Sonne
Moderator
- Joined
- Oct 23, 2023
- Messages
- 1,254
Bu vaaz, Yüksek Rahip Hooded Cobra 666'nın forumlardaki yazısından çevrilmiştir.
Değişiklikler yapmamızın nedeni, aşağıdakiler olmaksızın Antik kültürle tam ve gerçek bir uyum içinde olmamızı istememdir:
1. Yahudi bağlamı.
2. Grimoire aldatmacası (ki bu tamamen Yahudi büyücülerin, Hahamların ve Hristiyanlar, papalar vb. diğer sapkınların yaratımıdır).
3. Yahudilere cevap vermek (Biz onlardan önce vardık, neye cevap vermem gerekiyor?)
4. Kısıtlı bilgi.
5. Yukarıdakilerle sınırlı kalmak.
Bu konu hakkında hâlen meraklı olanlar için, Plutarkhos'un yazılı eserlerinden iki alıntı paylaşıyorum. Plutarkhos, kendi döneminde Antik Yunan’ın en üst düzey Yüksek Rahibiydi. İsis ve Osiris Üzerine adlı eserinde, elbette derinlemesine ve inisiye düzeyinde olan şu hususlardan bahseder.
Herodot, MÖ 5. yüzyılda aynı şeyi söyler; Apollo’nun Yunanlar için neyse, Horus’un da Mısırlılar için o olduğunu, Thoth’un Hermes, Zeus’un da Antik Mısırlıların Amun’u olduğunu belirtir. Daha yüksek bir anlayış için bu kaynaklara başvurabilirsiniz. Bu, Tarihler adlı eserinin ikinci kitabında yer almakta olup, Herodot burada Antik Mısır’ın gizemlerini analiz ederek bunları Antik Yunan gizemleri ile karşılaştırır. Artık daha fazla bilgiyle, Vedik Hinduizm ve benzerlerine doğru genişlemekteyiz.
Bu, dışarıdan farklı görünmesine rağmen, bu bilgilerin dönemin tüm Antik İnisiyeleri tarafından bilindiği anlamına gelir. Antik İnisiyeler, sokakta ya da pazarda Beelzebul, Zeus, Bael veya Baal-Hamon’un gerçekten “farklı varlıklar” olup olmadığını tartışarak vakit harcamazlardı. Onlar derinlemesine inisiye olmuşlardı ve Tanrıların, kültüre bağlı olarak; aynı temel varlık olduklarını ve hangi bağlamdan yaklaşılırsa yaklaşılsın, aynı Tanrıdan bahsedildiğini biliyorlardı.
Şimdi, tıpkı onlar gibi biz de aynı gerçeği biliyoruz. Nasıl dönemin Antik rahipleri belirli şeyleri açıkladılarsa, biz de belirli şeyleri açıklıyoruz. Yüksek Rahibe Maxine kültürel tersine çevirmeyi açıkladı, biz onların dayatmalarına direndik ve şimdi bir sonraki aşamaya geçiyoruz: restorasyon ve her şeyi daha da geliştirmek.
Eğer biri Tanrılar hakkındaki yüksek gerçeği öğrenmek istiyorsa, bu, her şeyden önce düşman tarafından yaratılmış çarpıtılmış çocukça bakış açılarıyla mümkün olamaz. Hahamların, Yahudilerin, Hristiyanların veya Müslümanların Tanrılar hakkında geçerli herhangi bir bilgiye sahip olduğunu mu sanıyorsunuz? Hayır, değiller. Herhangi bir kalıntı, yalnızca nefretlerini yöneltebilecekleri bir hedefleri olsun diye oradadır, başka bir sebebi yoktur. Dahası, onları karalamak, iftira atmak, yerlerine geçmek ve en düşük şekilde resmetmek için okudukları saçmalıklar geçerli bir kaynak olarak alınabilir mi? Bu da mümkün değildir.
