Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

İnanma ihtiyacı ve tekrar denemek.

sersem

New member
Joined
Sep 25, 2024
Messages
13
Burayı 2021'de keşfettim. İlk keşfettiğim zaman inanılmaz yoğun bir merak ile günde 10 saat vakit geçiriyordum spiritüelsatanism.org'da. Şu an inanmıyorum. O zamanlar meditasyonlarımda enerjiyi hissetme açısından sıkıntı yaşasam da, özellikle adanmamda bilim ile açıklanamayacak şeyler yaşamıştım. Daha sonra bunların plasebo olduğuna inandım. Fakat genel olarak inancım zayıftı, çünkü burayı keşfettiğim zaman berbat bir dönemden geçiyordum ve bir tanrının var olması her şeyi değiştirirdi benim açımdan. İnanmak işime gelirdi yani, mantık ile uyuşan başka bir din ile karşılaşsaydım ona da inanacaktım muhtemelen. Neyse, inancım zamanla azaldı ve 2 yıldır da inanmıyorum.

Az önce bir arkadaşıma Satanism'i anlatmam gereken bir durum yaşandı. Kendisine Satanism denilince aklına siyah kapüşonlu giyip kedi kesen tayfa geliyordu. Bu yüzden en azından gerçek Satanism'i bilmesini istedim. Fark ettim ki kendisine buradan bahsederken, bir tutkuyla anlatıyorum. Evet inanmıyorum, ama onaylıyorum. Sanki içten içe buraya çekiliyorum gibi. Açık konuşayım, şu an tekrardan inanma ihtiyacı duyup, bir kurtuluş yolu mu arıyorum bilmiyorum. Fakat şu an içimde garip bir his var. Ve sanırım tekrar denemek istiyorum.

"Gerçek" denilen şey gözümüzün önünde ve biz bunu göremeyecek kadar kör müyüz? Yoksa inancını kaybetmek dahi gerçeğe ulaşma yolculuğunda çıkılan bir basamak mı?
Kendinden üstün bir gücün var olması her şeyi kolaylaştırır çünkü hayatın bu kadar siktiriboktan olmasıyla alakalı soruların cevaplarını verebilecek bir varlık var demektir. Şu an bu yüzden mi inanmak istiyorum, yoksa içten içe Şeytanın varlığını ve Satanism'in doğruluğunu biliyorum da kabul mu edemiyorum.

İnanç dediğimiz şey, gerçek olanı fark etmekten mi ibaret? Yoksa hayattaki öbür her şey gibi tırnaklarla kazıyarak kazanılan bir durum mu? Düşüncelerinizi bekliyorum.
 
Spiritüel Satanizm'de inanç, yalnızca en başta olanlar için geçerlidir. Buraya tamamen yeniyseniz ve neyin ne olduğu hakkında hiçbir fikriniz yoksa, önce araştırma yapmanız ve işleri kendi kafanızda belli bir yere kadar getirmeniz gerekir. Bu seviye 1'dir. Oyunun daha en başındasınız. Elbette belli bir inanca ve umuda tutunarak araştırmaya devam edersiniz. Bu inanç ve umut, gerçeği bulma isteğinden kaynaklanır. Aynı zamanda hayatta çok zorlanan ve kendini kurtarmak isteyen insanlar da vardır. Onların vakasında bu inanç ve umut, onları yükselişe götürebilecek bir keşfi kovalama tutkusudur.

Sonra ne olur? Yavaş yavaş ve adım adım bizi anlamaya başlarsınız. Biz de sizi anlarız çünkü sizin geçtiğiniz yollardan geçmiş, sizin yürüdüğünüz yolları yürümüş ve yaşadığınız problemleri yaşamışızdır. İnsandan insana bu durum değişebilir ama temel aynıdır. Hem fiziksel olarak gerekenleri yapıyorsanız hem de en basit düzeyde meditasyonlara başladıysanız, Şeytan'ın ışığını ruhunuza alırsınız ve bundan doğan bir sevinci deneyimlersiniz.

