Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

İş Yerinde Taciz Ediliyorum

Aristeia

New member
Joined
Dec 31, 2024
Messages
5
Üç büyük perakende mağaza zincirlerinden birisine yeni çalışmaya başladım. Daha önce bir iş deneyimim olmadı ve bu ilk çalışma deneyimim. Başta her şey çok güzeldi. Müşterilerin hepsi cana yakın ve samimiydi. Dört kişi çalışıyorduk ve müdür yardımcısı dahil hepimiz yakın yaşlardaydık. Bir tek müdür bizden büyük. (otuz altı yaşında) Yani güzel bir çalışma ortamı vardı. Vardiya çevirdiğim kız ile çok iyi anlaşıyordum ve bana yapılacakları o öğretiyordu. Müdür yardımcısı çocuk da çok iyi birisiydi. Ekstra molalara falan yolluyordu beni. Fakat ikinci haftama falan gelmişken iğrenç olmaya başladı her şey.

Müdür tarafından taciz ediliyorum. Ben raf düzenlerken bilerek arkamdan sürtünüyor. Benden bilgili iki kişi varken işi öğreteceğim ayağına depoya çağırıyor beni ve orada da sözleriyle/hareketleriyle taciz ediyor. Boyum kısa diye yardım edeceğim diye arkama falan geçiyor. Saçlarını toplasan daha mı güzel olur sanki deyip dokunuyor. Kapanışta onunla olmamak için dualar ediyorum her gün ama yok. Programları da ona göre ayarlıyor çoğu zaman. Genelde hep öğleden sonra oluyor bunlar ve işin en iğrenç tarafı bunların hepsini yaşıma göre daha küçük gözükmemden dolayı yaptığını düşünüyorum. Çünkü bana ''liseliye benziyorsun'' diye sık sık şakalar yapıyor.

İş arkadaşlarıma bunlardan bahsedip rezil olmak istemiyorum çünkü hepsi onu seviyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Çalışmak istiyorum ve burayı çok sevdim ama bu müdür burada olduğu sürece çalışmamın imkanı yok. Kaç gece ağladığımı tahmin bile edemezsiniz.

Dört gün önce birinci ayımı doldurdum ve acaba istifa etsem mi diye düşündüm ama sanırım bunu yapamam. İnternetten yaptığım araştırmaya göre istifa etmek istediğimizi ay bitiminde söylememiz gerekiyormuş yoksa bir ay daha ya da ihbar süresi kadar çalışmamız gerekiyormuş. Ben bu adama bir ay ya da iki hafta daha dayanamam. Hem kesin susmalarımdan cesaret bulup daha da ileri gidecek.

Sizce ne yapmalıyım? Bölge sorumlusu beni bayağı seviyor, beni işe alan ve görüşmeye çağıran kişi de oydu. Ona söylesem nasıl olur sizce? Ya da biraz daha bekleyip pazarlama müdürü gelince mi söylesem? İçinizde bu tarz bir işte bulunmuş birisi var mı? Ne olur bana ne yapacağımı söyleyin.
 
Mümkünse bir kanıt toplayıp hem adli makamlara, hem de bölge sorumlusuna bildirin. Eğer sözüme inanılır diyorsanız, bölge sorumlusuan en yakın zamanda bildirmenizi öneririm. Bir şekilde beraber gidip bir şeyler yapabilirsiniz.

Kamera kayıtlarına erişiminiz varsa silinmeden önce bunları bir şekilde yedekleyin. Aynı zamanda bu kişiyi kendinizden uzak tutmak için bağlama büyüsü yapın, ayrıca Mars gerilemesi bitince kara büyü de yapabilirsiniz.
 
Üç büyük perakende mağaza zincirlerinden birisine yeni çalışmaya başladım. Daha önce bir iş deneyimim olmadı ve bu ilk çalışma deneyimim. Başta her şey çok güzeldi. Müşterilerin hepsi cana yakın ve samimiydi. Dört kişi çalışıyorduk ve müdür yardımcısı dahil hepimiz yakın yaşlardaydık. Bir tek müdür bizden büyük. (otuz altı yaşında) Yani güzel bir çalışma ortamı vardı. Vardiya çevirdiğim kız ile çok iyi anlaşıyordum ve bana yapılacakları o öğretiyordu. Müdür yardımcısı çocuk da çok iyi birisiydi. Ekstra molalara falan yolluyordu beni. Fakat ikinci haftama falan gelmişken iğrenç olmaya başladı her şey.

Müdür tarafından taciz ediliyorum. Ben raf düzenlerken bilerek arkamdan sürtünüyor. Benden bilgili iki kişi varken işi öğreteceğim ayağına depoya çağırıyor beni ve orada da sözleriyle/hareketleriyle taciz ediyor. Boyum kısa diye yardım edeceğim diye arkama falan geçiyor. Saçlarını toplasan daha mı güzel olur sanki deyip dokunuyor. Kapanışta onunla olmamak için dualar ediyorum her gün ama yok. Programları da ona göre ayarlıyor çoğu zaman. Genelde hep öğleden sonra oluyor bunlar ve işin en iğrenç tarafı bunların hepsini yaşıma göre daha küçük gözükmemden dolayı yaptığını düşünüyorum. Çünkü bana ''liseliye benziyorsun'' diye sık sık şakalar yapıyor.

İş arkadaşlarıma bunlardan bahsedip rezil olmak istemiyorum çünkü hepsi onu seviyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Çalışmak istiyorum ve burayı çok sevdim ama bu müdür burada olduğu sürece çalışmamın imkanı yok. Kaç gece ağladığımı tahmin bile edemezsiniz.

Dört gün önce birinci ayımı doldurdum ve acaba istifa etsem mi diye düşündüm ama sanırım bunu yapamam. İnternetten yaptığım araştırmaya göre istifa etmek istediğimizi ay bitiminde söylememiz gerekiyormuş yoksa bir ay daha ya da ihbar süresi kadar çalışmamız gerekiyormuş. Ben bu adama bir ay ya da iki hafta daha dayanamam. Hem kesin susmalarımdan cesaret bulup daha da ileri gidecek.

Sizce ne yapmalıyım? Bölge sorumlusu beni bayağı seviyor, beni işe alan ve görüşmeye çağıran kişi de oydu. Ona söylesem nasıl olur sizce? Ya da biraz daha bekleyip pazarlama müdürü gelince mi söylesem? İçinizde bu tarz bir işte bulunmuş birisi var mı? Ne olur bana ne yapacağımı söyleyin.
Kamera varsa olay yerinde direk en yakın karakola gidin çaktırmadan şikayet edin onlar gelip kamera kayıtlarını isterler mağazadan.
 
İş arkadaşlarıma bunlardan bahsedip rezil olmak istemiyorum çünkü hepsi onu seviyor.
Büyük hata.

Bölge sorumlusu beni bayağı seviyor, beni işe alan ve görüşmeye çağıran kişi de oydu.
Süper.

Bakın, bir insan dünyalar tatlısı olabilir; etrafa pozitif enerjiler saçıp hayvanlara mama, çocuklara şeker, fakirlere para dağıtabilir. Bu iyi bir insan arketipi olabilir, fakat iyilik yahut sevilmek bunlarla ölçülemez; eğer birisi size fiziksel açıdan tacizde ya da şiddette bulunduysa -affınıza sığınarak söylüyorum- o kişi iyilik timsali olsa da ağzına sıçmanız gerekir. İş rızasız fiziksel temasa kadar geçtiyse hemen harekete geçmek zorundasınız.