İleriye doğru hareket etmek zorundayız ve bazılarının belirli şeylere duygusal bir bağlılık hissettiğini anlıyorum; ben de önceki Tanrılar çağına aynı duygusal bağlılığı hissediyorum. “Satanik” efsaneleri seviyorum ve her zaman seveceğim. Benim için de ayrılmaz bir parça olduğu için onu bırakamam. Burada hepimiz aynı gemideyiz. Ancak, artık düşmanın hayaletleriyle oyalanmak yerine Altın Diyara yelken açmalıyız.
Yahudilerin hapishanesinde oturup gelişmeye çalışmak (ki bu imkânsızdır) ve Yahudi ideallerini alıp çözümlemeye çalışmak yerine, bunun anlamsız bir uğraş olduğunu basitçe anlamak gerekir. Geçmişimizin bu kısmını kabul ettik, ancak eğer daha yüksek bilgiye ulaşmak istiyorsak, bundan ileriye dönük hiçbir şey elde edemeyiz.
Altın Çağ’a yeniden yelken açtık. Bazı şeyleri yanımızda taşımamız gerekirken, bazılarını geride bırakmalıyız.
Son olarak başka bir noktaya değinmek istiyorum. Eğer düşmanın ortaya çıkışından önce doğmuş olsaydınız, temel Goetia'ya inanmazdınız. Tanrıları bu bağlamda bulmanızın sebebi, Antik çağlardaki derin öz bağlamını ve en güçlü bilgileri alıp onları restore etmemizdir. Tanrılar sizi buraya, bu bilgiyi hızla bulmanız ve birlikte orijinal kültürü yeniden inşa edebilmemiz için yönlendirdi. Şimdi o yöne doğru ilerliyoruz.
Düşmanın sürecinden doğan tek iyi şey, Herodot ve Plutarkhos’un (ve tüm Antik Gizemler, Rahipler ve İnisiyelerin) Gerçek olarak bildiği şeyi dünyaya açıkça ifşa etmiş olmalarıdır: Tanrılarımızın tüm Antik Kültürleri kapsadığı gerçeği. Ancak bu da aslında yeni bir şey değildir.
Eğer Antik Mısır veya Sümer'de olsaydınız, “Şeytan” hakkında iftiralara hiç rastlamazdınız ve Orijinal Tanrılarla bağlantı kurduğunuz için kendinizi bir suçlu ya da “günahkâr” olarak düşünmezdiniz. Kimse sizi toplum içerisinde “kurban sunan” biri olarak suçlamazdı ve “köken” ya da ruhsal bilgi arayışı içinde düşmanın kültürel çarpıtmalarını okumak zorunda kalmazdınız.
Sümerliler; Yunanlar, İskandinavlar veya Mısırlılar ile Tanrılar hakkında tartışmazlardı. Aksine, dostça bir sofrada oturur, Tanrılar üzerine büyük fikirler düşünürlerdi. Antik İnisiyeler bu konularda asla anlaşmazlığa düşmezlerdi; sadece dünyayı inceleyerek ve birlikte genişleyerek, Tanrılar hakkındaki bilgiyi her geçen gün daha da derinleştirirlerdi.
Antik Yunan’ın büyük kahini Pisagor, en önemli örneklerden biri olarak, Mısır, Mezopotamya/Babil, Hindistan ve Antik Yunan’da eğitim görmüştü. Gittiği her yerde kabul görmüş ve sevilmişti. Antik Brahmanlar ona “Kutsal Pisagor” adını vermişlerdi. İşte bu, Antik Ebedi Kültürdü. Antik kültür; dostluk, bilgelik ve Tanrıları takip edenlerin üst seviyelerde güçlü bağlar kurduğu bir kültürdü. Tıpkı bugün burada, bu forumda bir araya geldiğimiz gibi ve biz de bunu yeniden hayata geçiriyoruz.
Her şey, geçmişte olduğu gibi ve her zaman olduğu gibi olacaktı. Düşmanın yaptıklarını biliyor ve kabul ediyoruz, ancak bu geçmişin içinde sonsuza kadar kalamayız.
Ve gelecek, orijinal geçmişle aynı olacak; düşmanın yalanları bir kez daha yok olup gidecek.
Tanrıların takipçilerinin ve ruhlarının, onlara tarih boyunca sunduğumuz tüm faydaları alıp, orijinal olanın restorasyonuna doğru ilerlemelerini istiyorum. Herkesin hak ettiği budur.
