bu durumda hareketli olan ve “ortaya çıkaran” kişi oluyor. Kadının kendisine gelmesini bekleyen erkek, dişil doğaya sahiptir ve kadınlar yerine erkekleri tercih etmesi daha bereketlidir. Bu düşünce yapısı, kadınların dişil doğalarından kopmasına ve şu an ki duruma gelmesine sebep olmuştur.

Sizin düşüncenize gelecek olursak, toy yani henüz olgunlaşmamış bir erkeğin bir süre izlediği yoldan bahsediyorsunuz. Birisinden hoşlanmak ya da biriyle bir gelecek inşa etmek istemek kendi karakterini bozmak değildir aksine hayatın devamlılığını anlayıp bu yolda olgun kararlar vermektir.

İlişkilere karşı bakış açınız travmatik olabilir mi kardeşim? Çünkü “sağlıklı ilişkiler” bireylerin kendini geliştirmesine yardımcı olur, özellikle bir erkeğin daha çok çalışmasına ve çabalamasına sebebiyet verir. Bir ilişki istiyorsanız ve bunun devamlılık halinde olmasını istiyorsanız her iki tarafında bazı yönlerini törpülemesi gerekmektedir. Sadece ilişkiler değil, hayatımızda edindiğimiz her iyi ya da kötü tecrübe kişiliğimizi geliştirmemizde yardımcı olur. Bu durumda yaşanılacak şeylerden “karakter koruma” amacı ile kaçınılırsa hayat bir yerden ya o tecrübelerin eksikliğini size verir ya da isteğinize bakmadan zorla da olsa onları size yaşatır. Bizim istememiz gereken şey toksik erkeklik ya da kadınlık değil, cinsiyetlerin varlığını kavramış, mükemmelliği hedefleyen bireyler elde etmek olmalı.

Romantik bir ilişki, birinden hoşlanmak, bu gibi tabirler sizde boyunduruk altında olmak ile aynı anlama geliyorsa size söylenecek çok da söz yoktur. Söylediğiniz şey doğru olsaydı, en büyük adamların yanında canlarından çok sevdikleri kadınlar olmazdı. Söylediğiniz şey doğru olsaydı, eril-dişil doğa dengesi diye bir şey olmazdı. Umarım her zaman size ve ruh sağlığınıza iyi gelecek şeylerle birlikte olur, gelişiminizi en erdemli şekilde tamamlarsınız…
 
Ben ilişki uzmanı değilim tabi ama benim düşüncem erkek hoşlanıyorsa ilk adım o atsın kadın hoşlanıyorsa ilk adımı kadın atsın
Tartışma bile yaşansa kadın erkek fark etmez kim hatalıysa o özür dilesin çok fazla çevresi ve seçeneği olan insanlardan da uzak durmanızı tavsiye ederim
O tür insanların hayatın da konuştuğu ve ilgi vereni çoktur o yüzden hayatın da olmuşsun olmamışsın onun için önemli değil 6 yıllık ilişkisi olan insanların bile birbirini aldattığını gördüm
Benim için aşk inşaat etmek gibidir anılar hatıralar yaşadığınız şeyler bunlar çok önemli ama insanlar en ufak tartışma da bile sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi ayrılabiliyor geçirdiğin %80 lik Kısma bakmaz tartıştığın %20 lik kısma bakar genel konuşmak istemiyorum ama kadınlar genelde ayrıldığını söylemez soğuk yapar ne yazar ne bir şey yapar kendisi kafasında bitirmiştir
Fakat bunu size söylemez bile hatta sorunları çözmeye uğraşmaz bence bu iyi bir davranış değil onun haricinde iki tarafta birbirini sevsin güzel sözler söylesin hediyeler alsın birbirlerini korusunlar

Aşık olan arkadaşa diceğim tek şey git konuş ne kaybediceksin ki utanıyorsan telefondan da yazabilirsin hoşlandığını hatta bu daha iyi olabilir bir randevu kabul ederse yemek yemeye gidebilirsiniz bende böyle utangaçtım en sonda başka biriyle çıkmıştı 1.65 boyunda bir erkekle hem de yani görünüş değil öz güven önemli
 
Aksine feminist propaganda “Kadınlar erkeklerin peşinden koşabilir” olayını ortaya çıkardı. Bu antik çağlarda olsun, toplumun ve cinsiyetlerin sağlıklı olduğu dönemlerde olsun, erkekler erkekliğini bilerek kadınlara yaklaşıyorlardı. Emin olun “feminist” düşünceden çok uzak bir insanım ve cinsiyetlerin doğasından gelen rolleri olduğunu düşünüyorum. Erkekler bu durumda hareketli olan ve “ortaya çıkaran” kişi oluyor. Kadının kendisine gelmesini bekleyen erkek, dişil doğaya sahiptir ve kadınlar yerine erkekleri tercih etmesi daha bereketlidir. Bu düşünce yapısı, kadınların dişil doğalarından kopmasına ve şu an ki duruma gelmesine sebep olmuştur.

Sizin düşüncenize gelecek olursak, toy yani henüz olgunlaşmamış bir erkeğin bir süre izlediği yoldan bahsediyorsunuz. Birisinden hoşlanmak ya da biriyle bir gelecek inşa etmek istemek kendi karakterini bozmak değildir aksine hayatın devamlılığını anlayıp bu yolda olgun kararlar vermektir.

İlişkilere karşı bakış açınız travmatik olabilir mi kardeşim? Çünkü “sağlıklı ilişkiler” bireylerin kendini geliştirmesine yardımcı olur, özellikle bir erkeğin daha çok çalışmasına ve çabalamasına sebebiyet verir. Bir ilişki istiyorsanız ve bunun devamlılık halinde olmasını istiyorsanız her iki tarafında bazı yönlerini törpülemesi gerekmektedir. Sadece ilişkiler değil, hayatımızda edindiğimiz her iyi ya da kötü tecrübe kişiliğimizi geliştirmemizde yardımcı olur. Bu durumda yaşanılacak şeylerden “karakter koruma” amacı ile kaçınılırsa hayat bir yerden ya o tecrübelerin eksikliğini size verir ya da isteğinize bakmadan zorla da olsa onları size yaşatır. Bizim istememiz gereken şey toksik erkeklik ya da kadınlık değil, cinsiyetlerin varlığını kavramış, mükemmelliği hedefleyen bireyler elde etmek olmalı.