Bu noktada elbette Tanrılardan yardım isteyip dua edebilirsiniz, bunu yapmalısınız fakat onlar yolumuzu açar; sizi yürütmez. Bu noktada gerekli olan kanıtları toplayabilir, ya da bölge sorumlusuna gidip özel bir konu hakkında konuşmak isteyip başınızdan geçeni anlatabilirsiniz. Utangaç veya çekingen olmayın, bunlar sizi kurtarmaz. "X kişisi beni rahatsız ediyor, istemediğim takdirde fiziksel temasta bulunmaya çalışıyor ve hoşuma gitmeyen sözler söylüyor; bana yardımcı olmanızı istiyorum" demek inanın hiç zor değil.

İçinizde öfke-üzüntü olabilir ve bu sizi Yıkım Ritüeli yapmaya dahi yönlendirebilir, gerekli yardımı almadığınızda bunu yapmaktan da çekinmeyin. Fakat ben bu tarz konuların çözümünde hep hukuka danışmanın ilk sırada olması gerektiğini savunuyorum.

Mesela bir kaç ay önce direkt olarak ölüm tehdidi alıyordum; bu kişiyi şikayet etmemin olanağı yoktu, çünkü defalarca denesem de sonuç çıkmadı. İnanın her yolu denedim, ama bazen olmuyor ve spesifik bir adım atmamız, bazı şeyleri deneyimlememiz gerekiyor. Ben Yıkım Ritüeli yapmıştım, gayet iş gördü fakat en ufak imkanı olsaydı bundan vazgeçip hukuksal çözüme başvururdum.

Bu arada, pasif davranarak çok büyük bir hata yapmışsınız ki sizi kolay lokma olarak görüyor olabilir. Eğer daha da ileri gitmeye çalışırsa sağlam bir fiziksel karşılık vermekten asla ama asla çekinmeyin. Çünkü o noktada önemli olan sizsiniz, o değil; buluyorsanız sert bir şeyi elinize geçirip kafasına indirmekten gücenmeyin.
 
Üç büyük perakende mağaza zincirlerinden birisine yeni çalışmaya başladım. Daha önce bir iş deneyimim olmadı ve bu ilk çalışma deneyimim. Başta her şey çok güzeldi. Müşterilerin hepsi cana yakın ve samimiydi. Dört kişi çalışıyorduk ve müdür yardımcısı dahil hepimiz yakın yaşlardaydık. Bir tek müdür bizden büyük. (otuz altı yaşında) Yani güzel bir çalışma ortamı vardı. Vardiya çevirdiğim kız ile çok iyi anlaşıyordum ve bana yapılacakları o öğretiyordu. Müdür yardımcısı çocuk da çok iyi birisiydi. Ekstra molalara falan yolluyordu beni. Fakat ikinci haftama falan gelmişken iğrenç olmaya başladı her şey.

Müdür tarafından taciz ediliyorum. Ben raf düzenlerken bilerek arkamdan sürtünüyor. Benden bilgili iki kişi varken işi öğreteceğim ayağına depoya çağırıyor beni ve orada da sözleriyle/hareketleriyle taciz ediyor. Boyum kısa diye yardım edeceğim diye arkama falan geçiyor. Saçlarını toplasan daha mı güzel olur sanki deyip dokunuyor. Kapanışta onunla olmamak için dualar ediyorum her gün ama yok. Programları da ona göre ayarlıyor çoğu zaman. Genelde hep öğleden sonra oluyor bunlar ve işin en iğrenç tarafı bunların hepsini yaşıma göre daha küçük gözükmemden dolayı yaptığını düşünüyorum. Çünkü bana ''liseliye benziyorsun'' diye sık sık şakalar yapıyor.

İş arkadaşlarıma bunlardan bahsedip rezil olmak istemiyorum çünkü hepsi onu seviyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Çalışmak istiyorum ve burayı çok sevdim ama bu müdür burada olduğu sürece çalışmamın imkanı yok. Kaç gece ağladığımı tahmin bile edemezsiniz.

Dört gün önce birinci ayımı doldurdum ve acaba istifa etsem mi diye düşündüm ama sanırım bunu yapamam. İnternetten yaptığım araştırmaya göre istifa etmek istediğimizi ay bitiminde söylememiz gerekiyormuş yoksa bir ay daha ya da ihbar süresi kadar çalışmamız gerekiyormuş. Ben bu adama bir ay ya da iki hafta daha dayanamam. Hem kesin susmalarımdan cesaret bulup daha da ileri gidecek.

Sizce ne yapmalıyım? Bölge sorumlusu beni bayağı seviyor, beni işe alan ve görüşmeye çağıran kişi de oydu. Ona söylesem nasıl olur sizce? Ya da biraz daha bekleyip pazarlama müdürü gelince mi söylesem? İçinizde bu tarz bir işte bulunmuş birisi var mı? Ne olur bana ne yapacağımı söyleyin.
Değerli SS kardeşim, sizi taciz eden kişi neye bulaştığını bilmiyor, bu konularla ilgilenen TANRI lar var, ki bunu sizde yapabilirsiniz, bir av bayiine git, güzel bir biber gazı al, bir kaç deneme yap, balkonda sprey sıkar gibi, birde cebinde hazır dursun, ara sıra gazı çalkala, o melun yanına yaklaştığı zaman bir adım geri çekil tam gözüne sık parmağını sürekli bastır, olağanca gücünle tekme at pislik neye uğradığı şaşırsın, hadi kolay gelsin
 
Kamera kayıtlarına erişiminiz varsa silinmeden önce bunları bir şekilde yedekleyin.
Kameraların kontrolü aşağıdaki bilgisayar tarafından sağlanıyor. Oradan daha önceki günleri de tekrar oynatabiliyorsun ama ben nasıl yapıldığını bilmiyorum. Müdür yardımcısı arkadaşım yanımda yapıyordu, oradan aklımda kaldı bunlar. Ve ayrıca depoda kamera yok ve asıl tacizlerini oradayken ya da beraber aşağıda olduğumuz zaman yapıyor. Yukarıda da yaptığı oldu ama tam olarak ne zaman bilmiyorum. Bir sürü gün içerisinde o anı aratmam lazım ve bu çok zor. O kadar uzun süre bilgisayar başında bulunacak bir konumum yok personel olduğumdan ötürü. Moladayken en fazla yarım saatim oluyor.

Müdür yardımcısı arkadaşıma geçmiş zamanların kaydına nasıl ulaşabileceğimi sormam lazım sanırım. Bu şekilde ileride bir daha taciz ederse video kaydına alıp onu şikayet edebilirim.

Cevabınız ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim Elite Bey.

Büyük hata.
İki yıldır beraberlermiş ama. Müdür-personel ilişkisinden ziyade bayağı samimi bir ilişkileri var ve sadece yukarıda birbirilerine bey/hanım diye hitap ediyorlar. Aşağıda normal isimleri kullanıyorlar ve çok samimiler. Siz bir SS'siniz. Algı düzeyiniz ya da olgunluğunuz bu insanlardan oldukça ileri seviyede. Siz onların yerinde olsaydınız ve ben size ''müdür beni taciz ediyor'' deseydim durumu gözden geçirip, samimiyeti bir kenara bırakıp yardımcı olmaya çalışırdınız fakat bu kişiler bunları yapmaz. Bunu onlarla paylaştığım zaman alacağım cevap: ''sen yanlış anlamışsındır, o yapmaz öyle şey'' olacak, bundan çok eminim.