-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666
Değişiklikler yapmamızın nedeni, aşağıdakiler olmaksızın Antik kültürle tam ve gerçek bir uyum içinde olmamızı istememdir:
1. Yahudi bağlamı.
2. Grimoire aldatmacası (ki bu tamamen Yahudi büyücülerin, Hahamların ve Hristiyanlar, papalar vb. diğer sapkınların yaratımıdır).
3. Yahudilere cevap vermek (Biz onlardan önce vardık, neye cevap vermem gerekiyor?)
4. Kısıtlı bilgi.
5. Yukarıdakilerle sınırlı kalmak.
Bu konu hakkında hâlen meraklı olanlar için, Plutarkhos'un yazılı eserlerinden iki alıntı paylaşıyorum. Plutarkhos, kendi döneminde Antik Yunan’ın en üst düzey Yüksek Rahibiydi. İsis ve Osiris Üzerine adlı eserinde, elbette derinlemesine ve inisiye düzeyinde olan şu hususlardan bahseder.
Herodot, MÖ 5. yüzyılda aynı şeyi söyler; Apollo’nun Yunanlar için neyse, Horus’un da Mısırlılar için o olduğunu, Thoth’un Hermes, Zeus’un da Antik Mısırlıların Amun’u olduğunu belirtir. Daha yüksek bir anlayış için bu kaynaklara başvurabilirsiniz. Bu, Tarihler adlı eserinin ikinci kitabında yer almakta olup, Herodot burada Antik Mısır’ın gizemlerini analiz ederek bunları Antik Yunan gizemleri ile karşılaştırır. Artık daha fazla bilgiyle, Vedik Hinduizm ve benzerlerine doğru genişlemekteyiz.
Bu, dışarıdan farklı görünmesine rağmen, bu bilgilerin dönemin tüm Antik İnisiyeleri tarafından bilindiği anlamına gelir. Antik İnisiyeler, sokakta ya da pazarda Beelzebul, Zeus, Bael veya Baal-Hamon’un gerçekten “farklı varlıklar” olup olmadığını tartışarak vakit harcamazlardı. Onlar derinlemesine inisiye olmuşlardı ve Tanrıların, kültüre bağlı olarak; aynı temel varlık olduklarını ve hangi bağlamdan yaklaşılırsa yaklaşılsın, aynı Tanrıdan bahsedildiğini biliyorlardı.
Şimdi, tıpkı onlar gibi biz de aynı gerçeği biliyoruz. Nasıl dönemin Antik rahipleri belirli şeyleri açıkladılarsa, biz de belirli şeyleri açıklıyoruz. Yüksek Rahibe Maxine kültürel tersine çevirmeyi açıkladı, biz onların dayatmalarına direndik ve şimdi bir sonraki aşamaya geçiyoruz: restorasyon ve her şeyi daha da geliştirmek.
Eğer biri Tanrılar hakkındaki yüksek gerçeği öğrenmek istiyorsa, bu, her şeyden önce düşman tarafından yaratılmış çarpıtılmış çocukça bakış açılarıyla mümkün olamaz. Hahamların, Yahudilerin, Hristiyanların veya Müslümanların Tanrılar hakkında geçerli herhangi bir bilgiye sahip olduğunu mu sanıyorsunuz? Hayır, değiller. Herhangi bir kalıntı, yalnızca nefretlerini yöneltebilecekleri bir hedefleri olsun diye oradadır, başka bir sebebi yoktur. Dahası, onları karalamak, iftira atmak, yerlerine geçmek ve en düşük şekilde resmetmek için okudukları saçmalıklar geçerli bir kaynak olarak alınabilir mi? Bu da mümkün değildir.
İleriye doğru hareket etmek zorundayız ve bazılarının belirli şeylere duygusal bir bağlılık hissettiğini anlıyorum; ben de önceki Tanrılar çağına aynı duygusal bağlılığı hissediyorum. “Satanik” efsaneleri seviyorum ve her zaman seveceğim. Benim için de ayrılmaz bir parça olduğu için onu bırakamam. Burada hepimiz aynı gemideyiz. Ancak, artık düşmanın hayaletleriyle oyalanmak yerine Altın Diyara yelken açmalıyız.