Romantik bir ilişki, birinden hoşlanmak, bu gibi tabirler sizde boyunduruk altında olmak ile aynı anlama geliyorsa size söylenecek çok da söz yoktur. Söylediğiniz şey doğru olsaydı, en büyük adamların yanında canlarından çok sevdikleri kadınlar olmazdı. Söylediğiniz şey doğru olsaydı, eril-dişil doğa dengesi diye bir şey olmazdı. Umarım her zaman size ve ruh sağlığınıza iyi gelecek şeylerle birlikte olur, gelişiminizi en erdemli şekilde tamamlarsınız…
Feminist propagandanın kendiyle çelişik olması benim anlattığımı yalanlamıyor. Feminizm bir şey söyler, feministler kendi aralarında anlaşmaya bile varamadan herkes başka bir şey anlar ki aslında asıl istedikleri de budur, kargaşa. Feminizm hareketleri ve çelişik söylemleriyle insanlarda kafa karışıklığına ve cinsiyetlerin düşmanlığına neden oluyor. Eril-dişil enerjiye baltayı en sağlam vuran yapıdır feminizm. Ayrıca benim kısaca söylediğim şeylerden travmama, eril-dişil dengesizliğime (ona çıkıyor), karakter oturmamışlığa vb nasıl varabildiyseniz artık... Sadece şahşıma yönelen laflarda değil yazdığım konuları başka yerlere çekmeniz de niyetinizin ne olduğu hakkında ipucu veriyor. Erkek ilk adımı atan olmalı genel olarak evet, aksini söylemişim gibi davranıyorsunuz. Normalde cümleleri cımbızlamak tartışma esnasında yapılması doğru olmayan bir yöntem ancak ben size izin veriyorum cımbızlayabilirsiniz. Tam olarak hangi cümlelerim size erkek adım atamaz, kadın atar, birisinden hoşlanıp onla gelecek inşaa etmek (aksine bir şey KESİNLİKLE demedim bunu ayrı olarak cevaplamanızı istiyorum nasıl vardınız benim bunu dediğime acaba), sağlıklı ilişkiden "karakteri korumak" amaçlı kaçınmak (tekrar tekrar okuyorum her ikimizinde yazdığı yazıyı fakat yine konuyu buraya nasıl çektiğinizi anlayamadım.), birinden hoşlanmanın onun boyunduruğu altına girme meselelerini sözde ben söyleyip savunmuşum ya... İşte bunları nasıl o şekilde anladığınızı açıklar mısınız? Çünkü böyle yaparak forumda beni yanlış ve kötü lanse ediyorsunuz altan veya üstten. Ayrıca karakter analiziniz de süpermiş 7 satırlık metinden kocaman ve abartılı çıkarımlar yapabiliyorsunuz.
 
Feminist propagandanın kendiyle çelişik olması benim anlattığımı yalanlamıyor. Feminizm bir şey söyler, feministler kendi aralarında anlaşmaya bile varamadan herkes başka bir şey anlar ki aslında asıl istedikleri de budur, kargaşa. Feminizm hareketleri ve çelişik söylemleriyle insanlarda kafa karışıklığına ve cinsiyetlerin düşmanlığına neden oluyor. Eril-dişil enerjiye baltayı en sağlam vuran yapıdır feminizm. Ayrıca benim kısaca söylediğim şeylerden travmama, eril-dişil dengesizliğime (ona çıkıyor), karakter oturmamışlığa vb nasıl varabildiyseniz artık... Sadece şahşıma yönelen laflarda değil yazdığım konuları başka yerlere çekmeniz de niyetinizin ne olduğu hakkında ipucu veriyor. Erkek ilk adımı atan olmalı genel olarak evet, aksini söylemişim gibi davranıyorsunuz. Normalde cümleleri cımbızlamak tartışma esnasında yapılması doğru olmayan bir yöntem ancak ben size izin veriyorum cımbızlayabilirsiniz. Tam olarak hangi cümlelerim size erkek adım atamaz, kadın atar, birisinden hoşlanıp onla gelecek inşaa etmek (aksine bir şey KESİNLİKLE demedim bunu ayrı olarak cevaplamanızı istiyorum nasıl vardınız benim bunu dediğime acaba), sağlıklı ilişkiden "karakteri korumak" amaçlı kaçınmak (tekrar tekrar okuyorum her ikimizinde yazdığı yazıyı fakat yine konuyu buraya nasıl çektiğinizi anlayamadım.), birinden hoşlanmanın onun boyunduruğu altına girme meselelerini sözde ben söyleyip savunmuşum ya... İşte bunları nasıl o şekilde anladığınızı açıklar mısınız? Çünkü böyle yaparak forumda beni yanlış ve kötü lanse ediyorsunuz altan veya üstten. Ayrıca karakter analiziniz de süpermiş 7 satırlık metinden kocaman ve abartılı çıkarımlar yapabiliyorsunuz.
Birisinden hoşlanıp onla gelecek inşaa etmek karakteri bozma anlamına gelmesi demek istemiştim eksik yazmışım. (Bunu iddia etmiyorum iddia ettiğim iddia edilmiş.)
 
Olabilir, anlayabiliyorum. Büyüden önce iletişim yeteneklerini geliştirmen gerekiyor.
Hocam işte yok bende o kadınlarla iletişim kurmak ben hep erkeklerle etkileşimde oldum genelde kolay kolay kadın sevmem. Ne zaman kızlar bana yakınlaşsa çokta umursamam nr dediklerini aldırmam bile garip olan şu ben yüz vermedikçe konuşturmaya çalışıyorlar. Neyse bu konu pek önemli değil ben o kız ile pek konuşmam olmadı geçen sene bir etkinliğe katilmiştik sadece, ancak bu sene ona çekim hissediyorum hemde elimde değil. Kalbim acıyor storye bakıyor ama mesaja cevap yok
 
Kadınlar erkeklerin peşlerinde koşmasını ister, ilk mesajı atan tabii ki erkek olmalı. Bu arada kadınlar da adım atabilir ancak erkeğin hoşlanmaya başladığı bir ilişkide kadından hareket beklemek saçma olur. Bu durumda kadın da adım atmayacaktır ve kişi onun radarından çıkmış olacaktır.

İletişim halinde uzun soluklu “muhtaç” mesajlar atmak yerine daha kısa ve onun merakını tetikleyecek mesajlar atabilirsiniz. İlginizi gösterin ki size karşı bir beklentisi oluşsun. Yine de abartmamakta fayda var. Nasıl bir kadın olduğunu öğrenirseniz, zamanla kendinize karşı hoşlantı duymasını sağlayabilirsiniz. Bu süreçte kadınların genel tipi olan erkek özelliklerine bürünebilirsiniz. Erkeksi, korumacı, bonkör ve ilgili. Tabii bunları yüz yüzeyken de yapmanız gerekiyor, küçük jestler ve kibarlıklarla devamlı iletişim başlatabilirsiniz.

Bana göre karşınızdaki kişi hoş bir kadın ve belli ki kendi sınırları var. İlginizi eksik etmeyin, sabrın sonu selamettir🤗😌.
Ya hoş bir kadın evet öyle gözüküyor başak burcu genelde bu burcun erkeğide kadınıda depresyon ve acı çekerler iyi gündede kötü gündede bunlar hep karamsar düşünürler nereden biliyorum diye soracaksanız etrafımda başak burcu bir sürü erkek var. Başak burcu kadını bile tanıyorum belki bir şeye ruh hali bozuktur diye mesaj yazmıyorum hem değersiz gözükmemek hemde üzerine gitmemek için.
 