Bölge sorumlusuna gidip özel bir konu hakkında konuşmak isteyip başınızdan geçeni anlatabilirsiniz. Utangaç veya çekingen olmayın, bunlar sizi kurtarmaz. "X kişisi beni rahatsız ediyor, istemediğim takdirde fiziksel temasta bulunmaya çalışıyor ve hoşuma gitmeyen sözler söylüyor; bana yardımcı olmanızı istiyorum" demek inanın hiç zor değil.
Spesifik bir adım atmamız, bazı şeyleri deneyimlememiz gerekiyor.
Sanırım işi bölge sorumlusuna taşımaktan başka çarem yok. Çok korkuyorum ve çekiniyorum ama söylemezsem veya bu adımı atmazsam her şey daha kötü olacak ve hiçbir şey değişmeyecek.

Bu arada, pasif davranarak çok büyük bir hata yapmışsınız ki sizi kolay lokma olarak görüyor olabilir. Eğer daha da ileri gitmeye çalışırsa sağlam bir fiziksel karşılık vermekten asla ama asla çekinmeyin. Çünkü o noktada önemli olan sizsiniz, o değil; buluyorsanız sert bir şeyi elinize geçirip kafasına indirmekten gücenmeyin.
Ne yapacağımı bilmiyordum ve hala tam olarak bilmiyorum. Bu pasif tavrım yüzünden umarım hoşuma gittiği fikrine varmamıştır. O kadar iğrenç ve mide bulandırıcı ki bu durumun olasılığı, sadece düşünmek bile suratımın ekşimesine sebep oluyor.

Cevaplarınız için teşekkür ederim! Gerçekten çok iyi kalpli bir insansınız. Kardeşimmişsiniz gibi yakın görüyorum sizi, iyi ki varsınız.

bir av bayiine git, güzel bir biber gazı al, bir kaç deneme yap, balkonda sprey sıkar gibi, birde cebinde hazır dursun, ara sıra gazı çalkala, o melun yanına yaklaştığı zaman bir adım geri çekil tam gözüne sık parmağını sürekli bastır, olağanca gücünle tekme at pislik neye uğradığı şaşırsın, hadi kolay gelsin
Biber gazım var ve sanırım yanımda bulundurmam en iyisi. Fiziksel olarak daha da ileri giderse kullanmaktan çekinmeyeceğim.

Cevabınız için teşekkür ederim Aydinlikyol Bey Abi <3

--------

Tavsiyelerinizi göz önünde bulundurarak durumu bölge sorumlusuna taşımaya karar verdim. Mağazaya geleceği güne kadar bir şekilde dayanmaya çalışacağım ve biber gazını yanımdan eksik etmeyeceğim. Eğer bölge sorumlusu yardımcı olmazsa pazarlama müdüründen, pazarlama müdürü de yardımcı olmazsa bizzat Tanrılardan yardım isteyeceğim.
 
Kamera varsa olay yerinde direk en yakın karakola gidin çaktırmadan şikayet edin onlar gelip kamera kayıtlarını isterler mağazadan.
Bu da yapılabilir gerçekten ama polislere durumu açmaya korkuyorum. Olay bu kadar büyüsün ve markete polisler gelsin istemem. Hem ciddiye alıp almayacakları bile muamma. Bu ülkede neler neler oluyor, hiçbir şeye güvenim kalmadı.
 
Kameraların kontrolü aşağıdaki bilgisayar tarafından sağlanıyor. Oradan daha önceki günleri de tekrar oynatabiliyorsun ama ben nasıl yapıldığını bilmiyorum. Müdür yardımcısı arkadaşım yanımda yapıyordu, oradan aklımda kaldı bunlar. Ve ayrıca depoda kamera yok ve asıl tacizlerini oradayken ya da beraber aşağıda olduğumuz zaman yapıyor. Yukarıda da yaptığı oldu ama tam olarak ne zaman bilmiyorum. Bir sürü gün içerisinde o anı aratmam lazım ve bu çok zor. O kadar uzun süre bilgisayar başında bulunacak bir konumum yok personel olduğumdan ötürü. Moladayken en fazla yarım saatim oluyor.

Müdür yardımcısı arkadaşıma geçmiş zamanların kaydına nasıl ulaşabileceğimi sormam lazım sanırım. Bu şekilde ileride bir daha taciz ederse video kaydına alıp onu şikayet edebilirim.

Cevabınız ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim Elite Bey.

Sizin bizzat bunları almanıza gerek yok. Polis inceleyebilir. Bulunması önemli.

Bunlar silinmeden önce polise ve üstlerinize ihbar ettiğinizden emin olun.
 
Birseyler yapmaya çalış baktın olmuyor, sikerler de git. Maalesef bende hizmet sektöründe çalışıyorum. İnsanlara yapılan mualeyi reptilyanlar grilere yapmiyordur. İş fesi felan hikaye istersen hırsızlık yap yine seni içeriye bir şekilde alırlar, köpek gibi personele ihtiyaçları var.
Esenliklerle
 
İki yıldır beraberlermiş ama. Müdür-personel ilişkisinden ziyade bayağı samimi bir ilişkileri var ve sadece yukarıda birbirilerine bey/hanım diye hitap ediyorlar. Aşağıda normal isimleri kullanıyorlar ve çok samimiler. Siz bir SS'siniz. Algı düzeyiniz ya da olgunluğunuz bu insanlardan oldukça ileri seviyede. Siz onların yerinde olsaydınız ve ben size ''müdür beni taciz ediyor'' deseydim durumu gözden geçirip, samimiyeti bir kenara bırakıp yardımcı olmaya çalışırdınız fakat bu kişiler bunları yapmaz. Bunu onlarla paylaştığım zaman alacağım cevap: ''sen yanlış anlamışsındır, o yapmaz öyle şey'' olacak, bundan çok eminim.

Sanırım işi bölge sorumlusuna taşımaktan başka çarem yok. Çok korkuyorum ve çekiniyorum ama söylemezsem veya bu adımı atmazsam her şey daha kötü olacak ve hiçbir şey değişmeyecek.

Ne yapacağımı bilmiyordum ve hala tam olarak bilmiyorum. Bu pasif tavrım yüzünden umarım hoşuma gittiği fikrine varmamıştır. O kadar iğrenç ve mide bulandırıcı ki bu durumun olasılığı, sadece düşünmek bile suratımın ekşimesine sebep oluyor.

Cevaplarınız için teşekkür ederim! Gerçekten çok iyi kalpli bir insansınız. Kardeşimmişsiniz gibi yakın görüyorum sizi, iyi ki varsınız.
Tatlı sözleriniz için ben teşekkür ederim, siz de iyi ki varsınız; sizin ki kadar ciddi olmasa da ben de hoşuma gitmeyen bazı şeyleri deneyimlediğim bir dönemdeyim. Güzel sözleriniz ruhuma işledi, gerçekten teşekkür ederim🦚

Merak ettiğim bir konu var, küçük casus kameralar oluyor; genelde çirkin şeyler yüzünden kullanılıyorlar fakat elinize bir tane geçirebilir ve doğru konuma yerleştirirseniz muhteşem bir kanıt elde edebilirsiniz. Fakat bu yine de çok riskli, B planı gibi bir şey olarak kenarda tutulabilir. Bu olmazsa, ses kayıt cihazı da kullanılabilir ki bunu yaparsanız fena şekilde çirkefleşmeniz gerekecek; böyle bir şeyi yaptığı durumda yüzüne bağırıp bazı şeyleri itiraf ettirtmeyi başarırsanız da gayet güzel bir kanıt elde edersiniz.