Siz kendiniz için çabaladıkça, Tanrılar da size çeşitli yollarla kendilerini gösterirler. Yeni başlayanlar, bazı temel aşamaları geçtikten sonra gerçekten de ciddi işaretler alırlar. Bu ilk zamanlarda aldıkları işaretler, önceki tüm çabalarının da yarattığı gelişimle birlikte, onların inancını bilmeye dönüştürür. Artık inanca ihtiyaç duymazsınız, zaten biliyorsunuz ki? Bu yüzden yeni başlayanlar, mesela sizin gibi, bu inanç meselesine büyük bir önem verirler ama yolu yürümüş olanlar çoktan bildikleri için bu konulara girme ihtiyacı duymazlar.
İnanç üzerine yazdığım bu mesajı dikkatlice okuyun. Burada 2 yıldır bulunduğunuzu belirtiyorsunuz, ancak meditasyonlara yeterince önem verip her şeyin sadece plasebo olmadığını kabul ederek derinlemesine bir araştırma yapmış olsaydınız, bugün çok daha farklı sorular soruyor olurdunuz.
 
İnanç üzerine yazdığım bu mesajı dikkatlice okuyun. Burada 2 yıldır bulunduğunuzu belirtiyorsunuz, ancak meditasyonlara yeterince önem verip her şeyin sadece plasebo olmadığını kabul ederek derinlemesine bir araştırma yapmış olsaydınız, bugün çok daha farklı sorular soruyor olurdunuz.
Aksini iddia etmedim ki, kaba olmana gerek yok.
 
Esenlikler,

Söylediklerinle benzer süreçten geçen biri olarak yazıyorum. SS'liği ne zaman keşfettiğimi hatırlamıyorum bile, yıllar oldu ancak hiçbir zaman 40 günlük meditasyonu bile bitirememiştim.(bu sefer bitecek) Ortaokuldan beri inançsız ve salt bilimi örnek alarak devam etmemden kaynaklı olsa gerek, hernekadar mantıklı gelse de uygulamaya geçemiyordum, açıkçası SS'liğin bana mantıklı gelmesi sonunda delirdiğimi düşündürüyordu. Meditasyon yapmayı denediğim zamanlar hayatımda değişiklikler oldu, ancak devam etmedim/edemedim(yalan söylemeyeceğim son 2 yılım korkunç geçti, ara sıra formlarda takılıyorum, siteyi düzenli okuyorum bazen yazıyorum ama yönetimin bile bir yerden sonra benim sorunlarımdan bıktığını düşünüyorum, çünkü hep sorunla geliyorum ve sorunları çözmek için bize verilmiş olan kılavuzu bile kullanmıyorum/dum. Bu değişiyor.)

Kendi hikayemi özetleyeyim, hayatım boyunca, aslında hiç doğmamam gerektiğine inandım, fazlalıktım ve bu hissiyattan kurtulmak için insanların dediklerini daha da ileri giderek, onları iyi hissettirebileceğini düşündüğüm her şeyi yaptım; kendinden cidden nefret eden ve doğumunu telafi etmeye çalışan birini düşün, küçüklükten itibaren maruz kaldığı istismar zincirlerini ancak hayal edebilirsin. Çok ciddi olan iki tane vardı, ilkini bitirme ve bunu atlatmam bir seneden fazla sürdü çokça zarar verdi ama atlattım, ikincisi yeni bitti ancak başıma ciddi bela açtı ve sonuçları devam edecek gibi duruyor.

Ama umutsuz değilim, hatta hayatımda gerçekten gerçek anlamda ilk defa umudum var. Bugün ben Tanrı ve Tanrıçaların yardımıyla, hayatta bir değerimin olduğunu, bu hayatta var olma hakkımın olduğunu ve bu hayatta ne istersem yapabileceğimi öğrendim. Düzenli olarak ruhaniyeti praktise etmesem bile, ben zincirlerimi kırarak özgürleştim. Gerek meditasyonla, gerek ritüelle gerekse dua ile; bunun plasebo olduğuna kimse beni inandıramaz, o enerji ve güven... Defalarca verdiğim sözleri tutamamış olmama rağmen üstelik..

Evet, herkesin tecrübeleri, yaşam şekilleri ve gelişimi farklı olabilir ama bana bu yaşımda bir insan olarak bu hayatta var olma hakkımın öğretildiği bir yaşam tarzında, sana verebileceğim tek tavsiye deneyip görmen olur. Yolun çok çok başında biri olarak ne kadar yazmam doğru bunları bilmiyorum,
Tanrı ve Tanrıçalara olan borcumu az da olsa ödeyebilmek adına yazıyorum

Kayre Şeytan!
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top