Feminist propagandanın kendiyle çelişik olması benim anlattığımı yalanlamıyor. Feminizm bir şey söyler, feministler kendi aralarında anlaşmaya bile varamadan herkes başka bir şey anlar ki aslında asıl istedikleri de budur, kargaşa. Feminizm hareketleri ve çelişik söylemleriyle insanlarda kafa karışıklığına ve cinsiyetlerin düşmanlığına neden oluyor. Eril-dişil enerjiye baltayı en sağlam vuran yapıdır feminizm. Ayrıca benim kısaca söylediğim şeylerden travmama, eril-dişil dengesizliğime (ona çıkıyor), karakter oturmamışlığa vb nasıl varabildiyseniz artık... Sadece şahşıma yönelen laflarda değil yazdığım konuları başka yerlere çekmeniz de niyetinizin ne olduğu hakkında ipucu veriyor. Erkek ilk adımı atan olmalı genel olarak evet, aksini söylemişim gibi davranıyorsunuz. Normalde cümleleri cımbızlamak tartışma esnasında yapılması doğru olmayan bir yöntem ancak ben size izin veriyorum cımbızlayabilirsiniz. Tam olarak hangi cümlelerim size erkek adım atamaz, kadın atar, birisinden hoşlanıp onla gelecek inşaa etmek (aksine bir şey KESİNLİKLE demedim bunu ayrı olarak cevaplamanızı istiyorum nasıl vardınız benim bunu dediğime acaba), sağlıklı ilişkiden "karakteri korumak" amaçlı kaçınmak (tekrar tekrar okuyorum her ikimizinde yazdığı yazıyı fakat yine konuyu buraya nasıl çektiğinizi anlayamadım.), birinden hoşlanmanın onun boyunduruğu altına girme meselelerini sözde ben söyleyip savunmuşum ya... İşte bunları nasıl o şekilde anladığınızı açıklar mısınız? Çünkü böyle yaparak forumda beni yanlış ve kötü lanse ediyorsunuz altan veya üstten. Ayrıca karakter analiziniz de süpermiş 7 satırlık metinden kocaman ve abartılı çıkarımlar yapabiliyorsunuz.
Öncelikle ortada yanlış anlaşılma var. İlk yazınızda ki “hep ilk yazan sen olma” kısmını “ilk yazan sen olma” diye okumuşum. Bu konuda haklısınız, söylemediğiniz bir şeyi söylemişsiniz gibi göstermişim. Özür dilerim.

Feminizm, birkaç dalgayı içerir birçok çelişkili ifadesi de vardır, evet. Yine de hiçbir zaman “erkekler kadınların peşinden koşar” diye bir fikir sunulmadı, bu “eşitlikçi” insanlara ters bir düşüncedir.

Cımbızlayabileceğim sayıda cümleniz yoktu beyefendi, toplam 5 kısa cümle kurmuşsunuz. Sizi yanlış anlamışsam da bu sizin kendinizi açıklamamayı tercih etmenizden kaynaklıdır, ne demeye çalıştığınızı uzun uzun düşünüp cümlelerinizi hayal etme gibi bir zorunluluğum yok. Eğer duruşunuza değer veriyorsanız adımlarınızı baştan savma atmayın. Lütfen bana “niyetinizin ne olduğu hakkında ipucu veriyor” gibi şeyler söylemeyin çünkü benim herhangi bir niyetim yok, iyi ya da kötü. Kızgınlıktan kaynaklı yanlış anlamış gibi görünüyorsunuz çünkü size ne karakteriniz oturmamış dedim, ne de eril-dişil dengesizsiniz. Size uzun uzun yazma sebebim tam olarak yanlış anlaşılma olmasını istemeyişimdi, belli ki işe yaramamış.

-“Bu arada kadınlar da adım atabilir ancak erkeğin hoşlanmaya başladığı bir ilişkide kadından hareket beklemek saçma olur. Bu durumda kadın da adım atmayacaktır ve kişi onun radarından çıkmış olacaktır.”
-“Kadının "radarından" çıkmış olması erkek için iyi bir şey çünkü kendi karakterini korumuş oluyor. Başkasının boyunduruğu altında olan bir erkek, erkek değildir.”

“Kadının radarından çıkmış erkek kendi karakterini korur.” ifadesinden siz ne çıkarıyorsunuz? Sağlıklı ilişki ifadem benim her tür ilişkiyi desteklediğimi düşünmeyin diyeydi. Size travma yaşadınız demedim, ki bunu deseydim de kötü bir niyetim olmazdı. Size sadece bir soru sordum, yapıcı bir soru. Nasıl kötü niyet sezebildiniz?

Biraz Saldırgan bir üslubunuz var, herkes kendini açıklayabilir çünkü yanlış anlaşılmalar cidden imaj bozulmasına yol açabiliyor. Sizi karalıyormuş gibi hissettirdiysem kusura bakmayın, böyle bir amacım yok. İlk başta bana feminist propagandadan etkilenen kişi muamelesi yapan sizdiniz, sorgulamadan sizi karaladığımı iddia ettiniz. Demek ki insanlar yanlış anlaşılıp yanlış anlayabilirmiş. Ben kendimi açıkladım, siz de kendinizi açıkladınız. Hatalarımızdan ders çıkarıp yolumuza bakalım 🙏🏻.
 
Ya hoş bir kadın evet öyle gözüküyor başak burcu genelde bu burcun erkeğide kadınıda depresyon ve acı çekerler iyi gündede kötü gündede bunlar hep karamsar düşünürler nereden biliyorum diye soracaksanız etrafımda başak burcu bir sürü erkek var. Başak burcu kadını bile tanıyorum belki bir şeye ruh hali bozuktur diye mesaj yazmıyorum hem değersiz gözükmemek hemde üzerine gitmemek için.
Stlerinizi izleyip cevap vermiyorsa, maalesef sizinle konuşmak istemiyordur. Tabii kesin bir yargıya varmak doğru olmaz ama görünen köy de kılavuz istemez. Dengesiz insanlar size sadece zarar verecektir.

Sanırım kendinize yönelip gelişmelisiniz, eminim size daha uygun birileri karşınıza çıkacaktır. Doğru kişiyi kendinize çekmek için uygun bir tarihte Venüs karesi yapabilirsiniz. Yalnız dikkat edin de yanlış kişi siz olmayın💛💫.
 