İnanın bana işi bölge sorumlusuna taşıdıktan sonra içinizde "Ulan keşke daha önce yapsaydım, boşuna yıpranmazdım" diyeceksiniz, benzer durumları yaşayan çoğu kişi benzer şeyi söylüyor. İşlerin daha kötüye gittiği durumda yaşayacağınız pişmanlık şuan yaşadığınız korku ve çekingenlikten çok daha acı verici olacaktır, buna izin vermeyin.

Ek olarak şunu söylemem gerekir; bu ülkede adalet karşısında kadınlar biraz daha üstün konumda diyebilirim. Kadın beyanı esas alınıyor çoğu zaman. Bunu maalesef ve maalesef ki bazı rezil insanlar, erkek arkadaşlarıyla falan kavga edince onlara sinirlenip "bu beni taciz etti" diye iftira atarak kullanabiliyorlar. Onların niyeti kötü, fakat gördüğünüz üzere onların beyanı esas alınmış. Siz iyi niyetlisiniz, gerçekten başınıza gelen kötü bir durumdan şikayetçisiniz; bahsettiğim insanların yaptığı şey etik değil fakat sizin şikayet etmeniz gayet etik, olması gereken şey. Bilin ki çok yüksek ihtimalle sizin beyanınız esas alınacak, içinizi bu konuda rahat tutabilirsiniz.

Buna rağmen gerçekçi olalım; orada çalışmanız bu olaydan sonra bile sıkıntı teşkil edebilir. İstemeden TSSB yaşayabilirsiniz, ya da; o müdür çok seviliyorsa insanlar sizin arkanızdan konuşabilir ki bunu duyunca kan beyninize sıçrar, haklıyken haksız hissedip üzülürsünüz. İmkanınız varsa gerçekten başka bir iş bulabilirsiniz, fakat bunu kaçış olarak görmeyin; önce o müdürü süründürün, elinize maddi ve somut bir katkı geçmese de çok rahatlayacaksınız. Ayrıca, kendi başınıza bakabildiğinizi ve adaleti savunduğunuzu görünce Tanrılar da sizinle çok gurur duyacaktır.
 
Daemonico Bey çok güzel açıklamış zaten.

Ben erkek olduğum halde metroda tacize uğradım. Hasta bir herifin tekiydi hal hareketlerinden belliydi. Affedersiniz, elini önüme sürtmeye çalışıyordu. Başta uzaklaştım ama yanıma gelip aynısını yapmaya çalışınca kafasını cama yapıştırdım. Özür dilemeye başladı. Metrodakilere durumu anlatsam, adamı dayak manyağı yapacaklardı. Neyse ki bir sonraki durakta indi. Böyle tiplere dişinizi göstermeniz lazım. Ancak kendisi müdür olduğu için şöyle bir şey yapabilirsiniz:

Rahatsız olduğum bir market vardı. Kendileri gece gece içip, son ses müzik çalıyorlardı. Ben bunu en yakın polis karakoluna ilettiğimde, "Biz gelemiyoruz, 112'yi arayın" diyorlardı. Oysa olay 6 dakikalık yürüme mesafesindeydi. 112'yi aradığımda, polis geldiğinde asker arkadaşını uyarır gibi uyarıp gidiyordu ve ardından müziği tekrar açıyorlardı. Onların müdürlerini uyarmama rağmen yine aynı şey oluyordu. En sonunda oranın genel müdürlüğünü aradım, sonuçta her kişinin bir üstü olur. Şimdi o marketin ne müdürünün ne de çalışanlarının sesi çıkıyor. O müdürün daha üst yetkililerine şikayet edebilirsiniz en kötü başka iş arıyabilirsiniz.
 
Bu da yapılabilir gerçekten ama polislere durumu açmaya korkuyorum. Olay bu kadar büyüsün ve markete polisler gelsin istemem. Hem ciddiye alıp almayacakları bile muamma. Bu ülkede neler neler oluyor, hiçbir şeye güvenim kalmadı.
Türkiyede bu tarz şeyler çok önemseniyor kadınlarla ilgili , gidin şikayet edin sonra da işden ayrılın gerekirse. Yada iyise devam edin
 
"Vücudun yaşına göre bayağı iyi. Gym'e falan mı gidiyorsun?"

"Bizim mağazaya da tam senin gibi bir kız lazımdı"

"Sayende gelen bir daha geliyor"

Bugün maruz kaldığım laflar bunlar. Yine sürtünmelerine ve dokunmalarına devam ediyor. Yemin ederim kafayı yiyeceğim. Müdür yardımcısına bölge sorumlusunun ne zaman geleceğini sordum ve bilmediğini söyledi. En fazla üç güne gelirmiş. Dayanamam ben o kadar. İmkanı yok. Ya biber gazının hepsini suratına boşaltacağım ya da direkt polise şikayet edeceğim.

Sizce üç gün daha sabredeyim mi yoksa direkt polise mi gideyim?

Sizin bizzat bunları almanıza gerek yok. Polis inceleyebilir. Bulunması önemli.

Bunlar silinmeden önce polise ve üstlerinize ihbar ettiğinizden emin olun.
Kayıtlar en fazla bir hafta öncesine erişilebilecek şekilde tutuluyormuş. Yani sadece bir haftanın kayıtları var, öncesinin yok. Umarım oradan bir şeyler çıkar.

Birseyler yapmaya çalış baktın olmuyor, sikerler de git. Maalesef bende hizmet sektöründe çalışıyorum. İnsanlara yapılan mualeyi reptilyanlar grilere yapmiyordur. İş fesi felan hikaye istersen hırsızlık yap yine seni içeriye bir şekilde alırlar, köpek gibi personele ihtiyaçları var.
Esenliklerle
Eğer hiç kimse yardımcı olmazsa ayrılmaktan başka bir çarem kalmayacak. O adamın başına hiçbir şey gelmeden işten ayrılmak hiç istemiyorum ama.

Merak ettiğim bir konu var, küçük casus kameralar oluyor; genelde çirkin şeyler yüzünden kullanılıyorlar fakat elinize bir tane geçirebilir ve doğru konuma yerleştirirseniz muhteşem bir kanıt elde edebilirsiniz. Fakat bu yine de çok riskli, B planı gibi bir şey olarak kenarda tutulabilir. Bu olmazsa, ses kayıt cihazı da kullanılabilir ki bunu yaparsanız fena şekilde çirkefleşmeniz gerekecek; böyle bir şeyi yaptığı durumda yüzüne bağırıp bazı şeyleri itiraf ettirtmeyi başarırsanız da gayet güzel bir kanıt elde edersiniz.
Bunları yapabileceğimi sanmıyorum. Hiç bu kadar cesaretli birisi olmadım hayatımda ve özellikle itiraf ettirme kısmını asla yapamam. Güzel bir fikir ama benim gibi birisi için çok zor...

İnanın bana işi bölge sorumlusuna taşıdıktan sonra içinizde "Ulan keşke daha önce yapsaydım, boşuna yıpranmazdım" diyeceksiniz, benzer durumları yaşayan çoğu kişi benzer şeyi söylüyor. İşlerin daha kötüye gittiği durumda yaşayacağınız pişmanlık şu an yaşadığınız korku ve çekingenlikten çok daha acı verici olacaktır, buna izin vermeyin.
En mantıklısı ve doğrusu bu gibi duruyor. Bölge sorumlusuna söylemekte kararlıyım. Bölge sorumlusu dediğim gibi beni seviyor. İş diğer kişilere yansıtılmadan sessizce halledilebilir belki. Benim isteğim bu adamın direkt olarak işten kovulması ve hapse girmesi. Hapse girmez muhtemelen ama olsun. Sadece kovulsa da uygun benim için. Şu an sadece üç gün dayanmam gerekecek gibi ama yapabilecek miyim bilmiyorum.

