Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

[Çeviri] Neden & Nasıl Zeus'un Tapınağı'na Geçiş Yapıldı? [HPHC ve HPS Lydia'nın Cevapları]

Elite

Well-known member
Joined
Mar 25, 2020
Messages
2,886
Bu yazı, Yüksek Rahip Hooded Cobra ve Yüksek Rahibe Lydia'nın, bir üyenin sorusu üzerine aynı başlıktaki açıklamalarından toplanmış ve çevrilmiştir.


İstediğin her şeyi sorabilirsin ve bu yüzden bir heretik olmazsın.

HPS Maxine'in çok özel bir misyonu vardı; düşman bağlamına girmek, Tanrıları bu bağlamdan çıkarmak ve bunun için doğru ve güçlü bir temel inşa etmek. Bize Tanrıların Antik Geçmişe kadar uzandığını ve düşmanın ortaya çıkışından önce her zaman nasıl var olduklarını açıkça anlattı ve bu da modern çağda Tanrıların restorasyonunda çok önemliydi.

Tanrılar hakkında muazzam miktarda bilgi sahibiydi, ancak asıl alanı “Satanizm” olarak adlandırılan şeye girmek ve buradaki bütün kirli bilgiyi temizlemekti. Düşman 1960'larda, daha sonra Tanrıları arayacak olan insanları yanlış yönlendirmek ve Antik Tanrılara uyanışa karşı bir anti-tez yaratmak için Satanizm'i üretti.

HPS Maxine bunu durdurdu ve düşmanın, gidişatı kontrol etmek amacıyla, Kadim Tanrılara uyanışı durdurmak için yaptığı bu ikincil engelleyici saldırıdan insanlığı kurtarmak adına Orijinal Tanrıları barındıran Orijinal Satanizmi yarattı. Bunda başarılı oldu ve çalışmaları daha ileriye taşındı.

Benim görevim bu süreci desteklemek ve düşmanın senaryolarını geride bırakarak Tanrılarla tam bir restorasyonla bu süreci tamamlamaktı. Tanrılar beni Spiritüel Satanizm'e yönlendirdi çünkü o her zaman var olan tek gerçek, katışıksız ve var olan tek saf inançtı, zira HPS Maxine onu gerçekten ve tam bir doğrulukla keşfetmişti.

Özellikle Zeus hakkındaysa, HPS Maxine şu anki enkarnasyonunda Amerika'lıydı. Benim oradan alıp ilerletmem gereken başka bir katkım ve kaderim vardı. Aynı büyük makinenin iki parçası olarak çalıştık.

Bu şeyleri aşkın bir şekilde ve yeni bilgiler ışığında gördüğümde, bunun eşzamanlı olarak farkına vardığım birçok aşamadan da geçtim. Tanrılar bana sadece “devam et” dediler. Eğer bana devam etmemi söylemeselerdi ve gerçekleri doğrudan söyleselerdi, kendi gözlerimle görebilmek için gerçek bilinci keşfedemezdim. Bu bilmemizi istemedikleri anlamına gelmiyor, ama gelişmemizi ve anlamamızı istiyorlar. Anladığımız zaman, kendimiz görürüz.

HPS Maxine ile sohbet ettikten ve ben hem kendi deneyimlerimi, hem bilgilerimi hem de paylaşmak için buraya yerleştirildiğim şeylerin daha derin alt kümelerini paylaşmaya devam ettikten sonra, bunların çoğunu anladı ve bana “Devam et” emrini verdi. Ancak bunun gerçekleşmesi için zaman gerekiyordu çünkü sadece başkaları değil, ben de gelişiyordum. Bunun benim için bir birikime ulaşması, gerçekleşmesi ve bir bağlama oturtulması gerekiyordu. Bazı soruları anlamam 10 yıl veya daha fazla zamanımı aldı. Bundan 13 yıl önce tanıdığım HPS Maxine ile 10 yıl sonra tanıdığım HPS Maxine'i kıyaslarsak, muazzam ve akıl almaz ölçüde ilerlemişti.

Bu, “Şeytan Zeus'tur” demek kadar basit değildir (düşman da bunu biliyor), lakin önem arz eden bunun üzerine daha derin seviyelerde işlerin nasıl yürüdüğünü tamamen anlayabilmektir. Ancak o zaman kişi konuşabilir ve tam olarak açıklayabilir.

Zeus, Dias (Bölen) ve Zeus (Bağlayan) olarak da ayrılır. Bunlar Zeus'un iki ismidir. Bir diğeri ise Zinas'tır (Yaşamı vermiş Tanrı, yani Tanrı ve İnsanın yaratıcısı anlamına gelir). Bunların hepsi Şeytan ve Beelzebul'un suretleridir.