Ben ilişki uzmanı değilim tabi ama benim düşüncem erkek hoşlanıyorsa ilk adım o atsın kadın hoşlanıyorsa ilk adımı kadın atsın
Tartışma bile yaşansa kadın erkek fark etmez kim hatalıysa o özür dilesin çok fazla çevresi ve seçeneği olan insanlardan da uzak durmanızı tavsiye ederim
O tür insanların hayatın da konuştuğu ve ilgi vereni çoktur o yüzden hayatın da olmuşsun olmamışsın onun için önemli değil 6 yıllık ilişkisi olan insanların bile birbirini aldattığını gördüm
Benim için aşk inşaat etmek gibidir anılar hatıralar yaşadığınız şeyler bunlar çok önemli ama insanlar en ufak tartışma da bile sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi ayrılabiliyor geçirdiğin %80 lik Kısma bakmaz tartıştığın %20 lik kısma bakar genel konuşmak istemiyorum ama kadınlar genelde ayrıldığını söylemez soğuk yapar ne yazar ne bir şey yapar kendisi kafasında bitirmiştir
Fakat bunu size söylemez bile hatta sorunları çözmeye uğraşmaz bence bu iyi bir davranış değil onun haricinde iki tarafta birbirini sevsin güzel sözler söylesin hediyeler alsın birbirlerini korusunlar

Aşık olan arkadaşa diceğim tek şey git konuş ne kaybediceksin ki utanıyorsan telefondan da yazabilirsin hoşlandığını hatta bu daha iyi olabilir bir randevu kabul ederse yemek yemeye gidebilirsiniz bende böyle utangaçtım en sonda başka biriyle çıkmıştı 1.65 boyunda bir erkekle hem de yani görünüş değil öz güven önemli
Ya hocam öz güvenim var benim bir çok spor dalları ile ilgilendim aslında gayet iyi, fakat ben ciddi sevdiğim kadına yaklaşmaya korkuyorum. Daha doğrusu korkmuyorum ya reddederse nede olsa 1 sınıf büyük benden. Spor veya dövüş sanatları konusunda okulda üstüme olduğu söylenemez yani en büyük ve diğerlerinden beni ayıran özelliğimdir ama kimsenin gözüne sokmam genelde milletin gözüne sokanlarıda acınası zavallı hatta yeterince iyi spor yapamayıp spor hocasından alamadığı "helal olsun sana, her zaman olduğu gibi yine iyisin" kelimelerini başkalarından almaya çalışanlar gözümde en zayıf insanlardır. İşte neyse bu konuda benden büyük ayrıcalığı olamaz ama yaklaşmaya çekiniyorum. Ne yapmalıyım zaten google'ye giriyorsun kekolar doluşmuş doğru düzgün bilgide yok kıza yaklaşmam için.
 
Hocam işte yok bende o kadınlarla iletişim kurmak ben hep erkeklerle etkileşimde oldum genelde kolay kolay kadın sevmem. Ne zaman kızlar bana yakınlaşsa çokta umursamam nr dediklerini aldırmam bile garip olan şu ben yüz vermedikçe konuşturmaya çalışıyorlar. Neyse bu konu pek önemli değil ben o kız ile pek konuşmam olmadı geçen sene bir etkinliğe katilmiştik sadece, ancak bu sene ona çekim hissediyorum hemde elimde değil. Kalbim acıyor storye bakıyor ama mesaja cevap yok
Şüphesiz aşk ve sevgi güzel şeyler. Büyü ile birlikte uyumlu olduğunuz, sağlıklı bir ilişkinin olacağı, sizi seven, sizin onu sevdiğiniz bir insanı hayatınıza çekebilirsiniz.

Belirli bir kişiye aşk büyüsü yapmayı doğru bulmuyorum. Çünkü ortada sevgi ve aşk için bir potansiyel varsa kişiler doğru adımlar ile yakınlaşabilir, birbirini tanıyabilir, ilişkilerini geliştirebilirler...

Aşk büyüsü o kişide duygular yaratabilir, uygun bir ortam sunabilir (tanışmak, birbirinizi tanımak için)... Peki ama ortada iyi bir iletişim yoksa, bir uyum yoksa bu büyü ne kadar doğru olur?

Bizi normal şartlarda sevmeyen, bize değer vermeyen, uyumlu olmadığımız bir insanı kendi irademize bağlamak kulağa nasıl geliyor. Bunu biraz düşünmekte fayda var.

Büyü yapmak zor bir şey değil. Önemli olan doğru davranışta bulunmaktır. Size tavsiyem, kendinizi daha iyi tanıyın. Onunla tanışın ve biraz birlikte zaman geçirmeye çalışın. Her iki tarafta birlikte olmaktan mutluysa, zaten ilişki kendiliğinden gelişecektir. Ancak iki taraftan biri bu konuda istekli değilse, ortada bir ilişkide olmayacaktır.

Bu sözler, davranışlarımızın derinliği üzerine bir konu sadece. Bunları düşünmek her insan için daha faydalı olacaktır.

Vermek istediğiniz karar yine sizin olacak. Yanlış veya doğru. Ancak bunun sorumluluğuda sizin olacak. Bu yüzden düşünmek, gerçekten ne istediğinizi bilmek, kendizi daha iyi tanımak için zamanı güzel kullanmanızı öneririm. İyi akşamlar. 🕊
 
Hocam işte yok bende o kadınlarla iletişim kurmak ben hep erkeklerle etkileşimde oldum genelde kolay kolay kadın sevmem. Ne zaman kızlar bana yakınlaşsa çokta umursamam nr dediklerini aldırmam bile garip olan şu ben yüz vermedikçe konuşturmaya çalışıyorlar. Neyse bu konu pek önemli değil ben o kız ile pek konuşmam olmadı geçen sene bir etkinliğe katilmiştik sadece, ancak bu sene ona çekim hissediyorum hemde elimde değil. Kalbim acıyor storye bakıyor ama mesaja cevap yok
Yoksa da var et diyorum bu yapılması gereken olacaktır. Söylediğin garip değil normal çünkü insanlar sahip olamayacağını düşündüğü şeyleri ele geçirmeye çalışıp bundan tatminlik duyarlar. Kaçan kovalanır deyimi buradan geliyor. O kızlarla pratik yapman işine yarayacaktır, başkalarıyla da yap tabiki. Son kurduğun cümlenin üzerine fazla söz etmeye gerek yok konuşmayı kesip mesajları silmen en iyisi olacaktır. Ancak yine de şansını son birkaç sefer daha denemek istiyor olabilirsin. İlk cevabımda dediğim gibi yüz yüze iletişim kurabileceğin biriyle neden mesaj yolunu deniyorsun birlikte ortak olabileceğiniz ortamlara gidip karşısına çıkıp rahatça konuş. Yazması kolay diyorsundur şimdi içinden evet yapması kolay olmayabilir ama dediğim alıştırmaları yapıp kafanda kızı fazla büyütmezsen başarılı olursun rahatça.
 
Öncelikle ortada yanlış anlaşılma var. İlk yazınızda ki “hep ilk yazan sen olma” kısmını “ilk yazan sen olma” diye okumuşum. Bu konuda haklısınız, söylemediğiniz bir şeyi söylemişsiniz gibi göstermişim. Özür dilerim.

Feminizm, birkaç dalgayı içerir birçok çelişkili ifadesi de vardır, evet. Yine de hiçbir zaman “erkekler kadınların peşinden koşar” diye bir fikir sunulmadı, bu “eşitlikçi” insanlara ters bir düşüncedir.