Ek olarak şunu söylemem gerekir; bu ülkede adalet karşısında kadınlar biraz daha üstün konumda diyebilirim. Kadın beyanı esas alınıyor çoğu zaman.
Siz iyi niyetlisiniz, gerçekten başınıza gelen kötü bir durumdan şikayetçisiniz; bahsettiğim insanların yaptığı şey etik değil fakat sizin şikayet etmeniz gayet etik, olması gereken şey. Bilin ki çok yüksek ihtimalle sizin beyanınız esas alınacak, içinizi bu konuda rahat tutabilirsiniz.
Haklısınız. Biraz paranoyak ve ön yargılı davranıyor olabilirim. Gerçekten beyanım esas alınabilir ama dediğim gibi işi polislere en son çare olarak taşımak istiyorum. Hep korktuğum ve endişe duyduğum konular çünkü bunlar. Büyüsün ve annem duysun asla istemiyorum.

Buna rağmen gerçekçi olalım; orada çalışmanız bu olaydan sonra bile sıkıntı teşkil edebilir. İstemeden TSSB yaşayabilirsiniz, ya da; o müdür çok seviliyorsa insanlar sizin arkanızdan konuşabilir ki bunu duyunca kan beyninize sıçrar, haklıyken haksız hissedip üzülürsünüz. İmkanınız varsa gerçekten başka bir iş bulabilirsiniz, fakat bunu kaçış olarak görmeyin; önce o müdürü süründürün, elinize maddi ve somut bir katkı geçmese de çok rahatlayacaksınız. Ayrıca, kendi başınıza bakabildiğinizi ve adaleti savunduğunuzu görünce Tanrılar da sizinle çok gurur duyacaktır.
Bu açıdan hiç düşünmemiştim ve evet haklısınız. Burayı çok sevmiştim ama dedikleriniz de göz ardı edilemez. Müdür hak ettiği cezaları aldıktan sonra buradan ayrılmam en doğrusu
sanırım. Bölge sorumlusunun da sorun edeceğini ya da istifa sürecini uzatacağını sanmıyorum. Belki beni başka mağazaya gönderirler. Öyle olsa sıkıntı yaşar mıyım acaba.

O müdürün daha üst yetkililerine şikayet edebilirsiniz en kötü başka iş arıyabilirsiniz.
Bölge sorumlusu ya da pazarlama müdürü tek çarem. Umarım yardımcı olurlar. Burayı sevmiştim ama en kötü dediğiniz gibi başka iş arayacağım sanırım.

Türkiyede bu tarz şeyler çok önemseniyor kadınlarla ilgili , gidin şikayet edin sonra da işden ayrılın gerekirse. Yada iyise devam edin
Sanırım üç gün daha beklemem gerekecek polise şikayet edip etmeyeceğime karar vermem için. Eğer işler beklediğim gibi gitmezse dediğiniz gibi şikayet edeceğim.

------

Herkese cevapları için çok çok teşekkür ederim. Yaşadıklarımdan ve zaten aşırı duygusal bir insan olmamdan dolayı mı bilmiyorum ama burada oluşunuz ağlattı. Sanki durumu abilerime ya da erkek kardeşlerime anlatmışım gibi hissettim. İyi ki varsınız <3 <3 <3
 
Bunları yapabileceğimi sanmıyorum. Hiç bu kadar cesaretli birisi olmadım hayatımda ve özellikle itiraf ettirme kısmını asla yapamam. Güzel bir fikir ama benim gibi birisi için çok zor...
Herkese cevapları için çok çok teşekkür ederim. Yaşadıklarımdan ve zaten aşırı duygusal bir insan olmamdan dolayı mı bilmiyorum ama burada oluşunuz ağlattı. Sanki durumu abilerime ya da erkek kardeşlerime anlatmışım gibi hissettim. İyi ki varsınız <3 <3 <3
Size bugün yapabileceğiniz ufak bir ruhani tavsiye vermek istiyorum. Auranızı temizleyin, ruhunuzu URUZ Rünü ile doldurun sonra da Akaşa/Eter invoke edip bunun sizde eksik olan elementlere dönüştüğünü imgeleyin. Benim Su elementim eksikti ve inanın sizin gibiydim, adım atmaktan çekinirdim ve eninde sonunda bu bana hep zarar verirdi; bana bir noktada kendimi hatırlattınız. Ben de zamanında çok fazla şeyi içime attım, bazı şeylerin 'sorun' olmadığını düşündüm; en nihayetinde bunlar bana zarar verdi. İlk başta bir kaç yanlış çözüm uyguladım, direkt olarak Element invoke ettim fakat bunu alıştıra alıştıra yapmadığım için istisnasız her seferinde hasta olup auramın dengesini bozdum; sonra da çok sık hastalanmaya başladım. Siz tek nefeslik Ateş dahi invoke edebilirsiniz. Bunu yapıp üstüne meditasyon yaptıktan sonra eyleme geçmekle ilgili düşünceleriniz değişebilir.

Bende de böyle bir durum oldu; beni ve çok değer verdiğim birisini tehdit eden bir müsvedde vardı. İlk başta bu üç kişilikti, fakat istisnasız herkes o kadar çekingendi ki bu noktada eğer kötü bir şey olmasını istemiyorsam ipleri elime almam gerektiğini fark ettim. Bahsettiğim Ateş invokasyonu meselesi bana bir noktada zarar verdi vermesine fakat çekindiğim her şeyi yaptım diyebilirim; hatta kaç yaşında adam olmama rağmen gidip aileme bile haber verdim. Tek isteğim olayı büyütmekti, olay büyüyünce de o müsvedde bunu kaldıramayıp fiziksel olarak hayatımdan çıktı.

Dediğim gibi siz Akaşa invoke edin. Ben yarınlar yokmuşçasına Ateş elementi invoke ettiğim için zarar gördüm, sonra ruhum kendi kendini dengelemek için Su elementini arttırdı. Ne oldu dersiniz? aylar boyu süren aşırı hassaslaşma, duygusallaşma; salya sümük ağlamalar. Tanrılara şükür bunu yavaş yavaş kendimden atıyorum ama bilinçsiz şekilde yapmam bana çok zarar verdi. Siz de bir şey yapın, cesaretinizi arttırın; fakat ruhaniyet konusunda bazı şeylerin dozunu kaçırmayın.

Haklısınız. Biraz paranoyak ve ön yargılı davranıyor olabilirim. Gerçekten beyanım esas alınabilir ama dediğim gibi işi polislere en son çare olarak taşımak istiyorum. Hep korktuğum ve endişe duyduğum konular çünkü bunlar. Büyüsün ve annem duysun asla istemiyorum.
Böyle yapmayın lütfen, polisler ekmeğini nasıl kazansın? bu durumlarda polis ilk seçenek olmalı. Ülkemizdeki kadınlar ya sizin gibi çekingen oluyor, ya da iftira atacak kadar alt bir seviyeye iniyor ve ikisi de çok sağlıksız. Siz en sağlıklısı olanı yapın ve harekete geçin, ailenizle ilgili sorunlarınız var mı bilmiyorum fakat aileler de bunun için var.