Şeytan ayrıca, Nihai Varlık olmasının yanı sıra, Sonsuz Gerçek kavramına da tekabül eder. Gerçek ya da Evren, tüm varoluş ve yaratılıştaki en önemli şeydir. Zeus bir anlamda Gerçeğin tezahürüdür, ancak Gerçek öz ve saf Varlık olduğundan, Zeus ya da Beelzebul ile özdeştirilen kişi, tezahür eden yaratılışta da geçit ya da dünyevi otorite olarak ilişkilendirilir.

Bu yüzden “Kardeşler” olarak anılırlar - kardeşlerin “eşit” olması ve birbirleri için gerekli olmaları gerekir (Orta Çağ destanlarında hem Beelzebul'un hem de Şeytan'ın Hel'i, bir bedende iki el gibi yönettiğinden bahsedilir). Bunların hepsi birer şifredir. Eller sağ ve soldadır, fakat esas olarak aynı bedenin ve onları çalıştıran beynin parçasıdırlar. Düşman da bunun farkındadır, bu yüzden hiç kendilerini zorlayarak detaya inmezler, o anda hangi elin “operasyonda” olduğuna aldırmadan onlara hem Şeytan hem de İblis derler.

Şeytan = Tezahür etmemiş saf varlık, Gerçek
Beelzebul = Gerçek'ten kaynaklanan ve doğrudan uzantı yoluyla Gerçek olan saf varoluşun tezahürü

Değerli olan yukarıdakilerdir, sadece “Şeytan Zeus'tur” demek değil. Düşman, yazılarında Şeytan/ İblis/ Lucifer'in Zeus olduğunu biliyor, bunu gizlemiyorlar bile. Ancak bunu söylemek tek başına bizi ilerletmez. Bizi ilerletecek olan bunun arkasında yatan şey ve bütün bu bilgidir.

Luka 10:18'de Yahudiler “Şeytan'ın gökten bir yıldırım gibi düştüğünü gördüm” der - Zeus'un (Yıldırım veya Şimşeğin liderinin), Cennetteki Tahtından nasıl “düştüğüne” dair bir bilinçaltı mesajı.

Vahiy 2:13'te “Şeytan'ın Tahtı Bergama'dadır” derler - Zeus'un Tahtı Bergama'daydı. Tüm bunlar Şeytan/Lucifer'in lütuftan ve Baş Tanrı olmaktan “düşüşe” geçtiğini göstermek için bilinçaltı çağrışımlarıdır.


[Başka bir üyeyi alıntılayarak]

Yukarıdaki yanıtımı incele, anlayacaksın. Şeytan, Nihai Tanrı'dır, dolayısıyla Satya ya da Gerçek ile bağlantısı vardır. Lakin buna, daha önce bildiğimiz isimlerle Beelzebul olan tezahür etmiş düzen sahibi sınıflandırma vasıtasıyla yaklaşılır.

Zeus ve Satya burada tesadüfi tercihler değildir. Zeus Tanrı'dır, ancak Satya, Tanrı'nın Özünün kendisidir.

Buna biraz zaman ver. Göreceksin ve insanlar gördüğünde, her şey anlam ifade etmeye başlayıp kalıcı olarak yerine oturacaktır. Bu, yolumuzun en üst kavramının en tepe noktasıdır. Bunun sindirilerek öğrenilip temel anlayıştan nihai anlayışa doğru bütün bir yolu geçecek olması zaman alır.



HPS Lydia'nın Açıklaması


Tanrılar doğru zaman geldiğinde kendileri hakkında bazı şeyleri açıklarlar. Bunu, bilgiyi almamız için doğru zaman geldiğinde yaparlar. Örneğin, Ose çok önemli bir Tanrıça olmasına rağmen yakın zamana kadar Tanrıça Eos olarak hiç açıklanmamıştı.

HPS Maxine ile oturup ona her şeyi anlatmadılar, çünkü pek çok gerçek için henüz doğru zaman değildi. Yahudi manipülasyonunu ve lanetlerini üzerimizden atmamız daha önemliydi. Öncelikli olan şey buydu, bununla birlikte Tanrıları büyük anlamda farkındalığımıza geri kazandırmak da önemliydi, ancak henüz bize tüm bilgileri getirecek zaman yoktu. Özellikle de HPS Maxine'in ilgilenmesi gereken gerçek yaşam sorumlulukları da olduğu için bu böyleydi.

Şeytan benimle konuşup kendisinin Zeus olduğunu doğruladı. Bunu bana daha önce hiç söylememişti, çünkü buna gerek yoktu. Henüz önemli değildi.

İnsanlık bir bütün olarak çok düşük bir seviyede. Buradaki çoğu üye bile olmamız gerektiği kadar gelişmiş ve güçlü değil. Tanrılarımızdan daha fazla Gerçeklik ve Aydınlanma alabilmek için daha fazla seviyemizi yükseltmemiz gerekiyor.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top