Cımbızlayabileceğim sayıda cümleniz yoktu beyefendi, toplam 5 kısa cümle kurmuşsunuz. Sizi yanlış anlamışsam da bu sizin kendinizi açıklamamayı tercih etmenizden kaynaklıdır, ne demeye çalıştığınızı uzun uzun düşünüp cümlelerinizi hayal etme gibi bir zorunluluğum yok. Eğer duruşunuza değer veriyorsanız adımlarınızı baştan savma atmayın. Lütfen bana “niyetinizin ne olduğu hakkında ipucu veriyor” gibi şeyler söylemeyin çünkü benim herhangi bir niyetim yok, iyi ya da kötü. Kızgınlıktan kaynaklı yanlış anlamış gibi görünüyorsunuz çünkü size ne karakteriniz oturmamış dedim, ne de eril-dişil dengesizsiniz. Size uzun uzun yazma sebebim tam olarak yanlış anlaşılma olmasını istemeyişimdi, belli ki işe yaramamış.

-“Bu arada kadınlar da adım atabilir ancak erkeğin hoşlanmaya başladığı bir ilişkide kadından hareket beklemek saçma olur. Bu durumda kadın da adım atmayacaktır ve kişi onun radarından çıkmış olacaktır.”
-“Kadının "radarından" çıkmış olması erkek için iyi bir şey çünkü kendi karakterini korumuş oluyor. Başkasının boyunduruğu altında olan bir erkek, erkek değildir.”

“Kadının radarından çıkmış erkek kendi karakterini korur.” ifadesinden siz ne çıkarıyorsunuz? Sağlıklı ilişki ifadem benim her tür ilişkiyi desteklediğimi düşünmeyin diyeydi. Size travma yaşadınız demedim, ki bunu deseydim de kötü bir niyetim olmazdı. Size sadece bir soru sordum, yapıcı bir soru. Nasıl kötü niyet sezebildiniz?

Biraz Saldırgan bir üslubunuz var, herkes kendini açıklayabilir çünkü yanlış anlaşılmalar cidden imaj bozulmasına yol açabiliyor. Sizi karalıyormuş gibi hissettirdiysem kusura bakmayın, böyle bir amacım yok. İlk başta bana feminist propagandadan etkilenen kişi muamelesi yapan sizdiniz, sorgulamadan sizi karaladığımı iddia ettiniz. Demek ki insanlar yanlış anlaşılıp yanlış anlayabilirmiş. Ben kendimi açıkladım, siz de kendinizi açıkladınız. Hatalarımızdan ders çıkarıp yolumuza bakalım 🙏🏻.
Feminizm eşitlikçi değildir işte kaçırdığınız nokta bu. Adı üstünde FEMinizm olan ve yahudilerce çıkmış bir yapı gerçekten eşitlikçi olamaz. Eşitlik arayışında olanlar gerçekten davalarında samimi olsaydı bunu feminizm adı altında yapmazdı. Onlar eşitlik değil, ayrıcalık istiyorlar. Eşitlik isteyen insan hakları ve özgürlüğü ilkesini savunur. Nafakamı ödemesi gerek hüühü demez.

Başta üzerime ithamlarda bulunup sonra "agrasif" etiketlemesi yapmakta güzel oyunmuş.
 
Feminizm eşitlikçi değildir işte kaçırdığınız nokta bu. Adı üstünde FEMinizm olan ve yahudilerce çıkmış bir yapı gerçekten eşitlikçi olamaz. Eşitlik arayışında olanlar gerçekten davalarında samimi olsaydı bunu feminizm adı altında yapmazdı. Onlar eşitlik değil, ayrıcalık istiyorlar. Eşitlik isteyen insan hakları ve özgürlüğü ilkesini savunur. Nafakamı ödemesi gerek hüühü demez.

Başta üzerime ithamlarda bulunup sonra "agrasif" etiketlemesi yapmakta güzel oyunmuş.
Gerçek feminizm kadın haklarını savunan,eşitlikçi bir ideoloji. Kadınlar yahudi dinleri tarafindan yüzyıllarca aşağılandı ve hor görüldü, maalesef ki görülmeyede devam ediyor. Nafaka ise kararla iki tarafada verilebiliyor ve erkeklerin kadınlardan nafaka isteyememe sebebi ise ataerkil düzenin getirdiği toplumsal bakış açısı.
 
Şüphesiz aşk ve sevgi güzel şeyler. Büyü ile birlikte uyumlu olduğunuz, sağlıklı bir ilişkinin olacağı, sizi seven, sizin onu sevdiğiniz bir insanı hayatınıza çekebilirsiniz.

Belirli bir kişiye aşk büyüsü yapmayı doğru bulmuyorum. Çünkü ortada sevgi ve aşk için bir potansiyel varsa kişiler doğru adımlar ile yakınlaşabilir, birbirini tanıyabilir, ilişkilerini geliştirebilirler...

Aşk büyüsü o kişide duygular yaratabilir, uygun bir ortam sunabilir (tanışmak, birbirinizi tanımak için)... Peki ama ortada iyi bir iletişim yoksa, bir uyum yoksa bu büyü ne kadar doğru olur?

Bizi normal şartlarda sevmeyen, bize değer vermeyen, uyumlu olmadığımız bir insanı kendi irademize bağlamak kulağa nasıl geliyor. Bunu biraz düşünmekte fayda var.

Büyü yapmak zor bir şey değil. Önemli olan doğru davranışta bulunmaktır. Size tavsiyem, kendinizi daha iyi tanıyın. Onunla tanışın ve biraz birlikte zaman geçirmeye çalışın. Her iki tarafta birlikte olmaktan mutluysa, zaten ilişki kendiliğinden gelişecektir. Ancak iki taraftan biri bu konuda istekli değilse, ortada bir ilişkide olmayacaktır.

Bu sözler, davranışlarımızın derinliği üzerine bir konu sadece. Bunları düşünmek her insan için daha faydalı olacaktır.

Vermek istediğiniz karar yine sizin olacak. Yanlış veya doğru. Ancak bunun sorumluluğuda sizin olacak. Bu yüzden düşünmek, gerçekten ne istediğinizi bilmek, kendizi daha iyi tanımak için zamanı güzel kullanmanızı öneririm. İyi akşamlar. 🕊
Olabilecek en zarif şekilde açıklamışsınız. Daha önce ben bu konularda tartışma yaşamıştım burada. Zaten hepsi bunları çok iyi biliyor, sadece sorun etmiyorlar. İlgili bir Satürn transitinde bedelini ödeyerek derslerini acı bir şekilde alırlar.
 