Siz bu konuda adım atarak sadece kendinizi değil, potansiyel olarak başka insanları da kurtaracaksınız. Diyelim ki bu kişiye adaleti yaşatmadan kaçıp başka yere gittiniz, bu adam aynı şeyi başkalarına da yapabilir. Diğer kötü ihtimal ise, eğer bir noktada onu şikayet eder fakat yaptırım almasını sağlayamazsanız intikam hırsıyla tutuşup size karşı takıntı geliştirebilir. Siz polise giderek hem bu iki durumu da engelleyecek, hem kendinizi hem de potansiyel olarak başka insanları koruyacaksınız.

Sizce üç gün daha sabredeyim mi yoksa direkt polise mi gideyim?
Tam şu anda gidin, anlık cesaret patlamaları ile attığımız adımlar bizim gibi duygusal ve çekingen insanlara çok şey katar. İşiniz mi var? güzel, 10 dakika, 20 dakika, 30 dakika sonra gidin; ama yeter ki gidin.
 
Üç büyük perakende mağaza zincirlerinden birisine yeni çalışmaya başladım. Daha önce bir iş deneyimim olmadı ve bu ilk çalışma deneyimim. Başta her şey çok güzeldi. Müşterilerin hepsi cana yakın ve samimiydi. Dört kişi çalışıyorduk ve müdür yardımcısı dahil hepimiz yakın yaşlardaydık. Bir tek müdür bizden büyük. (otuz altı yaşında) Yani güzel bir çalışma ortamı vardı. Vardiya çevirdiğim kız ile çok iyi anlaşıyordum ve bana yapılacakları o öğretiyordu. Müdür yardımcısı çocuk da çok iyi birisiydi. Ekstra molalara falan yolluyordu beni. Fakat ikinci haftama falan gelmişken iğrenç olmaya başladı her şey.

Müdür tarafından taciz ediliyorum. Ben raf düzenlerken bilerek arkamdan sürtünüyor. Benden bilgili iki kişi varken işi öğreteceğim ayağına depoya çağırıyor beni ve orada da sözleriyle/hareketleriyle taciz ediyor. Boyum kısa diye yardım edeceğim diye arkama falan geçiyor. Saçlarını toplasan daha mı güzel olur sanki deyip dokunuyor. Kapanışta onunla olmamak için dualar ediyorum her gün ama yok. Programları da ona göre ayarlıyor çoğu zaman. Genelde hep öğleden sonra oluyor bunlar ve işin en iğrenç tarafı bunların hepsini yaşıma göre daha küçük gözükmemden dolayı yaptığını düşünüyorum. Çünkü bana ''liseliye benziyorsun'' diye sık sık şakalar yapıyor.

İş arkadaşlarıma bunlardan bahsedip rezil olmak istemiyorum çünkü hepsi onu seviyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Çalışmak istiyorum ve burayı çok sevdim ama bu müdür burada olduğu sürece çalışmamın imkanı yok. Kaç gece ağladığımı tahmin bile edemezsiniz.

Dört gün önce birinci ayımı doldurdum ve acaba istifa etsem mi diye düşündüm ama sanırım bunu yapamam. İnternetten yaptığım araştırmaya göre istifa etmek istediğimizi ay bitiminde söylememiz gerekiyormuş yoksa bir ay daha ya da ihbar süresi kadar çalışmamız gerekiyormuş. Ben bu adama bir ay ya da iki hafta daha dayanamam. Hem kesin susmalarımdan cesaret bulup daha da ileri gidecek.

Sizce ne yapmalıyım? Bölge sorumlusu beni bayağı seviyor, beni işe alan ve görüşmeye çağıran kişi de oydu. Ona söylesem nasıl olur sizce? Ya da biraz daha bekleyip pazarlama müdürü gelince mi söylesem? İçinizde bu tarz bir işte bulunmuş birisi var mı? Ne olur bana ne yapacağımı söyleyin.
Çok üzüldüm durumuza. Taciz psikolojiyi alt üst eder. Hemen kanıt toplayıp şikayet edin. Korkmayın. Ama bu toplumda bir kadının tacize uğradigini söylemesi bile çok zor biliyorum. Yapabilirseniz şikayet edin yanına kalmasın. Eğer yapamazsanız işten ayrılın bence, çünkü buna dayanamazsınız.
 
Ben yarınlar yokmuşçasına Ateş elementi invoke ettiğim için zarar gördüm.
Bruh. Bunu neden yapmıştınız?

Sonra ruhum kendi kendini dengelemek için Su elementini arttırdı.
Sizinle alakası yoktur, yanlış anlamayın. Günümüzdeki "ilkel" sayılabilecek erkeklerin bir anda "prensesleşmesi" bu durumla benzer bir durum mu?
 
Bruh. Bunu neden yapmıştınız?
Buna 'aptal cesareti' demekten daha uygun bir söz bulamam.

Sizinle alakası yoktur, yanlış anlamayın. Günümüzdeki "ilkel" sayılabilecek erkeklerin bir anda "prensesleşmesi" bu durumla benzer bir durum mu?
Pek sayılmaz, genel olarak hayat boyu duygusal ve 'prenses' gibi bir insandım. Yaptığım eylem ile içimdeki karşıt 'aşırı duygusal' hal tepkimeye girince tabiri caizse 'arızalandım'. Bunu hormonlar ile alakalı sanıyordum lakin alakası bile yokmuş, acı şekilde öğrensem de aniden 'düzelmek' de yokmuş. Daha çok doğum haritası, çevresel faktörler ve yetiştirilme süreciyle ilgiliymiş; Tanrılara şükür çözümü var da o zayıflığa varan duygusal yoğunluğu yavaş yavaş bırakıyorum.
 
Size bugün yapabileceğiniz ufak bir ruhani tavsiye vermek istiyorum. Auranızı temizleyin, ruhunuzu URUZ Rünü ile doldurun sonra da Akaşa/Eter invoke edip bunun sizde eksik olan elementlere dönüştüğünü imgeleyin. Benim Su elementim eksikti ve inanın sizin gibiydim, adım atmaktan çekinirdim ve eninde sonunda bu bana hep zarar verirdi; bana bir noktada kendimi hatırlattınız. Ben de zamanında çok fazla şeyi içime attım, bazı şeylerin 'sorun' olmadığını düşündüm; en nihayetinde bunlar bana zarar verdi. İlk başta bir kaç yanlış çözüm uyguladım, direkt olarak Element invoke ettim fakat bunu alıştıra alıştıra yapmadığım için istisnasız her seferinde hasta olup auramın dengesini bozdum; sonra da çok sık hastalanmaya başladım. Siz tek nefeslik Ateş dahi invoke edebilirsiniz. Bunu yapıp üstüne meditasyon yaptıktan sonra eyleme geçmekle ilgili düşünceleriniz değişebilir.
Dediğim gibi siz Akaşa invoke edin. Ben yarınlar yokmuşçasına Ateş elementi invoke ettiğim için zarar gördüm, sonra ruhum kendi kendini dengelemek için Su elementini arttırdı. Ne oldu dersiniz? aylar boyu süren aşırı hassaslaşma, duygusallaşma; salya sümük ağlamalar. Tanrılara şükür bunu yavaş yavaş kendimden atıyorum ama bilinçsiz şekilde yapmam bana çok zarar verdi. Siz de bir şey yapın, cesaretinizi arttırın; fakat ruhaniyet konusunda bazı şeylerin dozunu kaçırmayın.
Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. Bugün izin günüm ve ruhaniyet açısından gerekli olan her şeyi yapmaya çalışacağım.