Yahudilerin hapishanesinde oturup gelişmeye çalışmak (ki bu imkânsızdır) ve Yahudi ideallerini alıp çözümlemeye çalışmak yerine, bunun anlamsız bir uğraş olduğunu basitçe anlamak gerekir. Geçmişimizin bu kısmını kabul ettik, ancak eğer daha yüksek bilgiye ulaşmak istiyorsak, bundan ileriye dönük hiçbir şey elde edemeyiz.
Altın Çağ’a yeniden yelken açtık. Bazı şeyleri yanımızda taşımamız gerekirken, bazılarını geride bırakmalıyız.
Son olarak başka bir noktaya değinmek istiyorum. Eğer düşmanın ortaya çıkışından önce doğmuş olsaydınız, temel Goetia'ya inanmazdınız. Tanrıları bu bağlamda bulmanızın sebebi, Antik çağlardaki derin öz bağlamını ve en güçlü bilgileri alıp onları restore etmemizdir. Tanrılar sizi buraya, bu bilgiyi hızla bulmanız ve birlikte orijinal kültürü yeniden inşa edebilmemiz için yönlendirdi. Şimdi o yöne doğru ilerliyoruz.
Düşmanın sürecinden doğan tek iyi şey, Herodot ve Plutarkhos’un (ve tüm Antik Gizemler, Rahipler ve İnisiyelerin) Gerçek olarak bildiği şeyi dünyaya açıkça ifşa etmiş olmalarıdır: Tanrılarımızın tüm Antik Kültürleri kapsadığı gerçeği. Ancak bu da aslında yeni bir şey değildir.
Eğer Antik Mısır veya Sümer'de olsaydınız, “Şeytan” hakkında iftiralara hiç rastlamazdınız ve Orijinal Tanrılarla bağlantı kurduğunuz için kendinizi bir suçlu ya da “günahkâr” olarak düşünmezdiniz. Kimse sizi toplum içerisinde “kurban sunan” biri olarak suçlamazdı ve “köken” ya da ruhsal bilgi arayışı içinde düşmanın kültürel çarpıtmalarını okumak zorunda kalmazdınız.
Sümerliler; Yunanlar, İskandinavlar veya Mısırlılar ile Tanrılar hakkında tartışmazlardı. Aksine, dostça bir sofrada oturur, Tanrılar üzerine büyük fikirler düşünürlerdi. Antik İnisiyeler bu konularda asla anlaşmazlığa düşmezlerdi; sadece dünyayı inceleyerek ve birlikte genişleyerek, Tanrılar hakkındaki bilgiyi her geçen gün daha da derinleştirirlerdi.
Antik Yunan’ın büyük kahini Pisagor, en önemli örneklerden biri olarak, Mısır, Mezopotamya/Babil, Hindistan ve Antik Yunan’da eğitim görmüştü. Gittiği her yerde kabul görmüş ve sevilmişti. Antik Brahmanlar ona “Kutsal Pisagor” adını vermişlerdi. İşte bu, Antik Ebedi Kültürdü. Antik kültür; dostluk, bilgelik ve Tanrıları takip edenlerin üst seviyelerde güçlü bağlar kurduğu bir kültürdü. Tıpkı bugün burada, bu forumda bir araya geldiğimiz gibi ve biz de bunu yeniden hayata geçiriyoruz.
Her şey, geçmişte olduğu gibi ve her zaman olduğu gibi olacaktı. Düşmanın yaptıklarını biliyor ve kabul ediyoruz, ancak bu geçmişin içinde sonsuza kadar kalamayız.
Ve gelecek, orijinal geçmişle aynı olacak; düşmanın yalanları bir kez daha yok olup gidecek.
Tanrıların takipçilerinin ve ruhlarının, onlara tarih boyunca sunduğumuz tüm faydaları alıp, orijinal olanın restorasyonuna doğru ilerlemelerini istiyorum. Herkesin hak ettiği budur.
-Yüksek Rahip Hooded Cobra 666