Gerçek feminizm kadın haklarını savunan,eşitlikçi bir ideoloji. Kadınlar yahudi dinleri tarafindan yüzyıllarca aşağılandı ve hor görüldü, maalesef ki görülmeyede devam ediyor. Nafaka ise kararla iki tarafada verilebiliyor ve erkeklerin kadınlardan nafaka isteyememe sebebi ise ataerkil düzenin getirdiği toplumsal bakış açısı.
İki cinsiyet de doğası gereği kendi yapılarına sahiplerdir. Erillik ve feminenlik bir dengedir ve dengenin olmadığı yere kaos hâkim olur. Feminizm ise Yahudilerin elinden çıkma dejenere bir ideolojidir. Hedeflenen şey ise kadınların ve erkeklerin duygularını sömürmek, doğalarını yok etmek ve bunun sonucunda dengeyi bozmaktır.

Kadınlara çocuk yapmanın, aile kurmanın ve evlenmenin kötü bir şey olduğu dayatıldı ve bunun sonucunda Dünya genelinde doğum oranları azalmaya başladı. Dişil doğanın en büyük güçlerinden birisi Dünya'ya bir insan getirmektir, bu kesinlikle kutsal bir şeydir ve saygıyı hak ediyor. Yahudiler ise bu gücü kadınlarımızın elinden almaya niyetli. Onları dinlememeliyiz, her zaman Şeytan'ın yolundan ilerlemeliyiz.

Satanik bir toplumda hiçbir insan kendi haklarını aramaya mecbur bırakılacak kadar ezilmez.
 
Şu anda Satanik bir toplumda yaşamıyoruz.
Değinmek istediğim nokta bunun Satanizm'de yeri olmadığıdır. Feminizm, kendi "dinleri" tarafından ezilen ve zulüm gören Yahudi kadınların ortaya çıkardığı bir ideolojidir. Satanizm söz konusuyken hiçbir kadın ezilmez, aksine yüceltilir. Satanik bir toplumda yaşamadığımızın en az sizin kadar farkındayım zaten.
 
Yüksek Rahibe Lydia tarafından yazılan bu yazıyı okuyabilirsiniz:

Tanrıçalar, Yalanlar, Feminizm

Forumlarda "Feminizm" konusunda bir çok gönderi bulunmakta, isterseniz ingilizce anahtar kelimeler ile aratabilirsiniz.
 
İyi geceler,

Feminizm hakkında bir açıklama yapmak istiyorum.

Feminizm denilen şeyin temel yapı taşı ''Kadın ve erkek arasındaki her türlü sosyal, ekonomik ve toplumsal hakların eşit ve adaletli olması gerektiği'' fikridir. Bu fikir kesinlikle doğrudur. Annemiz Lilith kadınların ve kadın haklarının tanrıçasıdır. Spiritüel Satanizm'de kadının ve erkeğin değeri ve hakları her daim eşit ve adaletlidir, öyle de olmak zorundadır. Adaletin tanrıçası olarak bilinen tanrıçamız Leydi Ma'at da bir kadındır.

''Feminizmin Satanizmde yeri yoktur!'' lafını size şöyle açıklamak isterim. Yahudiler günümüzde bizi köleleştirmek ve pis amaçlarına kullanmak için toplumun her kesiminin içine sızmış vaziyettedirler. Kendi haklarını arayan güçlü kadınların da aralarına sızıp ''adalet ve eşitlik'' amacıyla oluşturulmuş Feminizm fikrini de kirletmişlerdir. Günümüzde Feminizm, kadınların adil haklarını savunmak dışında, pek çok düşman ideolojisinin de savunulduğu, toplumu ayrıştırmak ve kışkırtmak için kullanılan araçlardan biri olmuştur.

Aynı durum LGBTQ+ topluluğu için de geçerlidir. Eşcinseller, Gayler, Lezbiyenler ve Biseksüeller tarih boyunca vardır, olacaktır ve olmak zorundadır. Bunlar insanların ve aynı zamanda tanrıların da sahip olduğu yönelimlerdir. Eşcinsel haklarını savunan, ve hatta eşcinsel olan tanrılarımız da bulunmaktadır. Ancak günümüzde ''eşcinsel haklarını savunma'' amacıyla yapılan pride yürüyüşlerinde LGBTQ+ hareketleri içerisinde hiç bir şekilde sağlıklı bir ortam ile karşılaşamayız. Özellikle yurt dışında pride yürüyüşleri adı altında sokakta fuhuş yapan insanlar, çokça taciz vakası ve günün sonunda çevreye ve topluma zarar verici davranışların sergilendiği bir çeşit kaos ortamı ile karşılaşırız. Bu yapılan eylemin ''hak savunmak'' ile bir alakası yoktur. Sadece topluma ve toplumdaki eşcinsel imajına zarar vermektedir.

Burada kısaca anlatmak istediğim konu, tanrılar ve JoS'un ''Feminizmin özünde savunduğu cinsiyetler arası adalet ve eşit haklar'' ile hiç bir problemi olmadığıdır. Aynı şey LGBTQ+ topluluğunun savunduğu Gay, Lezbiyen ve Biseksüel bireylerin hakları için de geçerlidir. Bu topluluklar ana amaçlarından uzaklaşmış ve yahudiler tarafından yozlaştırılmıştır. Bu sebeple bu topluluklardan uzak durmalısınız.
 
Feminizm ingiliz "Mary Wollstonecraft" tarafından oluşturuldu. Bu kişinin yahudi olduğuna dair kaynaklarınızı bekliyorum.
Feminizm, İngiliz "Mary Wollstonecraft" tarafından icat edilmedi. Kendisi yalnızca Feminizm'in temsilcilerinden birisidir. Yüzeysel araştırmalar yerine olayın daha derinine indiğiniz zaman Orta Çağ Hristiyanlığının, yani Yahudilerin buna sebep olduğunu göreceksiniz. Yukarıda bahsettiğim gibi, insanların duygularını sömürerek buna sebebiyet verdiler ve ilerleyen yıllarda da bunu kendi çıkarları için kullandılar. Günümüzde de bu, Postmodern Feminizm olarak geçiyor.

Örnek bir isim, Judith Butler. Kendisi Yahudi felsefesiyle ilgili çalışmalar yapmış ve cinsiyet dejenerasyonunu geniş kitlelere yaymış biriydi.

Başka bir isim, Mary Joe Frug. Frug soyadı büyük oranda Yahudilerde bulunur. Kendisi Postmodern Feminizm'in öncülerindendir.

Sarah Kofman, Postmodern Feminizm'e katkı sağlayan başka bir isim. Babası Yahudi bir hahamdır.
 
Feminizm, İngiliz "Mary Wollstonecraft" tarafından icat edilmedi. Kendisi yalnızca Feminizm'in temsilcilerinden birisidir. Yüzeysel araştırmalar yerine olayın daha derinine indiğiniz zaman Orta Çağ Hristiyanlığının, yani Yahudilerin buna sebep olduğunu göreceksiniz. Yukarıda bahsettiğim gibi, insanların duygularını sömürerek buna sebebiyet verdiler ve ilerleyen yıllarda da bunu kendi çıkarları için kullandılar. Günümüzde de bu, Postmodern Feminizm olarak geçiyor.