Böyle yapmayın lütfen, polisler ekmeğini nasıl kazansın? bu durumlarda polis ilk seçenek olmalı. Ülkemizdeki kadınlar ya sizin gibi çekingen oluyor, ya da iftira atacak kadar alt bir seviyeye iniyor ve ikisi de çok sağlıksız. Siz en sağlıklısı olanı yapın ve harekete geçin, ailenizle ilgili sorunlarınız var mı bilmiyorum fakat aileler de bunun için var.
Evet biliyorum polis ilk seçenek olmalı ama elimde şu an hiçbir şey yok ve kamera kayıtlarında lehime bir şey çıkar mı bilmiyorum. Ya hiçbir şey bulmazlarsa ve herkesin gözünde iftiracı olarak gözükürsem? Bunu riske atmak istemiyorum ve ilk önce bölge sorumlusundan destek almak istiyorum. Eğer ondan yardım alamazsam kesinlikle polise gideceğim.

Siz bu konuda adım atarak sadece kendinizi değil, potansiyel olarak başka insanları da kurtaracaksınız. Diyelim ki bu kişiye adaleti yaşatmadan kaçıp başka yere gittiniz, bu adam aynı şeyi başkalarına da yapabilir.
Hiçbir şey yapmadan asla buradan ayrılmayacağım, bu adamın ceza almasını mutlaka sağlayacağım. Benden sonraki gelecek kadınların da bu mide bulandırıcı herif tarafından taciz edilmesini istemiyorum.

Diğer kötü ihtimal ise, eğer bir noktada onu şikayet eder fakat yaptırım almasını sağlayamazsanız intikam hırsıyla tutuşup size karşı takıntı geliştirebilir.
Evet... Şu an da cidden korkuyorum. İşin bu tarafını hiç düşünmemiştim. Bu adamda bunu yapacak potansiyel kesinlikle var. Zaten görünüşünü ve aurasını hissetseniz ne demek istediğimi anlardınız.

Polise gidip hiçbir şey elde edememe ihtimalim var. Aynı şekilde bölge sorumlusuna gidip de hiçbir şey elde edememe ihtimalim var. Polis konusunda işin bir geri dönüşü yok ama belki bölge sorumlusunda her şey daha kontrollü ilerleyebilir. O yüzden ilk bölge sorumlusundan yardım almak istiyorum. Zaten azıcık bir gün kaldı. Umarım bölge sorumlusu bugün mağazaya gelmez.

Çok üzüldüm durumuza. Taciz psikolojiyi alt üst eder. Hemen kanıt toplayıp şikayet edin. Korkmayın. Ama bu toplumda bir kadının tacize uğradigini söylemesi bile çok zor biliyorum. Yapabilirseniz şikayet edin yanına kalmasın. Eğer yapamazsanız işten ayrılın bence, çünkü buna dayanamazsınız.
Çok teşekkür ederim Bahar Hanım.

Her türlü şikayet edeceğim ve ceza alması için elimden geleni yapacağım. Gereken ceza hukuki olarak verilmezse bile Tanrılarımızın yardımcı olacağını düşünüyorum.

-----

NOT: Geri zekalı herif bugün kapanışta benim yerime başka birisini yazmak zorunda kaldığından beni izine yollamış ki beraber daha fazla kapanışa kalabilelim.
 
Size bugün yapabileceğiniz ufak bir ruhani tavsiye vermek istiyorum. Auranızı temizleyin, ruhunuzu URUZ Rünü ile doldurun sonra da Akaşa/Eter invoke edip bunun sizde eksik olan elementlere dönüştüğünü imgeleyin. Benim Su elementim eksikti ve inanın sizin gibiydim, adım atmaktan çekinirdim ve eninde sonunda bu bana hep zarar verirdi; bana bir noktada kendimi hatırlattınız. Ben de zamanında çok fazla şeyi içime attım, bazı şeylerin 'sorun' olmadığını düşündüm; en nihayetinde bunlar bana zarar verdi. İlk başta bir kaç yanlış çözüm uyguladım, direkt olarak Element invoke ettim fakat bunu alıştıra alıştıra yapmadığım için istisnasız her seferinde hasta olup auramın dengesini bozdum; sonra da çok sık hastalanmaya başladım. Siz tek nefeslik Ateş dahi invoke edebilirsiniz. Bunu yapıp üstüne meditasyon yaptıktan sonra eyleme geçmekle ilgili düşünceleriniz değişebilir.

Bende de böyle bir durum oldu; beni ve çok değer verdiğim birisini tehdit eden bir müsvedde vardı. İlk başta bu üç kişilikti, fakat istisnasız herkes o kadar çekingendi ki bu noktada eğer kötü bir şey olmasını istemiyorsam ipleri elime almam gerektiğini fark ettim. Bahsettiğim Ateş invokasyonu meselesi bana bir noktada zarar verdi vermesine fakat çekindiğim her şeyi yaptım diyebilirim; hatta kaç yaşında adam olmama rağmen gidip aileme bile haber verdim. Tek isteğim olayı büyütmekti, olay büyüyünce de o müsvedde bunu kaldıramayıp fiziksel olarak hayatımdan çıktı.

Dediğim gibi siz Akaşa invoke edin. Ben yarınlar yokmuşçasına Ateş elementi invoke ettiğim için zarar gördüm, sonra ruhum kendi kendini dengelemek için Su elementini arttırdı. Ne oldu dersiniz? aylar boyu süren aşırı hassaslaşma, duygusallaşma; salya sümük ağlamalar. Tanrılara şükür bunu yavaş yavaş kendimden atıyorum ama bilinçsiz şekilde yapmam bana çok zarar verdi. Siz de bir şey yapın, cesaretinizi arttırın; fakat ruhaniyet konusunda bazı şeylerin dozunu kaçırmayın.


Böyle yapmayın lütfen, polisler ekmeğini nasıl kazansın? bu durumlarda polis ilk seçenek olmalı. Ülkemizdeki kadınlar ya sizin gibi çekingen oluyor, ya da iftira atacak kadar alt bir seviyeye iniyor ve ikisi de çok sağlıksız. Siz en sağlıklısı olanı yapın ve harekete geçin, ailenizle ilgili sorunlarınız var mı bilmiyorum fakat aileler de bunun için var.

Siz bu konuda adım atarak sadece kendinizi değil, potansiyel olarak başka insanları da kurtaracaksınız. Diyelim ki bu kişiye adaleti yaşatmadan kaçıp başka yere gittiniz, bu adam aynı şeyi başkalarına da yapabilir. Diğer kötü ihtimal ise, eğer bir noktada onu şikayet eder fakat yaptırım almasını sağlayamazsanız intikam hırsıyla tutuşup size karşı takıntı geliştirebilir. Siz polise giderek hem bu iki durumu da engelleyecek, hem kendinizi hem de potansiyel olarak başka insanları koruyacaksınız.