Örnek bir isim, Judith Butler. Kendisi Yahudi felsefesiyle ilgili çalışmalar yapmış ve cinsiyet dejenerasyonunu geniş kitlelere yaymış biriydi.

Başka bir isim, Mary Joe Frug. Frug soyadı büyük oranda Yahudilerde bulunur. Kendisi Postmodern Feminizm'in öncülerindendir.

Sarah Kofman, Postmodern Feminizm'e katkı sağlayan başka bir isim. Babası Yahudi bir hahamdır.

Verdiğiniz örneklerden Judith Butler 1956, Mary Joe Frug 1941, Sarah Kofman ise 1934 yılında doğmuş. Mary Wollstonecraft bahsettiğiniz isimlerden 200 yıl önce yaşadı. Fransızcadan adını alan "feminizm" (féminisme) kelimesini ilk kullanan kişi de Charles Fourier. Kendisi 1772de doğdu. Bu bilgilere tam şu an yan sekmedeki google'dan ulaşıyorum. İşin uzmanı değilim. Bahsettiğiniz gibi postmodern feminism yozlaşmış olsa bile, gerçek feminism yahudiler tarafından bulunmamış. Bu bir ideoloji, kötüye kullanılıyor olması ideolojiyi kötü kılmaz. Olayın daha derinine indiğiniz zaman, demişsiniz. Elinizde 250 yıl önceden kalma, feminizm hakkında bir kitap yok ise, internetten aynı bilgileri öğreniyoruz.
Feminizm, kendi "dinleri" tarafından ezilen ve zulüm gören Yahudi kadınların ortaya çıkardığı bir ideolojidir
Ortaya böyle bir argüman atıyor iseniz kaynak sunmanız gerek. Bana bahsettiğim 2 isimden daha eski, yahudi olan, ezilmiş ve zulüm görmüş yahudi bir kadının "feminism" ile alakalı konuştuğu bir kaynak gönderin lütfen.
 
İyi geceler,

Feminizm hakkında bir açıklama yapmak istiyorum.

Feminizm denilen şeyin temel yapı taşı ''Kadın ve erkek arasındaki her türlü sosyal, ekonomik ve toplumsal hakların eşit ve adaletli olması gerektiği'' fikridir. Bu fikir kesinlikle doğrudur. Annemiz Lilith kadınların ve kadın haklarının tanrıçasıdır. Spiritüel Satanizm'de kadının ve erkeğin değeri ve hakları her daim eşit ve adaletlidir, öyle de olmak zorundadır. Adaletin tanrıçası olarak bilinen tanrıçamız Leydi Ma'at da bir kadındır.

''Feminizmin Satanizmde yeri yoktur!'' lafını size şöyle açıklamak isterim. Yahudiler günümüzde bizi köleleştirmek ve pis amaçlarına kullanmak için toplumun her kesiminin içine sızmış vaziyettedirler. Kendi haklarını arayan güçlü kadınların da aralarına sızıp ''adalet ve eşitlik'' amacıyla oluşturulmuş Feminizm fikrini de kirletmişlerdir. Günümüzde Feminizm, kadınların adil haklarını savunmak dışında, pek çok düşman ideolojisinin de savunulduğu, toplumu ayrıştırmak ve kışkırtmak için kullanılan araçlardan biri olmuştur.

Aynı durum LGBTQ+ topluluğu için de geçerlidir. Eşcinseller, Gayler, Lezbiyenler ve Biseksüeller tarih boyunca vardır, olacaktır ve olmak zorundadır. Bunlar insanların ve aynı zamanda tanrıların da sahip olduğu yönelimlerdir. Eşcinsel haklarını savunan, ve hatta eşcinsel olan tanrılarımız da bulunmaktadır. Ancak günümüzde ''eşcinsel haklarını savunma'' amacıyla yapılan pride yürüyüşlerinde LGBTQ+ hareketleri içerisinde hiç bir şekilde sağlıklı bir ortam ile karşılaşamayız. Özellikle yurt dışında pride yürüyüşleri adı altında sokakta fuhuş yapan insanlar, çokça taciz vakası ve günün sonunda çevreye ve topluma zarar verici davranışların sergilendiği bir çeşit kaos ortamı ile karşılaşırız. Bu yapılan eylemin ''hak savunmak'' ile bir alakası yoktur. Sadece topluma ve toplumdaki eşcinsel imajına zarar vermektedir.

Burada kısaca anlatmak istediğim konu, tanrılar ve JoS'un ''Feminizmin özünde savunduğu cinsiyetler arası adalet ve eşit haklar'' ile hiç bir problemi olmadığıdır. Aynı şey LGBTQ+ topluluğunun savunduğu Gay, Lezbiyen ve Biseksüel bireylerin hakları için de geçerlidir. Bu topluluklar ana amaçlarından uzaklaşmış ve yahudiler tarafından yozlaştırılmıştır. Bu sebeple bu topluluklardan uzak durmalısınız.
Feminizi hariç herşeye katılıyorum.
 
Bahsettiğiniz gibi postmodern feminism yozlaşmış olsa bile, gerçek feminism yahudiler tarafından bulunmamış. Bu bir ideoloji, kötüye kullanılıyor olması ideolojiyi kötü kılmaz.
Bahsettiğiniz Feminizm, erkeklerin ve kadınların sosyal ve hukuken eşit haklara sahip olması ise, bu zaten Altın Çağ'da var olan bir şeydi. O dönemlerde "Feminizm"e ihtiyaç yoktu. Yahudiler bu dengeyi bozduğu için var olmuş bir ideoloji söz konusu. Bu denge bozulmasaydı, Feminizm'e kimsenin ihtiyacı olmazdı.

Sizin için Feminizm kavramı pozitifliği çağrıştırıyor olabilir, fakat Feminizm'in var olması bile başlı başına ne kadar kötü durumda olduğumuzun bir kanıtıdır. Tekrardan belirtiyorum, Satanik bir toplumda hiçbir insanın buna ihtiyacı olmadı, gelecekte de olmayacak.

Kaynak olarak size istediğiniz spesifiklikte bir kaynak sunamayacağım. Olduğunu da zannetmiyorum; şayet böyle bir şey olsaydı, Yahudiler onu kesinlikle yok ederdi. Keza hiçbir Yahudi asıl amaçlarının halka açıklandığına şahit olmak istemez ve buna sessiz kalmazlar.

Ancak size açıklamaya çalıştığım mantık şudur: "Feminizm"in dejenereliği, Yahudilerin bunu nasıl manipüle ettiği, böyle bir ideolojinin var olmasının bile ne anlama geldiği ve insanların nasıl kandırıldığıdır.
 