Tam şu anda gidin, anlık cesaret patlamaları ile attığımız adımlar bizim gibi duygusal ve çekingen insanlara çok şey katar. İşiniz mi var? güzel, 10 dakika, 20 dakika, 30 dakika sonra gidin; ama yeter ki gidin.
Bende polisi aradım gelmedi, mahallede düğün yapıyorlardı polisi aradım gelmedi, gürültü var diye 2 kere şikayet ettim, polis gelnedu
Size bugün yapabileceğiniz ufak bir ruhani tavsiye vermek istiyorum. Auranızı temizleyin, ruhunuzu URUZ Rünü ile doldurun sonra da Akaşa/Eter invoke edip bunun sizde eksik olan elementlere dönüştüğünü imgeleyin. Benim Su elementim eksikti ve inanın sizin gibiydim, adım atmaktan çekinirdim ve eninde sonunda bu bana hep zarar verirdi; bana bir noktada kendimi hatırlattınız. Ben de zamanında çok fazla şeyi içime attım, bazı şeylerin 'sorun' olmadığını düşündüm; en nihayetinde bunlar bana zarar verdi. İlk başta bir kaç yanlış çözüm uyguladım, direkt olarak Element invoke ettim fakat bunu alıştıra alıştıra yapmadığım için istisnasız her seferinde hasta olup auramın dengesini bozdum; sonra da çok sık hastalanmaya başladım. Siz tek nefeslik Ateş dahi invoke edebilirsiniz. Bunu yapıp üstüne meditasyon yaptıktan sonra eyleme geçmekle ilgili düşünceleriniz değişebilir.

Bende de böyle bir durum oldu; beni ve çok değer verdiğim birisini tehdit eden bir müsvedde vardı. İlk başta bu üç kişilikti, fakat istisnasız herkes o kadar çekingendi ki bu noktada eğer kötü bir şey olmasını istemiyorsam ipleri elime almam gerektiğini fark ettim. Bahsettiğim Ateş invokasyonu meselesi bana bir noktada zarar verdi vermesine fakat çekindiğim her şeyi yaptım diyebilirim; hatta kaç yaşında adam olmama rağmen gidip aileme bile haber verdim. Tek isteğim olayı büyütmekti, olay büyüyünce de o müsvedde bunu kaldıramayıp fiziksel olarak hayatımdan çıktı.

Dediğim gibi siz Akaşa invoke edin. Ben yarınlar yokmuşçasına Ateş elementi invoke ettiğim için zarar gördüm, sonra ruhum kendi kendini dengelemek için Su elementini arttırdı. Ne oldu dersiniz? aylar boyu süren aşırı hassaslaşma, duygusallaşma; salya sümük ağlamalar. Tanrılara şükür bunu yavaş yavaş kendimden atıyorum ama bilinçsiz şekilde yapmam bana çok zarar verdi. Siz de bir şey yapın, cesaretinizi arttırın; fakat ruhaniyet konusunda bazı şeylerin dozunu kaçırmayın.


Böyle yapmayın lütfen, polisler ekmeğini nasıl kazansın? bu durumlarda polis ilk seçenek olmalı. Ülkemizdeki kadınlar ya sizin gibi çekingen oluyor, ya da iftira atacak kadar alt bir seviyeye iniyor ve ikisi de çok sağlıksız. Siz en sağlıklısı olanı yapın ve harekete geçin, ailenizle ilgili sorunlarınız var mı bilmiyorum fakat aileler de bunun için var.

Siz bu konuda adım atarak sadece kendinizi değil, potansiyel olarak başka insanları da kurtaracaksınız. Diyelim ki bu kişiye adaleti yaşatmadan kaçıp başka yere gittiniz, bu adam aynı şeyi başkalarına da yapabilir. Diğer kötü ihtimal ise, eğer bir noktada onu şikayet eder fakat yaptırım almasını sağlayamazsanız intikam hırsıyla tutuşup size karşı takıntı geliştirebilir. Siz polise giderek hem bu iki durumu da engelleyecek, hem kendinizi hem de potansiyel olarak başka insanları koruyacaksınız.


Tam şu anda gidin, anlık cesaret patlamaları ile attığımız adımlar bizim gibi duygusal ve çekingen insanlara çok şey katar. İşiniz mi var? güzel, 10 dakika, 20 dakika, 30 dakika sonra gidin; ama yeter ki gidin.
invoke ne demek ? a
Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim. Bugün izin günüm ve ruhaniyet açısından gerekli olan her şeyi yapmaya çalışacağım.


Evet biliyorum polis ilk seçenek olmalı ama elimde şu an hiçbir şey yok ve kamera kayıtlarında lehime bir şey çıkar mı bilmiyorum. Ya hiçbir şey bulmazlarsa ve herkesin gözünde iftiracı olarak gözükürsem? Bunu riske atmak istemiyorum ve ilk önce bölge sorumlusundan destek almak istiyorum. Eğer ondan yardım alamazsam kesinlikle polise gideceğim.


Hiçbir şey yapmadan asla buradan ayrılmayacağım, bu adamın ceza almasını mutlaka sağlayacağım. Benden sonraki gelecek kadınların da bu mide bulandırıcı herif tarafından taciz edilmesini istemiyorum.


Evet... Şu an da cidden korkuyorum. İşin bu tarafını hiç düşünmemiştim. Bu adamda bunu yapacak potansiyel kesinlikle var. Zaten görünüşünü ve aurasını hissetseniz ne demek istediğimi anlardınız.

Polise gidip hiçbir şey elde edememe ihtimalim var. Aynı şekilde bölge sorumlusuna gidip de hiçbir şey elde edememe ihtimalim var. Polis konusunda işin bir geri dönüşü yok ama belki bölge sorumlusunda her şey daha kontrollü ilerleyebilir. O yüzden ilk bölge sorumlusundan yardım almak istiyorum. Zaten azıcık bir gün kaldı. Umarım bölge sorumlusu bugün mağazaya gelmez.


Çok teşekkür ederim Bahar Hanım.

Her türlü şikayet edeceğim ve ceza alması için elimden geleni yapacağım. Gereken ceza hukuki olarak verilmezse bile Tanrılarımızın yardımcı olacağını düşünüyorum.

-----

NOT: Geri zekalı herif bugün kapanışta benim yerime başka birisini yazmak zorunda kaldığından beni izine yollamış ki beraber daha fazla kapanışa kalabilelim.
Size dediğimi yapın biber gazını, yanına al, üzerinde sürekli taşı gözüne öyle bir sık, kardeşim senin baban ağabeyim dayın amcan vs yokmu? mahallede bir ağabeyin yokmu, öyle kolaymı yav ? düşman başına onu, gezemez ederler, birine rast gelir yokmu bi dene anadolu yiğidi
 
Öncelikle geçmiş olsun kardeşim, umuyorum ki yakın zamanda kurtulacaksınız.

Gizli çekim kanıt sayılmayabilir, failin haberi varken çekim yapmak zorundasınız. Ayrıca kameralardaki görüntüler alınsa bile siz rahatsız olduğunuzu dile getirmez ya da uzaklaşması için herhangi bir eylemde bulunmazsanız yine ceza hafifleyebilir ya da kişi suçsuz sayılabilir. Kilit nokta rahatsız olduğunuzu dile getirmeniz. Bunu kayıt altına almanız gerekiyor ancak size zarar gelmeyeceğinden emin olduğunuz bir vakitte, kaşınızdaki kişiyi eyleme geçirmeyecek şekilde. “Naz yapıyormuş gibi” görünmemelisiniz, açık ve net şekilde rahatsızlığınızı dile getirmelisiniz.

Nefsi müdafa dışı darp gibi yolları tercih etmenizi önermiyorum, bu durumda sizi bile suçlu çıkarabilirler. Tacizin cezası caydırıcı değil maalesef, yapabileceğiniz en iyi şey bunu ortaya çıkararak o ortamdan uzaklaşmak olacaktır.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top