Bahsettiğiniz Feminizm, erkeklerin ve kadınların sosyal ve hukuken eşit haklara sahip olması ise, bu zaten Altın Çağ'da var olan bir şeydi. O dönemlerde "Feminizm"e ihtiyaç yoktu. Yahudiler bu dengeyi bozduğu için var olmuş bir ideoloji söz konusu. Bu denge bozulmasaydı, Feminizm'e kimsenin ihtiyacı olmazdı.
Hmm, esir aldığı kadınlara tecavüz edip, dövüp, daha sonra boğazını keserek kendi tanrılarına kurban eden vikingler de yahudi olmalı.
Ancak size açıklamaya çalıştığım mantık şudur: "Feminizm"in dejenereliği, Yahudilerin bunu nasıl manipüle ettiği, böyle bir ideolojinin var olmasının bile ne anlama geldiği ve insanların nasıl kandırıldığıdır.
Burada size katılıyorum. Lgtb, feminizm, komünizm, hatta bazen demokrasi bile dejenere olup, yozlaşmış veya " kötü" insanlar tarafından kullanılabilir. Fakat ortaya bir argüman sunduğunuz zaman bunu tamamen kafanızdan sallamamanız, böyle bir toplulukta, burayı yeni fark edenleri yanlışlıkla da olsa manipüle etmemeniz, boynunuzun borcudur.

Kaynak olarak size istediğiniz spesifiklikte bir kaynak sunamayacağım. Olduğunu da zannetmiyorum; şayet böyle bir şey olsaydı, Yahudiler onu kesinlikle yok ederdi
Madem böyle bir kaynak yok, bu bilgiye sen nerden ulaştın dostum.
 
Bahsettiğiniz Feminizm, erkeklerin ve kadınların sosyal ve hukuken eşit haklara sahip olması ise, bu zaten Altın Çağ'da var olan bir şeydi. O dönemlerde "Feminizm"e ihtiyaç yoktu. Yahudiler bu dengeyi bozduğu için var olmuş bir ideoloji söz konusu. Bu denge bozulmasaydı, Feminizm'e kimsenin ihtiyacı olmazdı.

Sizin için Feminizm kavramı pozitifliği çağrıştırıyor olabilir, fakat Feminizm'in var olması bile başlı başına ne kadar kötü durumda olduğumuzun bir kanıtıdır. Tekrardan belirtiyorum, Satanik bir toplumda hiçbir insanın buna ihtiyacı olmadı, gelecekte de olmayacak.

Kaynak olarak size istediğiniz spesifiklikte bir kaynak sunamayacağım. Olduğunu da zannetmiyorum; şayet böyle bir şey olsaydı, Yahudiler onu kesinlikle yok ederdi. Keza hiçbir Yahudi asıl amaçlarının halka açıklandığına şahit olmak istemez ve buna sessiz kalmazlar.

Ancak size açıklamaya çalıştığım mantık şudur: "Feminizm"in dejenereliği, Yahudilerin bunu nasıl manipüle ettiği, böyle bir ideolojinin var olmasının bile ne anlama geldiği ve insanların nasıl kandırıldığıdır.
Dostum bahsettiğin konuyu çok açık anlatmışsın. Hatta o kadar açık ki konuyu ilk ben dile getirmeme rağmen benden daha net açıklamışsın. Tek sende değil beni anlayan diğer SS'lerde iyi anlatmış. Ancak buna rağmen konuyu ısrarla anlamayan sersemlere laf anlatmaya çalışıyorsun. Anlamayana veya anlamak istemeyenlere laf anlatırsan kendini küçük düşürürsün. Konuyu daha fazla uzatmadan bırak bence çünkü böyle bir yere varamazsın, paganlara hakaret boyutunda sözler söylenmeye başladı alakasız bir şekilde. Ben zaten ilerde bu konuya özel bir başlık açıp yazacağım kendini yorma o yüzden.
 
Feminizm ingiliz "Mary Wollstonecraft" tarafından oluşturuldu. Bu kişinin yahudi olduğuna dair kaynaklarınızı bekliyorum.
Feminizmin, toplumsal cinsiyet rollerinin hak ve özgürlükler bağlamında ortaya çıkan dengesizliklerden doğduğu ve belirli bir kurucu figüre ya da kesin bir çıkış noktasına dayandırılamayacağı anlaşılmalıdır.

Feminizm ile ilgili söylemlerin çoğunda Postmodern Feminizme atıfta bulunulur. Öncülüğünde kaleme alınan eserleri, yazarları ve bu görüşün vurgulandığı mecralar incelendiğinde Yahudilerin etkisi barizdir. Etkiye neden olanlar doğrudan Yahudi olmak zorunda değildir, Yahudiler yalnızca yönetimi ve kontrolü ellerinde tutarlar ki böylelikle diğer insanların işleyişine de karar verebilirler.

İdealize edilmiş bir feminizm anlayışının gerçek dünyadaki durumu değiştirmediği gerçeği göz önüne alındığında, tartışmayı bu temelde sürdürmek gereksizdir. Bu bağlamda bir örnek sunabilirim:

Kadın haklarını destekler, kadınların ve erkeklerin toplumsal yaşamda dengeli bir biçimde yer almalarını savunuruz. Ancak feminizmi desteklemeyiz; burada önemli olan, feminizmin esasında ne olduğu ya da ne olması gerektiği değil, mevcut hâliyle neyi temsil ettiğidir.

Benzer bir bakış açısını LGBTQ+ topluluğu için de benimseyebiliriz. Eşcinsel bireylerin haklarını tanır ve onları doğal bir şekilde toplumun bir parçası olarak kabul ederiz. Ancak LGBTQ+ topluluğunu desteklemeyiz.

JewishFeminism.jpg
Feminism Large-PhotoRoom.png


Hmm, esir aldığı kadınlara tecavüz edip, dövüp, daha sonra boğazını keserek kendi tanrılarına kurban eden vikingler de yahudi olmalı.
Vikingler kimseye tecavüz etmemiştir.

O dönemde Hristiyanlar düşünme yetisinden yoksun kölelerdi, besi hayvanları gibi yaşıyorlardı ve temizlenmelerine izin verilmiyordu. Bunu günümüzde de görebilirsiniz, bu tarz programlamalar içerisinde yer alan insanlar temizlenmeyi reddedebiliyorlar.

Buna karşın Vikingler, temiz, sağlıklı, fiziksel olarak güçlü, akıllı ve organize bir toplum yapısına sahipti. Dolayısıyla Hristiyanlar, özellikle de kadınlar, bulundukları durumdan kurtulmak ve Vikingler ile birlikte yaşamak istediler.

Kadınlar, Hristiyan toplumunda aşağıda, bir besi hayvanı ile eşdeğer görülüyordu. Viking toplumunda ise kadınlar ve erkekler eşitti ve bir kadın bir erkek ile aynı haklara ve yeteneklere sahipti.

Hristiyan Kilisesi, ayaklanmaları bastırabilmek için her zaman olduğu gibi korkuyu ve nefreti kullanmıştır. Vikinglerin imajını zedelemiş, çeşitli iftiralar ile Hristiyanları korkutmuşlardır.

Vikinglerin gerçekte nasıl olduklarını öğrenmek için Anders Winroth'un yazdığı Viking Age kitabını okuyabilirsiniz.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top